Güncelleme Tarihi:
Komisyonda, “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun” ile “Milletvekili Seçimi Kanunu”nda değişiklik yapılmasını öngören teklifinde, Alt Komisyon tarafından eklenen madde aynen benimsendi.
Bina göre, propaganda için kulanlan el ilanları ve diğer her türlü matbuatlar üzerinde, Türk bayrağı, dini ibareler bulundurulması yasak olacak.
Radyo ve televizyonlarda yapılacak propaganda yayınlarıyla, diğer seçim propagandalarında Türkçe'nin kullanılması esas olacak. Ancak siyasi partiler ve adaylar seçim döneminde, Cumhuriyet'in Anayasa'da belirtilen temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olmamak şartıyla, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları yerel dil ve lehçelerde de sözlü propaganda yapabilecek.
Komisyonda, “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun” ile “Milletvekili Seçimi Kanunu”nda değişiklik yapılmasını öngören teklifinin görüşmeleri sürüyor. Alt Komisyonda eklenen, siyasi parti ve adayların seçim döneminde, günlük yaşamda kullanılan geleneksel dil ve lehçelerde sözlü propaganda yapmasına ilişkin madde, Komisyonda uzun süre tartışıldı.
MHP, Alt Komisyon tarafından teklife eklenen maddenin çıkarılmasını, BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ise radyo ve televizyonda yapılacak propaganda yayınları ile diğer seçim propagandalarında Türkçe'nin yanı sıra farklı dil ve lehçelerin kullanılmasına imkan verilmesi için önerge verdi.
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, yazılı ve sözlü propagandanın birlikte düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Türkçe dışında sözlü propaganda serbest olacak ama yazılı propaganda yasak olacak. Bu nasıl uygulanacak? Bir şey yapacaksanız ya tam yapın ya da yapmayın” dedi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, teklifte konuyla ilgili düzenleme bulunmadığını ifade ederek, Alt Komisyonda konulan düzenlemeye karşı olduklarını söyledi. Bal, “Farklılıkları ayrıştırarak, kanatarak ülke bütünlüğü savunulamaz” diye konuştu.
MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, Alt Komisyonda yapılan değişiklikle ilgili muhalefet şerhi bulunduğunu söyledi.
BDP'li Geylani ise eşitlik ilkesinin düşünce ve düşünceyi ifadeyle başladığını ve bunun da anadille ifadesinin anlam taşıdığını savunarak, ana dil yasağının seçimin eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesi önünde engel olduğunu savundu. Geylani, sadece sözlü propagandaya imkan sağlanmasının sorunu çözmeyeceğini ifade etti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, tasarının geçen hafta yapılan görüşmelerinde söz alan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın Türkçe dışında sözlü propaganda yapılması önerisinde bulunduğunu ifade ederek, “Kendisi burada niye yok. Bu madde görüşüldüğü için mi? Doğrusu ben üzüldüm” dedi.
CHP'li üyeler, Kart'ın İstanbul'a gittiğini söyledi.
Daha sonra yapılan oylamada MHP'li Bal ve BDP'li Geylani'nin önergesi kabul edilmedi.
“DEMOKRATİK BİR GELİŞİMİ VAR”
Önerge üzerinde konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konunun demokratik gelişimine işaret ederek, 2001 yılında yapılan değişiklikle, “Kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dilde yayın yapılamaz” hükmünün Anayasadan çıkarıldığını, bunun ardından TRT ve RTÜK kanunlarında değişiklik yapıldığını hatırlattı.
Sonraki dönemde TRT'de sabah kuşağında sınırlı zaman diliminde Türkçe dışındaki farklı dillerde yayın yapıldığını, ardından RTÜK Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle yayın süresinin 24 saate çıkarıldığını, ayrıca altyazı ve yayının Türkçe tekrar şartının da kaldırıldığını anlatan Arınç, 14 yayıncı kuruluşa da yayın izni verildiğini, bugün TRT'nin bir kanalının sürekli Kürtçe yayın yaptığına dikkati çekti.
Seçim döneminde gittiği 15 ilde herkesin kendi dilinde konuştuğunu belirten Arınç, teklifte yapılan düzenlemeyi uygun bulduklarını ifade etti. Arınç, “Propaganda imkanı tanınması doğrudur, doğaldır, Türkiye'de artık kullanılmaktadır. Siyasi Partiler Yasasında bu konudaki düzenleme, işlemez hale gelmiştir. Bunu da ayrıca düşünmek gerekir” diye konuştu.
Tartışmaların ardından madde kabul edildi. Buna göre, propaganda içinkulanlan el ilanları ve diğer her türlü matbuatlar üzerinde, Türk bayrağı, dini ibareler bulundurulması yasak olacak. Radyo ve televizyonlarda yapılacak propaganda yayınlarıyla, diğer seçim propagandalarında Türkçe'nin kullanılması esas olacak. Ancak siyasi partiler ve adaylar seçim döneminde, Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olmamak şartıyla, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları yerel dil ve lehçelerde de sözlü propaganda yapabilecek.
Kabul edilen diğer maddelere göre, vatandaşların elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajla ile taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü, yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamayacak. Oy verme gününden önceki 10 günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir siyasi partinin veya adayın lehine veya aleyhine veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi bir surette dağıtımı yasak olacak. Bu sürenin dışında yapılacak yayınlarda tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uyulması şartı aranacak. Kamuoyu araştırmaları ve anketlerinin kim tarafından, kaç denekle yapıldığı ve kim tarafından finanse edildiğinin açıklanması da zorunlu olacak.
Seçim döneminde broşür, el ilanı, parti bayrağı, poster, afiş, CD, DVD dışında hediye ve eşantiyon dağıtımı da yasak olacak.
Komisyonda, 4 maddesi daha kabul edilen teklifin görüşmeleri sürüyor.