Yelda ATAÇ / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2002 01:47
Depremler öncesinde ve sırasında meydana gelen yeraltı sularındaki olağandışılıklar, uzman raporlarına da geçti. Afyon Sultandağı'nda 3 Şubat'ta olan depremi inceleyen Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri, yazdıkları raporda, yeraltı sularındaki sıradışılıkları kayıt altına aldılar.
Prof. Dr. Reşat Ulusay, Prof. Dr. K. Erçin Kasapoğlu, Doç. Dr. Kadir Dirik ve Yrd. Doç. Dr. Candan Gökçeoğlu, Sultandağı depreminin ardından bölgede saha inceleme çalışmaları yaparak, bir rapor yazdı. Richter Ölçeği’nde 6.1 büyüklüğündeki depremin, 43 yurttaşın yaşamını yitirmesine, 277 kişinin yaralanmasına ve 150 yapının yıkılmasına neden olduğu anımsatıldı.
Bu depremde de bazı sıradışı olayların meydana geldiğinin kaydedildiği raporda, sözkonusu olayların yeraltı sularında ve kaplıcalarda meydana geldiği ifade edildi. Sıradışılıklar şöyle anlatıldı:
KÜKÜRT KOKULU SU
Çay İlçesi'nin kuzeybatısındaki Uyanık Köyü'nde daha önce suyu akmayan bir tulumbadan, deprem sonrasında sürekli su akmaya başlamıştır. Bu tulumbada su önce yüzeyden 1 metre kadar yukarıya çıkmış ve bol miktarda mili de beraberinde getirmiş, depremden sonra üçüncü günde su akışı azalmıştır. Su kükürt kokmaktadır. Aynı köydeki 65 metre derine inen diğer bir kuru tulumbada da deprem sonrası su çıktığı ifade edilmektedir.
DEPREMLE GELDİ VE GİTTİ
Uyanık Köyü'nün doğusunda, Eber Gölü'nün güney kıyısına oldukça yakın olan Çaypınar Köyü ve Yenisenek Kasabası'nın göl kıyısındaki Kocaoğuz Mahallesi'nde de su akmayan çeşmelerde depremden sonra su akmaya başladığı, ancak iki gün sonra yine kesildiği öğrenilmiştir.
KAPLICA 52.5 DERECEYE ÇIKTI
Çobanlar İlçesi'nin batısındaki Heybeli Kaplıcası'nda, görevlilerden alınan bilgiye göre, 200 metre derinliğinde açılmış ve 40 metreden sıcak su alınan bir kuyuda deprem öncesinde su akmakta iken, depremden sonraki dördüncü artçı sarsıntı sırasında yüksek debiyle su çıkmaya başlamıştır. Suyun sıcaklığı 52.5 santigrat derece olarak ölçülmüştür. Bu kuyunun hemen kuzeyinde ince bir çatlak gelişmiş ve bu çatlaktan da sıcak su gelişi olmuştur. Ayrıca kaplıca görevlileri, bu kaplıcaya yakın konumdaki Çobanlar Ilıcası'nda da suyun debisinin arttığını, ancak yeni bir kaynağın gözlenmediğini ifade etmişlerdir.
KIRMIZI-KAHVERENGİ AKTI
Maltepe Köyü'nde 1960'ta DSİ tarafından açılmış bir kuyudan köye getirilen su, depremden sonra iki gün süreyle kesilmiş, ikinci günün sonunda oldukça fazla miktarda ve kırmızı-kahverengi bulanık şekilde tekrar su akmaya başlamıştır.
KARMAŞIK BİR DEPREM
Raporda özellikle ana şokla ilgili olarak çeşitli kuruluşlarca üretilen farklı verilerin bu depremin karmaşıklığına işaret ettiği de vurgulandı. Önceki depremlerde olduğu gibi, zemin koşulları, kalitesiz inşaat ve deprem yönetmelikleri dikkate alınmadan yapı tasarımına gidilmesi gibi faktörlerin ön plana çıktığı belirtildi.
RİSKLİ YAPI STOKU ARTIYOR
Bu konunun, her depremden sonra gündeme geldiği ama kısa sürede unutulduğu bildirilerek, şu uyarı yapıldı:
‘‘Dolayısıyla zemin-yapı etkileşimi, deprem yönetmeliklerine uygun tasarım ve mühendislik hizmeti almış yapı gibi kavramlar yine gözardı edilerek gerçekleştirilen yapılaşma sonucu, gelecekteki depremler açısından riskli yapı stoğu sayısı giderek artmaktadır. Bundan dolayı, güçlendirilmesi gereken yapı stoğu giderek büyümekte ve sorunun çözümü, ekonomik nedenlerle olanaksız hale gelmektedir.’’