Güncelleme Tarihi:
ÜNİVERSİTELİ ÜMİT PANİK ATAK KURBANI - FOTO GALERİ
ÜMİT'İN SON GÖRÜNTÜLERİ - VİDEO
ULUDAĞ’da kaybolan ve cep telefonundan yer belirlemesi için 4 saat savcılık izni bekleyen Ümit Özgen’in donarak hayatını kaybetmesinin ardındaki ihmaller tartışma yarattı. Savcılık izni beklenmesine tepki gösteren İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Adem Sözüer, "Yangına müdahale için itfaiye izin mi alıyor?" dedi. İnsan yaşamının tehlikede olduğu yangın, sel, deprem gibi doğal afetlerde ve kazalarda, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerinin uygulanamayacağını savunan Sözüer, şunları söyledi:
"CMK hükümleri, sadece suç soruşturmalarında geçerlidir. Uludağ’daki olay bir suç soruşturması değil, bir gencin hayatının tehlikede olmasıdır. 7 üniversite gencinin, doğalgaz zehirlenmesinde de müdahale ekipleri eve girmeliydi. Son olayda da gencin yerinin telefonla tespiti için savcılık veya hakim izni gerekmez. Bu tamamen hukuki bilgisizliktir. Aile değil jandarma istemeliydi. Şirket vermezse suç işlemiş olur. Bu gencin kurtarılmasında hukuken yetkili olduğu halde yetkisi kullanmayan, geç kullanan ve ölüme sebebiyet veren sorumludur."
TİB: Başvuru yok
TİB yetkilileri, Hürriyet’e, olayı gazetelerden öğrendiklerini belirttiler. Bu konuda yargıdan herhangi bir karar alınması gerekmediğini, savcılığın veya kolluk kuvvetinin talebi halinde anında yer tespiti yapabileceklerini kaydeden yetkililer, "Ancak bize bu olayla ilgili olarak başvuran olmadı. Bize başvurulsaydı kaybolan gencin yerini çok kısa sürede belirler ve bildirirdik" dediler.
GSM operatörünün yetkilileri ise bu konuda yetkili kurumun TİB olduğunu, kendilerinin iddia edildiği gibi Yunan adalarını işaret eden koordinat vermediklerini bildirdiler. Yetkililer, sinyal takiplerinde kendilerinin müdahil olmadığını anımsattılar.
İhbar kabul edilecek
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de Ümit Özgen’in ölümünde ihmal oluştuğuna yönelik haberleri bakanlığın ihbar kabul edeceğini belirterek, "Büyük üzüntü duydum. Sanırım ilgili genel müdürlük bir işlem yapacaktır."diye konuştu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise şunları söyledi: "Bilgi İletişim ve Teknolojileri Kurumu’na (BTK) bu konu ile ilgili intikal eden bir başvuru yok. Biz bunu tespit ettik. BTK’ya haber verilmesi lazım. Haber verilmiş mi BTK’ya? Verilmemiş. ’Bizde kusur yok, şu kurumun göreviydi, bu kurumun göreviydi’ demekle burada bir sorumluluk ortadan kalkmaz. Dolayısıyla olay araştırılacaktır."
İlk şikayet dededen HSYK’ya
Özgen’in dedesi avukat Yücel Ezberci, olay nöbetçi savcısı ve ihmali görülen diğer savcılık personeli hakkında soruşturma açılması için HSYK’ya başvurdu. Ezberci, dilekçesinde, "Üniversite öğrencisi 21 yaşındaki bir delikanlı donmak üzereyken savcılığın basit bir izni vermek için 4 saat gecikmesini ve vurdumduymazlığını anlamak mümkün değildir. Olay günü Bursa adliyesinde görevli, olay nöbetçi savcısı ile ihmali görülen diğer savcılık personeli hakkında gerekli soruşturmanın açılmasını istiyoruz" dedi.
4 gramlık verici hayatını kurtarırdı
ULUDAĞ’da donarak ölen Ümit Özgen’i, dünyanın pek çok kayak merkezinde kullanılan Recco adlı sistem kurtarabilirdi. Sistem dört gram ağırlığındaki pilsiz çalışan yansıtıcıyı tespit etmek üzerine kurulu. Sistem, 1983 yılından beri kayak merkezlerinde kullanılıyor. Recco, kulakla duyulmayan ses dalgalarını elektronik olarak yansıtan bir sistem. Recco yansıtıcısı, montun üretimi sırasında genellikle sol omzun altına dikiliyor. Sistemde açma kapama düğmesi ve pil yok. Çok düşük frekanstan yayılan ses sinyalini alan Recco, aynı sesi daha güçlü olarak yansıtıyor.