Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2001 00:00
Hava taşımacılığı inanılmaz talihsiz bir yıl geçiriyor. Terör olayları ve arkasından gelen kazalar insanların uçaklara kuşkuyla bakmasına neden oldu. En son kaza geçtiğimiz günlerde yaşandı. Milano'nun ikinci havalimanı olan Linate'deki pistte çarpışma olayında 118 kişi hayatını kaybetti.İskandinav Havayolları SAS'a (Scandinavian Airlines System) ait MD87 uçağı 36R (Right-Sağ) pistinden kalkışa geçmişti. O sırada görüş 50 metre, bulutların yüksekliği ise 100 feet yani 30 metreydi. Genel Havacılık Apronu'ndan Alman tescil işaretli Citation II, içinde müşterileriyle demo uçuşu için motor çalıştırmıştı. İş jeti pisti katedip taksi yoluna çıkıp oradan da kalkış için 36R pistine gidecekti. Yanlış anlaşma sisle birlikte faciaya davetiye çıkarttı.Piste giren iş jeti ile kalkış için koşmaya çoktan başlamış olan SAS'ın MD87 tipi uçağı çarpıştı. Sürüklenmeye başlayan yolcu uçağı pistten dışarı çıktı ve havalimanı binalarına vurdu. Kazada 114'ü uçaklarda 4'ü de yerde toplam 118 kişi hayatını kaybetti. Olay sırasında görüş şartlarının düşük olmasının yanı sıra yer radarı da arızalıydı. Bakım çalışmalarının 31 Aralık tarihine kadar süreceği tüm operatörlere NOTAM kanalıyla ilan edilmişti.Havayolu sektöründeki hızlı büyüme, havalimanlarındaki trafiği giderek arttırıyor. Büyümeyle aynı oranda gerçekleştirilemeyen havalimanı yatırımları nedeniyle yoğun kullanılan pist, apron gibi uçakların hareketlerinin fazla olduğu yerlerde kaza oranları da yükseliyor. Uluslararası Uçuş Emniyeti Birliği araştırmalarına göre, uçak kazalarında ölen her 100 yolcudan biri yerdeki olaylarda hayatını kaybediyor.Yer kazalarının önlenmesi için ciddi çalışmalar yapılıyor. Bunun başında da tüm havalimanı yer sahasının yani pist, taksi yolu ve apronun radar kontrolü altında tutulması geliyor. Özellikle Avrupa'da kuzey ülkelerinde sis yılın 5-6 aylık bölümünde çok etkili oluyor. Görüş minimuma iniyor. ILS gibi hassas iniş sistemleri sayesinde uçaklar çok düşük görüş şartlarında bile rahatlıkla inebiliyor. Ancak uçakların yerde hareketlerini takip zaman zaman güçleşebiliyor. Özellikle ağır kar yağışları veya havalimanı sahasındaki ölü noktalar yer radarının aldanmasına neden oluyor.Uçakların yerde takipleri havada olduğu gibi transponder sistemleriyle gerçekleşiyor. Transponder basitçe Hava
Trafik Kontrol Merkezi’ne uçağın konumu, hız, irtifa gibi bilgileri veriyor. YENİ TEKNOLOJİUluslararası Uçuş Emniyeti Birliği yer kontrol sistemlerini üç ayrı kategoriye ayırıyor. 1'inci kategorideki sistemler basit yer radarını içeriyor. 2'nci kategoride dijital temel radar bilgileriyle birlikte ikincil radar sistemi uçağı daha hassas kontrol altında tutuyor. Herhangi bir tehlikede kontrolörü uyarıyor. Avrupa'da sadece Londra, Paris ve Oslo Kategori 2 standartlarında. Üçüncü kategori ise havalimanındaki taşıtlar dahil her türlü hareket sıfır ölü nokta ile kontrol altında tutuluyor. Uçakların yanı sıra apronda, taksi yollarındaki taşıtlarda bile transponder var. Henüz Avrupa'da hiç bir havalimanı Kategori 3'e geçebilmiş değil. Oslo Havalimanı'nda yapılan çalışmalarla Kategori 3'e iki yıl sonra geçilecek.Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA, radar sistemlerinin yanı sıra havalimanı sahasını kontrol edecek yeni bir bilgisayar sistemi üzerinde çalışıyor. Bu sistem ile çarpışmaların çok daha önceden kontrolör tarafından pilotlara iletilmesi hedefleniyor. Geliştirme çalışmaları süren sistemin 2002 sonunda uluslararası havalimanlarında denenmesi hedefleniyor.En korkunç olayDünyanın en büyük havacılık kazası yerde meydana geldi. Tarih 27 Mart 1977. İspanya Tenerif Havalimanı'nda telsiz konuşmalarındaki yanlış anlama yoğun sisle birleşince KLM ve PanAm Havayolları'na ait iki Boeing 747 birbirine girdi. Tonlarca yakıtın patlaması Tenerif Havalimanı'nın pistini cehenneme çevirdi. Olayda 583 kişi yanarak hayatını kaybetti. Havacılık tarihine 'Tenerif Faciası' olarak geçen bu olay halen ölü sayısının en fazla olduğu havacılık kazası ünvanını taşıyor.Kanarya Adaları'ndaki Las Palmas Havalimanı terminal binasında saat 12.00'de patlayan bomba alanın bir kaç saat kapanmasına neden olmuşu. Güvenlik güçleri ikinci bomba ihtimali nedeniyle terminalin her tarafını arıyordu. O saatlerde Las Palmas'a inecek yolcu uçakları en yakın havalimanı olan Tenerif'e yönlendirildi. KLM'in Amsterdam'dan, PanAm'ın New York'tan gelen 747 Jumbo'ları birlikte Tenerif'e indi. Tekrar yakıt alan uçaklar Las Palmas'ın açılmasını bekliyordu. Saat 15.00'te Las Palmas'ın açılmasıyla birlikte uçaklar teker teker kaldırılacaktı. Yolcular Las Palmas'a gidebilmek için sabırsızlanıyordu.YANLIŞ ANLAMAİlk motor çalıştırma KLM uçağına verildi. Kalkış 30 pistinden yapılacaktı. KLM uçağı pist başına gitmek için taksiye başladı. Yoğun trafik nedeniyle taksi yollarında uçaklar olduğu için KLM'in 747'si önce 12 pist başına gidecek, pist içinde ilerleyerek 180 derecelik dönüşle aynı pistin ters yönündeki 30 tarafından kalkacaktı. Yani 12-30 pistini taksi yolu gibi kullanıp havacılıkta 'back track' adlı hareketi yapacaktı.KLM uçağı 12 pistinde ilerledi, 180 derece dönerek 30 pist başına geldi. Bu sırada PanAm uçağına da taksi izni verildi. PanAm'ın 747'si aynı yolu izleyerek 12 pistini kullanacak ancak 180 derece dönmek yerine oraya en yakın taksi yolu olan C3'ten çıkacaktı. Pistten çıktığını kuleye rapor verecek ve böylece KLM uçağı kalkışa geçecekti. Sisle birlikte görüş 2 bin metreden aşağı düşüyordu. Pilotların pist doğrultusunu takip edecekleri ışıklandırma sistemi de verimli olarak çalışmıyordu.KLM pilotları 30 pist başında son kontrollerini yaptılar. KLM uçağındaki ikinci pilot ve uçuş mühendisi, kaptana pistteki PanAm uçağını hatırlattı. Kaptan kuleden kalkış izni alınmasını istedi. Kule 'Kalkışa hazır mısınız?' diye sordu. Bunu 'Kalkış serbest' olarak anlayan KLM'in kaptan pilotu gaz kollarını maksimuma getirerek pistte hızlanmaya başladı. Siste görüş 300 metreye kadar düşmüştü. Pistten taksi yoluna çıkmak üzere olan PanAm uçağının pilotları bir anda KLM'in iniş takımları ışıklarını gördüler. KLM kaptanı çarpışmayı önlemek için uçağını erken yerden kesmek istedi. Ama başaramadı. Yeterli hız kazanamayan Jumbo'nun iniş takımları PanAm uçağının ikinci katını biçti. Ve KLM'in Jumbosu dengesini kayberek 300 metre ileri vurarak yanmaya başladı.583 ÖLÜTenerif Havalimanı pistinde alev topu haline gelmiş iki uçak yanıyordu. KLM uçağının 234 yolcusundan kurtulan olmadı. Toplam 380 yolcunun bulunduğu PanAm uçağından ise sadece 70 kişi çıkabildi. Kazada 583 kişi hayatını kaybetti. Uçaklardaki yangının söndürülmesi bir kaç gün sürdü.Bu kazadan sonra telsiz konuşma kalıpları değiştirildi. Hem pilot hem de hava trafik kontrolörleri ekstra eğitimlere alındılar. Yer trafiğini kontrol eden özel radar sistemleri geliştirildi. Hazin kaza ile havacılık dünyası, tarihinin en büyük kaybını havada değil yerde vermişti...Yerdeki facialar28 Haziran 1957, Miami / ABD: Eastern Havayolları'na ait Super Constellation yine aynı havayoluna ait DC-7B uçağı ile yerde çarpıştı. Ölen olmadı.30 Aralık 1970, Tel Aviv / İsrail: TWA Havayolları'nın B707 uçağı kalkışta pistten taksi yoluna giden İsrail Hava Kuvvetleri'nin C-97'si ile çarpıştı. İki kişi hayatını kaybetti. 27 Şubat 1977, Tenerif / Kanarya Adaları : KLM ile PanAm'a ait B747 uçakları yerde çarpıştı. Kazada 583 kişi hayatını kaybetti.14 Ağustos 1982, Sukhumi / Rusya: Aeroflot'a ait Tupolev 134A uçağı kalkışta aynı havayollarının Let 410M uçağı ile çarpıştı. 11 kişi öldü. 14 Eylül 1983 Guilin / Çin: CAAC Havayolları'na ait Hawker Siddeley HS-121 uçağı taksi sırasında askeri uçakla çarpıştı. 11 kişi öldü.7 Aralık 1983, Madrit / İspanya: Aviaco Havayolları'na ait DC-9 yoğun siste yanlış piste girerek kalkıştaki Iberia'nın B727'si ile çarpıştı. Toplam 93 kişi hayatını kaybetti. 11 Ocak 1988, Southend / İngiltere: Fairflight'a ait Shorts330 uçağı takside kontrol kaybından British Air Ferries'in Vickers 806 uçağına çarptı. Ölen olmadı.2 Ekim 1990, Guangzhou / Çin: Xiamen Havayollarına ait B737 uçağı kaçırıldıktan sonra Guangzhou Havalimanı'na inmeye çalışırken kokpitteki boğuşma nedeniyle sert iniş yaptı ve önce park halindeki Çin Southwest'in B707'sine, ardından da aynı şirketin B757'sine çarptı. 128 kişi öldü.3 Aralık 1990, Detroit / ABD: Northwest Havayollarına ait DC-9 uçağı yoğun siste yanlış girdiği pistte kalkış yapan aynı şirketin B727 uçağı ile çarpıştı. 8 kişi öldü.1 Şubat 1991, Los Angeles / ABD: USAir Havayolları'na ait B737 uçağı iniş sırasında kulenin yanlış talimat verdiği Skywest Havayollarına ait Swearingen SA.227 uçağı ile çarpıştı. 35 kişi hayatını kaybetti. 23 Nisan 1995, Lagos / Nijerya: Twin Otter 300 tipi uçak inişte kontrolden çıkarak park halindeki Nijerya Hava Kuvvetleri'ne ait Fokker F-27 uçağına çarptı. 1 kişi öldü.26 Ekim 1996, Khanty/Rusya: Tyumen Aviatrans'a ait Yak-40 kötü havada inişte park halindeki 3 askeri Mi-8 Helikopterine çarptı. 5 kişi öldü.19 Kasım 1996, Baldwin / ABD: United Express'in B1900 uçağı kontrolsüz havalimanına iniş yaparken pistte King Air ile çarpıştı. 14 kişi öldü.11 Aralık 1997, Naryan / Rusya: Rus Hava Kuvvetleri'ne ait An-12 iniş sırasında askeri Mi-8 helikopteri ile çarpıştı. Toplam 8 kişi öldü. 25 Mayıs 2000, Paris / Fransa: Streamline Havayolları'na ait Shorts 330 uçağı yanlışlıkla girdiği pistte kalkış yapan Air Liberte Havayollarına ait MD-83 ile çarpıştı. 1 kişi hayatını kaybetti.
button