Yenisine modifiye eskisine rektifiye

Güncelleme Tarihi:

Yenisine modifiye eskisine rektifiye
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2009 00:00

Kimileri anahtar teslimle yetinmez, ayağını yerden kesecek arabanın kendisine uymasını, özel ihtiyaçlarını karşılamasını, kişisel beğenisine de uymasını ister. Bu iş için yepyeni Mercedes’i, daha hiç binmeden modifiyeye veren de var, eski bir Müslüman korvetini aylarca toplayıp rektifiye eden de. Yalnız heves edenleri uyaralım bu iş için epey sabır, para ve arkadaşlarınızla birlikte karar vermeniz gereken onlarca detay için, saatler, geceler, hatta hafta sonları gerekecek.

Ekonomik kriz dolayısıyla giden azdı ama geçen hafta Hilton Oteli’nde düzenlenen 2008 lüks tüketim fuarının yine en çok ziyaretçi çeken bölümü modifiye araçlar bölümüydü. Erkeklerin etrafında pervane olduğu araçların içleri, normal bir ofisten daha fonksiyonel ya da yatak odanızdan daha rahat. Yeter ki ne istediğinize karar verin. İsterseniz içkilerden başlayalım. Bakın sağınızda puro dolabı, yanında minibar. Viskinizi kaç derecede saklasın? Üstünde de ayarlayabilirsiniz, yanınızdaki kumanda panelinden de. Maç mı izlemek istiyorsunuz? Kumandaya basın, şoför mahaliyle aracın geri kalanını ayıracak olan panel kapanacak. Bu panel aynı zamanda plazma. Uydu anteniniz de olduğuna göre, maç başlasın. Maçtan sıkılırsanız, DVD ve Playsation imkanınız var. Şoförü dert etmeyin, isterseniz mini ekrandan konuşabilir, yaptığı hızı takip edebilir, ön ve arkadaki kameralardan aracın etrafında neler olup bittiğne bakabilirsiniz. İçkiniz soğuyadursun, bu arada bir espresso alır mısınız? Bakın hemen ileride solda. Siz düğmesine basar basmaz, kapak açılacak ve kahve hazır. Masaj mı yaptırmak istiyorsunuz? Yine kumandayı kullanacaksınız. Önce koltuğunuzu biraz yatırın, sonra istediğiniz ısıya ayarlayın, sırtınıza masaj yapmaya başlasın. Eziyet çekmeye ne gerek var? Basın düğmesine otomatik masa önünüze açılsın. Koyun ütstüne kahvenizi gevşeye gevşeye masajın tadını çıkarın.

İsteyene gezen ofis

ARAÇLARINI MODİFİYE ETTİREN ÜNLÜLER


KAYA ÇİLİNGİROĞLU: Espressoyu çok sevdiği için espresso makinesi, buzdolabı, surround sistemli plazma ekletti.

SEDA SAYAN: Cadillac Escalade aracı, ayak dinlendiricili, buzdolaplı ve motorize LSD ekranlı olarak tasarlandı.

OSMAN TAN ERKIR: Digiturk, uydu, Lig TV’nin yanısıra aracında parmak okuyuculu çelik kasa var.

CEYLAN: Volkswagen Caravel model aracını Swarovski taşlarla süsletti, buzdolabı, TV, surround sistem taktırdı.

MAZHAR ALANSON: Uzun yolculuklarda Biricik Suden’le oynamak için Playstation ile sinema sistemi kurdurdu.

85 BİN LİRALIK ARACA 70 BİN EURO’LUK HARCAMA

Dizayn Vip firmasının yetkilileri araca uygulanması istenen özelliklere göre, sonradan yapılan masrafın aracın fiyatını geçebildiğini söylüyor. Örneğin içinde bulunduğumuz bu Mercedes Vieno’nun piyasa fiyatı 85 bin lira civarında. Üstüne 85 bin Euro daha harcarsanız şunlara sahip oluyorsunuz: 32 inç uydu anteni, internet, masajlı-ısıtmalı tam yatan koltuklar, şarabınızı istediğiniz ısıda tutabilen buzdolabı, açılır kapanır espresso makinesi, otomatik masa, merkezi kontrol paneli, açılır-kapanır şoför paneli, Playstation, müzik, DVD oynatıcı, plazma TV. Dizaynvip’in sahibi Erbakan Malkoç, şu sıra araçlarını modifiye ettirmek isteyenlerin kriz öncesine göre bu işi yüzde 25 indirimli yapabileceklerini söylüyor.

İsteyene Müslüman korveti
/images/100/0x0/55ea81e7f018fbb8f8847f43

Anadol’un spor modeli olan STC-16 ilk üretildiğinde büyük heyecan uyandırmıştı. O yılların modasına uygun olarak uzun burunlu, iki kişilik ve son derece havalıydı. Gençler ona modelinin baş harflerinden yola çıkarak Süper Türk Canavarı ya da Müslüman korveti diyordu. 1973-75 arasında sadece 175 tane üretildi.

Bir grup Müslüman korveti hayranı, tıpkı diğer Anadol meraklıları gibi internet üzerinden organize oldu. STC-16.org adresli bir siteleri var. Bu sitede birbirleriyle tanışıp, ellerindeki araçların eksiklerini tamamlamak için birlikte hareket ediyorlar.

STC SİTESİNİN KURUCUSU METİN BERBEROĞLU

Her arabayı bayram gibi kutluyoruz

Bu aracı yazın kalabalık bir caddede bir Ferrari ile bir Lamborghini arasına koyun, gelip geçenin en çok hangi arabaya baktığına siz karar verin. Hem saldırgan hem de masum bir görünümü var. Bu arabalara duyduğumuz tutku bizi bir araya getirdi. Yaptığımız her restorasyonu bayram gibi kutluyoruz.

35 TANESİ YÜRÜR DURUMDA

Bugün 50 kadar STC-16 olduğu tahmin ediliyor. 30-35 tanesi yürür durumda ve 6 tanesi mükemmele yakın şekilde restore edildi.

STC hayranları aracın orijinal dashboard denilen çizimlerini ele geçirmişler, gereken eksik parçaların yeniden üretilmesi için bunları kullanıyorlar. Orijinale yakın bir gösterge ya da yan dikiz aynası istiyorsanız, İngiltere’den getirtmenin yolunu bulmuşlar. Ama koltuk ve direksiyon tedarik etmek çok zor. Bunların dışındaki herşey diğer Anadol’larda da kullanıldığı için, bulunması daha kolay. Ama iş parça bulmakla bitmiyor. İyi bir fiber ustasına ihtiyacınız olacak. İşte STC-16 tutkunları bütün bu bilgileri sitede paylaşıyor, yeni meraklılara abilik, danışmanlık yapıyor.

2 YILA VE 25 BİNE PATLIYOR

Bir STC-16’ya binmeye karar verdiyseniz, gözden çıkarmanız gereken çok şey var. Birincisi aracın durumuna ve eksik parçalara göre bazen 2 yılı bulan bekleme süresi. İkincisi 25 bin liraya varan ek masraflar. Bol bol arkadaş tavsiyesi, plan-proje-çözüm üretmek için harcanan saatler, geceler ve haftasonları... Metin Berberoğlu en ufak bir parça için bile bazen çok uğraşmak gerektiğini söylüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!