Güncelleme Tarihi:
CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova'nın Yeniden Refah Partisi'nin ittifaka katılmama kararına ilişkin değerlendirmeleri şu şekilde:
"YENİDEN REFAH 20 VEKİL İSTEDİ, ANLAŞMAZLIK BURADAN ÇIKTI"
Yeniden Refah Partisi'nin bu kararı dikkat çekiciydi. Yeniden Refah'ın AK Parti ile görüşmesinin pürüzlendiği, sıkıntıya girdiği nokta milletvekili sayısıydı. Edindiğim bilgilere göre Yeniden Refah Partisi, 20 milletvekili istedi ama AK Parti buna sıcak bakmadı. Yeni seçim sisteminde yüzde 7'lik oy oranına sahip bir parti 25 vekil çıkarabiliyor. Son oy oranlarına baktığımızda Yeniden Refah Partisi yüzde 1 buçuk en fazla 2 buçukluk oy oranına sahip olduğu gözlemleniyordu. Bu oy oranına sahipken 20 milletvekili talep etmesi fazla bir talep olarak okundu ve kabul görmedi.
"İTTİFAKTA BULUNALIM AMA KENDİ ADAYIMIZLA GİRELİM"
Yapılan görüşmelerden de sonuç çıkmadı. Cuma günü MYK'sını toplamıştı Yeniden Refah Partisi. Orada parti kurmaylarının görüşünü almıştı Fatih Erbakan. "Hiç girmeyelim bu ittifaka bizim seçmen tabanımız AK Parti'ye de kızgın, oy kaybedebiliriz" diyenler de vardı zaten. Bunun ötesinde bir partinin seçimde başarılı olmasının iki temel unsura dayandığını düşünenler de vardı. Birincisi seçim barajı olan yüzde 7 oy oranına ulaşabilmek ikincisi de parlamentoda temsil edilebilmek. İşte bu açıdan bir ittifak içinde bulunulması en azından baraj kaygısını sona erdireceği için "ittifakta bulunalım ama her ilde kendi adayımızla, amblemimizle girelim" diyenler vardı. Veya Hem kendi adayımızı gösterelim hem de bazı illerde AK Parti listelerinden girelim diyenler de vardı. Pazar günü itibariyle AK Parti'ye giden öneri "tamam ittifaka katılalım ama en az 20 milletvekili çıkaracak şekilde bir formülle katılalım" şeklindeydi. Benim de edindiğim bilgilere göre o noktada AK Parti bunu bir hayli bularak yeşil ışık yakmadı.
ANLAŞMAZLIĞIN NEDENİ 6284 MÜ?
6284 sayılı kanun nedeniyle mi iki parti arasında bir tartışma çıktığı merak ediliyordu. Her iki tarafla da konuştuğum zaman "bunlar konuşulur, tartışılır; mesele değil" ifadelerini duydum. Dolayısıyla kadına yönelik şiddete ilişkin kanunun kaldırılması sebebinden dolayı bu olumsuz tablo oluşmadı. Olumsuz tablonun oluşması listelerle alakalı, teknik görüşmelerle alakalı, çıkan pürüzlerle alakalı deniyordu.
Erdoğan ve Bahçeli'nin de yapacağı görüşmede bu durum üzerine değerlendirmede bulunacağı bekleniyor. Ne getirir ne götürür onu da özetleyelim;
Daha önce de Cumhur İttifakı ile YRP ile görüşmeler başlamadan önce şöyle bir tablo ortaya konuluyordu:
Yeniden Refah Partisi, milli görüş tabanından, daha ziyade Saadet Partisi'nin Millet İttifakı'nda yer almasına tepki gösterenlerden oy çeken bir parti. İktidara çeşitli kızgınlıkları sebebi ile tekrar oy vermek istemeyen kesim de YRP'ye oy vermeyi düşünüyordu. Bu özelliği ile kritik bir konuma sahipti. Şimdi tek girecek olması, Erbakan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması ne ifade edecek? Cumhur ittifakı açısından çok da olumsuz bir tablo olmayabilir. Yeniden Refah'a gidecek olan oylar en azından Millet İttifakı'na gitmemiş olacak. Saadet Partisi'ne gidecek olası oylar Yeni'den Refah'a gidecek.