Ömür GEDİK/SANAT SERVİSİ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2001 01:57
Uluslararası 8'inci İstanbul Caz Festivali kapsamında dün ve önceki gece unutulmaz iki konser veren Pink Martini, Türkiye'den tekrar gelme sözü vererek ayrıldı.
Pop mu, caz mı, klasik mi, Latin mi?.. Kendileri de tam bir isim bulamıyorlar yaptıkları müziğe. Ama bilinen bir gerçek var, o da adı ne olursa olsun, onların müziğinin dinleyenleri gerçekten hoş bir yolculuğa çıkardığı. İki gece üst üste Esma Sultan Yalısı'nda konser veren Pink Martini, özellikle ilk albümleri Sympathique'in hit parçası "Je Ne Veux Pas Travailler" ile Ortaköy semalarına hoş sedalar yaydı. Toplam 10 kişiden oluşan Portland Oregon kökenli grup, 1984 sonbaharında yer aldığı The Del Rubio Triplets organizasyonundan bu yana havaalanı hangarlarından sanat galerilerine kadar pek çok ilginç mekanda sahneye çıktı. Gruba konserlerinde Queen Latifah, Gus Van Sant, Kim Coles gibi konuk vokaller de eşlik etti.
Pek çok önemli orkestra ve tiyatroda çalışmış bir klasik piyano ustası Thomas M. Lauderdale'in liderliğindeki grupta vokalleri New York'lu China Forbes üstleniyor.
Konser öncesi konuştuğumuz grubun kurucusu ve lideri Thomas M. Lauderdale, Türkiye'de olmaktan çok mutlu görünüyordu. Özellikle konser öncesinde yaptığı Ayasofya gezisi, onu çok etkilemişti. Mimari okuduğunu, Osmanlı İmparatorluğu tarihi ile ilgilendiğini söyleyen Thomas, yıllardır fotoğraflarda gördüklerini yerinde görmekten dolayı çok heyecanlanmış.
Kalabalık bir grubu bir arada tutmak ve ortak kararlar aldırmak, grup liderleri için hep çok zor olmuştur. Ama Thomas, bu zor işin altından başarıyla kalkmış görünüyor. Klasik kökenli müzisyenlerle çalışmayı sevdiğini söyleyen piyanist, gruba alınan yeni müzisyenleri seçerken içgüdülerine kulak veriyormuş. Ona, grupta başta solistleri China olmak üzere rock kökenli müzisyenlerin de olduğunu hatırlattığımızda, bunun onlara bir renk getirdiğini ve hepsinin yaptıkları müzikten büyük zevk aldığını belirtti. China ile okulda tanışmış olan Thomas, onun sesinden ve sahnedeki performansından çok etkilenmiş.
Pink Martini'nin şarkılarında dikkat çeken önemli bir unsur da farklı diller kullanılması. Her dili ayrı ayrı sevdiğini söyleyen Thomas'ın favorileri arasında İspanyolca, Japonca ve Rusça var. Ancak ona göre yaptıkları bazı parçalara en iyi giden dil Fransızca.
Peki Pink Martini'nin beyni kimleri dinliyor? Thomas, şu sıralar çok farklı müzikler dinlediğini ve bunların arasında Goran Bregoviç, Duke Ellington, Dizzie Gillespie, Brahms, Debussy, çeşitli opera müzikleri ve klasik piyano parçalarını sayabileceğini söyledi.