Güncelleme Tarihi:
Açılışta konuşan TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, dünyanın gerçek anlamda barışa kavuşması için Türkiye'nin yapacağı önemli katkılar olduğunu ve kimsenin bunu inkar edemeyeceğini belirtti.
Dolmabahçe Saat Kulesinin restorasyonunda ortaya konulan işbirliğinin, iki ülke arasında geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan kültürel bağların hala devam ettiğinin göstergesi olduğunu belirten Pakdil, şöyle devam etti:
“Bu çalışma, dünyamızın barış içinde nasıl imar edileceğinin bir göstergesidir. Bu dünyayı barış ve adalet içinde yönetmek, her türlü birikimlerimizi birlikte değerlendirmek zorundayız. Adalet ve eşitlik içinde yönetilen bu dünyada herkes mutlu olabilir. Herkes hak ettiğinin karşılığını almalıdır. Bir tarafta yoksullukların, bir tarafta zenginliklerin olduğu bir dünyada tabii ki huzur bulmak mümkün değildir. Bu, aynı zamanda teknik konular için de geçerlidir. İtalyan dostlarımızın bu konuda birikimlerini bizimle paylaşmış olmalarını, bu alanda bizlere katkı vermelerini teşekkürle anmak istiyorum.”
İTALYA'NIN TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİNE DESTEĞİ
İtalyan'ın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili de iki ülke arasında sadece ekonomik anlamda değil, kültürel ve politik anlamda da son dönemde ilişkilerin son derece yoğunlaştığını belirterek, gerçekleştirilen ve planlanan üst düzey ziyaretlerin, iki ülkenin birbirine verdiği değeri ortaya koyduğunu kaydetti.
Marsili, İtalya'nın, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine verdiği desteği yineleyerek, alternatif tekliflere, kendilerinin de Türk Hükümetinin gösterdiği şekilde tepki verdiğini aktardı.
Kendi içerisinde sayısız zenginlikleri barındıran Türkiye'nin çok uzun süre önce Avrupa değerlerini benimseyen bir çizgiyi tercih ettiğini ortaya koyduğunu ifade eden Marsili, üyelik müzakerelerinin Türkiye'nin AB'ye kesin üyeliğiyle sonuçlanması gerektiğinin altını çizdi.
“Önümüzde yeni ekonomik ve politik güçlerden oluşan senaryolar var. İçinde Türkiye'nin olmadığı küçük bir Avrupa ve Türkiye'nin içinde olduğu global ve aktif bir güç olarak Avrupa” diyen Marsili, bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesinin de büyük önem taşıdığını vurguladı.
“RESTORASYON ÇALIŞMALARI BİR YIL SÜRDÜ”
İtalyan Ticaret Merkezi (ICE) Roma Başkanı Umberto Vatani de İtalya gibi Türkiye'nin de çok önemli bir kültürel mirasa sahip olduğunu, ancak bunların korunmasının büyük önem taşıdığını belirtti.
Vatani, açılışın ardından, restorasyonla birlikte İtalyan aydınlatma firmaları tarafından gerçekleştirilen ışıklandırma uygulamasının da hayata geçirileceğini ifade etti.
TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca da restorasyon sürecine ilişkin bilgi vererek, restorasyonun gerçekleştirilmesine yönelik protokolün 23 Haziran 2008'de imzalandığını ve bir yıl süren çalışmaların Haziran ayında tamamlandığını kaydetti.
Bu arada, saat kulesinin açılışında yer alması beklenen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, açılışın ardından verilen kokteyle katılarak, diğer katılımcılarla bir süre sohbet etti.
DOLMABAHÇE SAAT KULESİ
Verilen bilgiye göre, Dolmabahçe Saat Kulesi, 19. yüzyılda 1. Abdülmecit tarafından yaptırılan ve o dönemin kurumsal reform ve batılılaşma sürecinin somut bir örneği olan Dolmabahçe Sarayının eklentisi olarak, sarayın girişinde deniz kenarında yer alıyor.
Osmanlı neo-barok ve ampir tarzında inşa edilen Dolmabahçe Saat Kulesi, saraydan yaklaşık 50 yıl sonra 1890-1895 yılları arasında, kara ve deniz cephelerinde tuğraları da bulunan 2. Abdülhamit tarafından Ermeni mimar Sarkis Balyan'a yaptırılmıştı.
Kulenin, Fransız Jean-Paul Garnier markalı, dört yana bakan ve bazı ilave cihazlarla hava koşullarını ölçebilir özelliğe de sahip saati, 1979 yılında elektronik sisteme çevrildi ve çalışır durumda bulunuyor.