Güncelleme Tarihi:
Kuşatma altında geçen dört yıla rağmen Gazzeliler ve Gazze’yi yöneten Hamas hayatta kalmayı hala başarmış durumda. Hatta bazı Gazzelilerin eskisinden daha zengin oldukları bile söylenebilir. Gazze’nin Mısır’la olan sınırının altından geçen tünellerin sayısı kısa sürede o kadar çok arttı ki zaman zaman buradan aktarılan ürünlerin talebin üzerine çıktığı söyleniyor. Dahası ticari rekabet o kadar güçlü ki tünel sahipleri artık yaptıkları işin kazanç getirmediğinden şikayet ediyor.
İngiltere parlamentosunun geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir raporuna göre İsrail şu an Gazze Şeridi’nde bulunan 4 bin ürünün sadece 73 tanesinin girişine resmen izin veriyor; geri kalanlar ya Gazze’de üretiliyor ya da yasadışı yollardan elde ediliyor. Örneğin iki yıl önce bir çuvalı 300 İsrail şekeline satılan çimentonun fiyatı bugün neredeyse 10 kat düştü. Bu da İsrail’in geçen yıl düzenlediği ve 4 bin evin yıkıldığı saldırıdan sonra ilk kez inşaat sektörünün hızlanması anlamına geliyor.
İsrail’in Gazze’ye girişi kapatması halen fakirlik yaratıyor ancak bazı ekonomistler burada ekonominin Filistin Yönetimi altındaki Batı Şeria’dan daha hızlı büyüdüğünü söylüyor. Elbette Gazze ekonomisi daha geri bir noktadan yola çıktı ama Gazze’ye Mısır’dan gelen petrolün fiyatının, İsrail’in petrol sağladığı Ramallah’ın üçte biri olması dikkat çekiyor. Gazze’de daha fazla insan ücretsiz sağlık hizmeti alıyor, tünellerde bürokrasi olmadığı için işler daha hızlı ilerliyor, Batı Şeria’daki kontrol noktalarının Gazze’de olmaması da ürünlerin içeride taşınmasını kolaylaştırıyor.
Fiyatların dışında Gazzelilerin işine yarayan bir başka şey de sivil toplum ödemeleri. Gazze’ye bir çok kaynaktan para akıyor Yerel Hamas hükümeti, 10 bin Gazzeliye iş kapısı olan Birleşmiş Milletler, ve Selam Feyyad’ın başbakanlığındaki Batı Şeria hükümeti. Hamas’a ve tünel sahiplerine yapılan ödemeler de ekonomiye destek oluyor.
POLİTİK KARMAŞA SÜRÜYOR
Yerin üstünde de durum daha iyi görünüyor. Savaşın bitiminden bu yana geçen yaklaşık 15 aylık sürede Hamas ortalığı temizlemeyi başardı. Sosyal hayat canlanıyor. Elektik kesintileri durumu zorlaştırsa da ucuz petrolle çalışan jeneratörler sorunu çözüyor. ABD Hamas’ın elindeki bankaya yaptırımlar uygulamaya başladı ama gayri resmi havale sistemiyle işler halledilebiliyor.
Ancak Hamas’ın siyasi yalnızlığı can sıkıyor. Mısır, örgütün Mahmud Abbas’ın ve El Fetih’in Gazze’Nin kontrolünü ele alması fikrine ettiği muhalefetten bıkmış durumda. Mısır yönetimi Hamas’ın sınırı geçip kendi topraklarına yayılmasından korktuğu için ilişkileri bozdu, hatta İran gibi destekçi ülkelerden gelen yardım konvoylarının da önünü kesti. Mısır tünellerin önünün kapatılması için yerin altından bir duvar inşa edilmesine de karar verdi.
Öte yandan Kahire bir dönem Mısır’ın İslamcı muhalifleri Müslüman Kardeşler’in kolu olanHamas’ın Mısır’ın ulusal güvenliğini zayıflatmakla ilgili hiçbir niyeti olmadığı yönündeki itirazlarına da kulak tıkıyor.
Bu arada Gazze’nin diğer komşusu İsrail de Şeridin içinde bir tampon bölge oluşturulması yönündeki taleplerini sürdürüyor. Merkezi Ramallah’ta bulunan Filistin Yönetimi de geçtiğimiz günlerde Libya’da bir araya gelen Arap Birliği zirvesi gibi uluslararası toplantı ve görüşmelere katılması için Hamas’ın çağrılmaması şartını ortaya koydu.
Gazze liderleri bu açmazın yarattığı öfkeyle dillere destan disiplinlerinden ödün veriyor gibi görünüyor. Bu doğrultuda geçen yıl Ocak’ta savaş bittiğinden bu yana Hamas ev yapımı roketlerini İsrail üzerine göndermekten vazgeçmişti. Bugün Hamas’ın ABD destekli İsrail-Filistin müzakerelerine eleştirileri sertleşiyor. İsrail’le yaşanan ateşkeste de delikler görülüyor. Son günlerde Gazze’den İsrail üzerine gönderilen roketler sessizliği bozarken, Hamas kurmaylarından Mahmud Zahar olayı kınadı.
OTORİTE MÜCADELESİ
Hamas’ın yumuşamaya başladığı yönündeki eleştiriler artarken örgüt bütün dikkatini Şeridin içinde ekonomiyi tehdit eden çete savaşlarının sonlandırılmasına odaklıyor. Bir dönem kontrol Kassam Tugayları’nın elindeydi ancak bugün Hamas’ın kaba sabalığıyla bilinen İçişleri Bakanı Fethi Hamad söz hakkının kendi adamlarında olmasını istiyor.
Öte yandan örgütün İslamcı rakipleri de Gazze’nin yönetiminde söz sahibi olmak istiyor. Celcelat isimli, El Kaide işbirlikçisi olduğu söylenen grup bu rakipler arasında en çok öne çıkanlardan. Hamad’a karşı Kassam Tugayları’nın yanında yer alan Celcelat’a, Hamad’ın yetkilerini daraltmak isteyen Hamas Başbakanı İsmail Haniye de destek veriyor.
Hamas’ın Gazze’nin ekonomisini ve yönetimini sürdürmekteki başarısı esnekliğinin bir başarısı olarak görülse de eskiler zamanında yaşanan benzer bir durumdan bahsediyor. Yaser Arafat 1994’te Gazze’ye dönüp Filistin Yönetimi’ni kurduğunda düzen, güvenlik ve umudu da beraberinde getirmişti.
Ancak partisinin dik başlı kurmaylarının aralarında yaşanan çatışmalar rakip güvenlik güçlerinin aralarında kan davaları doğmasına sebep oldu. İsrail’in 2000’de yaşanan İkinci İntifada’ya verdiği cevap da Filistin Yönetimi’nin güvenlik aygıtında bozulmalara ve merkezi yönetimin yapısında çatlaklara neden oldu. İsrail’in Gazze operasyonunun bir yıl ardından bölgede kimi isimler benzer bir döngünün başlamasından endişe ediyor.