Güncelleme Tarihi:
Akço, fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimini tamamlamamış çocukların davranışlarına ceza hukuku mantığı ile tepki vermenin çocuğu suçtan korumak konusunda etkili bir yol olmadığını söyledi.
Meclis’te görüşülecek TCK’nın çocuk haklarına ilişkin maddelerine Çocuk Adalet Sistemi Yapılandırma Girişimi’nden (ÇASYAG) tepki geldi. Tasarına yer alan çocuk hakları ile ilgili 31. maddenin çıkarılması gerektiğini belirten Girişim sözcüsü Akço, çocuklara yönelik yeni bir kanunun düzenlenerek yürürlüğe girmesini istedi.
ÇASYAG sözcüsü avukat Seda Akço, ANKA’ya yaptığı açıklamada, son TCK değişikliklerinin çocuğa suçlu gözüyle baktığını ve cezalandırıcı adalet sistemi ile yaklaştığını iddia etti. Tasarının 31’inci maddesiyle çocuk yargılanmasına ilişkin getirilen düzenlemeleri eleştiren Akço, Çocuk Hakları Sözleşmesine göre, çocukların yargılanmasının ceza yargılamasından farklı olması gerektiğini söyledi. Akço, istenilen değişiklikle ceza sorumluluk yaşının 11’den 12’ye çıkarıldığını, çocuklara özgü bir adalet için bunun 15’e çıkarılması gerektiğini kaydetti.
"ÇOCUĞA ’SUÇLU’ GÖZÜYLE BAKILIYOR"
Çocuklar için suça karşı koruyucu tedbirleri öngören düzenlemenin yapılması gerektiğine dikkat çeken Akço, tasarının, bu kanunu ihlal eden çocuğa; ’suçlu" gözüyle baktığını ve onu ceza adalet sisteminin dar alanına hapsettiğini vurguladı.
Akço, fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimini tamamlamamış çocukların davranışlarına ceza hukuku mantığı ile tepki vermenin çocuğu suçtan korumak konusunda etkili bir yol olmadığını ifade etti. Türkiye’nin tasarı ile taraf olduğu BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davrandığına dikkat çeken Akço, yapılmasını istedikleri düzenlemeleri şöyle sıraladı:
- Kanunla ihtilaf halindeki çocuklara uygulanacak esaslar TCK kapsamından çıkarılmalı, özel bir kanun ile düzenlenmelidir.
- Çocuklara özel bir kanun hazırlanarak derhal yürürlüğe konulmalıdır.
- Ceza sorumluluğu yaşı, medeni hukuktaki sorumluluk yaşı ile uyumlu hale getirilmeli, ceza sorumluluğu olmayan çocukların tehlikelerden korunması koruyucu tedbirler aracılığı ile sağlanmalıdır.
- 18 yaşına kadar bütün çocuklar için öncelik koruyucu tedbirlere verilmeli, bu tedbirler ile amaca ulaşılamadığı takdirde güvenlik tedbirlerinin uygulanması öngörülmelidir.
- Ceza ancak bütün bu tedbirler ile amaca ulaşılamadığı takdirde ve çocuğun yararı bunu gerektirdiğinde uygulanabilir olmalıdır. Bu durumda dahi cezaya hükmedilecek haller ancak olayın ve çocuğun özelliklerine göre ağır nitelikteki veya tekerrür halindeki suçlarla sınırlandırılmalıdır.
- Bu esasların hayata geçirilmesi kararı verecek mahkemenin çocuğu tüm yönleri ile tanımasına bağlı bulunduğundan, çok basit eylemler hariç tüm olaylarda sosyal inceleme yaptırılması esası benimsenmelidir.
- Bütün bunların olabilmesi için çok iyi yapılandırılmış çocuk koruma mevzuatı ve sisteminin hayata geçirilmesine öncelik verilmelidir.
- Yargılama için azami süre öngörülmeli, dava ve ceza zamanaşımı süreleri kısaltılmalıdır."
GİRİŞİM HAKKINDA
Çocuk Adalet Sistemini Yapılandırma Girişimi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, ÇİKORED, Çocuğun Özgürlük, Gelişim ve Güzelliğini Destekleme Derneği, Çocuk Vakfı Çocuk Hakları Okulu, Dostlar Dayanışma Derneği, İstanbul Çocuk Meclisi, Semiha Şakir Vakfı, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Türkiye Hemofili Derneği, Umut Çocukları Derneği, Yeldeğirmeni Sokak Çocukları Derneği, YÖRET Vakfı, avukat, akademisyen, sosyolog, psikolog ve adli tabiplerden oluşuyor. TCK’da yapılacak değişikliklere ilişkin milletvekilleri için önerge oluşturan girişim, karar alma sürecinde bulunacak kişilerle görüşmeler yapacak ve TBMM’deki sürecin takipçisi olacak.