IMF, Türkiye'nin yeni niyet mektubu ve stand by anlaÅŸmasını onayladı. Yeni düzenlemede Türkiye'ye 16.2 milyar dolar dış kaynak saÄŸlaması öngörülüyor.Uluslararası Para Fonu IMF`nin Ä°cra Direktörleri Kurulu, Türkiye`nin yeni stand-by anlaÅŸmasının onaylandığını bildirdi. IMF`den yapılan açıklamada, şöyle denildi: "IMF Ä°cra Direktörleri Kurulu bugün, Türk hükümeti tarafından desteklenen ekonomik programa iliÅŸkin, 2002-2004 yılını kapsayan dönemde, 16 milyar tutarındaki 3 yıllık stand-by anlaÅŸmasını onayladı. Bu karar Türkiye`nin IMF`den hemen 9 milyar dolar çekebilmesine imkan tanıyacak." Bu yıl için verilmesi planlanan yaklaşık 14 milyar dolarlık kredinin geri kalan 5 milyar dolarlık kısmı ise diÄŸer gözden geçirmeler çerçevesinde serbest bırakılacak.IMF'nin Ä°cra Direktörleri Kurulu tarafından bugün onaylanan Türkiye'nin yeni Niyet Mektubu'nda, ekonomi programının, ekonomiyi olası krizlere karşı güvenceye almayı ve enflasyonist olmayan sürdürülebilir bir büyümenin temellerini atmayı hedeflediÄŸi bildirildi. Hazine MüsteÅŸarlığı'nın internet sayfasında yayımlanan ve Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ ile Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti'nin imzalarını taşıyan 48 maddelik mektupta, 2002-2004 yıllarında uygulanacak ekonomi programı detaylı olarak anlatıldı. Niyet Mektubu'nda, şöyle denildi: "Ä°lk olarak, programın ekonominin ÅŸoklara karşı dayanıklılığını artıracak ve olası krizlere karşı kırılganlığını azaltacaktır. Bunu saÄŸlamak için, dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edilecek ve enflasyonda önemli bir düşüş saÄŸlanması için enflasyon hedeflemesi uygulanacaktır. Banka yeniden yapılandırmalarına hız verilecektir ve saÄŸlıklı bir kamu borç pozisyonu saÄŸlanacaktır. İkinci olarak, program, Türkiye'nin büyüme potansiyelini artırmayayönelik temel yapısal reformlar içerecektir. Bu amaçları gerçekleÅŸtirmek, aynı zamanda Türkiye"nin AB üyeliÄŸi hedefine yaklaÅŸmasına da yardım edecektir."     MEVCUT STAND-BY DÃœZENLEMESÄ° Ä°PTAL EDÄ°LECEK     Programın desteklenmesini teminen yeni bir stand-by düzenlenmesinin talep edildiÄŸi niyet mektubunda, yeni düzenlemenin onaylanmasının ardından mevcut düzenlemenin iptal edileceÄŸi bildirildi. Mektup'ta ÅŸunlar kaydedildi: "Ödemeler Dengesi ihtiyacımız ve izleyen bölümlerde yer verilen güçlendirilmiÅŸ politikalarımız doÄŸrultusunda, Ocak 2002-Aralık 2004 dönemini kapsayacak ÅŸekilde ve toplam 12,821.2 milyon SDR tutarında yeni bir stand-by düzenlemesinin onaylanması talep edilmektedir. Yeni düzenlemenin onaylanmasını mütakiben, met stand-by düzenlemesi (2000-2002 dönemini kapsayan) iptal edilecektir. Yeni anlaÅŸma ile onaylanan tutarın 4,916.4 milyon SDR'lık kısmı, Ek Rezerv Kolaylığı altında temin edilen kaynakların geri ödenmesinde kullanılacaktır." Programın düzenli gözden geçirmeler, ön koÅŸullar, kantitatif performans kriterleri ve gösterge niteliÄŸindeki hedefler ve yapısal performans kriterleri ile yapısal kriterler aracılığıyla izleneceÄŸi belirtilen Niyet Mektubu'nda, "Gözden geçirmeler Mart, Mayıs ve Temmuz 2002'de olmak üzere her iki ayda bir ve izleyen dönemde de (Ekim 2002'den itibaren) her üç ayda bir gerçekleÅŸtirilecektir" denildi. IMF'nin Ä°cra Direktörleri Kurulu tarafından bugün onaylanan Türkiye'nin yeni Niyet Mektubu'nun, 2002-2004 dönemine iliÅŸkin Strateji ve Hedefleri içinde, 2002 yılı para politikasının yüzde 35 enflasyon hedefi ile uyumlu olacağı bildirildi. 48 maddeden oluÅŸan ve Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 6.5'i düzeyinde faiz dışı fazla hedefine ulaşılacağının vurgulandığı Niyet Mektubu'nda ÅŸu ifadeler yer aldı: "2002 yılı için önceliÄŸimiz, finansal ve makroekonomik istikrarı saÄŸlamak ve yapısal reformlarda daha da ilerleme kaydetmektir. Bu amaca yönelik olarak, GSMH'nın yüzde 6.5'i düzeyindeki iddialı faiz dışı fazla hedefine ulaşılması temin edilecektir. SaÄŸlanılacak faiz dışı fazla ile birlikte, uygulanacak aktif ve esnek borç yönetimi stratejisi, kamu borcunun çevrilebilmesini kolaylaÅŸtıracaktır. Yapısal reformlarda da bugüne kadarki uygulamalardan alınan önemlisonuçlar üzerine inÅŸa edilecek daha da kapsamlı uygulamalara geçilecektir. Åžubat ayında Türk Lirası'nın dalgalanmaya bırakılması sonrası 2001 yılında yaÅŸanan yüksek devalüasyon ve 11 Eylül ÅŸoku bu yılki TÃœFE enflasyonunu yüzde 68.5 seviyesine yükseltmiÅŸ olmakla birlikte, 2002 yılında para politikası, yüzde 35 enflasyon hedefi ile uyumlu olacaktır."     BÃœYÃœME ORANI YÃœZDE 3     Reel GSMH'nın 2001 yılında yüzde 8.5 azağı tahmin edilmesine raÄŸmen, yılın üçüncü çeyreÄŸinde hafif bir ekonomik düzelmenin baÅŸladığı belirtilen Mektup'ta, "Bunun 2002 yılında da devam etmesi beklenmektedir. Son olayların turizm ve ihracat üzerindeki olumsuz etkisi ve enflasyonla mücadele etmeye olan kararlılığımız doÄŸrultusunda, 2002 yılı için reel GSMH artışının muhafazakar bir tahmin ile yüzde 3 seviyesinde gerçekleÅŸmesi öngörülmektedir" denildi.  Ancak, GSMH artışının potansiyel olarak daha yüksek gerçekleÅŸme ihtimalinin de olduÄŸunun düşünüldüğü kaydedilen Niyet Mektubu'nda, şöyle devam edildi: "Dış cari hesaba iliÅŸkin olarak ise 11 Eylül ÅŸokunun, ekonomik toparlanmanın ve reel döviz kurundaki hafif miktardaki reel bir deÄŸerlenmenin, 2001 yılında tahmini 2 milyar ABD Doları civarında bir fazlanın ardından, 2002 yılında aynı seviyede bir açık verilmesine sebep olması beklenmektedir. 2003-2004 yılları ve sonraki dönemde, temel hedeflerimiz sürdürülebilir büyüme ile birlikte enflasyonla mücadele ve saÄŸlıklı bir borç pozisyonudur. Ä°htiyatlı finansal ve yapısal refomlara devam edilmesi, 2003 yılında ve izleyen yıllarda yıllık bazda en az yüzde 5 seviyesinde gerçekleÅŸmesi beklenen yüksek oranlı GSMH artışlarına zemin hazırlayacaktır. Enflasyon hedeflemesi uygulamasına geçiÅŸ, enflasyonla mücadele çabalarımızın temelini oluÅŸturacaktır. Dünya talebinin toparlanması veyapısal reformların ekonomimizin rekabet gücü üzerindeki etkisi cari hesabı destekleyecektir. Bu kapsamda, kamu borcunun GSMH'ye oranının önemli bir azalış eÄŸilimi göstermesi ve döviz rezervlerinin güvenli seviyelerde kalması saÄŸlanırken, dış cari hesabın tamamen finanse edilmesi beklenmektedir."     FAÄ°Z DIÅžI FAZLA 2003'TE DE YÃœZDE 6.5...     Niyet Mektubu'nda, 2002-2004 yıllarında, bu hedefleri destekleyen çok yönlü bir ekonomi politikalarının hayata geçirileceÄŸi belirtilerek, hayata geçirilecek ekonomi politikalarına iliÅŸkin ÅŸu bilgiler verildi: "Önemli miktarlarda kamu sektörü faiz dışı fazlalarının saÄŸlanmaya devam edilecek böylelikle, borç pozisyonu güçlendirilecek ve piyasaların güveninin yeniden tesis edilmesi mümkün kılınacaktır. 2003 yılında da faiz dışı fazla, 2002 yılı için hedeflenen GSMH'nın yüzde 6.5'i seviyesinde gerçekleÅŸtirilecek olup, izleyen yıllarda bu faiz dışı fazla hedefi, ancak borç/GSMH oranında halihazırda öngörülendüşüşten çok daha hızlı bir düşüş saÄŸlanması halinde azaltılacaktır. Bu hedeflere ulaşılması için, harcama ve vergi sistemlerinde güçlü temel reformlar uygulamaya konulacak olup, aynı zamanda sosyal alanlarda yapılacak harcamaların yeterli miktarda kalması temin edilecektir. Dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması altında enflasyon hedeflemesine geçilecektir. Bu uygulama orta dönemli bir enflasyonu düşürme yolunun önceden ilan edilmesini içermektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) para politikasını, enflasyonun 2002 yılında yüzde 35, 2003 yılında yüzde 20 ve 2004 yılında yüzde 12 seviyesi ile sınırlı tutacak ÅŸekilde idare edecektir. Bu hedeflere ulaşılabilmesini teminen, hükümet program süresinde, ücret ve fiyatların geçmiÅŸ döneme endekslenmesi uygulamasının kaldırılması içinkararlı adımlar atacaktır."     BANKACILIK SEKTÖRÃœNÃœN YENÄ°DEN YAPILANDIRILMASI...       Bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılmasının tamamlanacağı bildirilen Mektup'ta, böylelikle, finansal istikrarın saÄŸlanacağı ve kredilerin en etkin kullanımlara yöneltilmesine yardımcı olunacağı belirtildi. Mektup'ta bu kapsamda, özel bankacılık sektörünün güçlendirilmesi,müdahale edilen bankaların etkin bir ÅŸekilde çözüme kavuÅŸturulması, kamu bankalarının nihai olarak özelleÅŸtirilmelerini teminen operasyonel yeniden yapılandırılmalarına devam edilmesi ve denetleme ile düzenleme fonksiyonlarının daha da geliÅŸtirilmesinin öngörüldüğü kaydedildi.  Özel sektörün ekonomideki rolünün geliÅŸtirileceÄŸi ifade edilen Niyet Mektubu'nda şöyle denildi: "Bu amaca yönelik olarak, özelleÅŸtirme hızlandırılacak, ÅŸirket borçlarının yeniden yapılandırılmaları kolaylaÅŸtırılacak, iÅŸ ortamı (Yatırımcı Konseyi'nin de oluÅŸturulması dahil olmak üzere) geliÅŸtirilecek, ve yerli ve doÄŸrudan yabancı yatırım teÅŸvik edilecektir. Program süreci sonunda, tüm büyük KÄ°T'lerin yeniden yapılandırmalarının tamamlanması ve bir çoÄŸunun özelleÅŸtirilmesi öngörülmektedir. Kamu sektörü reformu tamamlanacaktır. Kamu sektörü reformu, kamu kaynaklarının idaresinin ve etkinliÄŸinin kalıcı bir ÅŸekilde artırılmasını amaçlamaktadır. Bu alanda klanılacak konular, kamu hizmetinin reforma tabi tutulması, kamu mali hesaplarının birleÅŸtirilmesine devam edilmesi, ve mali raporlamaların ve ÅŸeffaflığın geliÅŸtirilmesi olacaktır." "Bütün bu genel çerçeve içinde, ekonomi politikaları beklenmeyen geliÅŸmelere esnek bir ÅŸekilde cevap verecektir" denilen Mektup'ta, ekonomik geliÅŸmeler ve ödemeler dengesinin durumunun, 11 Eylül ÅŸokununetkileri ve süresine, ve yatırımcı güvenin yeniden tesisine baÄŸlı olacağına dikkat çekildi.      GEREKÄ°RSE FON Ä°LE YAKIN Ä°STÄ°ÅžARE İÇİNDE EK TEDBÄ°RLER ALINACAK      Mektup'ta, ödemeler dengesi beklenenden daha iyi bir sonuç verirse, ilk etapta döviz rezervlerinin artırılması ve para politikasının enflasyon hedefini riske atmayacak ÅŸekilde uyarlanmasının öngörüldüğü bildirilerek, ÅŸunlar kaydedildi: "Ödemeler dengesi performansının öngörülenin çok üzerinde ve uzunvadeli olması ve genel borç pozisyonunun beklenenden iyi olması halinde de, Fon kaynaklarının öngörülen takvimden daha önce geri ödenmesi veya Fon kaynaklarından yapılması planlanan kullanımlardan feragat edilmesi konusunda hazırlıklı olunacaktır. GeliÅŸmelerin beklenenden daha az elveriÅŸli olması halinde ise program kapsamındaki ihtiyatlı mali ve para politikası uygulamaları vegüçlü reform gündemi, piyasaların güvenini tazelemeye yardımcı olacak ve böylelikle de ülkemizin güvende olmasını temin edecektir. Bununla birlikte, koÅŸullar önemli ölçüde bozulursa ve piyasa güveninin oluÅŸturulması yavaÅŸ olursa, borç durumunun yönetilebilir kalmasını saÄŸlayabilmek amacıyla mali politikalar daha da güçlendirilecektir. Bu mektupta açıklanan politika ve tedbirlerin programın hedeflerini gerçekleÅŸtirmek için yeterli olduÄŸuna inanılmaktadır, ancak gerekirse programın yolunda gitmesi için Fon ileyakın istiÅŸare içinde ek tedbirler almaya hazır bulunulacaktır. Stand-by düzenlemesi sona erdikten sonra da, tüm kredi dilimlerinin geri ödemeleri sona erene kadar, Fon ile ödemeler dengesipolitikaları konusunda, Fon'un bu konuya iliÅŸkin uygulamaları doÄŸrultusunda istiÅŸarede bulunulmaya devam edilecektir." Niyet Mektubu'nda, konsolide bütçe faiz dışı fazlasının beklenenden düşük olmasının beklendiÄŸi belirtilerek, buna neden olarak yüksek fiyat düzeyinin, enflasyona endeksli ücret ve emekli maaÅŸları nedeniyle harcamalara tümüyle yansıdığı ancak, daha düşük büyüme nedeniyle gelirlerde aynı oranda artış yaratmadığı gösterildi. Niyet Mektubu'nda, 2002 yılı programında Kamu Maliyesi içinde yapılacaklar çerçevesinde, 2001 yılı için GSMH'nın yüzde 5.5'i olarak hedeflenen kamu sektörü faiz dışı fazlasını, 2002 yılında GSMH'nın yüzde 6.5'ine yükseltmek amacıyla mali bir çerçeve oluÅŸturulmakta olduÄŸu kaydedildi. Mektup'ta şöyle devam edildi: "Zor ekonomik koÅŸullar altında bile, Eylül ayı sonuna kadarki tümfaiz dışı fazla hedefleri, önemli ölçüde aşılarak gerçekleÅŸtirilmiÅŸtirve tüm yıl için belirlenen faiz dışı fazla hedefinin de gerçekleÅŸtirilmesi beklenmektedir. Borç durumumuzu daha da sürdürülebilir kılma gereÄŸi karşısında, 2002 yılında da bu politikamızın sıkı bir biçimde uygulanmasına devam edilecektir. Makroekonomik çerçevede yapılan deÄŸiÅŸiklikler nedeniyle, 2002 yılı mali çerçevesinde bir kaç küçük ve gelir kaybı yaratmayan deÄŸiÅŸiklik gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Programlanandan daha güçlü bir TL'nin ve yine programlanandan dahadüşük petrol fiyatlarının, önemli miktarda enerji ithal eden enerjiyleilgili KÄ°T'lerin faiz dışı fazlasını yukarı doÄŸru çekmesi beklenmektedir. Ancak, konsolide bütçe faiz dışı fazlasının beklenenden düşük olması beklenmektedir. Zira, beklenenden yüksek fiyat düzeyi, enflasyona endeksli ücret ve emekli maaÅŸları nedeniyle harcamalara tümüyle yansımakta ancak, daha düşük büyüme nedeniyle gelirlerde aynı oranda artış yaratmamaktadır. 2002 yılı için belirlenen mali hedefimizi desteklemek üzere, GSMH'nın yaklaşık yüzde 2'sine denk gelen yeni tedbirler belirlenmiÅŸÂ ve bunların çoÄŸu halihazırda uygulamaya konulmuÅŸtur. Gelirler açısından belirli maktu vergilerde artış yapılmasına iliÅŸkin mevzuat yürürlüğe konulmuÅŸ, Akaryakıt Tüketim Vergisi yükseltilmiÅŸ ve doÄŸalgazı içerecek ÅŸekilde kapsamı geniÅŸletilmiÅŸ, büyükÅŸehirlerde emlak vergisi oranları iki katına çıkarılmış, Ä°mar Kanunu (elektrik sayaç programını yürütmeye imkan vermek amacıyla) deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ; ve temel Kamu Ä°ktisadi TeÅŸebbüslerinde fiyat artışları yapılarak, bedelsiz ve tarife altı fiyat uygulamaları kaldırılmıştır. Konsolide bütçeye iliÅŸkin çoÄŸu harcama önlemlerini kapsayan Bütçe Kanunu da kabul edilmiÅŸ ve saÄŸlık sektöründe daha sıkı maliyet denetimi uygulanmasına yönelik genelgeler yayımlanmıştır." Ayrıca, KÄ°T'lere, Yıllık Yatırım ve Finansman Kararnamesi ve üç genelge ile bütçelerinde yer alan bütün maliyet tasarrufu saÄŸlayan tedbirleri uygulamaları talimatı verildiÄŸi bildirilen Mektup'ta, Hazine Kontrolörleri KÄ°T'lerin söz konusu tedbirlere olan uyumunu üçeraylık bazda izleyecekleri belirtildi.      BELEDÄ°YELERÄ°N PAYI DÜŞÜRÃœLECEK      "GSMH'nın yüzde 6.5'i oranında faiz dışı fazlasına ulaşılmasına katkıda bulunmak üzere ilave bazı tedbirler önkoÅŸul olarak uygulanacaktır" denilen Niyet Mektubu'nda, gelirler açısından, Bakanlar Kurulu konsolide bütçe vergi gelirlerinden büyükÅŸehir belediyelerine ayrılan payın yüzde 4.1 seviyesine düşürülmesine iliÅŸkin bir karar alacağı bildirildi.  Harcamalar açısından, kamu kuruluÅŸlarında istihdam edilen memur, işçi ve sözleÅŸmeli personele yönelik iÅŸten ayrılma kurallarının hayatageçirilmesi amacına yönelik olan bir genelge yayımlanacağı bildirilen Mektup'ta, Maliye Bakanı'nın küçük ölçekli çiftçilere DoÄŸrudan Gelir DesteÄŸi'ne yeterince kaynak ayrılmasını teminen harcamalara iliÅŸkin ödenekler arası kaydırma yapmayı onaylayacağı ifade edilerek, şöyle devam edildi: "Ödenekler arası kaydırma gereklidir, zira, Meclis'te kabul edilen bütçe, tarımsal primleri azaltmamış ve doÄŸrudan gelir desteÄŸiniöngörülen boyutta artırmamış olup, DoÄŸrudan Gelir DesteÄŸi'ndeki artışları finanse edebilmek için ÅŸeker ve elektrik ÅŸirketlerine yapılacak transferlerin azaltılmasını öngörmektedir. DiÄŸer bazı tedbirler daha uzun zaman gerektirmeleri sebebiyle uygulamaya yılın ileri zamanlarında konulacaktır. 2002 yılı Åžubat ayı başında Akaryakıt Tüketim Vergisi (doÄŸalgaz dışındaki kalemler için) reel olarak yüzde 1 artırılacaktır. Maliye Bakanı, konsolide bütçeye tabi kuruluÅŸların bölge müdürlüklerinin ve diÄŸer bölge müdürlüklerinin kapatılmasıyla saÄŸlanacak tasarrufları 2002 yılı Mart ayı sonuna kadar belirleyecek (yapısal kriter) ve iliÅŸkili bütçe ödeneklerinin bütçede bloke edilmesini saÄŸlayacaktır. KÄ°T'ler, maliyet düşürme talimatlarıyla uyumlu olarak bütçelerini onaylayacaktır. Yıl içerisinde kamu gelirlerini güvence altında tutmakamacıyla vergi reform planı kapsamında yer alanların dışında yeni vergi istisna veya teÅŸvikleri öngörülmeyecektir. Ayrıca, KÄ°T gelirlerinin güvence altında tutulması bakımından, KÄ°T'ler için KÄ°T'lerin yönetimlerince ticari sebeplerle kararlaÅŸtırılanların dışında yeni bedelsiz veya tarife altı fiyat uygulamaları öngörülmeyecektir. 2002 yılında kamu sektörünün ilave unsurları da program kapsamındaizlenecektir. Konsolide kamu sektörünün faiz dışı fazlasına iliÅŸkin performans kriterine ek olarak program, kamu sektörünün diÄŸer unsurlarının faiz dışı fazlasına iliÅŸkin gösterge niteliÄŸinde altışar aylık bir hedef içerecektir. 2002 yılında, bu yeni hedef, Sosyal YardımlaÅŸma ve Dayanışma Fonu'nu, 10 KÄ°T'i, eÄŸitim ve saÄŸlık ile ilgili tüm döner sermayeleri, il özel idarelerini ve Ä°ller Bankası'nı kapsayacaktır. 2003 yılında da, program kapsamına 10 ilave kamu iktisadi teÅŸebbüsü ve nüfusu 50 binin üzerinde olan belediyeler alınacaktır. Program aynı zamanda, konsolide kamu sektörünün genel dengesine iliÅŸkin gösterge niteliÄŸindeki bir hedefi kapsayacaktır. Borç verme eksi geri ödeme büyüklüklerine iliÅŸkin baz senaryo belirlenmiÅŸ olup, bu tutarların altındaki miktarlar, faiz dışı fazlayailiÅŸkin performans kriteri hesaplarında dikkate alınmayacaktır. 2003 yılında, tüm borç verme eksi geri ödeme tutarı, hesaplanan rakamlara dahil edilecektir." Niyet Mektubu'nda, son bir kaç ay içinde, Hazine'nin, iç borcun vadesini uzatmayı ve yatırımcı katılımını daha geniÅŸ bir tabana yaymayı, dünya piyasalarındaki dalgalı koÅŸullara raÄŸmen baÅŸardığı bildirildi. Hazine tahvillerinin ortalama vadesinin Kasım ayında yaklaşık olarak 6 aya çıkarıldığı, bu vadenin, Mayıs ayından bu yana en uzun vade olup, artan piyasa güvenini gösterdiÄŸi ifade edildi. Vergi muafiyet sınırının yükseltilmesi ve iç piyasa koÅŸullarının düzelmesi ile bireysel yatırımcıların elindeki kağıtların artış gösterdiÄŸi kaydedilen Niyet Mektubu'nun borç yönetimi kısmında ÅŸunlaradeÄŸinildi: "Sigorta ÅŸirketleri ve yabancı yatırımcıların artan talebi ile, um yatırımcı tabanının geniÅŸlemesini saÄŸlamıştır. Aynı zamanda, Hazine, yılın son çeyreÄŸinde uluslararası piyasalarda 1.5 milyar ABD Doları tutarında tahvil ihraç ederek, uluslararası piyasalardaki zorlukoÅŸullara raÄŸmen, beklentileri aÅŸmıştır. 2002 yılında, ilave dış finansman ve kamu bankalarının güçlü finansal durumu, özel sektörden saÄŸlanacak iç borç ihtiyacının rahat seviyelerle sınırlı kalmasını ve kamu borcunun rahatlıkla çevrilebilmesini saÄŸlayacaktır. Kamu bankaları, mevduatlarındaki 2002 yılında da sürmesi beklenen istikrarlı artış ile bir yandan kalan kısavadeli yükümlülüklerini kapatabilecek, diÄŸer yandan da bütçenin iç piyasalardan karşılanması öngörülen finansman ihtiyaçlarının giderilmesine, ellerinde bulunan tahvillerin daha uzun vadeli kağıtlarla takas edilmesi yoluyla katkıda bulunabileceklerdir. Mevcut dış finansman imkanları, özel sektörden saÄŸlanacak iç borç miktarının daha da azalmasını saÄŸlayacaktır. Borçlanma programımız, muhafazakar bir öngörü ile 2002 yılında uluslararası tahvil ihraçlarının 2.5 milyar dolar civarında gerçekleÅŸeceÄŸi varsayımına ve bunun dışında da Fon'dan saÄŸlanacak 7 milyar doların dış destek amaçlıolarak kullanılmasına dayanmaktadır Kalan finansman ihtiyacının, önemli bir miktarda olsa da, yerli özel sektörün karşılama kapasitesi dahilinde olacağı tahmin edilmektedir. Tüm bunlar gözönünde bulundurulduÄŸunda, kamunun özel sektör tarafından çevrilmesi gereken borcuna iliÅŸkin yeni borçlanma / toplam itfa oranının yüzde 85 gibi sürdürülebilir bir düzeyde olacağı tahmin edilmektedir. Bunun dışında, 2002 yılında, borçlanma programının piyasa zayıflıklıklarının ortaya çıktığı dönemlerde daha güçlü kılınması, borcun çevrilebilirliÄŸine iliÅŸkin diÄŸer piyasa endiÅŸelerinin ortadan kaldırılması, ve yatırımcı tabanının çeÅŸitlendirilmesi amacıyla yeni bazı borç yönetim giriÅŸimleri baÅŸlatılacaktır." Hazine'nin bono ihraçlarında ve halka arzlarında, talep elverdiÄŸince vadenin uzatılmasına ve daha çeÅŸitli bir yelpazede yatırımcı talebinin teÅŸvik edilmesine devam edileceÄŸi bildirilen Mektup'ta, bunun piyasadan saÄŸlanacak brüt finansman ihtiyacını ve dolayısıyla da, özel sektörün borç çevrim rasyosunu daha da küçülteceÄŸi kaydedildi. Mektup'ta, aynı zamanda, kamu borcunun finansmanında bankaların önemli bir rol oynamaya devam etmesini saÄŸlayacak yeni bir piyasa yapısı ve borç enstrümanları oluÅŸturulacağı bildirilerek, şöyle devam edildi: "Buna uygun olarak, yeni iç borç ihraçlarında, bankaların döviz riski ve faiz oranı risklerini güvence altına alma ihtiyaçlarına özel önem verilecektir. 2002 yılının Ocak ayında, uygulamasına 2000 yılı Kasım ayında ara verilen, DeÄŸiÅŸken Faizli Kağıt ihraçları programı tekrar uygulamaya alınacaktır. Bu program, Hazine borçlarının vadesini uzatmak suretiyle, Hazine'nin brüt borçlanma gereÄŸini düşürecek, aynı zamanda da, bankaların faiz oranı riski ve likiditeye iliÅŸkin endiÅŸelerine cevap verecek bir enstrüman saÄŸlayacaktır. İlk ihraç öncesinde, deÄŸiÅŸken faizli kağıt piyasasının likiditesinin artırılmasını teminen söz konusu kağıtların fiyat ve getiri hesaplamalarında uluslararası uygulamalara uygun revize standart metotlar, birincil ve ikincil piyasalarda kullanılmak üzere Hazine tarafından; teminat deÄŸerlemeleri sırasında kullanılmak üzere, Merkez Bankası ile Ä°stanbul Menkul Kıymetler Borsası tarafından ilan edilecektir. Hazine ve Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK)kendi üzerlerine düştüğü kadarıyla, bankaların uygun faiz oranı riski deÄŸerlemesi yöntemlerini tam olarak anlamalarını temin edeceklerdir."     PÄ°YASA YAPICILIÄžI...      İç borç piyasasındaki likiditenin daha da artırılmasını teminen, 2002 yılı Eylül ayı sonuna kadar piyasa yapıcıları programının yenidenbaÅŸlatılmış olacağı belirtilen Niyet Mektubu'nda, aday piyasa yapıcıları ile görüşmelerin devam ettiÄŸi bildirildi. Program kapsamında, piyasa yapıcılarının, ihalelerde asgari seviyede kağıt alımını; ve Hazine bonoları ve devlet iç borçlanma senetlerinin doÄŸrudan alım-satımı iÅŸlemleri ile senetlerin ödünç verilmesi için piyasa oluÅŸturulmasını taahhüt edecekleri anlatılan Mektup'ta, Hazine'nin, aynı zamanda, piyasada referans kağıt eksikliÄŸiolduÄŸunda diÄŸer kağıtların referans kağıtlarla deÄŸiÅŸtirilebileceÄŸi birödünç verme piyasasını tamamen kendi belirleyeceÄŸi koÅŸullarla oluÅŸturacağı belirtildi.  Kamu kağıtları piyasalarındaki likiditenin, diÄŸer finansal enstrüman piyasalarındaki likidite ile destekleneceÄŸi ifade edilen Mektup'ta, ÅŸunlar kaydedildi: "Böylelikle, bankalararası para piyasasının derinleÅŸtirilmesi ve bir Türkiye Bankalararası Fiyat Teklif Oranının (Turkish Interbank Offer Rate) oluÅŸturulması, borç yönetimini destekleyecektir. Piyasa koÅŸulları elverdikçe, uluslararası piyasalara ihraç edilen tahvillerin yanısıra, iç piyasaya döviz cinsi veya dövize endeksli kağıt ihraç edilmesine, bir yandan gerek yatırımcı tabanının gerekse de enstrümanların çeÅŸitliliÄŸini muhafaza ederken, diÄŸer yandan da brütiç borçlanma gereÄŸinin daha da düşürülmesini saÄŸlamak amacıyla, devam edilecektir. Hazine MüsteÅŸarlığı, iç ve dış borçlanmanın daha sıkı bir koordinasyon içerisinde yapılması da dahil olmak üzere, risk ve borç yönetimini geliÅŸtirmek amacıyla, operasyonel mekanizması, prosedürlerive yapısına iliÅŸkin bir çalışma yürütecektir. Bu çalışmanın tavsiyeleri 2002 yılı ortasına kadar hayata geçirilecektir. Bu uygulama, Hazine'nin toplam borçlanma ihtiyacını ve yerli ve yabancı yatırımcıların benzer ÅŸekilde bu piyasalara katıldıkları gerçeÄŸini yansıtmak amacıyla, iki piyasada da uygulanacak borçlanma yaklaşımında ortak kararların alınmasına müsaade edecektir. Hazine, TCMB ile eÅŸgüdümlü hareket ederek nakit yönetim operasyonlarını da geliÅŸtirecektir. Hazine, kurumsal yatırımcılar ve aracılarla ikili irtibatlar ve toplu görüşmelerde bulunmak ve bireysel yatırımcılarla olan iliÅŸkilerigeliÅŸtirmek de dahil olmak üzere, bütün yatırımcılarla diyalogunu artıracaktır."Niyet Mektubu'nda, özel bankaların kuvvetlendirileceÄŸi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından devralınan bankaların çözüme kavuÅŸturulacağı, kamu bankalarının verimliliÄŸinin daha da artırılacağı (nihai hedef olarak özelleÅŸtirilmesi), tahsil edilemeyen banka kredilerinin çözümüne yönelik çerçevenin hayata geçirileceÄŸi ve ihtiyatlı düzenlemelerin ve denetimin daha da geliÅŸtirileceÄŸi vurgulandı. Niyet Mektubu'nun "Bankacılık Reformu" ile ilgili kısmında, bankacılık sektörünün ve 1999 yılından beri devam etmekte olan gözetimsisteminin güçlendirilmesine devam edilmesinin amaçlandığı belirtildi. Mektupta, bankacılık sektörüyle ilgili olarak şöyle denildi: "2001 yılında kamu bankalarının finansal olarak yeniden yapılandırılmaları tamamlanmıştır ve 2002 yılına yönelik hedefimiz, sözkonusu bankaların operasyonel yeniden yapılandırılmalarının sonuçlandırılmasıdır. Ziraat ve Halk Bankası yeni bir profesyonel yönetim altında yeniden sermayelendirilmiÅŸ ve organize edilmiÅŸtir. 2002 yılında her iki bankanın da reel sektöre olaÄŸan kredi verme faaliyetlerine tekrar baÅŸlaması ve kara geçmesi beklenmektedir. Aynı zamanda, halihazırda devam etmekte olan operasyonel yeniden yapılandırma kapsamında çalışanların sayılarının azaltılmasına yönelikbir Bakanlar Kurulu Kararnamesi yayımlanacak ve gerekli yasal deÄŸiÅŸiklikler yapılacaktır. 2002 yılı Haziran ayı sonuna kadar, sözkonusu bankaların ÅŸube sayısı 800 adet azaltılacaktır. Çalışanlarınsayısı da bu doÄŸrultuda azaltılacaktır. Vakıfbank'a iliÅŸkin olarak bir özelleÅŸtirme danışmanı hesapların incelenmesi ve analizini sürdürmekte olup, potansiyel yatırımcılar bankaya yönelik ilgilerini sunmaya ve Mayıs ayında teklif vermeye davet edilmiÅŸtir." ÖZEL BANKACILIÄžA YÖNELÄ°K ÖNLEMLER...     Özel bankacılık sisteminin, daha da güçlendirilerek reel sektöre mali aracılık yapma konusundaki hayati rolünü yerine getirebilmesini teminen, kapsamlı bir planın hayata geçirilmekte olduÄŸu belirtilen, Mektup'ta, kötüleÅŸen ekonomik ÅŸartlar geri ödenmeyen kredilerin zararadönüşmesine yol açmakta ve bir çok bankanın mali durumunun kötüleÅŸmesine neden olduÄŸuna deÄŸinildi. 2001 yılında uygulanan sermaye güçlendirme planları önemli miktarda özel sermayenin sisteme girmesine neden olduÄŸu ancak, bunun yeterli olmayacağı vurgulanan Mektup'ta, şöyle devam edildi: "Bu nedenle, Türk bankacılık sistemini saÄŸlıklı ve güçlü bir yapıya kavuÅŸturmayı teminen, bankaların ekonomiye olaÄŸan kredi verme faaliyetlerine tekrar baÅŸlamalarının bir ön koÅŸulu olarak deÄŸerlendirdiÄŸimiz bir stratejiyi baÅŸlatmış bulunuyoruz. Bu strateji, bankaların kredi portföyleri ve diÄŸer karşı taraf risklerinin özenli ve hedefli bir biçimde deÄŸerlendirilmesi ile baÅŸlayacaktır. Bu stratejiye, banka sahiplerinin belli sermayelendirmehedeflerini kendileri karşılaması halinde TMSF'nin saÄŸlıklı bankalara sermaye ve sermaye benzeri kredi vermesine imkan veren bir kamu destekprogramı eÅŸlik edecektir. Sözkonusu program özel sermaye katkılarını azamileÅŸtirmeyi, kamuya maliyeti en aza indirmeyi ve bankacılık sektörünün daha da rasyonelleÅŸtirilmesini hedeflemektedir. Bankacılık sektörü saÄŸlıklı hale geldiÄŸinde genel garanti önceden bilgi verilmek suretiyle kaldırılabilir. Bankaların kredi portföylerinin özenli bir biçimde deÄŸerlendirilmesi yeni destek programının önemli bir unsuru olup, yatırımcıların ve Hükümetin gerekli yeni sermayeyi bankacılık sistemine enjekte etmeleri imkanını verecek açık bir temel saÄŸlayacaktır. BDDK deÄŸerlendirmelere esas olacak ilkeleri, standart kriterlerin kullanılmasını da içerecek bir ÅŸekilde, 2002 yılının Ocak ayında belirlemiÅŸ olacaktır. Kredi portföylerinin, teminatların ve diÄŸer bazı risklerin hedefe yönelik olarak deÄŸerlendirilmeye tabi tutulması bankaların mevcut dış denetçileri tarafından gerçekleÅŸtirilecek olup, 2002 yılının Mart ayı sonuna kadar tamamlanacaktır. Belirlenen ilkelerin uygulandığını teyid etmek ve sürecin doÄŸru iÅŸlemesini saÄŸlamak amacıyla üçüncü taraf olarak denetim firmaları BDDK tarafından 2002 yılı Mart ayı sonuna kadar atanacaktır. BDDK, denetleme sonuçlarının nihai deÄŸerlendirmelerini 2002 yılı Nisan ayı sonuna kadar tamamlayacak ve bu deÄŸerlendirme sonuçlarının ışığında bankalara yapılması gereken iÅŸlemleri yazılı olarak 15 Mayıs 2002 tarihine kadar bildirecektir. Denetlemeler sonucunda herhangi birzarar ortaya çıkması halinde, bu zararlar tamamen mevcut hisselere yansıtılacaktır. Denetleme sonuçları bankaların 2002 Haziran sonu bilançolarına yansıtılacaktır."     ÖZEL BANKALARA KAMU SERMAYE DESTEĞİ...     Kamu sermaye desteÄŸine de deÄŸinilen niyet Mektubu'nda, bu desteÄŸinbanka sahiplerinin sermayelerini belirli seviyeye yükseltmeye hazır olduÄŸu sıhhatli özel bankalara bir defaya mahsus olarak saÄŸlanacağı bildirildi ve bu desteÄŸin nasıl yapılacağına iliÅŸkin bilgi verildi. Mektup'ta, mali bünyesi saÄŸlıksız ya da sermayesi büyük ölçüde yetersiz durumda olup da söz konusu programa katılmak için yeterli sermaye artışı yapamayan bankaların olması halinde bunların BDDK ve TMSF tarafından devralınacak ve çözüme kavuÅŸturulacağı da kaydedildi. BDDK tarafından TMSF ile ortak olarak yürütülecek olan programa dahil olma baÅŸvurularının 2002 yılı Mayıs ayı sonuna kadar yapılması erektiÄŸi de Mektup'ta ifade edildi. Mektup'ta, TMSF'nin, tahsil edilemeyen kredileri ve teminatları çözüme kavuÅŸturmak amacıyla büyük gayret göstereceÄŸi vurgulanırken, TMSF iÅŸlemlerinin ÅŸeffaf olmasının büyük önem arz ettiÄŸi, bu nedenle TMSF'nin, 2002 Mart ayı sonundan baÅŸlamak üzere aylık bilanço hazırlayacağı ve senelik periyodlarla dış denetime tabi olacağı, 2001 yılına iliÅŸkin dış denetimin, 2002 Nisan ayı sonuna kadar tamamlanacağı bildirildi. Mektup'ta, kredi sınıflandırılması, tahsil edilemeyen kredi karşılıkları ve teminatların deÄŸerlendirilmesine iliÅŸkin yasalar ve düzenlemeler, 2002 yılı Haziran ayı sonuna kadar portföylerin gözden geçirilmesinin ardından gerektiÄŸi ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirileceÄŸi kaydedilerek, şöyle denildi: "Ä°lk adım olarak, tahsil edilemeyen kredi karşılıklarına iliÅŸkin halihazırda yürürlükte bulunan dört yıllık geçiÅŸ kuralını derhal ortadan kaldıracak yasal deÄŸiÅŸiklik ön koÅŸul olarak, 2002 Ocak ayında Meclis'ten geçirilecektir. 1 Ocak 2002 itibariyle sermaye yeterlilik oranının hesaplanması dahil piyasa risklerine iliÅŸkin banka bazında sermaye ihtiyaçları ile iç kontrol ve risk yönetimi sistemlerinin izlenmesine iliÅŸkin iki önemli düzenleme yürürlüğe girmiÅŸtir. Dahası, Uluslararası Muhasebe Standartları (IAS) ile uyumlu, yeni bir muhasebe sisteminin deneme mahiyetinde uygulanmasına 2002 yılı Ocak ayında baÅŸlanılacaktır. Bilanço-dışı repo iÅŸlemlerinin bankaların bilançolarına dahil edilmesi 2001 yılı Aralık ayında ilan edilmiÅŸ olup, 1 Åžubat 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir. 1 Temmuz 2002 tarihinde yürürlükte olacak ÅŸekilde, piyasa risklerine iliÅŸkin sermaye ihtiyaçları, sermaye yeterlilik oranı hesaplanırken konsolide bazda dahil edilecektir. Buna ilaveten, deneme uygulamasının ardından BDDK uygulama sonuçlarını deÄŸerlendirecek ve bankaların 2002 sonu bilançolarını Uluslararası Muhasebe Standartları'yla uyumlu olarak oluÅŸturabilmelerini teminen, 2002 Haziran sonuna kadar yeni muhasebe standartlarına iliÅŸkin gözden geçirilmiÅŸ bir düzenleme yayımlayacaktır. Raporlama yükümlülükleri, bağımsız deÄŸerlendirmelerin bulguları doÄŸrultusunda geliÅŸtirilecek olup, 2002 Haziran sonu itibariyle raporlamanın kaliteli ve zamanında yapılması sıkı bir ÅŸekilde takip edilecektir."     ŞİRKET BORÇLARININ YENÄ°DEN YAPILANDIRMASI... Åžirket borçlarının yeniden yapılandırılmasına iliÅŸkin çerçevenin, bankacılık sektöründeki yeniden yapılandırmaları tamamlamak amacıyla güçlendirildiÄŸi belirtilen Mektup'ta, ÅŸu unsurlara yer verildi: "Ä°lk adım olarak, ÅŸirketlerin birden çok sayıdaki orta ve büyük ölçekli kreditörlere olan yükümlülüklerinin, her bir ÅŸirket için ayrı ayrı deÄŸerlendirilmesi için Ocak 2002'de serbest piyasa temelli gönüllü bir yaklaşım (Ä°stanbul Yaklaşımı) uygulanmaya baÅŸlanılacaktır. Halk Bankası, kendi sorumluluk alanındaki kredileri, piyasa koÅŸulları üzerinden, yeniden müzakere etmekte ve yine piyasa koÅŸullarıüzerinden küçük ve orta ölçekli ÅŸirketlere kredi saÄŸlamaktadır. Borçların yeniden yapılandırılması sürecinin hızlandırılması gereÄŸi karşısında, 2002 yılı başında, Hazine'nin çatısı altında birden çok kurumun üyeliÄŸi ve özel sektörün de katılımı ile bir Koordinasyon Komitesi oluÅŸturulacaktır. Bu Komite, ÅŸirket borçlarının yeniden yapılandırılması sürecini kolaylaÅŸtırmak ve izlemek ile sorumlu olmanın yanısıra, bu süreçteki olası engelleri saptayarak, engellerin ortadan kaldırılması için teklifler getirecektir. Şirket borçlarının yeniden yapılandırılmalarının kolaylaÅŸtırılmasıiçin iflas ve tasfiye çerçevesi kapsamlı biçimde gözden geçirilmekte olup, gerektiÄŸi gibi yeniden düzenlenecektir. Bu çalışma halihazırda devam eden, Medeni Kanun ve Ticaret Hukuku mevzuatının AB kural ve direktifleri ile uyumlandırılmak üzere modernize edilmesi çalışmalarını tamamlayacaktır. Türkiye'de uygulanan iflasa iliÅŸkin çerçeve üzerinde Dünya Bankası tarafından hazırlanmakta olan Standart ve Kuralların Karşılanması Raporu'nun Ocak 2002'de tamamlanması beklenmektedir. Adalet Bakanlığı bu raporun bulgularına ve mevcut reform tekliflerine dayanarak bir hareket planı hazırlayacak olup, Ä°cra ve Ä°flas Kanunu'nda yapılması gerekecek deÄŸiÅŸiklikleri belirlemek üzere bir Komisyon oluÅŸturacaktır. Mahkemelerin kapasitelerinin artırılması için yargı sistemine iliÅŸkin idari prosedürlerin iyileÅŸtirilmesi hususunda gereken destek de saÄŸlanacaktır. Şirketlerin, özellikle de büyük ÅŸirket gruplarının, mali raporlamaları iyileÅŸtirilecek ve ÅŸirket yönetiÅŸim standartları güçlendirilecektir. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) enflasyon muhasebesine iliÅŸkin hükümler de dahil olmak üzere uluslararası muhasebe standartlarını 1 Ocak 2003 tarihine kadar uygulamaya koyacaktır. SPK, 2002 yılı Mart ayı sonundan itibaren ÅŸirket gruplarının konsolide mali raporlarını sunmalarını zorunlu kılacak olup, bu grupların mali durumlarını takip etmek üzere bu konuya odaklanacak birbirim oluÅŸturacaktır. Aynı tarihten itibaren, SPK ayrıca, finansal iÅŸtirakleri olan ÅŸirket gruplarının konsolide grup raporlarını sunmalarını da zorunlu kılacak olup, bu raporları BDDK'ya iletecektir." KAMU SEKTÖRÃœ REFORMU...     Niyet Mektubu'nda, Kamu Sektörü Reformu konusunda, Konsolide bütçenin mali yapısınnı iddialı kamu sektörü reform programının uygulanmasıyla önemli ölçüde güçlendirileceÄŸi belirtildi. Özellikle, harcamaların etkinliÄŸinin artırılmasının hedefleneceÄŸi (daha az kaynakla daha fazla iÅŸ yapılmasına imkan saÄŸlanacaktır), vergi sistemi (vergi tabanını geniÅŸletmek ve daha sürdürülebilir hale getirmek amacıyla) ve kamu hizmetlerinin (etkinliÄŸi artırmak ve kamu hizmetinin kalitesini iyileÅŸtirmek amacıyla) reforma tabi tutulacağı kaydedildi. Kamu Sektör Reformu konusunda ÅŸunlara deÄŸinildi: "Bu adımların toplumun en fakir kesimi üzerindeki etkilerini gidermek amacıyla sosyal harcamalar artırılacak ve hedeflere daha iyi yönlendirilmeleri saÄŸlanacaktır (43 sayılı paragrafa bakınız). Konsolide bütçeye iliÅŸkin temel reform çabaları ÅŸu hususları içerecektir: Harcamaların etkinliÄŸini artırmak amacıyla, satın alma yöntemleri geliÅŸtirilecek ve kamu yatırım programı rasyonelleÅŸtirilecektir. BirleÅŸmiÅŸ Milletler standartları (UNCITRAL) ile uyumlu Kamu Ä°hale Kanunu 4 Ocak 2002 tarihinde Meclis tarafından kabul edilmiÅŸtir. ( Müteakiben sözkonusu Kanun'un 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girebilmesini teminen, bağımsız bir ihale kurumunun 2002 yılı Mart sonuna kadar oluÅŸturulması ve ilgili kanun ve düzenlemelerinyeni çerçeveyle uyumlu hale getirilmesi amacıyla deÄŸiÅŸtirilmesi de dahil olmak üzere, gerekli çalışmalara derhal baÅŸlanacaktır. Kamu ihalelerinde rekabeti ve ÅŸeffaflığı daha da artırmak amacıyla, Kamu Ä°hale Kanunu'nda yapılacak deÄŸiÅŸikliÄŸin Meclis tarafından 2002 yılı Mayıs ayı sonuna kadar onaylanması beklenmektedir. Bu suretle, Kanun'da öngörülen eÅŸik deÄŸerlerin reel olarak uluslararası en iyi uygulamalar ile uyumunun saÄŸlanması ve ) eÅŸik deÄŸerlerin altındaki seviyeler için asgari tedarik süresinin uzatılması öngörülmektedir. Kamu yatırımları 2002 yılı mali çerçevesi içerisinde, (5,047 proje içerisinden) 353 ana projenin ve 649 yan projenin listeden çıkarılması ve hem tahmin edilen maliyetlerin hem detamamlanma sürecinin yüzde 20 oranında kısaltılmasıyla rasyonel hale getirilmiÅŸtir. Kaydedilen bu geliÅŸmenin devamında, aÅŸamalı olarak kaldırılacak projelerin kapsamlı bir listesi, 2003 bütçesinde gerekli kararların verilebilmesine imkan verecek bir zaman dilimi içerisinde hazırlanacaktır." Niyet Mektubu'nda, vergi sistemini reforma tabi tutmak amacıyla Bakanlar Kurulu'nca üç yıllık iddialı birplan hazırlanacağı bildirildi. Mektup'ta söz konusu planın, vergi reformunun 2002 yılında hayata geçirilmesine yönelik iki aÅŸamadan oluÅŸacağı belirtilirek, şöyle denildi: "Ä°lk aÅŸama, gelirleri etkilemeksizin 2002 Nisan sonunda yasalaÅŸacak ÅŸekilde dolaylı vergi sisteminin basitleÅŸtirilmesi ve nominal faiz geliri üzerinden alınan vergilerin bozucu etkilerinin azaltılması üzerinde yoÄŸunlaÅŸacaktır. Vergi reformunun ikinci aÅŸaması ise (1 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe girmek üzere) dolaysız vergi sisteminin reformundan oluÅŸacaktır. Söz konusu reformun ikinci aÅŸamasına iliÅŸkin yasal düzenleme, 2002Ekim ayı sonuna kadar Meclis'e sunulacaktır. Dolaysız vergilere yönelik önceliklerimiz ÅŸunlar olacaktır: Yatırım gelirleri üzerindeki vergilerin uyumlulaÅŸtırılması; vergi sistemindeki dışsal enflasyon ayarlamalarının rasyonelleÅŸtirilmesi; yatırım teÅŸvik sisteminin rasyonel hale getirilmesi ve gelir vergisi karşılığında vergi kredisi uygulamasında reforma gidilmesi. Söz konusu plan aynı zamanda vergi idaresinin (teknik yardım ihtiyacı da dahil olmak üzere) reforma tabi tutulmasını içermektedir. Planın daha etkin uygulanabilmesini teminen vergi idaresi Dünya Bankası ile ortak yürütülen çalışma doÄŸrultusunda yeniden organize edilecektir. Söz konusu uygulamaya iliÅŸkin koÅŸulsallık programın birinci gözden geçirilmesi esnasında belirlenecektir." Kamu hizmetlerini reforma tabi tutmak amacıyla 2002 sonuna kadar Bakanlar Kurulu'nun bir kamu hizmetleri reform stratejisini kabul edeceÄŸi belirtilen Mektup'ta, "Hazırlık çalışmalarının bir parçası olarak, kamu iÅŸlevlerinin gözden geçirilmesi amacıyla 2002 yılı Mart ayı sonuna kadar bir Bakanlar komitesi oluÅŸturulacak olup, sözkonusu gözden geçirme 2002 yılı Eylül ayı sonuna kadar tamamlanacaktır. Bu tarihe kadar, genel kamu sektörü ve KÄ°T istihdam düzeyini üçer aylık bazda izleyecek bir entegre sistem hayata geçirilecektir" denildi.     KAMUDA Ä°STÄ°HDAM     Kamu kaynaklarının kullanımında ve mali durumunda en büyük iyileÅŸmenin, baÅŸta etkin iÅŸlemeyen KÄ°Tlerde olmak üzere, aşırı istihdam düzeyinin aÅŸağı çekilmesinden kaynaklanması beklendiÄŸi bildirilen Niyet Mektubu'nda konuya iliÅŸkin ÅŸunlar kaydedildi: "Söz konusu durum, kamu kesimindeki fiyatların büyük ölçüde artırılması ihtiyacını azaltarak enflasyonu düşürmeye yardımcı olacak,kamu teÅŸebbüslerinin etkinliÄŸini artıracak ve birçok durumda özelleÅŸtirmeye yönelik zeminin oluÅŸturulmasına katkı saÄŸlayacaktır. 3 Aralık 2001 tarihli BaÅŸbakanlık Genelgesi ile de desteklendiÄŸi üzere, kamu işçileri için gönüllü emeklilik planı halihazırda baÅŸlatılmış bulunmaktadır. 15,000 çalışan 2002 Ocak ayı ortasına kadaremekli edilmiÅŸ ya da emekli edilecekleri tebliÄŸ edilmiÅŸ olacaktır. Ayrıca, (Dünya Bankası'nın yardımı aracılığıyla) Türk Telekom A.Åž.'deki ve ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi portföyünde yer alan ÅŸirketlerdeki fazla istihdam belirlenmiÅŸ olup, söz konusu işçilere gönüllü emeklilikteklifi sunulacaktır. Söz konusu teklifi kabul eden işçilerin en geç 2002 Mart ayı sonuna kadar emekli edilmeleri saÄŸlanacak ve gerekli ödemeler gerçekleÅŸtirilecektir. Aynı zamanda 2002 Ocak sonuna kadar; KÄ°T'lerdeki tüm fazla istihdam ve kadrolar saptanacak ve tüm açık, doldurulmamış, atıl kadrolar ortadan kaldırılacaktır. Gönüllü emeklilik teklifleri ve sadece gerekli görüldüğü takdirde iÅŸten çıkarmalar vasıtasıyla, Haziran sonuna kadar fazla işçi sayısı üçte bir oranında ve 2002 Ekim sonuna kadar kümülatif olarak üçte iki oranında azaltılacaktır. 2003 Haziran sonuna kadar, kalan fazla istihdam aÅŸamalı olarak azaltılacaktır. Fazla istihdamı azaltmaya yönelik bu hedef uyarınca hiçbir yeni iÅŸe alıma izin verilmeyecek ve boÅŸalan ilgili kadrolar süratli bir biçimde iptal edilecektir. KÄ°T'lerin söz konusu programa baÄŸlı kalmaları üçer aylık periyodlar halinde denetime tabi olacaktır. Söz konusu hedeflere ulaÅŸmaya yönelik ilerlemeler, aynı zamanda programın ilk gözden geçirmeleri esnasında deÄŸerlendirilecek baÅŸlıca hususlardanbiri olacaktır. Söz konusu eylem ile uzun dönemli finansal tasarruf saÄŸlanacak olması nedeniyle bu hareket planının net maliyeti (ödenecekkıdem tazminatlarından ücret ödemelerinin sona ermesiyle elde edilecektasarrufun çıkarılması), 1,25 katrilyon TL'ye kadar, 2002 yılına iliÅŸkin faiz dışı fazla hedefimiz kapsamında deÄŸerlendirilmeyecektir." Tüm mali kontrol mekanizması, maliye politikasının yasal çerçevesinin güçlendirilmesi, kamu mali hesapların birleÅŸtirilmesi ve mali ÅŸeffaflık reformlarının derinleÅŸtirilmesi yoluyla geliÅŸtirileceÄŸibildirilen Mektup'ta, Maliye politikasının yasal çerçevesinin güçlendirilmesi amacıyla yapılacak düzenlemeler şöyle sıralandı: "Kamu Borçlanma Kanunu kabul edilecek ve bu Kanunu destekler nitelikte iki genelge yayımlanacaktır ve 2002 yılı Haziran ayı sonuna kadar uluslararası standartlarla uyumlu nitelikleri haiz Mali Yönetim ve İç Kontrol Kanunu Meclis'e sunulacaktır. Mali Yönetim ve İç KontrolKanunu bütçeleme, muhasebeleÅŸtirme, ÅŸeffaflık ve iç ve dış kontrolü kapsayacaktır. Kamu mali hesapların birleÅŸtirilmesi sürecine devam edilmesi amacıyla, 2001 yılı sonu için orijinal olarak belirlenmiÅŸ hedefe ulaşılmasını teminen 2002 yılı Mart ayı sonuna kadar 548 döner sermayedaha (kalan 1981 döner sermaye arasından) kapatılacaktır. Aynı zamanda, 3418 sayılı Kanun kapsamında yer alan harcama ve gelirler Meclis'e sunulacak ve 2003 yılı Bütçe Taslağı'na dahil edilecektir. Bu kanun ve 4306 sayılı Kanun kapsamındaki tahsisli gelirler de benzerÅŸekilde kaldırılacaktır. Aynı zamanda kalan 4 bütçe dışı fonun (SosyalYardımlaÅŸma ve Dayanışmayı TeÅŸvik Fonu, Savunma Sanayii Destekleme Fonu, Tanıtma Fonu ve ÖzelleÅŸtirme Fonu) iÅŸlemlerine yönelik ÅŸeffaflıkartırılacaktır. 2002 Temmuz ayı itibariyle sö zkonusu fonları düzenleyen kanuni hükümler bütçelerinin Meclis tarafından onaylanmasına, hesaplarının dış denetime tabi olmasına ve sözkonusu fonların hesaplarının konsolide bazda, konsolide bütçe hesaplarıyla birlikte aylık raporlanmasına olanak verecek ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilecektir.Ä°leriye yönelik olarak, kalan tek bütçe fonu (Destekleme Fiyat Ä°stikrar Fonu) üç yıl içerisinde Dünya Bankası'nın Tarım Reformu Uygulama Projesi sonuçlandığı zaman kapatılacaktır. Mali ÅŸeffaflığı artırmak amacıyla Meclis'e sunulacak 2003 yılı Bütçe Taslağı'na garantili borçlara iliÅŸkin borç verme eksi geri ödemeödeneÄŸi konulacak ve muhasebeleÅŸtirme ve kodlama reformları tüm konsolide bütçeli kuruluÅŸları kapsayacak ve diÄŸer genel kamu kesimi birimlerinde pilot bazda uygulanacak biçimde geniÅŸletilecektir. Ayrıca, 2002 yılı Mart ayı sonuna kadar 2001 yılı sonu itibariyle ödeneklerin üstündeki taahhütlere iliÅŸkin bir anket tamamlanacaktır."         "SOSYAL HARCAMALAR ARTTIRILACAK..." Sosyal harcamalar artırılacak ve sosyal harcamaların hedefini dahaiyi bulması saÄŸlanacaktır. 2002 yılında sosyal harcamalar reel bazda zaten ciddi biçimde artırılmaktadır. Ek olarak, kamu sektöründeki istihdam azaltılmasının etkisi, (Dünya Bankası'nca desteklenen ÖzelleÅŸtirme Sosyal Destek Projesi altında yer alan) iÅŸ gücünün istihdam alanlarının daha verimli olacak biçimde deÄŸiÅŸtirilmesi ve yeniden istihdam edilmesi programı vasıtasıyla ve ödemeleri 2002 yılında baÅŸlayacak olan iÅŸsizlik sigortasıyla (böylece yeterli kıdem tazminatına hak kazanamayan işçiler korunmuÅŸ olacaktır) giderilmeye çalışılacaktır. DiÄŸer temel öncelikler: (i) çiftçilere verilen doÄŸrudan gelir desteÄŸine ayrılan kaynakların artırılması (bunu desteklemek için 2003 yılında tüm tarımsal prim ödemeleri kaldırılacaktır) ve (ii) Dünya Bankası'nca desteklenen ve en fakir hane halkına giden sosyal güvenlikağı kaynaklarının artırılmasını amaçlayan Sosyal Riskin Azaltılması Projesi'nin bütünüyle uygulanabilmesi olacaktır.     ÖZEL SEKTÖRÃœN ROLÃœNÃœN ARTIRILMASI...Programda, özel sektör geliÅŸiminin teÅŸvik edilmesine özel önem verildiÄŸi ve bu kapsamda, Dünya Bankası'nın yakın iÅŸbirliÄŸi ile geliÅŸtirilen ana öğelerin, ÅŸirketlerin özelleÅŸtirilmesini, yerli ve yabancı yatırımların teÅŸvik edilmesini, iyi yönetiÅŸimin ve ÅŸeffaflığıngeliÅŸtirilmesini kapsadığı vurgulandı. "Kamuoyuna ve yatırımcılara ekonominin gerçek anlamda yeni bir yapıya kavuÅŸma sürecinde olduÄŸunun vurgulanması amacıyla iletiÅŸim politikası da geliÅŸtirilecektir" ifadesi kullanılan Niyet Mektubu'na şöyle devam edildi: "ÖzelleÅŸtirme stratejisi, özelleÅŸtirme kapsamındaki tüm büyük ÅŸirketlerin satılmasına iliÅŸkin hazırlık çalışmalarının 2002 yılında tamamlanmasını amaçlamaktadır. ÖzelleÅŸtirilmeleri için teknik hazırlıkları halihazırda tamamlanmış olan TÃœPRAÅž ve POAÅž'ın özelleÅŸtirilmesinin yanısıra, 2002 yılında Türk Telekom, Tekel, Türkiye Åžeker Fabrikaları A.Åž., THY, ERDEMÄ°R, EUAÅž, TEDAÅž, BOTAÅž ve kamuya ait arazilerin özelleÅŸtirilmesine iliÅŸkin tüm hazırlık çalışmalarının tamamlanmasını taahhüt etmekteyiz.     POAÅž VE TÃœPRAÅž'IN HALKA ARZLARI...     Ayrıntılı olarak kesin zamanlaması piyasa koÅŸullarına baÄŸlı olmakla birlikte, ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi'nin POAÅž'ın halka arzının 2002 yılı Mart ayı sonuna kadar, TÃœPRAÅž'ın halka arzının 2002 yılı Haziran ayı sonuna kadar gerçekleÅŸtirmesi beklenmektedir. Bu, TÃœPRAÅž'ın devlete ait hisselerini yüzde 50'nin altına düşürecektir. ÖzelleÅŸtirmeÄ°daresi ayrıca, piyasa koÅŸulları elverdiÄŸi anda, THY'nın birincil halka arzını gerçekleÅŸtirmeye hazırdır. Hükümet, Aralık 2001'de Türk Telekom için ÖzelleÅŸtirme Ä°hale Komisyonu atamıştır. Komisyon'un orijinal olarak belirlenen 2001 yıl sonuna kadar revize edilmiÅŸ bir özelleÅŸtirme planı hazırlaması mümkün olmamasına raÄŸmen, Nisan 2002'de böyle bir planın Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmesi saÄŸlanacaktır. Halihazırda uluslararası danışmanların yardımı ile hazırlanmakta olan ÅŸirketleÅŸme planı, özelleÅŸtirme planı için altyapı saÄŸlayacaktır. Tütün Kanunu 3 Ocak 2002 tarihinde Meclis tarafından kabul edilmiÅŸtir. Bir sonraki aÅŸama olarak, TEKEL için bir özelleÅŸtirme planı hazırlanacak ve Eylül ayı sonuna kadar Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilecektir.  Türkiye Åžeker Fabrikaları A.Åž.'nin özelleÅŸtirilme çalışmaları, ilkadım olarak 2002 Mayıs ayına kadar bir özelleÅŸtirme planının kabulü suretiyle sürdürülecektir. Türkiye Åžeker Fabrikaları A.Åž. ve TEKEL'in baÅŸarılı bir ÅŸekilde özelleÅŸtirilmesinin öncesinde büyük çaplı operasyonel yeniden yapılandırma gereklidir, bu kapsamda, Dünya Bankası ile yakın iÅŸbirliÄŸi içinde çalışılarak operasyonel yeniden yapılandırmalar hayata geçirilecektir. Elektrik sektöründe, mevzuatın açıklığa kavuÅŸturulmasına baÄŸlı olarak, iÅŸletme devir hakkı sözleÅŸmeleri askıya alınmış tüm projelerinderhal feshedilmesini saÄŸlayacak bir Bakanlar Kurulu Kararı'nın 2002 yılı Ocak ayında kabul edilmesi beklenmektedir. 2002 yılı Mart ayına kadar, Enerji Bakanlığı, hangi elektrik varlıklarının özelleÅŸtirileceÄŸini ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi'ne bildirecektir ve 2002 yılıNisan ayına kadar dağıtım ÅŸirketleri için ön yeterlilik ihalesi yapılacaktır. DoÄŸalgaz dağıtım ÅŸirketlerinin, ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi'ne devrinin 2002 yılı Mart ayına kadar tamamlanması beklenmektedir. ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi, lisansları ETÄ° Holding'den devralınır alınmaz, portföyünde bulunan ETI Krom A.Åž., ETI Elektrometalurji A.Åž.,ETI Gümüs A.Åž.'nin satış çalışmalarını baÅŸlatmaya hazırdır. ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi, portfoyündeki ERDEMÄ°R ile turizm ve gübre üretim varlıklarının satış çalışmalarına devam edecektir. ÖzelleÅŸtirmeidaresi portföyündeki küçük ve orta ölçekli ÅŸirketlerin satış çalışmalarına da devam edecektir. Son olarak, 2001 yılında kamu arazi satışlarının artırılması amacıyla gösterilen çabalar artırılarak sürdürülecektir. Anayasal sorunların yapılan yasal deÄŸiÅŸiklikleri öngörülenden daha az etkili kılması nedeniyle, kamu arazi satışlarının önündeki kalan engellerin en iyi hangi ÅŸekilde kaldırılabileceÄŸini deÄŸerlendirmek üzere bir çalışma baÅŸlatmış bulunuyoruz."     YATIRIM CAZÄ°P HALE GETÄ°RÄ°LECEK...     Türkiye'nin yerli ve yabancı yatırımcılar için çok daha cazip bir ülke olmasının amaçlandığı vurgulanan Mektup'ta, bu konudaki eylem planı kapsamında tasarlandığı gibi yapılacak bazı düzenlemeler şöyle anlatıldı: "Yabancı Yatırımlar Danışmanlık Hizmetleri Biriminin bulguları ile uyumlu olarak hazırlanan doÄŸrudan yabancı yatırımlara iliÅŸkin yenibir yasa tasarısı 2002 yılı Mayıs ayı sonuna kadar Meclis'e sunulacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan çalışmaizinlerine iliÅŸkin yasa tasarısı 2002 yılı Mart ayı sonuna kadar Meclis'e sunulacak ve yeni Kanun Meclis tarafından onaylanır onaylanmaz, yabancı sermayeli ÅŸirketler tarafından yabancı personel istihdam edilmesine iliÅŸkin uygulama prosedürleri ile ilgili bir genelge 2002 yılı Nisan ayı sonuna kadar yayımlanacaktır. Yatırım teÅŸviÄŸi almak için gerekli belgelerin sayısının azaltılmasına iliÅŸkin mevzuat 2002 yılı Åžubat ayı sonuna kadar tamamlanacaktır. Gümrüklerdeki iÅŸlemlere iliÅŸkin olarak, çalışanların ahlaki görev ve uygulama esasları 2002 yılı Åžubat ayı sonuna kadar oluÅŸturulacak veuygulamaya konulacaktır ve Türk Patent Enstitüsü'nü güçlendirecek yasal deÄŸiÅŸiklikler 2002 yılı Ocak ayı sonuna kadar Bakanlar Kurulu'nasunulacaktır. İyi yönetiÅŸimin ve ÅŸeffaflığın geliÅŸtirilmesine büyük önem verilmektedir. Bu amaçla, Bakanlar Kurulu, 2002 yılı Ocak ayı sonuna kadar ÅŸeffaflığı artıracak ve haksız kazanç saÄŸlamaya yönelik faaliyetlerle mücadele edilmesini saÄŸlayacak bir strateji kabul edecektir. 2002-2004 program süresinin geri kalanı için daha ileri somut adımlar bu planı baz alarak belirlenecek ve sonraki program gözden geçirmelerine program koÅŸulu olarak dahil edilecektir." Niyet Mektubu'nda son olarak, programın hedef ve politikalarının anlatılmasına iliÅŸkin strateji daha da geliÅŸtirileceÄŸi kaydedilerek, bu amaçla, Åžubat ayına kadar bir Yatırımcı Ä°liÅŸkileri Ofisi kurulacağıbildirildi. Bu ofisin, Türk yetkilileri ile yerli ve uluslararası yatırımcı toplulukları arasında iki taraflı iletiÅŸimin merkez noktası olarak görev yapacak ve Hazine MüsteÅŸarlığı'nın kalıcı nitelikteki birbirimi olacak ÅŸekilde kurulacağı belirtilen Mektup'ta, şöyle devam edildi: "Buna ilaveten, Türkiye ve yurtdışındaki iÅŸ dünyasının önemli temsilcilerinden oluÅŸan bir Yatırım Konseyi kurulacaktır. Ä°lk toplantısını 2002 yılının ortalarında gerçekleÅŸtirmesi beklenen bu Konsey, Türkiye'nin yatırım yapılacak cazip bir ülke olmasının saÄŸlanması konusunda tavsiyelerde bulunacak ve düzenli aralıklarla toplanacaktır. Ek olarak, Hazine'nin, Merkez Bankası'nın ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun son zamanlarda ekonomik program kapsamında kendi alanlarına iliÅŸkin politikaları anlatmak amacıyla gösterdikleri yoÄŸun çabalar, Hazine tarafından düzenli olarak (iki ayda bir) basın toplantıları düzenlenmesi yolu da dahil olmak üzere, daha da güçlendirilecektir." Â
button