Güncelleme Tarihi:
Gündüz bugünkü köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:
Salı günü haberleri okuyunca camiye uğrayıp gerçeği öğrenmek istedim.
Bunun üzerine Çarşamba günü Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii'ne gittim.
Camiye vardığımda dışarıda korumalar vardı. İçeriye girdim, Caminin içinde Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış yetkililerden bilgi alıyordu. Ben de yanlarına yaklaştım ve dinlemeye başladım. Cami müezzini Fuat Yıldırım olayları yeniden yaşar gibi anlattı. Ayrıca tümünün görsel kayıtlarını yapmış.
Cumartesi ve Pazar akşamı Dolmabahçe'de biriken göstericilere polis müdahale edince bir grup camiye sığınmak zorunda kalmış. İlk gün yeterli bir zaman bulunduğu için ayakkabıları çıkartarak camiye girmişler.
İkinci gün müdahalenin şiddet dozu arttığı için göstericiler can havliyle ayakkabılarını çıkartmadan cami kapısının anahtarını kırarak içeri girmişler. Müezzin Fuat Bey göstericileri sakinleştirmiş, yaralananlara camide tedavi imkânı tanımış. Ne alkol alan ve ne de içen bir kişi görmemiş. Polislerle konuşmuş ve ortalık sakinleşince göstericileri camiden sükûnetle çıkartmış. Son cemaat mahfilindeki pencerede ezik bir bira kutusu kalmış. Oraya nasıl bırakıldığını görmemiş. Olay özetle böyle gelişmiş.
Bu olayı tarihi bir kırılma anı olarak niteleyen Gündüz yazısına, “Müezzin Fuat Yıldırım davranışının bu ülkeyi nasıl bir tehlikeden kurtardığının farkında değil. Bunu tahrik yöntemi olarak kullanmaya kalkanların da ülkeyi nasıl bir tehlikenin eşiğine getirdiklerinin” şeklinde devam etti.
Gündüz son olarak ise, “Gelinen noktayı iyi analiz edip değerlendiremezsek kaybeden biz olacağız. Kendimizi yenileyebilmek için çevremizde bizi kuşatan duvarları yıkıp olan biteni anlamalıyız” ifadelerini kullandı.