Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2002 00:00
Yakışıklı genç, aryasını bitirdiÄŸi zaman nefes nefeseydi. Öylesine heyecanlıydı ki, bir an dizlerinin bağının çözüldüğünü hissetti. Neredeyse yıkılacaktı, bacakları titriyordu. Salonun bir köşesinde oturan kocaman cüsseli dinleyicisinin gözlerinin içine korkuyla baktı. Kısa bir sessizliÄŸin ardından yükselen alkışları duyduÄŸunda hayatının en mutlu anını yaşıyordu. Çünkü Luciano Pavarotti'ydi onu alkışlıyan. Pavarotti ayaÄŸa kalktı ve korkudan titreyen gence yaklaşıp kahkahayı patlattı: ‘‘Neden korkuyorsun, korkması gereken birisi varsa o da benim.’’ Kulaklarına inanamadı. Pavarotti, ‘‘EÄŸer benden daha iyi olacağını anlarlarsa iÅŸte o zaman kesinlikle korkmalıyım’’ diye ekleyince ÅŸaÅŸkınlığı daha da arttı. Marios Frangulis, Pavarotti'nin New York'daki evinde verdiÄŸi büyük sınavdan sonra süratle merdivenleri tırmanmaya baÅŸladı ve 11 yıl sonra zirveye oturdu. Marois Frangulis ÅŸimdi 35 yaşında ve artık Yunanistan'ın Pavarotti'si olarak anılıyor. Frangulis'le hayatı ve müziÄŸi konuÅŸtuk.Frangulis'i Akropol eteklerindeki Irodion Antik Tiyatrosu'nda verdiÄŸi konserde dinledim. MuhteÅŸemdi. Ayakta duracak yer yoktu. Merdivenler bile doluydu. BeÅŸ bin kiÅŸi, 2.5 saat boyunca, Marios Frangulis'i nefesini tutup dinledi. Marios, hem ünlü müzikallerden parçaları opera uslubuyla seslendirdi hem de unutulmaz aryaları yorumladı. Moody Blues'un Nights in White Satin'ını ve Sometimes I Dream'ı yorumlayışı ise çok etkileyiciydi. Ama bazı parçaların onun için çok farklı anlamı olduÄŸu hemen hissediliyordu. Bunlardan biri Vincero Perdero adlı parçaydı. Nitekim Marios da bu ÅŸarkının sanki kendisi için yazıldığını söylüyor: ‘‘Bu ÅŸarkı aslında hayatımız boyunca oynadığımız büyük oyunu anlatıyor. Ä°ster aÅŸk hayatımızda ister dostluklarımızda, ister kariyerimizde ya kazanıyor ya da kaybediyoruz. Åžarkının sözleri de öyle: ‘Ya kazanacağım ya da kaybedeceÄŸim. Ama kendi hayatımı kendi ellerime alacağım' diyor. Bu parça benim de hayatımı anlatıyor.’’TEODORAKÄ°S NASÄ°HATI Aslında Marios’un esas rüyası tiyatroymuÅŸ. Bu nedenle kendisini klasik bir tenor olarak görmüyor: ‘‘Ben ne Pavarotti'nin ne de Andrea Bocelli'nin izinden gidiyorum. Tiyatrodan baÅŸlayıp operaya geçtim. Büyük orkestraların, büyük isimlerin yanında sınav verdim. Londra Kraliyet Operası'nda, Moskova Operası'nda, Milano'nun Scala'sında. Ama ben kendimi hálá opera sanatçısı olarak görmüyorum.’’Londra, New York, Milano, Moskova ve Berlin'de konserler, burslar ve ödüller birbirini izlemiÅŸ ama ünlü Yunanlı besteci Mikis Teodorakis'in yıllar önce verdiÄŸi bir nasihat hiç aklından çıkmamış: ‘‘Teodorakis bana önce kendi vatanında sevilmelisin. Vatanında zirveye çıkmalısın. Çünkü seni gerçekten zirveye taşıyacak olan kendi vatanın olacak, demiÅŸti. EÄŸer büyüdüysem bu Yunanlıların beni kucaklamasıyla oldu.’’Frangulis'in Irodion konserinde dünyaca ünlü Yunanlı besteciler Manos Hacidakis ve Mikis Teodorakis'in ünlü parçalarını yorumlayışı duygu yüklüydü. Hacidakis'in ünlü parçası Kağıttan Küçük Bir Ay'ı söylemek Tosca'nın bir bölümü söylemekten daha zor, diyordu. Ãœnlü tenorun Ekim ortasında bütün dünyada piyasaya çıkan ‘‘Sometimes I Dream’’ isimli yeni albümü üç yıllık bir çalışmanın sonucu. Marios, albüme baÅŸladığı zaman hayatındaki en büyük acıyı yaÅŸamış, annesi kaybetmiÅŸ. ‘‘Ölümünden sonra uzun süre sesimi kaybettiÄŸimi zannettim. Sadece gözler deÄŸil ruhun aynası olan; insanın sesi de ruhunun aynası. Duygularımız sesimizde duyuluyor, hissediliyor. Benim de öyle oldu.’’ 17 ARALIK'TA CARRERAS'LA BERLÄ°N'DE1967'de Rodezya'da doÄŸdu, dört yaşındayken ailesiyle Yunanistan'a dönünce çocukluk ve gençlik yılları Yunanistan'da geçti. Atina Devlet Konservatuarı'nda keman eÄŸitimi aldıktan sonra 17 yaşında Londra'da Guildhall School of Music and Drama'da okudu. 1988'de okuldan mezun olduÄŸu yıl ‘‘Les Miserables- Sefiller’’de oynadığı Mario rolü hayatını deÄŸiÅŸtirdi: ‘‘Bu rol bana Maria Callas bursunu kazandırdı ve operaya baÅŸladım. Aslında hayatımda ÅŸarkı hep vardı. Dört yaşımdan beri ÅŸarkı söylüyordum. 10 yaşımda bir koroda solisttim ama yine de aktör olacaığma inanıyordum.’’ Daha sonra operanın ana vatanı Ä°talya'da Verdi Akademisi, ardından da New York'ta Juilliard Akademisi. 1994'te kazandığı Uluslararası Luciano Pavarotti yarışması şöhret basamaklarını hızla tırmanma ÅŸansını verdi. 1995'te Savoy Theatre London'da ‘‘Sail Away’’de Johnny rolünü canlandırdı. Alfredo Kraus, Montserrat Caballé, Dmitri Hvorostowski, Samuel Ramcy, Julia Migenes, Rita Hunter ve Dennis O'Neill gibi lirik tiyatronun en büyük isimleriyle sahneye çıktı. 1998'de Dallaras'la yaptığı albüm kısa sürede, önce 'altın' sonra da 'platin' oldu. 1999 başında Sonny Classical ile sözleÅŸme imzaladı. ‘‘En büyük rüyam’’ dediÄŸi olay da 17 Aralık'ta gerçekleÅŸecek, Jose Carreras'la da Berlin'de sahneye çıkacak.Â
button