‘Yeni dönemde kararlar daha hızlı alınacak’

Güncelleme Tarihi:

‘Yeni dönemde kararlar daha hızlı alınacak’
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2018 21:11

Hafta sonu gerçekleşen Fikret Öztürk Başkanlık ve Regnum Golf & Country Club Bodrum Açılış Turnuvası’nın yarışmacılarından biri de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ydu. Turnuva sonrası Çavuşoğlu bir grup gazeteci ve yazarla bir araya geldi. Golf sporundan bakanlıkların birleşmesine, yeni dönemin dış politikası hakkında sorularımızı yanıtladı.

Haberin Devamı

(AB ve Dışişleri Bakanlıklarının birleşmesi) İki bakanlığın birleşmesi çok iyi oldu. Aralarında koordinasyon eksikliği oluyordu. Tabii iki bakanlıkta çalışanların statüsü farklıydı. AB Bakanlığı’nda çalışanlar için sınav açacağız. Çünkü kapalı müzakerelerde o ekibin olması önemli, teknik konuları en iyi onlar biliyor.

KOLAY BİR ORTAM YOK

(AB ile İlişkiler) “Daha çok siyasi konular ön planda. AB’nin kendi arasında da sıkıntıları olmaya başladı. Şu anda İtalya’yı dahi AB’den çıkaralım diyen ülkeler, bir yandan da AB’nin ABD ile yaşadıkları sorunlar var. Kolay bir ortam yok müzakerelerin başlaması için. AB ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerle belki şimdi hiç yapamayacaklarımızı bir kenarda tutup daha pozitif bir atmosfer oluşuncaya kadar birlikte adım atacağımız konuları ön plana çıkarmakta fayda var. Bunlardan bir tanesi vize serbestisi. Kriter yedi idi altıya düştü. Yakın zamanda bir araya geleceğiz. En son teklifimizi verdik, onlar da uzun uzun çalıştılar. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, terörle mücadele, göç konusundaki iş birliği bu konularda olumlu adımlar atarsak önümüzdeki süreçte ilişkilerimizde daha pozitif bir ortam oluşması için bu adımların her biri de katkı sağlayacaktır. O zaman diğer konuları da tekrar masaya getirebiliriz.

Haberin Devamı

(Türkiye insan hakları ve demokrasi konusunda çok fazla eleştirildi) Tabii ki reformlar önceliğimiz olacak, OHAL’in kalkması önemli bir adım. Fakat her şey bizim atacağımız adımlara bağlı dersek fazla iyimser oluruz. Her şey bizim atacağımız adımlara bağlı değil, bugün ne olursa olsun Türkiye’nin AB’ye üye olmaması için çaba saf eden ülkeler var. Bazıları istemiyor ama sesini fazla çıkarmıyor. Her ne kadar isteyen ülke sayısı daha fazla ise de istemeyenlerin sesi daha baskın geliyor. Biz reformlarımıza AB üyeliğinde önemli bir ivme kazansak da kazanmasak da zaten devam edeceğiz. O ayrı bir konu.

SURİYE HASSASİYETİ

(Suriye ve mülteci sorunu) Yeni dönemde Suriye’de terörle mücadelede rehavete kapılmamamız lazım. İkincisi Suriye’de ‘çatışmasızlık bölgelerini’ devam ettirmemiz lazım. Üçüncüsü ise siyasi sürece ivme kazandırmamız lazım. Astana’nın dışında artık Cenevre’nin yeniden harekete geçmesi lazım. Anayasa komisyonunun kurulması ve ülkenin seçime hazırlanması konusunda bir Türkiye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Bir sıkıntı yok ama rejim ve rejimi destekleyenler ne kadar siyasi çözüm istiyor, askeri mi, siyasi mi çözüm istiyor o başka bir konu. Diğer taraftan şu anda daha güvenli dediğimiz ya da güvenli bölge diye adlandırdığımız bölgelere dönüş konusunda daha aktif çalışmamız lazım. Bu konuda Arap ülkeleri olsun AB ülkeleri ABD, Japonya, Çin gibi diğer ülkelere de tekliflerimiz oldu. Gelin bu insanları buralara döndürelim ama dönmeleri için onlara imkanlar verelim, güvenli olmasının yanı sıra suya, okula, hastaneye ihtiyaçları var. İnsanlara istihdam yaratmamız lazım. 200 bin civarında Suriyeli Türkiye’den Fırat Kalkanı bölgesine döndü. Şartlar biraz daha iyi olsa bu rakam 300-400 bine çıkar. Artvin bölgesinden 30-40 bin civarı dönenler oldu. İnsanları zorla döndüremezsiniz, gönüllü olmaları lazım. İnsani boyutuyla siyasi süreç ve terörle mücadele olmak üzere tüm boyutlarıyla Suriye konusundaki hassasiyetimizi devam ettirmemiz lazım.

Haberin Devamı

‘MEDENİYETLER İTTİFAKI YENİDEN ÖNEM KAZANMALI’

“Yeni sistemle beraber Türkiye daha pratik ve daha istikrarlı olacak. Koalisyonlar olmayacağı için hızlı kararlar alınacak, uygulama olacak. Güçler ayrılığı daha net bir biçimde ortaya çıkacak. Yeni sistemde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı yanında gerek FETÖ gerek başka nedenlerden dolayı bozulan yargıyı tekrar tamir etmemiz gerekiyor. İçeride ne kadar güçlüyseniz dış politikada dışarıda masada o kadar güçlüsünüz. Yeni başkanlık sistemine geçtik. Dış politikada birden denklemler değişecek, felsefemiz, prensipler değişecek diye bir şey olmaz. Nedir bizim dış politikamızın felsefesi? Tabii ki yurtta sulh cihanda sulh; her zaman uygulamak mümkün olmasa da ilkesel olarak komşularla sıfır sorun anlayışı. Şimdi esas dış politikamızın temeli girişimci ve insani dış politika. Girişimcilik sadece çıkarlarımızı gözetmek değil, ekonomi ve diğer uluslararası örgütler nezdinde veya arabuluculuk bizim şu anda yaptığımız gibi. İnsani yardımda şu an Dünyada en önde gelen ülkeyiz. Geçen yıl yaptığımız insani yardım 8 milyar dolar. Rakam olarak ABD’nin önüne geçtik. Onların yardımı 6.68 milyar dolar. Sonuçta bizim gibi bu coğrafyada yaşayan bir ülke son derece aktif bir dış politikanın yanında dengeli bir dış politika izlemek zorunda. Bir taraftan Rusya bir taraftan ABD bir taraftan AB, bir taraftan NATO vs. Bize bazen eksen kayması mı var, o mu bu mu var diyorlar. Bizim bunlardan birini seçmemiz, mesela tek başına AB’ye yönelmemiz de doğru değil. Ama diğer taraflarda iyiyiz diye AB’ye sırtımızı çevirmemiz de normal değil. Hollanda ile ilişkiler yeniden iyi bir şekilde başladı, umarım iyi bir şekilde neticelenir. Tam normalleşme olur. Diğer taraftan Almanya ile giderek ilişkilerimiz daha iyiye gidiyor. Ara sıra Cumhurbaşkanı’mız Macron’a ayar verse de Fransa ile de iyi bir diyaloğumuz var. Önümüzdeki süreçte üçlü dörtlü mekanizmalar Sadece İran Rusya Türkiye, sadece Balkanlar’da değil Avrupa içinde de hayata geçecek. Türkiye sadece doğrudan kendini ilgilendiren konularda değil, BM ve AGİT reformu için de çaba harcayacak. Çatışma çözümü ve arabuluculuk gibi alanlarda inisiyatifler geliştirecek. Medeniyetler İttifakı’nın yeniden önem kazanması için İspanya ile birlikte hareket edeceğiz.”

Haberin Devamı

‘Yeni dönemde kararlar daha hızlı alınacak’

GOLF EŞİTLEYİCİ BİR SPOR DALI

2010 yılından bu yana golf oynayan Mevlüt Çavuşoğlu, turnuvada ‘erkekler’ kategorisinde 3’üncü olurken, Erkekler En Uzun Vuruş Kupası’nın da sahibi oldu. Çavuşoğlu’na göre golf eşitlikçi ve eşitleyici bir spor dalı. Golfün masraflı ve zengin sporu olduğu düşüncesine de katılmıyor. “Golf elitlerin sporu değildir. Sınıf ayrımını kaldıran sahada herkesin eşit olduğu bir spor dalıdır. Hocaların, oyuncuların içinde Tunceli’den, Kars’tan gelen, hatta kimsesizler yurdundan gelen çocuklar var. İçlerinden çok iyi golfçüler yetişiyor. Burada bana kimse bakan diye bakmıyor. En fakirle en zengin arasında samimi bir dostluk oluşuyor. Aynı zamanda Turizme de katkısı büyük ve sonbaharda düzenlediğimiz THY Open Golf Turnuvası’nı 1.5 milyar insan canlı izledi ve sadece televizyondaki reklam değeri 100 milyon dolar” diyor.

BAKMADAN GEÇME!