Güncelleme Tarihi:
Türkiye’deki baskıcı rejime yönelik sözlerinin ardından, “Özgürlüğün şafağı, CHP iktidarında doğacaktır” diyen Kılıçdaroğlu, 80 dakikalık konuşmasında şu mesajları verdi:
CHP’liler memnun olur
Biz CHP olarak görkemli tarihimize sahip çıkmaktan onur duyduk. CHP tarihi, emperyalizm ile mücadelenin, Kuvay-i Milliyecilerin, bağımsızlığın tarihidir. CHP’liler aydınlanmacı, idealleriyle evrenselliği benimsemişlerdir. Zamanın ruhunu iyi okumalıyız. Zenginliğin ve refahın temelleri artık bilgi toplumuna endekslenmiştir. Toplumu değiştirmek isteyen siyasetçiler, bu olguyu görmezlikten gelemez. Üniversiteler, bilim insanı özgür değilse bilgi üretemez. Peki bizim üniversitelerimiz? Ortaçağ medreselerine dönüştürülen üniversitelerimiz... CHP’liler, yurtseverler olarak kabul etmiyoruz.
Böyle burnunuzu sürterler
Dış politikada Türkiye tarihinin en büyük kırılmasını yaşıyoruz. Batı’nın egemenlerinin Ortadoğu’da taşeronluğunu üstlenirseniz, böyle burnunuzu sürterler. Uçağımız düştü, 25 gündür nasıl düştüğünü bilmiyoruz. Bunlar saygın bir devlet mi, yoksa Türkiye Cumhuriyeti bir aşiret devlet mi? Kendi uçağının nasıl düştüğünü bilmeyen bir yönetim anlayışı olur mu? Unutmayın, egemen güçler ateşi elleriyle tutmazlar, ateşi tutacak maşalar ararlar. Onun için diyoruz, taşeronluğa soyunmayın, ateşi tutacak maşa olmayın. Onurlu olun, dik durun. Burası Mustafa Kemal’in ülkesidir. Ben söyleyeyim siz tekrarlayın ‘Yurtta barış, dünyada barış.’ İşte Mustafa Kemal’in duymak istediği bu.
35 yıldır cenaze duruyor
İster ‘Kürt sorunu’ ister ‘Güneydoğu ya da terör sorunu’ deyin. Ortada 35 yıldır bir cenaze duruyor ve kimse kaldırmaya cesaret edemiyor. Biz CHP olarak bu sorunu çözmeye, cenazeyi kaldırmaya kararlıyız. Tutturmuşlar ‘Analar ağlamasın’ diye. Lafla peynir gemisi yürümez. Analar ağlamayacaksa yolunu yordamını bulacaksın. Halk bunun için sana oy verdi. Bize yetki verin anaların ağlamayacağı bir barış cennetine dönüştürelim Türkiye’yi.
Masadan kalkmayacağız
Biz ülkemizde ceza kanunu gibi bir anayasa istemiyoruz. Barışı, özgürlüğü, insan haklarını, kadın erkek eşitliğini kucaklayan bir anayasa istiyoruz. Bunun için oturduk, bunun için masadan kalkmayacağız. AKP ile nasıl masaya oturuyorsun diyoruz? Nasıl yapacağız anayasayı? Biz masaya oturduk, AKP’nin maskesini düşürdük, yüzünü görmeye başladınız. Çağdaş anayasayı direne direne elde edeceğiz. Bize ‘Sivas’tan doğuya gidemezler’ dediler. Biz Türkiye coğrafyasının her yerine gittik. Sayın Başbakan, gel beraber Uludere’ye gidelim. Yine çağrımı yineliyorum. Gelebilir mi? Hayır! Demek ki neymiş? çalışırsanız, alın teri dökerseniz, kararlı durursanız, Türkiye’nin bütün coğrafyasına sevgi ve hoşgörü ile gidersiniz, herkesi kucaklarsınız. Kimse merak etmesin özgürlüğün şafağı CHP iktidarında doğacaktır.
'Recep Bey'den adını anmamaya
- Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin 7’nci genel başkanı seçildiği Mayıs 2010’daki 33’üncü Olağan Kurultayı’nda Başbakan Tayyip Erdoğan’a yüklenirken söylediği “Recep Bey” vurgusunu partililer sevmişti. Kılıçdaroğlu dünkü konuşmasında ise Erdoğan’ın adını ağzına almamaya özen gösterdi. Ne Recep Bey, ne Tayyip Bey, ne de Erdoğan diyen Kılıçdaroğlu, sadece Uludere’ye birlikte gitmeyi teklif ettiğini hatırlatmak istediğinde “Sayın Başbakan” dedi
- Eğitim ve işsizlik: Kılıçdaroğlu, dünkü konuşmasında eğitim ve işsizlik konusuna geniş yer ayırdı. Ancak delegenin sıkıldığını fark eden Kılıçdaroğlu, konuyu Suriye ve Kürt sorununun çözümüne getirince salon yeniden canlandı.
- Allahlık Davutoğlu: Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu sert şekilde eleştirerek, “Komşularla sıfır sorun politikasını” tam tersine çevirdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nun kendisine bile hayrı dokunamayacağını belirterek, “Ne diyeyim kendisi tam Allahlık” dedi. Uğur ERGAN / ANKARA
Kavgayla geçirecek zaman yok
İlkin son olmaması için: Hedef değişim
Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan olarak 2 yılda 4 kurultay yaşayan belki de tek siyasi lider unvanına sahip. Buna rağmen, “Kılıçdaroğlu dün ilk kurultayını yaptı” dense yeridir; çünkü ilk kez kendi döneminde seçilen delegenin karşısına çıktı. Delegeden en küçük kuşku duymadan, onlara her şeyi söyleyebilecek özgüven içinde hareket etti, bazı söylemleri ilk kez dile getirirken kendine sınır tanımadı.
Coşkuya bakmadı dahi
Delege, konuşmasının büyük bölümünü coşkusuz dinlese de Kılıçdaroğlu söylemini korudu. Başta Kürt sorunu olmak üzere, her konuda şimdiye kadarki en net ifadeleri kullanarak CHP’nin yeni dönem ideolojisinin çerçevesini çizdi. “AKP ile masaya oturulmaz” sözlerini tınmadığını gösteren, “Anayasa konusunda masadan kalkmayacağız” sözü de o özgüvenin sonucuydu. Yeni bir ekonomik dünyanın kurulduğunu, onun gereklerine uygun politika izleyeceklerini anlatırken CHP’nin kuruluş değerlerine atıf yapmayı ihmal etmedi. Ancak o atıfları da coşkuyu artıran tonda değil, delegeye, “İktidar için farklı toplumsal katmanların desteği şart. Onlara da güven vermek, seslenmek zorundayım” mesajı iletme çerçevesinde yaptı.
Tek hesabın içinde
Coşku vermeyi konuşmasının son bölümüne bırakan ve bu konuda önceki kurultaylara göre daha başarılı olduğu gözlenen Kılıçdaroğlu, örneğin sendikal haklar, iş kazaları, STK’ların güçsüzlüğü üzerine laf etmedi, AB konusunda güçlü vurguya gerek görmedi. Bunlar eksiklik görülebilir; ancak Kılıçdaroğlu için, “Değişim, değişim, değişim” dışında bir hedef yoktu.
İsim eklemek zorunda
Eksiklerine rağmen CHP’ye önemli dönüşümleri yaşatan Kılıçdaroğlu, dün buna söylemi de ekledi. Son adım ise bugünkü Parti Meclisi listesi olacak. Hedefinin, “Kürt sorunu da dahil, her sorunu çözecek kadromuz var” olduğunu biliyoruz. Bunun da sağlanması durumunda CHP’nin yerel seçime daha büyük moralle girmesi olası.
Disiplinliydi ama...
Dünkü kurultayda disiplin de vardı. En sert muhalif İsa Gök de olsa (Önceki kurultayda kürsüye yanaşamadı) kürsüdeki kimse taciz edilmedi, kavga çıkmadı, ‘yuh’ sesleri yükselmedi. Ama yine de disiplinde AKP kongrelerinin yanına yaklaşılamadı. Kürsü önü öbekleşme, dövizlerle salonda tur atma özgürlüğü, lider konuşurken dikkatleri başka yerlere çekme yine eksik olmadı. 100 yıl daha geçse bu tablo değişmeyecek gibi; belki güzel olanı da bu.
Şükrü KÜÇÜKŞAHİN / ANKARA
3 önemli alıntı
Hegel’in zamanın ruhu
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında izi olan bir başka isim ise ünlü Alman Felsefeci Friedrich Hegel’di. Kılıçdaroğlu, Hegel tarafından kuramsal içeriğe kavuşturulmuş ‘Zeitgeist/ Zamanın Ruhu’ kavramını konuşmasında 3 kez kullandı. Kılıçdaroğlu, “CHP’liler olarak zamanın ruhunu anlamalıyız” vurgusu yaptı.
Kıvılcımlı’nın sözü
Çarpıcı bir başka nokta ise ‘Türkiye Sosyalist Hareketi’nin Doktoru’ olarak kabul edilen Hikmet Kıvılcımlı’ya yaptığı göndermeydi. Çalışmalarında İslam ile sosyalizm arasındaki ilişkiye sıkça vurgu yapan Kıvılcımlı’nın, Hz. Muhammed’in, “İçki bütün kötülüklerin anasıdır” hadisinden dönüştürdüğü “İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır” sözünü konuşmasında kullandı. Okan KONURALP / ANKARA
Sosyal yaraya vurgu
Yeni 2 numara
-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yapılacak Parti Meclisi seçimleri öncesinde “2 numara” olarak Denizli Milletvekili Adnan Keskin’i belirledi. TBMM Meclis İdare Amiri Keskin, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak 13 yıl sonra genel merkeze dönecek. Keskin, eski tüzüğe göre partinin 2 numarası olarak kabul edilen Genel Sekreter ünvanıyla dönemin genel başkanı Deniz Baykal’la 1999 seçimlerine girmişti. CHP 1999 seçimlerinde baraj altında kalmış, bir süre sonra da Baykal ile Keskin’in yolları ayrılmıştı. Kılıçdaroğlu bu tercihiyle ‘iktidar’ yürüyüşü olarak nitelediği yeni dönemi Keskin’le birlikte yönetecek. Kılıçdaroğlu’nun, yerine Keskin’i getireceği Nihat Matkap’ı ise MYK’ya alması beklenmiyor.
-Dün saat 17.00’de sona ereceği açıklanan Parti Meclisi adaylık başvurusu için bu sabah saat 09.00’a kadar süre verildi. Divan Başkanı Altan Öymen tarafından ilan edilen uzatma kararı Kılıçdaroğlu’nun bugün açıklayacağı ‘Anahtar Listesi’ ile ilgili iddiaları da artırdı. MYK’dan istifa eden eski Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak arasında anahtar listede yer bulma mücadelesinin bu uzatıma neden olduğu ileri sürüldü.
-CHP’nin eski genel başkanlarından Altan Öymen, 81 il başkanının ortak imzasıyla Divan Başkanı seçildi.
-Kurultaya AK Parti adına Genel Başkan Yardımcı Salih Kapusuz, Genel Sekreter Haluk İpek, MHP’den ise Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel katıldı.
-Saat 10.40’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi Sevim Kılıçdaroğlu ile birlikte salona girdi. Yoğun sevgi gösterisiyle karşılanan Kılıçdaroğlu, tüm salonu dolaşarak partilileri selamladı. Kılıçdaroğlu örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ı sağına alarak oturdu.
-Kılıçdaroğlu, kürsüye, “Başbakan Kemal” sloganları arasında geldi. Kılıçdaroğlu, “Hafta içi kurultay mı olur?” diyenlerin, CHP’yi tanımadığını, CHP’nin her koşulda kurultay yaptığını belirtti. Okan KONURALP / ANKARA
Balbay, Haberal, Alan’dan mesaj
- Kurultayda Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun konuşması öncesinde kısa multivizyon gösterisi yapıldı. ‘Bir yolda iki yıl’ başlıklı görüntülerde Kılıçdaroğlu’nun iki yıllık genel başkanlığının anlatılırken CHP’nin cezaevindeki milletvekilleri Mustafa Balbay ile Mehmet Haberal’ın görüntüleri de kullanıldı.
- Kurultayda yabancı sosyalist parti başkanlarının mesajları da okundu. Önce Alman Sosyal Demokrat Parti liderinin Kılıçdaroğlu’na gönderdiği başarı dileklerini içeren mesaj okundu. Ardından da Sosyalist Enternasyonal Başkanlığını da yürüten, Yunanistan eski Başbakanı Yorgo Papandreu görüntülü mesajı ekrana getirildi. CHP’nin hapisteki İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ve MHP Milletvekili Engin Alan’ın da mesajları okundu.
Ata barı gösterisi
Artvin Belediyesi’nin folklor ekibi de ’Ata barı’ gösterisinde bulundu. Salonda çalınan marşlara CHP’liler Türk bayrakları ve CHP flamalarını ayakta sallayarak eşlik etti.
Yoğun güvenlik
CHP kurultayın yapılacağı Ankara Arena’da polis yoğun güvenlik önlemleri aldı. Tüm girişlerde arama noktaları oluşturan polis ekipleri, herkesin üst aramasını yaptıktan sonra salona aldı. Partililer kurultaya yoğun ilgi gösterdi. Salon hınca hınç dolarken çok sayıda partili de dışarda kaldı.
Konuklar