Yeni bir vakıf üniversitesi kuruluyor

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam başkanlığında toplanan TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda, İstanbul'da Bezm-i Alem Valide Sultan, Silahtar Abdullah Ağa ve Abdulhamit Sani Mazbut Vakıflarının adına Vakıflar Genel Müdürlüğünce “Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi” adı altında üniversite kurulmasını öngören kanun tasarısı görüşüldü.

Komisyonda tasarıya ilişkin söz alan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ülkenin genç nüfusunun yükseköğretim talebinin karşılanmasında, vakıf üniversitelerinin etkili bir rol üstlendiğini söyledi. Çubukçu, Türkiye'de üniversite sayısının 2003 yılından bu yana artış gösterdiğini, 94'ü devlet, 45'i vakıf olmak üzere 139 üniversite bulunduğunu ifade etti.

Nimet Çubukçu, Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesinin, üç vakıf adına Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kurulan ilk üniversite olacağını ifade etti.

Türkiye'de yüksek öğrenimdeki okullaşma oranı 2002-2003 öğretim yılında 27 bin 12 iken 2008-2009 öğretim yılında bu sayının yüzde 44.27 oranında arttığını belirten Çubukçu, 2012-2013 öğretim yılında bu oranı yüzde 48'e ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi.

Çubukçu, tüm dünyada yükseköğrenimde okullaşma oranının arttığını, Türkiye'nin bu gelişmelerin dışında kalmasının düşünülemeyeceğini kaydetti.

Türkiye'de yükseköğrenime olan talep ve arz arasındaki farkın son 30 yıldan bu yana giderek arttığını anlatan, bunun sonucunda yurt dışındaki üniversitelere olan talebin de artış gösterdiğini belirten Çubukçu, “OECD verilerine göre, Türkiye, 2001 yılı itibariyle yurt dışında öğrencisi bulunan ülkeler arasında 44 bin 204 öğrenci ile 8. sırada yer alırken, 2006 verilerine göre, 47 bin 758 öğrenciyle 6. sıraya yükselmiştir” dedi.

Çubukçu, 2008-2009 öğretim yılında üniversitelerde 796 bin 79 öğrencinin kayıt yaptırdığını, öğrenim gören öğrenci sayısının toplamının 2 milyon 731 bin 828'e ulaştığını, bu öğrencilerin 1 milyon 142 bin 536'sının açık öğretimde öğrenim gördüğünü bildirdi.

Bakan Çubukçu, 2008-2009 öğretim yılında vakıf üniversitelerinde toplam 166 bin 157 öğrencinin öğrenim gördüğünü, üniversite öğrencilerden yüzde 94'ünün devlet üniversitesinde olduğunu, açık öğretim fakültesi öğrencileri haricinde vakıf üniversitelerinde öğrenim gören öğrenci sayısının, devlet üniversitelerine oranının yüzde 10.5 olduğunu bildirdi.

Çubukçu, yüksek öğrenime olan talebin karşılanması, devlet üniversiteleri üzerindeki kontenjan baskısının azaltılmasında, vakıf üniversitelerin büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Tasarı üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, vakıf üniversitesi kurulurken, söz konusu vakfın gelir miktarının iyi araştırılması gerektiğini söyledi.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de YÖK Başkanı'nın Erdoğan Teziç olduğu dönemde, AK Parti'li üyelerin “komisyon çalışmalarına neden gelmiyor” diye tepki gösterdiğini ancak aynı tepkinin mevcut YÖK Başkanı'na karşı gösterilmediğini ifade etti.

MHP Mersin Milletvekili Akif Akkuş ise vakıf üniversitelerindeki öğrenci sayısının yüzde 10 olduğunu belirterek, on binlerce öğretmen atama beklerken bu üniversitelerde eğitim fakültesi oluşturulmasının yanlış olduğunu kaydetti.

MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut da eğitim planlamasının yeterli olmadığını, bu konuda önümüzdeki yıllar için strateji geliştirilmediğini söyledi.
AK Parti Trabzon Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl ise yeni kurulacak üniversitenin sağlık ağırlıklı olmasının kendilerini mutlu ettiğini ifade etti. Erdöl, söz konusu üniversiteden özellikle yoksul hastaların daha fazla yararlanacağını, bunun da vatandaşlar açısından ayrıca bir avantaj olduğunu kaydetti.

İSİM TARTIŞMASI

Komisyonda İstanbul'da kurulacak söz konusu üniversitesinin ismi konusunda da anlaşmazlık yaşandı.

AK Parti Konya Milletvekili Sami Güçlü, Bezm-i Alem'in, sözlükteki kelimelerin anlamına göre, “alemin meclisi” anlamına geldiğini, 2010 yılında bir üniversite kurulduğunu, isminin de burada okuyacak öğrenci için bir mana ifade etmesi gerektiğini söyledi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Necat Birinci ise Bezm-i Alem'in anlamının, her kelimenin sözlükte ayrı ayrı anlamına bakılarak birleştirilemeyeceğini, bunun bir tamlama olduğunu ve aslında “en büyük hayır, kainata hayır getiren” anlamına geldiğini, önemli bir mana taşıdığını söyledi.

Necla Arat ise üniversitenin isminin başına “İstanbul” adının getirilmesinin yararlı olacağını kaydetti.

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ise vakfın 1841 yılında kurulduğunu ve isminin özel bir isim olduğunu belirterek, bu şekilde özel isimlerin değiştirilmesinin yanlış olacağını düşündüğünü ifade etti.

Bakan Çubukçu, üniversite kuracak vakıfların mali durumunun iyi araştırılması gerektiği yönündeki eleştirilerle ilgili de YÖK'ün üniversite kurulmasına ilişkin başvurularda, içinde mali durum da dahil, belirli kriterleri her zaman incelediğini söyledi.

Konuşmaların ardından yapılan oylamada tasarı kabul edildi.

Tasarıya göre İstanbul'da kurulacak olan Bezm-i Alem Üniversitesi; tıp, diş hekimliği, eczacılık, sağlık bilimleri, eğitim fakülteleri ile sağlık bilimleri, adli bilimler, eğitim bilimleri enstitüleri ve sağlık hizmetleri meslek yüksekokulundan oluşacak.