Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz hafta içerisinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren “Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 562. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin bazı fıkraları yargıyı tedirgin etti.
Yargıtay ceza dairesi başkanları, önümüzdeki hafta içerisinde toplanarak yasanın uygulama şekline ilişkin yol haritası çizecek. Ceza dairesi başkanları, çıkan yasayı “Örtülü af” olarak değerlendirdi.
Yasada yapılan değişiklikle bir yıla kadar hapis cezalarının erteleme sınırı iki yıla çıkartılmış oldu. 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan kişilere ilişkin mahkemeler hüküm kurmayarak cezanın ertelenmesine karar verebilecek. Sabıkası olmayan kişilerin yararlanacağı bu madde ile pek çok kişi hapis yatmaktan kurtulmuş olacak.
Yasadan, sadece yargılananlar değil, aynı zamanda başka bir sabıkası olmadan 2 yıla kadar hapis cezası alan ve cezası kesinleşenlerde yararlanacak. Böylece, cezaevlerinde yatan pek çok mahkumun da tahliye edilmesi sağlanmış olacak.
GÜNDEL: “BİR TÜR RAHŞAN AFFI”
Yargıtay Cumhuriyet eski savcısı Ahmet Gündel, “Bu bir tür Rahşan affıdır” dedi. Çıkan yasanın toplumu ve yargıyı ‘kaos’a sürükleyeceğinin altını çizen Gündel, “Hırsızları tekrar sokağa salıverecekler. Sokağa bırakılan hırsız yeniden suç işleyecek. Toplum ve yargı bu yasadan ağır yara alacak” dedi.
Çıkan yasayı “Vahim bir yasama skandalı” olarak değerlendiren Gündel şunları söyledi: “Vahim bir Yasama skandalıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Gerçekten hukukçular, başta Yargıtay olmak üzere herkes şaşkın. Şaşkınlığın da kaynağı şu: 23 Ocak 2008 Tarihinde TBMM.’de kabul edilip bugün yürürlükte bulunan 5728 sayılı “Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 562. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinin bazı fıkraları değiştirildi. Değişiklikten önce, sadece şikayete bağlı olan suçlarda, daha evvelden kasti bir suç işlemeyenlerin bir yıla kadar hapis cezası veya adli para cezalarının açıklanması ertelenebiliyor idi. Başka bir ifade ile kendisine bir yıla kadar hapis cezası veya miktarı ne olursa olsun adli para cezası verilen kişi bu cezayı çekmiyor, beş yıllık denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmemesi halinde belli bazı koşullara uymak suretiyle bu ceza ortadan kalkabiliyor idi. Şimdi yeni yasal düzenleme ile şikayete bağlılık koşulu ortadan kalkıyor; hakimin takdirine bağlı olarak, şikayete bağlı olsun veya olmasın iki yıla kadar hapis cezaları veya adli para cezalarını içeren mahkumiyet karaları açıklanmadan beş yıl süre ile bekletilebilecek, beş yıllık deneme süresi içersinde kasti yeni bir suç işlenmezse açıklanması ertelenen dosya ve ceza ortadan kaldırılabilecek.”
HIRSIZLAR, DOLANDIRICILAR, ADAM YARALAYANLAR, HAKARET EDENLER, VERGİ KAÇIRANLAR AFFEDİLİYOR
Gündel, çıkan yasadan hangi suçları işleyenlerin yararlanacağını da şöyle anlattı: “Bu yeni düzenlemenin hangi suçları kapsayacağını birkaç örnekle ifade edersek işin vahameti daha açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Hırsızlık suçlarının önemli bir bölümü, emniyeti suistimal suçları, dolandırıcılık suçlarının önemli bir kısmı, bir kısım sahtecilik suçları, vergi kaçakçılığı suçları, yaralama, hakaret suçları, görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma gibi memur suçları ve daha çok sayıda suç türü. Gerek Türk Ceza Yasası, gerekse ceza hükmü içeren diğer yasalarda gösterilen suçların önemli bir bölümü bu yeni yasal düzenlemenin kapsamına girmektedir.”
DAVALAR ZAMANAŞIMINA UĞRAYACAK
Çıkan yasanın “kısmi af düzenlemesi” olduğuna dikkat çeken Gündel, toplumun ve yargının bu yasadan dolayı tedirgin olduğunu vurguladı. Hukuk devleti iddiası içerisinde olanların hukuksal düzenlemelerle bu kadar sık oynamasının yanlış olduğunu vurgulayan Gündel, şöyle devam etti: “Özellikle ceza ve ceza usul hükümlerinde gereksiz yapılan her değişiklik, lehe olan düzenlemelerden sanığın derhal yararlandırılması kuralı gereği yargılaması yapılan ve hatta kesinleşmiş bütün dosyaların tekrar ele alınıp değerlendirilmesini gerektirecektir. Yasa kapsamında kalan suçların zamanaşımı süresi fazla uzun olmadığı için, özellikle Yargıtay da incelenmek için yıllarca bekleyen dosyalar tekrar yerel mahkemelere iade edilecek, neredeyse bu tür dosyaların çok önemli bölümü zamanaşımına uğrayarak ortadan kaldırılacaktır.”
YAPANIN YANINA KAR KALACAK
İşlenen suçlardan zarar görenlerin mağduriyetinin giderilemeyeceğine dikkat çeken Gündel, “Suç işleyenler cezasız kalmış olacakları için yeni suçlar işlemelerinin önü açılmış olacak” dedi.
Yeni düzenlemelerin, zaten ağır iş yükü altıda ezilmiş bulunan yargının işi yükünü daha da artıracağını belirten Gündel, Yargıtay da yüzlerce hakim ve savcının bütün işlerini bırakıp on binlerce dosyayı elden geçirip, iadesi gerekleri yerel mahkemelere göndereceklerini kaydetti. Önemli bir zaman ve iş gücü kaybının oluşacağını da belirten Gündel, şöyle devam etti: “Gerçekten de vahim bir durumla karşı karşıyayız. Yasa yürürlüğe girmiş, ilgililer için kazanılmış hak oluşturmuştur. Neden böyle bir değişikliğe gidildiğini de anlamak mümkün değildir. Uygulamanın içerinde olan hukukçulara, özellikle Yargıtay’a sormadan yapılan bu tür değişiklikler yargıyı ve toplumu kaosa sürüklemektedir. Ceza kanunlarında kimselere danışılmadan olur olmaz sık sık değişiklikler yapılması sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.”
YARSAV : “ÇIKAN YASA ADETA GENEL AF NİTELİĞİNDE”
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da yapılan değişikliği “Adeta bir genel af” şeklinde değerlendirdi.
YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, bu gibi düzenlemelerle hukuksal durum hakkında sürekli yeni bir inceleme nedeni yaratıldığını belirtti ve "Bu durum da adli konularda belirsizliğe, adalet duygusunun sarsılmasına, yargı organlarının etkinliğinin azalmasına neden olmaktadır” dedi.
Eminağaoğlu, yasaya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı : “01.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Yasası ve Çocuk Koruma Yasası ile, ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’kurumu hukuk sistemimize sokulmuştur. Bu konuda 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı yasa ve yine 23.01.2008 tarih ve 5728 sayılı yasalarla bilahare değişikliğe gidilmiş ve kapsam genişletilmiştir. Geçen bu süre içerisinde yapılan bu iki değişiklik, temel yasaların hazırlanma sürecinde yeterli hukuksal irdeleme ve tartışma ortamı yaratılmadan yasama çalışmalarının yürütüldüğünün de ayrıca ikrarı niteliğindedir. Yaratacağı sonuçlar yeterince irdelenmeden çıkarılan temel yasalar ve bilahare bu yasalarda yapılan değişiklikler ve bu nedenle infazı tamamlanmamış tüm dosyaların tekrar incelenmesi amacıyla yapılan uyarlama işlemleri, yargıdaki iş yükü yönünden kaotik bir ortam yaratmıştır. Yargıtay'ın iş yükünün ayrıca artmasına neden olan bu düzenlemeye rağmen, Yargıtay Yasası'nda değişikliğe gidilerek üye sayısının azaltılmasına ve üye seçimlerin durdurulmasına yönelik tasarının izahı ise bu tabloda ayrıca mümkün değildir.
Kaldı ki, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun 5728 sayılı Yasa sonrasındaki içeriği gözetildiğinde; şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın iki yılın altındaki cezaların bu kapsama sokularak kapsamının genişletilmesi ve yine infazı bitmemiş dosyaların yeniden ele alınma durumu gözetildiğinde, söz konusu kurumun ‘kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmaması’ sonucunu yaratması karşısında, sonuçları itibarıyla adeta bir genel af durumu da ortaya çıkmıştır.”
AK Parti Grup Başkanvekili: Ne özel ne de genel af sözkonusu