Serbülent AKSAYAR
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2008 00:00
Kıyasıya rekabetin devam ettiği cep telefonu pazarında son dönemde ön plana çıkan modeller "yarı bilgisayar" diye tanımlayabileceğimiz telefonlar oldu. Çoklu ortam ve ofis uygulamalarında birbirinden farklı yeteneklere sahip olan, tümü 3K teknolojisine sahip modellerden farklı markaların ön plana çıkan 6 modelini inceledik.
Fiziksel klavye ve dokunmatik ekran
Akıllı mobil cihazlar alanında oldukça başarılı ürünlere imza atan HP’nin iPAQ 914 modeli "cep bilgisayarı" olarak tanıtılsa da, aynı zamanda iyi de bir cep telefonu. HP iPAQ 914, hem Q klavyeye hem de dokunmatik ekrana sahip. Ekranının dokunmatik olduğunu anlamak ilk bakışta pek olası değil. Dokunmatik ekranlı cihazlarda alışkın olduğumuz ekranın kasa ve tuşlarla aynı seviyede olması özelliği iPAQ 914’de yok. 6 cm (2,4 inç) büyüklüğündeki ekranın dokunmatik olmasına gerek var mıydı, tartışılır ama 320x240 piksel çözünürlüğün sunduğu keskinliği ve parlak görüntüyü beğendik. Parmakla dokunmaya oldukça hassas olan ekran stylus’la da kullanılabiliyor. Stylus’un cihazın yanındaki özel bölmede gizlenebilmesini ve uzayarak rahat bir kullanım sunmasını olumlu bulduk.Ê
HP, iPAQ 914’ün ön kısmında piyano siyahı plastik malzeme kullanmış. Dizüstü bilgisayarlarda görmeye alıştığımız renk seçimi, cihazın "bilgisayar" kısmına özellikle vurgu yapar gibi görünüyor. Q klavyenin ergonomik tuş yerleşimi, kısa mesaj ve e.posta yazmayı keyifli kılıyor. Windows Mobile Professional 6.1 işletim sistemini kullanan iPAQ 914, tümleşik GPS alıcısı ile yol bulma konusunda oldukça iddialı.
Artıları
Dahili GPS ve hediye Yolbil navigasyon yazılımı
Gelişmiş kablosuz bağlantı özellikleri
3 MP kameranın performansı iyi
Ergonomik klavye
Kısa yol tuşlarının yerleşimi ve kaydırma tekerleği
İş odaklı profesyoneller için ideal
Eksileri
Dokunmatik ekran çok hassas
Pil ömrü daha uzun olabilirdi
Kullanıcı arayüzü daha renkli, kullanışı zevkli yapılabilirdi
Tartışmaların merkezindeki telefon
Apple’ın son dönemdeki her hamlesi gibi, iPhone 3G de daha piyasaya çıkmadan dünya çapındaki tartışmaların odağına yerleşmişti. Piyasaya çıktıktan sonra da durum pek farklı olmadı. iPhone 3G’nin incelediğimiz diğer tüm telefonlardan en farklı yanı; sahip olanın da olmayanın da telefonun özelliklerini ve neredeyse tüm artı ve eksilerini ezbere sayabiliyor olması. Dış görünüş ve tasarım olarak birinci nesil iPhone’dan pek farkı olmayan telefon 133 gram ağırlığında ve 8,8 cm (3,5 inç) büyüklüğündeki ekranı 480x320 piksel çözünürlük sunuyor. Apple patentli devrim yaratan Multi Touch dokunmatik ekran aracılığıyla özgün işletim sisteminin mönüleri kullanmak pratik ve eğlenceli. iPhone’un bu kadar büyük ilgi görmesinde mükemmel çalışan dokunmatik ekranı kadar pratik kullanımının da büyük payı var. Entegre ivmeölçeri ile yatay konumda da çalışan büyük ekranı İnternet’te gezinmeyi, oyun oynamayı, video izlemeyi ve müzik dinlemeyi büyük bir keyif haline getiriyor.
Apple kamera konusunda nedense inatçı bir tutum sergiliyor. 2 MP sabit odaklı flaşsız kamera ilk nesil iPhone’dakinin aynısı, sadece yazılımı güncellenerek bazı olumsuzlukların önüne geçilmeye çalışılmış. Çoklu ortam uygulamalarında bu denli başarılı bir cihaz daha iyi bir kame-rayı kesinlikle hak ediyor.
Artıları
Büyük dokunmatik ekran, kullanışlı menü sistemi
Dahili GPS
Safari tarayıcı ile gelen İnternet keyfi
Çoklu ortam yetenekleri
Eksileri
MMS kullanılamıyor
Hafızası artırılamıyor
Flaşsız sabit odaklı kameranın video kayıt özelliği yok
Geniş dokunmatik ekran
Bu yılki CeBIT’te en çok ilgi gören stantlardan biri de Samsung’a aitti. Bu ligdeki en büyük pay sahibi ise elbette i900 Omnia idi. Omnia’yı yakından incelemek isteyenler uzun kuyruklar oluşturmakta çok da haksız sayılmazlar, çünkü Samsung’un bu modeli, özellikleri ile daha piyasaya çıkmadan hakkında en çok konuşulan telefonlardan biri olmuştu.Ê
Yuvarlak hatlara sahip olan Omnia’nın önden görünüşü oldukça sade. 8 cm (3,2 inç) genişliğindeki dokunmatik ekran ön yüzün neredeyse tamamını kaplıyor. Cihazın ön kısmında, biri fare özellikleri taşıyan bir tuş olmak üzere sadece üç tuş bulunuyor. Optik fare özelliği; stylus (kalem) kullanmak istemeyen ya da ekranında parmak izi kalmasından hoşlanmayanlar için düşünülmüş güzel bir uygulama. Farenin imlecini ekran üzerinde istediğiniz yere götürebilmek için kısa bir alışma devresine ihtiyaç duyabilirsiniz. 112 x 56,9 mm boyutlara ve 122 gram ağırlığa sahip olan telefon ilk bakışta biraz büyük gibi görünse de, geniş ekranı ve 12,5 mm’lik inceliği bu durumu telafi edilebilir bir konuma getiriyor. Fırçalanmış metal görünümlü siyah plastik arka kapağı, telefonun şık görünümünü tamamlıyor. Ê
İşletim sistemi olarak Windows Mobile Professional 6.1 kullanan Omnia’nın, Samsung patentli dokunmatik arayüzü TouchWiz’in sürükle-bırak özelliğini desteklemesini beğendik.
Artıları
5 MP çözünürlüklü CMOS sensörlü kamerasının performansı gerçekten etkileyici. Otomatik odaklama, yüz tanıma, gülümseme tespit gibi özellikleri farklı çekim modları ile destekleniyor
Yüksek kapasiteli dahili hafıza (16GB) ve MicroSD kart ile artırılabilen hafıza
Zengin yazılım içeriği
Hem iş hem de eğlence amaçlı
Dahili GPS ve hediye navigasyon yazılımı Ê
Eksileri
Ekran çözünürlüğü daha yüksek olabilirdi
Stylus için telefon üzerinde ayrı bir yuva yok
Sonradan yüklenen Türkçe sanal klavyenin tuşları çok küçük
Güneş ışığı altında ekran performansı zayıf
Hafıza kartı yuvası pilin altında
Nokia’nın iş telefonları serisi Eseries, her geçen gün artan bir ivmeyle kendisini geliştirirken, serinin en genç üyesi E71 de piyasaya hızlı bir giriş yaptı. Özellikle yoğun bir şekilde e.posta kullanan iş dünyasının profesyonellerini hedefleyen E71, sunduğu kolay kullanım ve hızı ile göz dolduruyor.Ê
Nokia E71 ilk bakışta kusursuz tasarımı ile dikkat çekiyor. Ağırlıklı olarak paslanmaz çeliğin kullanıldığı tasarım, cihaza şık bir görüntü vermesinin yanı sıra sağlamlık duygusunu da mükemmel bir şekilde hissettiriyor. Metal ağırlıklı tasarım nedeniyle ağır bir telefon gibi görünse de, 127 gramlık ağırlığı şaşırtıcı. Telefon küçük boyutları ile de beğenimizi kazandı. 114x57 mm boyutları ve sadece 10 mm’lik kalınlığı ile E71, piyasadaki Q klavye telefonlar arasında en incesi. Tasarıma ve malzemesine dair söyleyebileceğimiz tek olumsuz yön, gümüş renkli metal arka kapağının parmak izlerini fazlasıyla belli ederek kötü bir görüntüye sebep olması. Nokia, standart kutu içeriğine şık bir deri kılıf dahil ederek bu sorunun üstesinden kısmen de olsa gelebilmiş. Kılıfın iç yapısı sayesinde, telefonu kılıftan çıkarıldığında temizlenmiş oluyor. E71’in kullandığı Symbian işletim sisteminin en büyük artısı stabil ve hızlı çalışması. Üçüncü parti yazılımları Windows Mobile kadar zengin olmasa da, farklı ihtiyaçlar için yazılımlar edinmek mümkün. Ê
Artıları
Kompakt tasarım, kaliteli malzeme
Kolay e.posta kurulumu
Mükemmel klavye
Direkt güneş ışında bile iyi görüntü veren ekran
Bütünleşik A-GPS ve Nokia Maps uygulaması
Uzun pil ömrü
MicroSD kart girişi telefonun yan kısmında
Eksileri
Çoklu ortam performansı düşük
Kamera ve fotoğraf kalitesi zayıf
USB kablosu ile şarj olmuyor
Profesyonellerin gözü onda
Research In Motion (RIM) tarafından üretilen BlackBerry Bold 9000, bugüne kadar üretilen BlackBerry’lerin en iyisi olarak tanıtılıyor. Gelişmiş e.posta özellikleri ile dikkat çeken BlackBerry ailesinin genç üyesi Bold, ailenin 3G özellikli ilk cihazı olma özelliğini taşıyor.
BlackBerry Bold’un parlak siyah ön yüzeyi ve suni deri kaplı arka kapağı çarpıcı bir görüntüyü de beraberinde getiriyor. Yuvarlak hatlı kasası ile dikkat çeken ürün, 136 gramlık ağırlığı ile BlackBerry ailesinin en ağır üyesi. Kaliteli bir malzemeden üretildiği belli olan Q klavyesini kullanmak gerçekten çok keyifli. Her türlü metin girişini kolaylaştıran ve hızlandıran klavyenin üst orta kısmında yer alan, fare benzeri bir kullanım sunan iztopu ile navigasyon sağlanıyor. Yarı VGA 480x320 çözünürlüğe sahip likit kristal ekranın sunduğu görüntü öylesine canlı ve parlak ki, dokunmatik ekranlı olmadığını unutup, ekranda beliren mönüleri ekrana dokunarak geçmeyi denememize yol açacak kadar bizi etkiledi.
Blackberry Bold kulaklık girişinin 3,5 mm, USB girişinin ise mini USB olması ile beğenimizi kazandı. Cep telefonu pazarında standart hale gelmesini dilediğimiz bu iki giriş türü, cihazların kullanılabilirliğini artırıyor. 1 GB dahili hafıza bu tür bir cihaz için yeterli olmasa da, sahip olduğu microSDHC yuvası sayesinde saklama kapasitesi artırılabiliyor.
Artıları
Stabil çalışan özgün işletim sistemi
Kusursuz e.posta deneyimi
Sadece iş için değil, çoklu ortam uygulamaları için de uygun
Ekranın görüntü kalitesi
Dahili GPS ve BlackBerry Maps uygulaması
Metin girişini kolaylaştıran ve hızlandıran klavye tasarımı
Eksileri
Kamerası daha iyi olabilirdi
Kızaklı ve geniş klavyenin rahatlığı
Touch Pro, Touch Diamond modeli ile dokunmatik ekranlı telefon piyasasında önemli bir pazar payı yakalayan HTC’nin en yeni ürünü. HTC Touch Pro, ön yüzden görünüm olarak küçük kardeşi Touch Diamond’un birebir aynısı. Kardeşinden ayrıldığı en önemli nokta ise kızaklı bir Q klavyeye sahip olması. Tuşlarının malzeme kalitesini ve büyüklüğünü çok beğendiğimiz klavye açıldığı anda ekran da yatay konuma geçiyor. Bu geçiş sırasında herhangi bir gecikme yaşanmıyor. Yatay konumda büyük bir fiziksel klavye ile bu şekilde İnternet’te dolaşmak, e.posta yazmak gerçekten büyük bir keyif. VGA (640x480) 7,1 cm (2,8 inç) büyüklüğündeki ekranla birleşince de ikiye katlanıyor.
HTC, isabetli bir hareketle Touch Diamond’un en çok eleştiri alan eksiklerini gözden geçirmiş ve Touch Pro’da bu eksikleri gidermiş: 3,2 MP otomatik odaklama özellikli kameraya flaş eklenirken, microSD hafıza kartı yuvası sayesinde saklama kapasitesi artırılabilir olmuş.
Artıları
Kızaklı geniş fiziksel klavye
VGA ekran
Dahili GPS
Manyetik özellikli stylus
TouchFLO 3D ara yüzü
Çoklu ortam performansı
Kullanım kolaylığı
Eksileri
Görece büyük ve ağır
Direkt güneş ışığı altında ekran performansı zayıf