'Yeni bir adım'

Güncelleme Tarihi:

Yeni bir adım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2017 23:20

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Maltepe’de yüz binlerce kişinin katıldığı mitingdeki konuşmasında “Kimse bu yürüyüşün son olduğunu düşünmesin. Korku duvarlarını yıkacağız. Bu yürüyüş bizim ilk adımımız” dedi. Sözleri sık sık ‘Hak, hukuk adalet’ sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, meydandakileri ‘adalet arayıcıları’ diye selamladı ve konuşmasında özetle şu mesajları verdi:

Haberin Devamı

OLMAYAN ADALET

“Neden yürüdük? Olmayan adalet için yürüdük. Mazlumların hakkı için yürüdük, hapisteki milletvekilleri için yürüdük, tutuklu gazeteciler için yürüdük. Üniversitelerden atılan hocalar için yürüdük. Haksız yere kamu görevinden atılan memurlar için, çocuk işçiler, taşeron işçiler, her türlü güvenceden yoksun tarım işçileri, orman köylüleri, hapisteki askeri öğrenciler, er ve erbaşlar, linç edilen askerler için, tek adam rejimine karşı çıktığımız için yürüdük.

FETÖ’ye karşı olduğumuz için yürüdük. 20 Temmuz darbesine karşı olduğumuz için yürüdük. IŞİD, PKK terör örgütü, El Nusra ve diğer terör örgütlerine karşı olduğumuz için yürüdük. Gazi Meclis’e sahip çıktığımız için yürüdük. Yargı siyasetin emrine verildiği için yürüdük. Devlette liyakat sistemi kalmadığı için yürüdük.

Haberin Devamı

Nuriye ve Semih için yürüdük. Korku iklimi nedeniyle konuşamayan iş dünyası için yürüdük. FETÖ’nün siyasi ayağı çıksın, gerçek darbeciler yargılansın diye yürüdük. 249 şehidimiz ve 2 bin 301 gazimiz için yürüdük.

Yeni bir adım

Fotoğraf: Özden ATIK / İSTANBUL

9 TEMMUZ BAŞLANGIÇ

9 Temmuz yeniden doğuşun tarihi. 9 Temmuz bir yürüyüşün sonu değil. Bir özgürlüğün, barışın, birlikte yaşama iradesinin ortaya konmasının başlangıcıdır. Niçin adalet; huzur içinde yaşamak için adalet, geleceğe, güvenle bakmak için adalet, Türkiye’nin dünyada saygın bir konumu olsun diye adalet. Adalet, insanlığın ortak paydasıdır, mülkün temelidir.

Siyaset ahlak, adalet temelli yapılmak zorundadır. Siyaset köşeyi dönme, malı götürme alanı değildir. Siyaset vatandaş, ülke için, ülke çıkarları için yapılır. Siyaset ülkeyi birleştirmektir, kutuplaştırmak, bölmek ayrıştırmak değil, gerginlik yaratmak değil.

Hiç kimsenin etnik kimliğine göre, inancına göre, yaşam tarzına göre siyaset yapmayacağız. Yapanlar vatan hainleridir, ülkeyi sevmeyenlerdir.

Bu mücadele bizim mücadelemiz. Ve biz Türkiye’yiz. Adalet isteyen, barış isteyen, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik isteyen Türkiye’yiz. Biz kavga değil huzur isteyen Türkiye’yiz. Biz halkız. Bu yürüyüş artık başladı. Korku duvarlarını yıkacağız. Adalet Yürüyüşü’müzün bu son günü yeni bir başlangıçtır… Yeni bir ilk adımdır.

Haberin Devamı

Yeni bir adım

SOKAKSA SOKAK

Eğer bir ülkede büyük haksızlıklar ve hukuksuzluklar, adaletsizlikler, eşitsizlikler varsa o ülkenin mahkemeleri bağımsız değil, siyasi otoriteden talep alıyorsa, hukukun üstünlüğü göre vicdanlarına göre hâkimler değil de siyasi otoriterlerin beklentilerine göre karar veriyorlarsa, TBMM’nin yetkileri gasp edilmişse ve Meclis dumura uğratılmışsa, halkın gözü kulağı ve sesi olan basın susturulmuş ve iktidar tarafından teslim alınmışsa o zaman adalet arayışımızın tek yeri var o da sokaktır. Kimse bundan endişe etmesin; adalet adalet adalet, sonuna kadar hak hukuk adalet diyeceğiz. Sokaksa sonuna kadar sokak.

Haberin Devamı

AYM VE YARGIÇLARA

Yargıçlara, savcılara sesleniyorum. Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de göreviniz. Anayasa Mahkemesi’nin değerli başkan ve üyelerine de sesleniyorum. Korkmayın, korkunun ecele faydası yok. Onurlu durun, dik durun. Namuslu durun. Korkmayın. Daha önce karar verdiniz, milletvekilleri yargılanabilir ama tutuklanamaz diye. Şimdi milletvekilleri hapiste, neden karar vermiyorsunuz, neden korkuyorsunuz? Yarın çocuklarınızın yüzüne, torunlarınızın yüzüne bakacaksınız, arkadaşlarınızın yüzüne bakacaksınız. ‘Saray’dan talimat geldi, biz kararı öyle verdik’ diyorsanız koltukları boşaltın. Oraya onurlu, dik duran namuslu yargıçlar gelsin.”

Haberin Devamı

Yeni bir adım

Fotoğraf: Selahattin SÖNMEZ

PROTESTO EDENLERE DE TEŞEKKÜR

Yol boyunca yürürken yüreklendiren, destek verenler, katılanlara teşekkür eden Kılıçdaroğlu, protesto edenlere de şükran ve saygılarını gönderdi ve “Hiç kimse unutmasın Kemal Kılıçdaroğlu herkese saygılıdır. Protesto da bir hak” dedi. Kılıçdaroğlu, “Dünyanın en barışçıl yürüyüşünü, en barışçıl eylemini yaptık. Hiçbir yurttaşımızın burnu dahi kanamadı. Güvenliğimizi sağlayan, benimle yürüyen ve bu meydanda olan, televizyonları başında olan, adalete susamış bütün 80 milyona şükran ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

Yeni bir adım

Fotoğraf: AA

Haberin Devamı

BU KADAR BÜYÜK YANKI YAPACAĞINI DÜŞÜNMEMİŞTİM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü miting öncesi Alman medya kuruluşu Deutsche Welle Türkçe’ye konuştu. CHP Lideri, yürüyüşün etkileri konusunda şunları söyledi: “Hem dünyada hem Türkiye’de bu kadar büyük yankı yapacağını düşünmemiştim. Sonuçları umarım Türkiye’de yeni bir iklimin doğmasına yol açar. Bu konuda çok iyimser miyim? Hayır. Hükümet edenler demokrasi kültüründen gelmiyorlar. Normalde ülkeyi yönetenlerin, insanların neden adalet için yürüdüğünü düşünmesi ve kendilerini sorgulamaları lazım. Bu sorgulamayı yaparlar mı? Yapmazlar ama bu, yürüyüş sonrası ortaya çıkan iklimi değiştirmez. Bu iklim o duvarı yıkacaktır. Önünde kimse duramaz.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için kullandığı ‘terörist’ ifadesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Kişilerin suçlu olup olmadığına siyasetçi, sanayici ya da esnaf karar vermez. Bu kararı yargı verir. Ama Erdoğan kendisini yargı yerine koyduğu için herkesi terörist ilan ediyor. Hâkim de ona göre tutuklama kararı veriyor” dedi. (DIŞ HABERLER)

Yeni bir adım

Fotoğraf: AA

10 MADDELİK ÇAĞRI

1- “15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için Fetullah Gülen Terör Örgütü’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.

2- Bir sivil darbeye dönüşen OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir.

3- Demokrasinin, can ve mal güvenliğinin vazgeçilmez kuralı olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır. ‘Kolektif suç’ gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir.

4- OHAL mağdurları adeta ‘sivil ölüme’ terk edilmiştir. Mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir.

5- 15 Temmuz darbe girişimiyle veya onun arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan, ama sırf hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin içtihatları dikkate alınarak, tutuklu milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.

6- 150’nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

7- OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik ‘devletin bütün imkânları seferber edilerek’ gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Bu bir ‘mühürsüz seçimdir’. Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir

8- Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan, insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat esası kamuda göreve başlama ve yükselmede esas alınmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli ve toplumsal adaletsizliği yeniden üreten eğitim politikaları değiştirilmelidir.

9- Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahim görünümlerden biri olan kadınlara karşı ayrımcılığın önüne geçilmeli, kadınların özgürlük alanları korunmalı, kadın hakları toplumsal hayatın her alanında uygulanmalıdır.

10- Adalet uluslararası ilişkilere de hâkim olmalıdır. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara, tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan, barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır.”

Yeni bir adım

BAKMADAN GEÇME!