Yeni başlayanların seçimi

Puro dünyasına yeni girecek olanlara uzun yolculuğunuza 3 değişik ebat ile başlamanızı öneririm. Kısa ve kalın (robusto), orta boy (corona) ve double corona veya churchill gibi daha uzun ve iri purolar.

Bu üçlü farklı parmak teması ve tat çeşitliliği sağlayacağı gibi her birinin değişik içim özelliğini de sınama fırsatı verecektir.

Uzun puro yaşamınızın ilk başında hafif gövdeli, içimi kolay purolar seçmelisiniz. Bunlar burun ve ağzınızda yumuşak hoş bir aroma ile benzeri bir tat bırakacaktır.

Kaliteli ve hafif puro olarak Don Diego, Cuesta Rey, The Griffin's ile Don Tomas' ı öneririm.

Purolu yaşamın ilk şartı koleksiyoncu keyfiyle topladığınız puroları güzel ve emniyetli muhafaza etmenizdir.

Eğer evinizde 25-50 arasında puroyu muhafaza edebileceğiniz bir ‘humidor’unuz (basit tanımıyla içi ispanyol sedir ağacıyla kaplanmış tek ya da çift katlı, nemlendirme cihazı ve nemölçeri olan portatif tahta kutu) yoksa puronuzu içeceğiniz gün ve sayıda almanızı öneririm.

Aksi takdirde çok para ödeyerek aldığınız güzelim purolar kısa sürede kuruyacak ve içim keyfi bozulmuş olacaktır.

Bir humidor edinene kadar az miktarda puroyu (5-10) buzdolabının en alt rafında, ağzı birbirine geçerek sıkıca kapanan küçük boy plastik mutfak torbalarında muhafaza edebilirsiniz.

Puroları torbanın içine dizin sonra bir parça peçeteyi temiz suyla ıslatın, iyice sıkın ve purolarla direkt temas etmeyecek şekilde torbanın içine koyun. Peçete kurudukça tekrar ıslatın.

Başka bir pratik çözüm de ağzı hava almayacak şekilde kapanan (lastik contalı) cam ve plexiglas kavanozlardır. Mutfak reyonlarından boy boy alabileceğiniz bu kavanozlarda rutubeti sağlamak için kavanoz kapağının içine velcro bant veya mıknatısla tutturacağınız mini kavanoz nemlendiricisini kullanabilirsiniz.

Merkezi ısıtmalı konutlarda sıcaklık puronun istediği ideal ısının (22 derece) çok üstüne çıkmaktadır. Sıcaklık artınca da rutubet puro için ideal oranın (yüzde 72) çok altına düşmektedir. Puronuzun talep ettiği tropik iklimi sağlamak için humidor veya kavanozunuzu bu oranların üzerine çıkmayan bir ortamda bulundurun.

Günün Anektodu

Sektörün en kaliteli ve saygın dergisi olan CIGAR AFFICIONADO'nun Aralık 1999 sayısında yayımlanan 20'inci asrın başlıca ilk 100 puru içicisi listesinde adı yer alan Groucho Marx'la ilgili gerçek bir olay anlatayım size.

Ünlü komedyen bir gün ‘Havana’da 30 muhteşem dakika yaşatma ' vaadeden bir puro reklamını görmüş. İçim süresinı çağrıştıran bu güzel reklamı fırsat bilen Marx hemen bir puro dükkanına dalmış. O purodan satın almış ancak 20 dakikada puro bitince reklamda verilen söz doğru çıkmadığı için yenisini talep etmiş. Bunu da kısa sürede içmiş. Dükkan sahibi ancak üçüncü bedava puro biterken Marx'ı dükkanından kovmayı akıl etmiş.

Espresso duble olmaz

ABD'de espresso çılgınlığı beş yıl önce başladı.

Türkiye de gecikmeden modayı kaptı. İyi de yaptı çünkü espresso iyi hazırlandığında harika keyif veren bir kahvedir.

Ancak ne Türkiye'de ne de Amerika'da iyi espresso nasıl olur hala daha tam bilinmiyor.

Bir kere baştan şunu söyleyeyim. Eğer bundan böyle bir restoranda, barda veya kafede espresso ısmarladığınızda garson size ‘tek mi duble mi’ diye soruyorsa bilin ki o yerde espresso hakkıyla yapılmıyor demektir.

Espresso katiyen duble olamaz!

Güzel bir espresso da oranlar bellidir ve duble de muhakkak ya su oranı aşırı abartılmıştır ya da kahve oranında bir yanlışlık vardır.

Espresso ‘tek atışlık’ bir kahvedir ve bunun oranları da bellidir.

Espresso'nın doğum yeri olan İtalya'da hiç bir barista yani kahve hazırlayıcı size böyle bir absürd soru sormaz, espressoyu kimse duble olarak oralarda düşünemez.

Bir de şu var. Duble espresso veren yerlerde su oranı fazla olmasın diye hazırlayıcı kahve miktarını arttırır. Ancak espresso öğütülen kahve çekirdeğinin sadece belli bölümleriyle yapıldığı zaman güzel olur.

Miktarı arttırmaya çalışan bir kişi duble espresso'da bu aslında çekilmiş kahvenin espresso yapmaya uygun olmayan bölümlerini de ister istemez kullanır.

Bu nedenle espresso bir çok insanın kafasında acı, içimi zor bir kahve olarak kalmıştır.

Ve sadece bu nedenden dolayı da bir çok yerde espressoyu acılığı alacağı bilinen bir minik limon kabuğu ile servis ederler.

İyi bir espressonun ve kaliteden anlayan bir içicinin bu limon kabuğuna tahammülü olmaması gerekir.

Şunu bilin ki espressso güçlü bir kahve veya bir tür kahve çeşidi değildir. Bu ad tamamen kahvenin yapılma biçimiyle, kaynatılma şekliyle ilgili bir kavramdır.

Uzmanlar bir espressonun içinde tam tamına bin 500 adet koku ve tad birimi olduğunu tesbit ettiler. Güzel bir espresso kaliteli bir çikolata gibi ağızda 15-20 dakika süren bir tad bırakır. Bu espresso’nun Robusto türü kısa bir puroya çok güzel arkadaşlık edebilmesinin tek nedenidir.

Gelecek hafta bu konuya devam edeceğim çünkü iyi kahve içicisinin aynen bir iyi şarap içicisi gibi duyarlı olduğunu biliyorum. Espresso öyle bir konu ki tek yazıda bütün meseleleri ele almaya imkan yok.