Lokman DAĞ/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2009 18:21
İZMİR Adliyesi'nde rüşvet karşılığı tutukluların tahliye edildiği iddiaları üzerine gerçekleşirilen ve bir mahkeme başkanının da tutuklandığı ‘Yengeç’ operasyonunun ardından gerçekleştirilen ‘Yengeç-2’ operasyonunda haklarında işlem yapılıp, dava açılan 9'u tutuklu 40 sanığın yargılanmasına başlandı.
İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya 6'sı avukat olan 9’u tutuklu, diğerleri tutuksuz 32 sanık ile avukatları katıldı.
İddianamede, sanıkların ‘Rüşvet, irtikap, nitelikli dolandırıcılık, yargı görevini etkileme’ suçlarından 19 ile 119 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istendi. Kimlik sorgulamalarının ardından sanık avukatları usul hakkında itirazlarda bulundu. Sanık avukatlarından Muammer Yurdakul, Adalet Bakanlığı'ndan izin alınmadan avukatlar hakkında usule aykırı olarak soruşturma yürütüldüğünü öne sürerek, davanın düşürülmesi ya da yargılamanın durdurulması gerektiğini söyledi. Mahkeme heyeti bu görüşü paylaşmadı, iddianamede sanıklara, soruşturma izin şartı gerektirmeyen rüşvet ve irtikap gibi suçlardan da ceza istendiğini, usul konusundaki itirazların, sanıkların ifadeleri alındıktan sonra yeniden değerlendirilebileceğini belirtti. İddianamenin okunmasının ardından sanık ifadelerine geçildi.
Tutuklu sanıklardan avukat A.D. öğleden önce savunma yapan tek sanık oldu. A.D., savunmasında suçlamaları kabul etmeyip, “Suç unsuru bulunmadığı halde bizi suçlu gibi gösterdiler. Önce hedefi gösterip, ardından suç tespit edilmiş gibi gösterdiler. Ayrıca yapılan soruşturmada medya da kullanılarak, yapılan işler meşrulaştırılmaya çalışıldı. Soruşturmada gizlilik ihlali yapıldı” dedi. Verdiği dilekçeyle adliyedeki rüşvet operasyonlarının başlamasını sağlayan, suç örgütü lideri olmaktan tutukluyken tahliye edilen V.O.Ç.'nin, cezaevinden kendi bürosuna faks çekerek görüşmek istediğini bildirdiğini anlatan A.D., “Cezaevindeki görüşme sırasında, burada çok sıkıldığını ve tahliyesi için eski mahkeme başkanı A.K.'ye para verebileceğini söyledi. Bu parayı kabul etmeyeceğimi söyleyip bir daha görüşmemek üzere oradan ayrıldım. Birçok avukatı olmasına rağmen bunu benden istemesi, beni rüşvete aracı yapmak istemesindendir. Bunun bir oyun olduğunu, benimle eski mahkeme başkanının başına bir çorap öreceğini anladım. Cezaevi çıkışında polis olduğunu tahmin ettiğim kişilerce takip edildim. Soruşturma savcısı, beni ve emekli hakim E.Y. ile beraber odasına çağırıp, takip eden kişilerin polis olduğunu ve artık beni takip etmeyeceğini, normal hayata dönebileceğimi söyledi. Ama ben bunların V.O.Ç. ile ilgili bir senaryo olduğunu biliyordum. Çünkü cezaevinden çıktıktan sonra beni polislerin takip etmesi bunların bir göstergesiydi. Ayrıca V.O.Ç., cezaevinde 10 ayrı avukatla görüşüp hepsine teklif etmiş. Soruşturma savcısı da, cezaevine giderek Avukat A.E.'den, eski mahkeme başkanı A.K aleyhine ifade vermesini istemiştir. Ayrıca iddianamede geçen ‘Asım'a para verdim' cümlesi de yanlış nakledilmiş, Asım değil ‘Kasım’ dedim. Kasım benim hemşehrim ve müvekkilimdir. Ayrıca iddianamede yer aldığı gibi paranın verildiği ya da alındığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Telefon dinlemeleriyle de özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu işlenmiştir. Ayrıca Adalet Bakanlığı'ndan bu soruşturmayla ilgili izin alınmadığı için davanın durdurulması ya da düşürülmesini istiyorum” dedi.
Öğleden sonra savunma yapan avukatlardan B.Ö., çevresi geniş bir insan olduğunu, her kesimden çok sayıda kişiyi tanıdığını, bunların arasında hakimlerin de vali yardımcılarının da olduğunu söyledi. Bir vali yardımcısıyla yaptığı telefon konuşmasına, soruşturmayı yürüten savcıyı eleştirdiği için, hakkında başkaca bir iddia ve kanıt bulunmamasına rağmen iddianamede sanıklar arasında yer aldığını öne sürdü.
Tutuklu sanıkların ifadelerinin alındığı duruşma devam ediyor. Duruşmaya tutuklu sanıkların ifadelerinin ardından son verilmesi, diğerlerinin savunmalarının başka gün alınması bekleniyor.
HAKİM SERBEST KALDIOperasyonun, 16 kişinin gözaltına alındığı ilk ayağının ardından açılan ve sanıklar arasında mahkeme başkanı bulunması nedeniyle, ilk derece mahkeme sıfatıyla Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi'nde görülen davanın son duruşması geçen 10 Nisan'da yapılmıştı.
Yengeç operasyonu kapsamında tutuklanan İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi Eski Başkanı A.K. ile Avukat A.E. ve hakimin yakını M.K. tahliye edilmişti.