Güncelleme Tarihi:
Konumu
İlk kez 1987 yılında Yemen’e gittiğimde, Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih bir yabancı ülkeyi diğerine karşı kullanarak başarılı bir siyaset izliyordu. Çinliler yolları inşa ederken, ABD’liler birçok yardım projesi gerçekleştiriyordu, Ruslar ise silah satıyordu. Yemen küresel satrancın önemli karelerinden biriydi.
Yemen’in petrol potansiyeli bir zamanlar tahmin edildiğinden daha zayıf çıktı ancak stratejik konumu hala önemli. Kuzey ve batıda, geçirgen bir sınırı paylaştığı Suudi Arabistan, Yemen’deki El Kaide varlığının ve istikrarsızlığın kendi topraklarına da sızmasından endişe ediyor. Suudi Arabistan Yemen’le sınırını daha güvenli bir hale getirmek için çitler ve dikenli tellerle milyon dolarlık bir projeye başladı.
Suudiler 11 Eylül’den beri El Kaide tehdidini kendilerinden uzaklaştırmaya çalışıyor ve görmek istedikleri son şey komşudaki mikrobun kendilerine de bulaşması. Aynı şey Yemen’in diğer güney komşusu Umman için de geçerli.
Suudi Arabistan aynı zamanda İran’ın Yemen’de ayaklanan Şii Husi’lere destek verme ihtimalinden de endişe ediyor. Kendi topraklarındaki Şii azınlığın yaşadığı huzursuzluktan rahatsız olan Suudiler geçen yıl Salih’in Husi ayaklanmasını bastırmasına yardım etmek için Salih hükümetine hava gücü desteği verdi. İran Husilere yardımcı olduğunu kabul etmezken Suudileri de müdahaleleri yüzünden eleştirdi.
Limanlar
Yemen’in güneyinde bulunan Aden şehrinin limanı uzun bir süredir dünyanın en işlek deniz yollarından birinin kavşağı durumunda. Hindistan’a giden İngiliz gemileri için bir kömür istasyonu olarak kurulan bu liman, doğal yapısı sayesinde önemli bir bölgesel merkez haline geldi. Ancak yatırım yokluğu ve siyasi istikrarsızlık limanın gelişimine engel oldu.
Aden Körfezi’nden her gün 3 milyon varil civarında petrol geçiyor. Kuzeyde Süveyş Kanalı ve Suudi Arabistan’ın Yanbu Limanı’nda bulunan rafineriler, güneyde ise Hint Okyanusu ve enerjiye aç Asya piyasalarına giden gemilerin rotaları bulunuyor.
Bu rotalar şimdiden Somalili korsanların hedefi haline gelmiş durumda. Yemenli sahil güvenlik ekipleri gemileri korumak için düzenlenen uluslararası operasyonun bir parçası. Yemen’de daha fazla istikrarsızlık ve korsanların bu uzun ve tenha sahilleri kullanmaya başlama ihtimali, bölgede gemiciliği daha fazla tehdit edebilir.
Yemen aynı zamanda Basra Körfezi’nin en uç noktası olan Hürmüz Boğazı gibi dar bir geçişin de “tıkanma noktası”. En dar yeri olan Bab ül Mandib Boğazı sadece 12 mil genişliğinde. Boğazın bir tarafında Yemen, diğer tarafında ise Cibuti var. Cibuti’nin ABD ve Fransa orduları için önemli bir karakol olduğuna şüphe yok.
Somali
Somali’de yaşanan kaos Yemen’e bir Aden Körfezi mesafede. Dolayısıyla son yıllarda binlerce Somalili korsanları ve deniz kazası risklerini hiçe sayarak ülkelerinden kaçıp Yemen’e sığındı. Somali’nin kuzeyindeki Bosaso limanından çıkan gemiler Yemen kıyılarında bir yerlere varmayı umut ederek ilerliyor. Sadece 2009 yılında tahminen 70 bin Somalilinin Yemen’e geldiği tahmin ediliyor. Toplam sayı ise 1 milyon civarında ve bu kişilerin büyük bir çoğunluğu sefalet içinde yaşıyor.
Yemen çok açık bir dille Somali’deki İslamcıların (El Kaide bağlantılı El Şebab hareketi) bu durumu sömürüyor olma ihtimaliyle ilgili kaygılarını dile getirdi. En azından şu an Yemen’e gelen Somalililer bir noktaya kadar kontrol edilebiliyor ancak çoğu harap durumdaki mülteci kamplarında yaşayan bu kişilerin İslamcı hareketlerin içine çekilmesi çok kolay. Ayrıca istihbarat kaynakları El Şebab ile El Kaide arasındaki işbirliğinin güçlenmesinden endişe ediyor.
Yemen’de istikrarsızlığın artması kâbus gibi bir senaryoya yol açabilir: Denizcilik rotalarının iki tarafında, dünyanın en önemli petrol yataklarının yakınlarında yıkılmakta olan ve yıkık birer devlet.
Petrol ve doğalgaz – ve çökmek üzere olan bir ekonomi
Yemen petrol ve doğalgaz üreticileri arasında küçük bir oyuncu, ancak Libya ve Irak’ın potansiyelinin altında üretim yaptığı ve dünya genelinde arzın azaldığı bir dönemde, katkısı yadsınmamalı.
Yemen dünyanın en büyük 32’nci petrol ihracatçısı ve 16’ncı sıvılaştırılmış doğalgaz satıcısı. İlerleyen dönemde henüz keşfedilmemiş yataklar da ortaya çıkabilir. Ancak Yemen’deki üretim şimdilik kuzeyde yoğunlaşıyor. 2003’te günde 400 bin varilden fazla olan üretim 2009’da 300 bin varilin altına indi. Huzursuzluk, yabancı yatırım eksikliği ve boru hatlarına düzenlenen sabotajlar Yemen’in ekonomisi için hayati önem taşıyan petrol endüstrisinin durumunu kötüleştirdi.
Yemen’deki huzursuzluk elektrik ve su dâhil olmak üzere birçok temel hizmeti etkileyerek zaten sorunlu bir ekonomiyi yıkılma noktasına getirdi. Bu durum Yemen’in ötesini de ilgilendiriyor: Ekonominin çöküşü ümitsiz insanların kaçışına neden olarak isyancıların güçlenmesine yol açacak bir boşluk yaratabilir. Şimdiden her gün yüzlerce insan Suudi Arabistan’a yasadışı yollardan giriş yapmaya çalışıyor. Eğer dış güçler Yemen ekonomisinin tamamen yıkılmasını önlemek isterlerse derin ceplere ihtiyaç duyabilirler.
El Kaide
Yemen’in El Kaide için ne kadar uygun bir zemin oluşturduğunu görmek için Guantanamo’daki tutuklu listelerine bakmak yeterli olur. Şu an tutuklu bulunan 800 civarındaki kişinin büyük bir çoğunluğunu Yemenliler oluşturuyor.
1990’lı yıllarda Usame bin Ladin’in korumaları Yemen’den toplanıyordu. Radikal imamlar ve Yemen’deki diğer üye toplayıcılar cihada katılmak isteyenlere para sağlayıp yolculuk ayarlıyordu. Yemen’de tutuklanan bazı El Kaide sempatizanları 2006 yılında film gibi bir operasyonla hapishaneden kaçtı.
Son yıllarda, Yemen yaratıcı bombalı saldırı planlarıyla medyanın dikkatini çekmeyi hedefleyen El Kaide yanlısı cihatçıların sığınağı haline geldi. Bu kişiler arasında birçok ABD’de vatandaşı ve Avrupalı da vardı.
ABD’li terörle mücadele yetkilileri El Kaide’nin Arap Yarımadası kolunu örgütün en aktif mali şubesi olarak görüyor. Dahası bu birimin uluslararası hedefleri de olduğu ifade ediliyor. Son yıllarda Yemen’de planlanan terör saldırıları şöyle:
*ABD’li bir havayolu şirketine ait uçakta bombalı saldırı girişimi; Yemen’de yaşamış olan genç bir Nijeryalı hüküm giydi, Arap Yarımadası El Kaide’si saldırıyı üstlendi.
*Bir Suudi vatandaşı tarafından, Suudi Arabistan istihbarat şefine suikast girişimi; saldırgan kendini ele verdi. Giysisinin altında yüksek miktarda patlayıcı tespit edildi.
*Tespit edilmesi neredeyse imkânsız olan PETN’le dolu iki yazıcı kartuşunun ABD’ye giden bir kargo uçağına yüklenmesi; araçlar ABD’deki hedeflerine yaklaştığında ya da ulaştığında patlayacak şekilde tasarlanmıştı. İkisi de patlamadı ancak adli tıp müfettişleri ve terörle mücadele kaynakları CNN’e bombaların yapısının çok gelişmiş olduğunu ve Suudilerin verdiği istihbarata karşın her gün hava kargosuyla gönderilen on binlerce paketin arasında tespit etmenin imkânsız olduğunu söyledi.
Yemen aynı zamanda El Kaide’nin yeni nesildeki en karizmatik liderlerinden biri olan Enver el Evlaki’nin ve Inspire benzeri parlak internet dergileri üzerinden İngilizce konuşan dünyaya seslenen Amerikalı cihatçıların da yaşadığı yer.
Şu an hükümet güçleriyle Salih karşıtları arasındaki mücadele sürerken, yaşanmakta olan huzursuzluğun El Kaide ve diğer militan gruplara özellikle güneyde daha fazla alan açtığının işaretleri de artıyor. Bu hafta başında yüzlerce militan güneydeki Zincibar şehrini ele geçirdi. Eğer elit Merkezi Güvenlik Gücü bir iç savaşa çekilir ve terörle mücadele rolünden uzaklaşırsa, El Kaide’nin Yemen’deki manevra alanı çok daha büyük olacaktır.