Güncelleme Tarihi:
Omicron'un tüm dünyada baskın hale gelmesi ve şu ana kadar çıkan varyantların hepsinden çok daha hızlı bulaşması, maske kullanımını daha da önemli hale getiriyor. Özellikle kapalı alandaysak maskesiz olmak büyük risk taşıyor. Uzmanlar, kapalı alanlarda bırakın maskesiz olmayı çift cerrahi maske ya da N95 takılması gerektiğinin altını çiziyor.
GÜNEY KORE’DEN ‘GÜVENLİ YEMEK’ MASKESİ
Dışarıda yemek yerken veya bir şeyler içerken ise maskemizi çıkarmak zorunda kalıyoruz. Güney Kore’de yemek yerken maske çıkarma konusuna ilginç bir çözüm geldi.
Yemek yerken ağız açıkta olsa da en azından burnun kapalı kalması düşünülerek tasarlanan ‘burun maskeleri’ ülkede satışa çıktı. Sadece burnu kapatan ve yeme-içme sırasında takılmaya devam edebilen anti-virüs maskesi, kısa sürede gündeme oturdu.
Korece burun ve maske kelimelerinin birleşiminden oluşan ‘kosk’ adı verilen bu ilginç maskeler, dışarıda yemek yerken veya bir şeyler içerken çıkarmak zorunda olduğumuz normal maskelerin altına takmak üzere tasarlandı.
Yani önce burun maskesini, ardından normal maskenizi takıyorsunuz. Yemek yerken maskenizi çıkardığınızda burnunuz açılmamış oluyor.
진짜로 나와버린 코스크 pic.twitter.com/p58WrYGFLe
— 무슨 일이 일어나고 있나요? (@museun_happen) January 29, 2022
‘MASKEYİ BURNUN ALTINA İNDİRMEKTEN FARKSIZ!’
Sosyal medyada en çok konuşulanlardan biri olan burun maskeleri kullanıcılar tarafından binlerce eleştiri aldı. Birçok insan bu maskeleri gereksiz ve aptalca bulduğunu söyledi, “Maskesini burnunun altına takan insanlardan farksız” benzetmesi yapıldı.
Bazı kullanıcılar ise burun maskesinin hiç yoktan iyi olduğunu, ağız açık olsa da en azından burnun kapalı olmasının virüs kapma riskini azaltabileceğini savundu.
Deakin Üniversitesi'nin Avustralya'daki Sağlıkta Dönüşüm Enstitüsü'nde epidemiyoloji başkanı olan Profesör Catherine Bennett, burnu kapatan maskelerin “garip bir fikir” olduğunu söyledi, “Yine de hiç yoktan iyidir. Muhtemelen küçük bir fark yaratır” dedi.
Bazı araştırmalar, koronavirüsün vücuda girmesi için burnun en kolay yol olduğunu öne sürüyor. Bu sebeple acaba burun maskesi takmak göründüğü kadar saçma olmayabilir mi?
Ağız açıkken burnun kapalı olmasının hiçbir anlamı yok mu yoksa bu maskeleri kullanmak hiç yoktan iyi midir?
‘GERÇEKTEN ÇOK KOMİK’
Güney Kore’de satışa sunulan burun maskelerini sorduğum Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul’un duyar duymaz verdiği ilk tepki “Gerçekten çok komik!” oldu. Ertuğrul, bu maskelerle ilgili şunları söyledi:
"Damlacıklar özellikle ağızdan çıkar. Solunumumuzun büyük bir kısmını burun aracılığı ile yaparız ama burnun kapalı olduğu durumlarda ağzımızdan da nefes alıp veririz ve damlacıklar ağızdan da girebilir. Bu nedenle bizler Covid-19’dan korunmak için maske kullanırken hem ağız hem de burnumuzu kapatıyoruz. Yani virüs sadece burundan bulaşmaz. Bu sebeple sadece burnun kapalı olması korunmak için yeterli değildir. Yemek yerken ağız açık, burun kapalı olmasının hiçbir anlamı yok.”
‘HİÇ YOKTAN İYİDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM’
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fatma Nurhayat Saydam ise burun maskelerinin hiç yoktan iyi olduğunu düşünenlerden...
“Ağız ve burnun her ikisi de sekresyon saçılması, enfeksiyon bulaşı açısından riskli. O yüzden ben ‘hiç yoktan iyidir’ tarafında olacağım. Neden olmasın? Aslında mesele yemek yerken ağzın açık olması değil, maske yokken konuşmak. Burada damlacıkların yayılmasının asıl sebebi maskesiz konuşmak oluyor. Özellikle ses ne kadar yüksekse, yani ne kadar bağırarak konuşulursa virüs o kadar uzağa saçılıyor" diyen Saydam önemli bir noktaya da dikkat çekiyor:
"Ancak şöyle bir durum da var; bu maskeler insanlarda yalancı bir güven hissi de oluşturabilir. 'Yemek yerken nasılsa burnum kapalı, virüs bulaşmaz' diye düşünerek nispeten daha rahat davranılabilir. Burada virüsün sadece burundan bulaşmadığı noktasının altını çizmek önemli. Virüs ağızdan da bulaşabilir. Bunu pandeminin başındaki ‘eldiven takma’ durumu ile örneklendireyim. İnsanlar pandemi başlarında eldiven kullanıyorlardı fakat biz bunu istemiyorduk. Çünkü eldiven takanlarda yalancı bir güven oluşuyordu ve ellerini yıkamıyorlardı. Aynı şey burun maskesi takanlarda da oluşabilir.
Yani bu maske ile yemek yiyen kişi ağızdan daha fazla nefes alıp verecek, yüksek sesle konuşacaksa kötü. Ancak yüksek sesle konuşmadan yemek yiyecekse, en azından kapalı alanda hem ağız hem burnun açık olmasındansa bir yerin kapalı olması hiç yoktan iyidir diye düşünüyorum.”
‘PRATİKTE İYİ SONUÇ VERMEYECEKTİR’
Burun maskelerinin kullanımının pek de yaygın hale gelemeyeceğini düşünen KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın şunları söylüyor:
"Bu maske tipinin çok efektif olabileceğini düşünmüyorum; sürekli kullanılması çok sıkıntı yaratabilir, nefes alma güçlüğü yaratacaktır. Sadece yemekler esnasında kullanılması o ortamda bulunabilecek ve bulaşabilecek burun mukoza hücrelerine afinitesi olan virüsler için bir miktar önleyici fonksiyonu olabilecekse de ağız yoluyla oro-naso farinkse (ağız ve burnun yutak kısmında birleştikleri yer) ulaşan virüsler enfeksiyonu başlatabilirler.
Normal maskeyi başarılı kullandırmadığımız gerçeğinden hareketle kullanımının yaygınlaştırılması zor görünüyor. Deneysel sonuçları iyi olsa dahi pratikte aynı verimi vermeyecektir."
‘VİRÜSÜN BULAŞMASINI ÖNLEME AÇISINDAN ANLAMI YOK’
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı da burun maskelerinin pek bir anlam ifade etmediğini belirtiyor ve ekliyor:
"Virüslerin en çok yerleştiği yer nazofarenksdir (geniz). O anlamda doğru ancak ağzı da tam kapatmak lazım yoksa maske kullanımının çok bir anlamı olmaz. Tabii ki özellikle öksürük ile virüsler yine etrafa çok fazla saçılım yapar ve boğaza orofankse de (boğazın hemen arkasındaki boşluk) yerleşebilir. Dolayısıyla bu uygulamanın virüsün bulaşmasını önlemesi açısından çok bir anlamı olmadığını söyleyebilirim."
Eleştiri oklarının hedefi olan burun maskesinin satışa sunulduğu Güney Kore'de koronavirüs vakaları, Omicron varyantının yayılmasıyla 2 Ocak’ta ilk kez 20.000'i aştı. 3 Ocak 2022’de ise Güney Kore’de 22.907 yeni vaka sayısı ile rekor kırıldı.Bununla birlikte, Güney Kore’de pandeminin başından bu yana 6.812 vefat gerçekleşti. Bu rakam pek çok ülkeye kıyasla nispeten daha düşük sayılıyor.