Güncelleme Tarihi:
Almanya'da yaşayan genç Türk yönetmen Yılmaz Arslan, çekimlerini tamamladığı ilk uzun metrajlı filmi ‘‘Yara’’da Almanya ile Türkiye arasında sıkışan, iki ülkenin duyarsızlığı nedeniyle bunalıma giren 18 yaşındaki bir Türk kızın dramını anlatıyor. Yelda Kaymakçı Reynaud, Necmettin Çobanoğlu, Halil Ergün, Füsun Demirel, Nur Sürer, Mrenda Condic, Mustafa Suphi, Hikmet Karagöz, Settar Tanrıöğen, Hülya Karakaş, Mürsel Yaylalı, Yüksel Arıcı'nın rol aldığı filmin prodüktörlüğünü Eurimages desteğiyle Türk-Alman-İsviçre şirketleri üstlendi. Reji ve senaristliğini Yılmaz Arslan'ın yaptığı filmde, yardımcı yönetmen Şükran Elmalıoğlu, görüntü yönetmeni ise Jurgen Jurges.
Filmin başrol oyuncusu Yelda Kaymakçı Reynaud’nun, kökleri Türkiye'de ama yaşam alanı tüm dünya... Hisleri bir Fransız oyuncu gibi... Birkaç yıldan bu yana aktristlik üzerine yoğunlaşsa da aslında o bir gezgin... Büyükbabası ve büyükannesi dışında onu Türkiye'ye bağlayan bir neden yok. Zaten o bir yere bağlı olmayı da sevmiyor. Sırf bu yüzden kalbinin sesini dinleyerek, aklına gelen ülkeye gidiyor. Yelda'nın yolculuğu doğum yeri olan Avusturya'dan başlıyor. İkinci durağı olan Türkiye'de 5 yaşına kadar kalıyor. Avusturya'dan Almanya'ya göç eden ailesinin yanına dönünce çok mutlu olmaması üzerine 15 yaşında evden kaçıyor... İtalya sularındaki bir adayı hedef alarak başlayan serüveninde İtalya'da geçen 15 günün ardından tesadüf eseri kendini Mısır'da buluyor. Mısır'da deniz malzemeleri satan bir dükkânda çalışmaya başlayınca, o zamana kadar aklına bile gelmeyen yüzmeyi öğreniyor. Bir yıl sonra profesyonel dalgıç olunca eğitmenlik yapmasına kendi bile şaşırıyor. Bir süre Amerika'da yaşayan Reynoud, beş yıldan bu yana Paris'te uluslararası bir ajansa bağlı olarak tiyatro ve sinema oyunculuğu yapıyor.
ÇİFT ÜLKELİ İNSANLAR
Yelda, Yılmaz Arslan'ın filminde Türkiye ve Almanya'nın duyarsızlığı nedeniyle bunalıma giren ‘‘Hülya’’ adında bir Türk kızını canlandırıyor. Filmdeki karakteri ‘‘Hepimiz gibi sevgisiz bir dünyada büyüyen, oradan oraya sürüklenen bir kız’’ cümlesiyle özetliyor. Çocuk yaşlarda iki ülke arasında yaşamanın güçlüğüne dikkat çeken genç oyuncu, ‘‘İki ülke arasında gidip gelen insanlar dengesizler. Hem orada, hem burada yabancılar. İzine geliyorlar, ama kök nerede? Türkiye'de belki, ama burada mı?.. Her tarafta itiliyorlar’’ diyor. Filmde canlandırdığı Hülya ile arasında benzerlikler bulan Yelda, daha çok farklara dikkat çekerek, ‘‘Benzerlik var, ama tam benim tersim. Ona benzeyebilirdim... Hülya eve doğru gidiyor. Ben asla eve doğru gitmek istemedim. Ben asla Hülya olamazdım. Bana güvensizlik adım attırdı. Fransa'da tiyatroda başarılıysam bu da güvensizlikten’’ diyor.
Filmde canlandırdığı ‘‘Hülya’’ gibi iki ülkenin arasında yaşadığı sıkıntı ve ailevi sorunlar nedeniyle 15 yaşında evden kaçan Yelda, Paris'te Amerikan Ekspres için çalışırken inat için aktrist olmuş. İzlediği bir Fransız oyuncunun kötü yorumu üzerine ‘‘Ben daha iyisini yapabilirim’’ düşüncesiyle oyunculuk eğitimi almak üzere Fransa'nın önemli eğitim kurumlarından biri olan ‘Les Cours Florant’a gitmiş. ‘‘Yara’’ filminin tretmanını okuyunca bir an kendisi için yazıldığını düşünmüş ve ‘‘Mutlaka ben oynayacağım’’ demiş. Onu filme çeken ise senaryonun kendisi için yazılmış olduğu yolundaki düşüncesi. Frankfurt'taki Nasyonel Tiyatro'dan aldığı teklifi görüşmek üzere önümüzdeki günlerde Almanya'ya gidecek olan Yelda,‘‘Kendimi Türk aktrist olarak değil Fransız aktrist gibi hissediyorum’’ diyor.
Bu film ödül getirebilir
Jim Sheridan'ın son filmi ‘‘Boxer’’da Daniel Day Lewis ile Emily Watson başrolleri paylaşıyorlar. İrlandalı yönetmenin üç filmi, on üç dalda Oscar'a aday gösterilmişti. Jim Sheridan, Daniel Day Lewis ile iki film çevirdi. ‘‘Sol Ayağım’’ filmi, aktöre Oscar Ödülü kazandırmıştı. Lewis'in Jim Sheridan ile çevirdiği ikinci film ise ‘‘In the name of the Father’’. Daniel Day Lewis'e ödül kazandıracağına kesin gözüyle bakılan filmde, Dublin'in Sheriff sokağında bir grup IRA militanı, Lewis'e beyzbol sopalarıyla saldırıyorlar. ‘‘Breaking the Waves’’ isimli filmin başarılı oyuncusu Emily Watson da bu filmde Lewis'e eşlik ediyor.
BAŞKA ÇOCUK YOK
Arnold Schwarzenegger ve eşi Maria Shriver, Hollywood davetlerinden ve galalardan hiç eksik olmuyorlar. Shriver, bir süre önce dördüncü çocuğunu dünyaya getirmişti. Karı koca, dört çocukla yetinmeye karar verdiklerini açıkladılar.
KONSERDE RANDEVU
‘‘Tatlı Sert’’ dizisinin unutulmaz oyuncusu Dame Diana Rigg, geçtiğimiz hafta Londra'da Albert Hall'de verilen bir konserde Cliff Richard ile beraberdi. Bir yardım kurumu adına düzenlenen konser, sinema dünyasının ünlü sanatçılarını bir araya topladı.
EVDE SPOR
Amerikan sinemasının genç yıldızlarından Courteney Cox, evinde trampolin yapmaya karar verdi. Aslında trampolin kolay bir spor değil, ama Cox kendine güveniyor. ‘‘Scream’’ ve ‘‘Scream2’’ filmleriyle büyük başarı kazanmıştı.
NEŞESİ YERİNDE
Bir zamanların ünlü mankeni Twiggy, aktör kocası Leigh Lawson ile çok mutlu. Karı koca İngiliz komedi ödüllerinin dağıtıldığı geceye katıldılar. Lawson, ödüle aday gösterilmişti, ama ümitleri boşa çıktı.