AYSEL ALP/ANKARA - ayalp@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2014 15:49
Türkiye son aylarda uyuşturucunun neden olduğu genç ve çocuk ölümleriyle sarsılırken, Türkiye Yeşilay Cemiyeti, yüksek istişare ve şube eğitim toplantısına Şanlıurfa Şubesi Başkanı Muharrem Çelik damga vurdu.
Geçen hafta Ankara'da yapılan toplantıda söz alan Çelik, üç yeğeninin uyuşturucu bağımlısı olduğunu, bu duruma üzülen annesini kaybettiğini anlattı. Şanlıurfa'da uyuşturucu kullanım yaşının 9'a kadar indiğini, hemen hemen her ailede bir bağımlı bulunduğunu ancak ailelerin bu durumu saklamaya çalıştığını söyledi. Ailelerin uyuşturucu bağımlısı çocuklarını kurtarmak umuduyla evlendirdiklerine dikkat çeken Çelik, "Ancak bu da zavallı genç kızların bunalıma girmesine, sorunlu yeni çocuklar ortaya çıkmasına neden oluyor" dedi.
14 yaşında çete lideri
Yeşilay toplantısında yaptığı konuşmayla dikkat çeken Çelik'i arayarak hem kendi ailesinde hem de Şanlıurfa genelinde yaşanan uyuşturucu sorununu sorduk.
TÜİK: Kullanma yaşı 11’in altına düştü
Üç abisinin üç oğlunun uyuşturucu bağımlısı olduğunu belirten Çelik, "Onları gördükten sonra ben bu illetle mücadele etmek üzere Yeşilay Şube Başkanı olmaya karar verdim" dedi. Sanat tarihi eğitimi aldığını, ressam olduğunu ancak sınıf öğretmenliği yaptığını ifade eden Çelik, "Yeğenlerimin bağımlı olduklarını öğrenince, şehrimizde uyuşturucunun aslında ne kadar yaygın olduğunu fark ettim. Hemen her ailede bir bağımlı var ancak aileler bunu saklıyorlar. Sakladıkları için de baş edilemez noktaya gidiyor. Kimisi bağımlılıktan kurtarmak için de küçük yaşta evlendiriyor. Ama kurtuluş ne mümkün! Bu kez bağımlı ile evlendirilen küçük kızlar bunalıma giriyor. Çocukları oluyor. Onlar sorunlu bir ortamda büyüyor. Yani sorun her geçen gün katlanıyor" dedi.
"GENÇLİK ELDEN GİDİYOR, TERÖRDEN DAHA TEHLİKELİ"
Uyuşturucu kullanım yaşının kimi ilçelerde 9'a kadar indiğini anlatan Çelik, "Anne baba çocuğa para vermez ise kendisini öldürmesinden korkuyor. Nitekim hemen her gün bir ailede bağımlı bir çocuğun, anne baba ya da abisini, dedesini bıçakladığını görüyor duyuyoruz. Gençlik elden gidiyor, uyuşturucu bağımlılığı terörden daha tehlikeli bir hal aldı" dedi.
"ZENGİN DE FAKİR DE BAĞIMLI OLUYOR" Kendisinin bağımlılıkla mücadele merkezlerinde drama derslerine girdiğini, bu çocuk ve gençleri hem öğretmen hem de başkan olarak yakından tanıdığını belirten Çelik'e bu illete neden, nasıl bulaşıldığını soruyoruz. Çelik, uyuşturucu bağımlılığının zengin ya da fakir gelir durumuyla ilgisi olmadığını belirtirken, "Sorun aile ve arkadaşlarda. Bağımlı tedavi merkezinde çocuklarla yaptığım drama derslerinde anladım ki; aileler çocuklarına yeterli şefkat, ilgi ve sevgi göstermiyorlar. Onlara zaman ayırmıyorlar. Belki bunu içlerinde hissediyorlar ama onlara göstermeyince bir anlamı olmuyor. Çocuklarda bir boşluk oluşuyor. O boşluğu uyuşturucuyla dolduracağını sanıyor. Bir de arkadaş faktörü çok önemli. Uyuşturucu kullanan genç, arkadaşını da alıştırıyor. Çeteler onlara önce bedava veriyor, bağımlı olduktan sonra parayla satıyor. Parası olmayan satıcı olmak zorunda kalıyor" dedi.
"KIZLAR DA KULLANIYOR"
Uyuşturucu kullanımının erkekler kadar olmasa da kız çocuklarda da yaygınlaştığını vurgulayan Çelik, "Kızlar genellikle yem olarak kullanılıyor. Onlar bağımlı yapıldıktan sonra erkek çocukları bağımlı hale getirmeleri için cinselliklerini kullanmaları sağlanıyor" diye konuştu.
"BAĞIMLIYI EVLENDİRMEYİN, YARDIM İSTEYİN" "Bağımlılık ortaya çıktıktan sonra tedavisi de çok zor. Ama onların mutlaka rehabilite edilmeleri lazım. Onun için ailelere sesleniyorum, lütfen bağımlı çocuğunuz olduğunu saklamayın, destek istemekten çekinmeyin. Bağımlıyı evlendirmeyin. Bağımlı uyuşturucu krizinden öldüğünde geride gözü yaşlı gencecik bir kadın ile küçücük çocuklar kalıyor. Kendi çocuğunuz yanmış bir de başka çocukları yakmayın" çağrısı yaptı.
CEZAEVİNİN YÜZDE 60'I BAĞIMLILARLA DOLU Şanlıurfa Kapalı Cezaevinin kapasitesinin 750 olduğunu ancak bunun 500'ünün uyuşturucu kullanımı, satışı nedeniyle hüküm giyenlerden oluştuğuna dikkat çeken Çelik, bu sorunun sadece kendi illerinde değil, Türkiye'nin genelinde bulunduğunu söyledi. Bu illetle mücadele etmek için topyekun bir seferberlik gerektiğini vurgulayan Çelik, tedavi ve rehabilitasyon merkezleri ile uzman sayısının artması gerektiğini söyledi.