Güncelleme Tarihi:
Veteriner Hekimler Odası'nın mücadele programına göre, önlemler alınırsa İstanbul en fazla yedi yıl içinde kuduz belasından kurtulabilir.
İstanbul Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere kuduza karşı 1996'daki Habitat Konferansı'ndan beri bir projeleri olduğunu ancak konunun vehametinin yetkililerce anlaşılamadığını savunuyor. Yeşildere uygun önlemler alınırsa, İstanbul'un kuduz belasından en fazla yedi yılda kurtulabileceğini öne sürüyor.
İşte Oda'nın kuduzla mücadele programı önerisi:
Şehir dışında geniş alanlara hayvan barınakları kurulacak.
Yerel yönetimler, klinik, veteriner hizmetleri ekipmanlarını ve mevcut barınaklarını mücadele programı hizmetine verecek.
Şehiriçinde gezici, tam donanımlı ve eğitilmiş toplama ekipleri görev yapacak. (İlk aşamada 15-20 midibüs)
Sokak köpekleri toplanıp gerekli uygulamalardan geçirildikten sonra sahiplendirilmeye çalışılacak daha sonra köpeklere kısırlaştırma ve aşı programları uygulanacak.
İlk aşamada yavru (2-3 ay) erkek ve dişiler kısırlaştırılacak.
Hasta ve güçten düştüğü tespit edilenler Etik Kurul Kararı ile insancıl bir biçimde uyutulacak.
2 yıllık aşı, tasma ve derialtı mikroçip uygulaması ile köpekler koruma altına alınabilecek.
Kuduzdan kim sorumlu?
Peki bu tür bir mücadeleyi uygulamak kimin görevi?
Yasalar, hayvan hastalıklarıyla mücadeleden il özel idarelerini ve belediyeleri sorumlu tutuyor. 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıta Kanunu'nun 30, 36 ve 50. maddelerinde şehirde kuduza yakalanan hayvanların tazminat verilmeden öldürülmeleri, kuduzun görüldüğü bölgedeki bütün kedi ve köpeklerin müşahade altına alınıp, sahipsiz olanların uyutulmaları konusunda kesin talimat var.
Hayvan Sağlığı ve Zabıta Yönetmeliği'nin 119. maddesi de belediyelere kuduz vakası görüldüğü anda, çevresindeki 10 kilometrelik alanda bütün başıboş köpeklerin öldürülmesini emrediyor.
Nitekim geçen hafta Valilik kriz masasında yapılan toplantıda da, Vali Çakır, kuduzdan belediyelerin sorumlu olduğunu, bir kuduz vakası görülürse o ilçenin belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıklamıştı.
Vurma yolunu seçebilirler
İstanbul İl Tarım Müdür Yardımcısı Azmi Yüksel de kuduz konusunda yaşanan problemde sorumluluğun kesinlikle belediyelerde olduğunu söylüyor:
‘‘Yasa belli. Başıboş hayvanları belediyelerin toplaması lazım. Bunun için veteriner hekime de ihtiyaç yok. Tarım Müdürlükleri'nin üzerine düşen, hayvanların aşılanmasını sağlamaktır. Belediyelere tavsiyemiz, sokaktaki başıboş hayvanlar için barınaklar kurmaları ve hayvanları buralarda saklamaları. Eğer sahiplenen olursa verirler. Olmazsa köpekler barınaklarda ölümlerini bekleyecekler. Eğer vurma yolunu seçerlerse birşey diyemeyiz. Gelişmiş bir ülkede sokakta başıboş hayvan olmaz. Biz de de kalmayacak.’’
ISIRILAN KİŞİ NE YAPMALI ?
Isırık yarası beyin bölgesine yakınsa hasta hemen hekime başvurmalı. Diğer bölge ısırıklarında 72 saat içinde mutlaka doktora gidilmeli.
Sağlam derinin yalanması önemli değil. Ancak yalanan bölgenin derhal sabunlu suyla yıkanması gerekiyor.
Başka taraflardaki yara veya çizikler de derhal dezenfekte edilmeli.
Derin yaralara bulaşmış kuduz hayvanın salyası için aşı önlemi alınmalı.
Çıplak deride, derinin sıyrılması ile olan kanamalı ısırıklarda yara sabunlu su ile temizleniyor, dezenfektan, tentürdiyot sürülüyor ve aşı programı uygulanıyor.
Deriyi geçen derin yaralarda (göz, ağıziçi yaralanmalar da dahil) yara açık bırakılmalı, kesinlikle dikilmemeli ve sabunlu su ile temizlenmeli. Derhal kuduz immunoglobolini veya antikuduz serumu yara çevresine uygulanmalı. Hemen aşı programına başlanmalı. (0, 3, 7, 14 ve 28. günlerde)
İNGİLTERE’DE YOK EDİLMİŞ
Kuduz İngiltere ve İskandinav ülkelerinde tamamen yok edilmiş, Avustralya ve Yeni Zellanda gibi Ada ülkelerinde hiç görülmemiş.
Köpek ve kediler kuduz virüsü taşıcıyıcısı değil. Onlar da tıpkı insanlar gibi kuduz virüsü kapmış bir hayvan tarafından ısırıldığında kuduz oluyor.
Doğada kuduz virüsünün tek taşıyıcısı vampir yarasalar. Tükürük bezlerindeki mikrobu, ısırdıkları canlıya bulaştırıyor. Yarasalar tilki, kurt, çakal gibi vahşi hayvanları ısırıyor, bunlar da köpeklere bulaştırıyor.
Isırılan canlı saldırganlaşıyor ve çevresindeki hiçbirşeyi tanımaz hale geliyor. Köpekler sahiplerini, insanlar akrabalarını bile tanımıyor.
Kuduz virüsü ısırılan canlının beynine ulaştığı zaman beyin iltihabı gelişiyor ve canlıyı bu iltihap öldürüyor.
Kuduz virüsü ısırılan yerden tükürük bezlerine ulaştığında canlının salyasında kuduz mikrobu oluşuyor. Bu dönemde canlılar ısırdıkları başka canlıların ısırık yerlerine salyalarını bırakarak kuduzu yayıyor.