Yedek üye seçimi hinoğlu hinliktir
Güncelleme Tarihi:
ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2010 00:00
CHP Lideri Baykal, Anayasa Mahkemesi raportörünün 31 gün Denizcilik Müsteşarlığı’nda çalıştıktan sonra Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atanmasını ağır dille eleştirdi.
Baykal, “Raportörlükten yedek üyeliğe geçiş mümkün değildi. Şimdi Anayasa değişikliği gerçekleşirse, bu kişi otomatik olarak Anayasa Mahkemesi üyesidir. Bunun altında hinoğlu hinlik var” dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa değişikliği paketinin, Anayasa’ya aykırılık taşıdığı tezini yenileyerek, “AKP freni patlamış kamyon gibi milletin üzerine yuvarlanıyor. ‘Hesabı ödememek için masayı devirmek istiyorlar’ diyordum. Şimdi hesabı ödememek hır çıkartıyorlar. ‘Risk alıyoruz’ demek bu demektir” dedi. Baykal, dün gruptaki konuşmasında özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
Alet olmasınlar
Anayasa’ya aykırı bir düzenleme bilerek yapılıyorsa, göze alınarak yapılıyorsa AKP yönetimi bu yanlışa ‘dur’ demeli. Onlar bunu yapamıyorsa AKP’nin sağduyu sahibi milletvekilleri buna alet olmamalı. Bunu başarırlarsa hem Türkiye, hem de partilerine en büyük yardımı yapmış olacaklardı.
31 gün sonra atadı
Anayasa Mahkemesi’nde raportör olarak çalışmakta olan bir kişi Denizcilik Müsteşarlığı’nda Müsteşar Yardımcılığı’na atandı. Bu kişi orada 31 gün görev yaptı. Şimdi dün bu kişinin tayini Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine yapıldı. Raportörlükten yedek üyeliğe geçişi mümkün değildi. 19 üyeyi seçecek olan tarafsız Cumhurbaşkanımız, 31 günlük müsteşarı Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atadı. Anayasa değişikliği gerçekleşirse bu kişi otomatik olarak Anayasa Mahkemesi üyesidir. Bunun altında hinoğlu hinlik var. Şimdi çıkıp biz ‘AKP, TRT’yi, YÖK’ü, özerk kuruluşları ele geçirdi. Bırakın yargıyı da ele geçirsin’ diye mi düşüneceğiz. Aklımızı peynir ekmekle mi yedik biz? Bu operasyonun amacının bu olduğu görmemezlikten gelebilir miyiz?
3. fiyasko geliyor
Bu Anayasa değişikliği AKP’nin son açılımıdır. Daha önceki Kürt açılımı, Ermeni açılımı fiyaskoyla sonuçlandı. 3’üncüsü de Anayasa değişikliği fiyaskosudur. AKP neden telaş halinde? Çünkü AKP’nin iktidar dönemi bitiyor. Abbas yolcudur. Peki yolcu olandan yaptıklarının hesabı sorulmayacak mı? TEKEL’in, Telekom’un satışlarının hesabı sorulmayacak mı? 16 üyesi cumhurbaşkanı tarafından belirlenen Anayasa Mahkemesinde sorulacak. Yani, ‘Yarının Yüce Divan’ı hazırlanıyor’ desek yanlış mı demiş olacağız? Mahkemeyi ben oluşturayım telaşıdır bu.
ABD’ye elçiyle gider
Kürt açılımı nerede biliyoruz? Onunda etrafında kıyamet koptu? Yer yerinden oynadı. Hollywood’dan, Yeşilçam’dan yardım istendi. Oluk oluk para harcandı. Ne oldu? Ağızlarına almaya cesaret edemiyorlar. Unutturmaya çalışıyorlar. Ermeni açılımında ne oldu? Amerika Meclisi’nde kabul edilince esti gürledi. ‘Büyükelçiyi çekin, ben de ABD’ye gitmeyeceğim, Afganistan’ı, İncirlik’i de düşüneceğim’ dedi. ‘Gitmeyeceğim’ dediği ziyarete Sayın Başbakan’ın yanına büyükelçiyi de alıp giderse şaşmayın. Deniz Baykal demişti dersiniz!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa değişikliği paketinin, Anayasa’ya aykırılık taşıdığı tezini yenileyerek, “AKP freni patlamış kamyon gibi milletin üzerine yuvarlanıyor. ‘Hesabı ödememek için masayı devirmek istiyorlar’ diyordum. Şimdi hesabı ödememek hır çıkartıyorlar. ‘Risk alıyoruz’ demek bu demektir” dedi. Baykal, dün gruptaki konuşmasında özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
Alet olmasınlar
Anayasa’ya aykırı bir düzenleme bilerek yapılıyorsa, göze alınarak yapılıyorsa AKP yönetimi bu yanlışa ‘dur’ demeli. Onlar bunu yapamıyorsa AKP’nin sağduyu sahibi milletvekilleri buna alet olmamalı. Bunu başarırlarsa hem Türkiye, hem de partilerine en büyük yardımı yapmış olacaklardı.
31 gün sonra atadı
Anayasa Mahkemesi’nde raportör olarak çalışmakta olan bir kişi Denizcilik Müsteşarlığı’nda Müsteşar Yardımcılığı’na atandı. Bu kişi orada 31 gün görev yaptı. Şimdi dün bu kişinin tayini Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine yapıldı. Raportörlükten yedek üyeliğe geçişi mümkün değildi. 19 üyeyi seçecek olan tarafsız Cumhurbaşkanımız, 31 günlük müsteşarı Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atadı. Anayasa değişikliği gerçekleşirse bu kişi otomatik olarak Anayasa Mahkemesi üyesidir. Bunun altında hinoğlu hinlik var. Şimdi çıkıp biz ‘AKP, TRT’yi, YÖK’ü, özerk kuruluşları ele geçirdi. Bırakın yargıyı da ele geçirsin’ diye mi düşüneceğiz. Aklımızı peynir ekmekle mi yedik biz? Bu operasyonun amacının bu olduğu görmemezlikten gelebilir miyiz?
3. fiyasko geliyor
Bu Anayasa değişikliği AKP’nin son açılımıdır. Daha önceki Kürt açılımı, Ermeni açılımı fiyaskoyla sonuçlandı. 3’üncüsü de Anayasa değişikliği fiyaskosudur. AKP neden telaş halinde? Çünkü AKP’nin iktidar dönemi bitiyor. Abbas yolcudur. Peki yolcu olandan yaptıklarının hesabı sorulmayacak mı? TEKEL’in, Telekom’un satışlarının hesabı sorulmayacak mı? 16 üyesi cumhurbaşkanı tarafından belirlenen Anayasa Mahkemesinde sorulacak. Yani, ‘Yarının Yüce Divan’ı hazırlanıyor’ desek yanlış mı demiş olacağız? Mahkemeyi ben oluşturayım telaşıdır bu.
ABD’ye elçiyle gider
Kürt açılımı nerede biliyoruz? Onunda etrafında kıyamet koptu? Yer yerinden oynadı. Hollywood’dan, Yeşilçam’dan yardım istendi. Oluk oluk para harcandı. Ne oldu? Ağızlarına almaya cesaret edemiyorlar. Unutturmaya çalışıyorlar. Ermeni açılımında ne oldu? Amerika Meclisi’nde kabul edilince esti gürledi. ‘Büyükelçiyi çekin, ben de ABD’ye gitmeyeceğim, Afganistan’ı, İncirlik’i de düşüneceğim’ dedi. ‘Gitmeyeceğim’ dediği ziyarete Sayın Başbakan’ın yanına büyükelçiyi de alıp giderse şaşmayın. Deniz Baykal demişti dersiniz!