Güncelleme Tarihi:
15 gün işkence yaptı, 5 kişiyi katletti, istediği yere gitti
Devlet, Uşak E Tipi Cezaevi'ni kan gölüne çeviren Karagümrük çetesinin lideri Nuriş'i, yapılan pazarlık sonucu istediği cezaevine gönderdi. 12 kişiyi yaralayan, rehin aldığı 28 kişiye de korkulu saatler yaşatan Nuriş Alay Komutanlığı'ndayken, bir kebapçıdan kebap bile geldi.
UŞAK E Tipi Cezaevi'nde katliam yapan 'Karagümrük Çetesi' lideri 'Nuriş' lakaplı Nuri Ergin'in, Alaattin Çakıcı tarafından öldürtüleceği korkusuna kapılıp cezaevinin kontrolünü 15 gün önce ele geçirdiği, şüphelendiği tutuklu ve hükümlülere işkence yaptığı ortaya çıktı. Kanlı isyanda 5 kişiyi öldürüp 12 kişiyi yaralayan 'Nuriş', yetkililerle yaptığı pazarlık sonucu istediği yere nakledilme koşuluyla teslim oldu. Geçen hafta Kasarteks fabrikasına baskın yapıp tutuklanan kişilerin Alaattin Çakıcı'nın adamı olduğunu ve kendilerini öldürmeyi planladığını öne süren Nuri ve Vedat Ergin kardeşlerin, Cezaevi Müdürü Mustafa Kurt'un da aralarında bulunduğu 28 kişiyi rehin alarak başlattığı isyan Uşak E Tipi Cezaevi'ni kana buladı. İsyanın bitirilmesi için önceki gün başlatılan müdahaleye ara verilmesi üzerine temaslar gece boyu devam etti. Uşak Valisi Ayhan Çevik, Emniyet Müdürü Cumhur Kuluy, Cumhuriyet Başsavcısı Kürşat Kayral ve Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Canan Türkan cezaevinde görüşmelere katıldı.
KORKUDAN DAMDAN ATLADILAR
Görüşmeler sürerken, 'Nuriş' ve adamlarının elinden kurtulan Ali Katar Uray, Yaşar Kambur ve Recep Murat Çağlar adlı 3 mahkûm, cezaevinin çatısından atladı. Ayakları kırılan bu kişiler ambulanslarla Uşak Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Bu gelişmeden hemen sonra Nuri Ergin'in, isyanı bitirmek için, ölümü göze alıp çatıdan atlayan mahkûmların kendisinden özür dilemesini şart koştuğu öne sürüldü. Saat 08.30 sıralarında uzlaşmanın sağlandığı, rehinelerin serbest bırakılacağı yönünde haberler geldi. Bu sırada gözetleme kulesindeki askerlerin keplerini sallaması, isyanın bittiği, anlaşma sağlandığı şeklinde yorumlandı, ancak resmi açıklama yapılmadı. Bir emniyet yetkilisi cezaevi önünde bekleyen basın mensuplarına, Nuri Ergin'in silahını koğuş penceresinden atarak, ‘‘Ben iyi niyetimi gösteriyorum. Silahımı atıyorum. Gerisini size bırakıyorum’’ dediğini açıkladı. Aynı yetkili, Nuri Ergin'in, çatıştıkları grupla ilgili olarak, ‘‘Bizi öldürmeye geldiklerini itiraf ettikleri video bant elimizde’’ dediğini kaydetti.
KEBAP BİLE GETİRDİLER
Saatler geçerken isyanın bittiğine ilişkin resmi açıklama yapılmaması, cezaevi önünde bekleyen tutuklu ve hükümlü yakınlarını daha da endişelendirdi. Nefeslerin tutulduğu bir sırada, saat 12.00'de cezaevinin B Bloku'ndan, ‘‘Ya Allah Bismillah Allahuekber’’ sesleri ve ıslıklar yükseldi. Saat 12.05'te de isyanın bittiği açıklandı. Çete lideri ve isyanın elebaşı Nuri Ergin, doğruca Uşak İl Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldü. Ergin'in oğlu Nurettin, eşi, ağabeyi ve annesi de özel araçlarıyla Jandarma Komutanlığı'na geldi. Nurettin Ergin'in içeride jandarma görevlileriyle tartıştığı dikkat çekti. Bu sırada, Uşak'taki Ezo Gelin Kebap adlı lokantadan, poşetler içinde Jandarma Alay Komutanlığı'na kebap getirildi.
Jiletle ‘N’ yazıp göz oymuş
'Nuriş' katliamında can veren tutuklular Kasarteks fabrikasının eski ortakları Orhan Cemal Yeşilkaya, Erol Neşet ile geçen haftaki fabrika baskınına katılan Reşat Taşçı, Nihat Yağı ve muhkum Faik Yoğul'un otopsisi, cezaevindeki tüyler ürperten olayları gözler önüne serdi. Sadece Reşat Taşçı'nın kafasına kurşun sıkılarak, diğerlerinin şiş ve kesici aletlerle işkence edilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Ölenlerin tümünün alnında jilet gibi kesici bir aletle ‘‘N’’ harfi kazındığı belirlendi. Kasarteks'in eski ortağı Erol Neşet'in bir gözünün oyulması vahşetin boyutlarını ortaya koydu. Ölenlerin kulaklarının ve boğazlarının kesildiği iddialarının doğru olmadığı ancak vücutlarında çok sayıda bıçak ve şiş yarasına rastlandığı otupside yer aldı.
Annesi Mercedes ile geldi
Nuri ve Vedat Ergin'in annesi Sevil Ergin oğullarıyla görüşmek için bazı yakınlarıyla İstanbul'dan Uşak'a geldi. Son model bir Mercedes otomobilin ön koltuğunda cezaevine giren Sevil Ergin, kısa süre kaldıktan sonra çıktı. Sevil Ergin, büyük oğlu Nejat Ergin ile birlikte dün sabah da iki kez cezaevine girip çıktı. Uşak İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda bir süre kalan Nuri Ergin, yetkililere Bilecik'e götürülme talebinde ısrarcı oldu. Alay Komutanlığı önünde cezaevi aracına bindirilen Ergin'in, orada bulunan oğlu ve eşine bağırarak, ‘‘Bilecik'e gidiyoruz. Vedat'a söyleyin ben Bilecik'e varıncaya kadar kimseye dokunmasın. Devlet görevlileri ve yöneticilere de inanmasın, kandırabilirler’’ dediği duyuldu.
SİLAH SESLERİ
Nuri Ergin, iki cezaevi arabası ile kendi adamları ve yakınlarının olduğu 5 otomobillik konvoyla Bilecik'e doğru yola çıkarken, oğlu ve eşi de hemen oradan cezaevindeki Vedat Ergin'i arayarak, 'Nuriş'in söylediklerini aktardı. Nuri Ergin'in adamları yol boyunca konvoyu takip ederken, isyanın sona erdiği açıklanan Uşak E Tipi Cezaevi'nde sıcak saatler devam etti. Saat 13.05 sıralarında cezaevinden iki el silah sesi duyuldu, kapılara vuruldu, çığlıklar yükseldi. Ancak bunların nedeni öğrenilemedi.
İçeriye lav ve kadın sokmuş
Geçen Cumartesi günkü açık görüş sırasında cezaevine çok sayıda tabanca, lav silahı, el bombası bile sokulduğu da öne sürüldü. Bu arada ilginç bir iddia daha ortaya atıldı. Nuri Ergin'in Aysun Gülşen adlı bir yakınının geçen Cumartesi günü açık görüşe geldiği, ancak o günden bu yana cezaevinde kaldığı öne sürüldü.
YANLIŞ İŞKENCE
Denizli, Isparta, Burdur, Manisa, Kütahya, Afyon, Antalya, Niğde'den 25 cezaevi ring aracı, Uşak Cezaevi'ne geldi. Bu arada Nuri Ergin'in yakınları olduğunu söyleyen 2 kişi, eşyalarını almak için cezaevine geldi, ancak güvenlik barikatındaki polisler bu kişileri içeri sokmadı.
Katliamdan yaralı kurtulanların verdikleri ilk ifadelere göre Ergin kardeşlerin 15 gündür, Alaattin Çakıcı'nın kendilerine suikast planlayıp planlamadığını öğrenebilmek için şüphelendikleri tutuklu ve hükümlüleri işkence yaparak konuşturdukları belirlendi. 'Nuriş'in 15 gün önce cezaevinde kontrolü ele geçirdiği, herşeye hákim olduğu, kuşku duyduğu tutuklu ve hükümlülere baskı ve şiddet uyguladığını anlatan yaralılar, geçen hafta da Akın İlhan adlı bir mahkûma aynı amaçla işkence yapıldığını, İlhan'ın Çakıcı'nın adamı olmadığının anlaşılması üzerine öldürülmediği, ancak bir hafta komada kaldığını söylediler.
ZOR KURTULDUM
'Nuriş'in rehin aldığı cezaevi yöneticilerinden Devlet Hastanesi'nde tedavi gören Cezaevi Müdür Yardımcısı Ersin Yılmaz Ersoylu, yaşadığı olayları anlatmaktan kaçındı. Ersoylu ısrarlı sorulara sadece ‘‘Kaçmaya çalışırken farkettiler. Beni pencereden ittiler. Biraz da onların itmesiyle kurtuldum. Canımı zor kurtardım’’ diyebildi.
CENAZEYİ ALDILAR
'Nuriş' ve adamları tarafından katledilen 5 kişiden Orhan Cemal Yeşilkaya ile Erol Neşet'in cenazeleri, yakınları tarafından Devlet Hastanesi morgundan alındı. Tabutlardan biri cenaze otosuna, diğeri kamyonete konuldu. Yeşilkaya ve Neşet'in öfkeli yakınları, tabutların başında dua ettikten sonra cenazeleri götürdüler ve nerede toprağa verileceğini açıklamadılar.
AÇLIK GREVİ
Bu arada cezaevinin siyasi koğuşunda kalan terör suçlusu 21 kadının, 17 gündür, F tipi cezaevlerini protesto için açlık grevi yaptığı da ortaya çıktı.
‘En büyük asker’ diye bağırdı
İsyanın bittiğinin açıklanmasından 5 dakika sonra Nuri Ergin, cezaevi aracıyla çıkarıldı. 'Nuriş'in bulunduğu cezaevi aracına, önde ve arkada dört jandarma aracı eşlik etti. Taşıt anayola çıktığında Nuri Ergin, arka kapıyı açarak ‘‘En büyük devlet, kahrolsun şerefsizler’’ diye bağırdı. Ardından askerler hemen kapıyı kapatırken 'Nuriş'in bu kez, ‘‘En büyük asker’’ diye bağırdığı duyuldu.