Güncelleme Tarihi:
Bu arada helikopter kazasına ilişkin geçen dönem kurulan TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı Veysi Kaynak, “enkazın yerinin yaklaşık olarak belirlendiği birinci ve ikinci haritanın hiç bir şekilde valiye ve arama kurtarma masasına ulaştırılmadığını, hatta Kahramanmaraş Emniyetinin bu haritayı uzun süre inkar ettiğini” iddia etti.Kaynak, “Haritayı polis saklıyor o zaman” sözleri üzerine, “Tabi canım. Biz her şeyi hep jandarmaya yöneltiyoruz ama...” dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasında yeni gelişmeler yaşanıyor. 11'i muvazzaf asker 16 kişi gözaltına alındı. Cihazları söktüğü iddia edilen 2 kişi de gözaltına alınanlar arasında bulunuyor. Bu arada Albay Sezai Akgün’ün kazaya derhal müdahale edilmiş izlenimini vermek için harekat zamanını değiştirdiği iddia edildi.
RAPORDA ‘SAATLERDE OYNAMA’ İDDİASI
Albay Sezai Akgün’ün kazaya derhal müdahale edilmiş izlenimini vermek için harekat zamanını, tutanaklarda bir saat geriye çektiği iddia edildi.
Devlet Denetleme Kurulu (DDK) kazayla ilgili bir rapor hazırladı. DDK raporlarına göre asıl skandal "saat"lerde yaşandı.
Hazırlanan bu raporda çarpıcı detaylara yer verildi. Raporda aramadaki ihmali saklamak için saatlerle oynama yapıldığı belirlendi.
Faaliyetlerin büyük bir kısmı birer saat geriye alınarak kaydedildi. Arama kurtarma ile ilgili operasyonun kaydedildiği Jandarma Ceridesi'nin bazı sayfaları sonradan yeniden yazıldığı ileri sürüldü.
Rapordaki diğer önemi bir ayrıntı ise ceridenin bazı sayfalarının imzalanmadığı yönünde.
Ceride kayıtlarına göre Çoğulnan Bölüğü'nden 3 tim saat 18:01'de Göksun'a doğru çıkış yaptı. Ancak 156 kayıtlarında ise bölüğün gerçek çıkışı 18:59 olarak bildirildi.
GÖZALTINDAKİ ASKERLERDEN 1’İ İZMİR’DEN
Gözaltına alınan muvazzaf askerler arasında İzmir’de görev yapan Astsubay A.Ö.’nün de bulunduğu öğrenildi. İşlemleri Askeri İnzibat tarafından yapılan A.Ö.’nün soruşturmanın yürütüldüğü Malatya’ya gönderildiği öğrenildi.
Soruşturma kapsamında İzmir’in Şirinyer Semti’ndeki Merkez Komutanlığı’nda da talimat doğrultusunda Astsubay A.Ö.’nün görev yaptığı birlik ile lojmanında arama yapıldı. Bilgisayarlara ve dökümanlara el konulurken, A.Ö.’nün askeri inzibat tarafından gözaltına alınarak soruşturmanın yürütüldüğü Malatya’ya gönderildiği kaydedildi. A.Ö.’nün hava teknik Astsubay’ı olduğu öğrenilirken, kazanın olduğu dönemde 7’nci Anajet Üssü Komutanlığı bünyesinde görev yaptığı ileri sürüldü.
156 JANDARMA İHBAR HATTI
Komutan Akgün, savcılığa verdiği ifadede "Bana harita gelmedi" dedi. Ancak 156 Jandarma İhbar Hattı kayıtları, komutanı ele verdi.
DDK raporunda şöyle denildi: "Her harita, İl Jandarma unsurlarıyla paylaşıldı. 156 kayıtlarına göre Akgün, cep telefonlarından elde edilen koordinat bilgisini aldı. Ayrıca AVEA ve TURKCELL'den alınan sinyallerle aranacak alan 15 km.'den 1 km.'ye indirildi. Bu bilgiler de saat 23:30'da İl Jandarma Komutanlığına iletilmiştir."
Helikopter kazası, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, ELT (yer bildirme) cihazının kaza yerinde askeri üniformalı kişiler tarafından tornavida ile sökülmesine ilişkin video görüntüsünü seyrettiğini belirtmesi, ardından da “cihazları keçiler söküp götürmedi ya” sözleriyle yeniden tartışma konusu oldu.
BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla geçen dönem kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı, eski AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak, ortaya çıkan yeni durum karşısında soruları yanıtladı.
Kaynak, tornavida ile söküldüğü belirtilen ELT cihazının yerinde olmadığını, ilk komisyonlarının tespit ettiğini söyledi. Ancak cihazın kim tarafından söküldüğünü tespit edemediklerini ifade eden Kaynak, raporda da belirttikleri bazı hususlar hakkında bilgi verdi.
Cep telefonu sinyallerinden alınan bilgilerle enkaz yerinin yaklaşık olarak belirlendiği bir harita oluşturulduğunu belirten Kaynak, “Harita yarım saatte üretiliyor, hemen jandarma ve emniyete veriliyor. Ancak Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü bu haritanın kendilerine geldiğini, validen bile saklıyor” dedi.
Veysi Kaynak, “Haritayı polis saklıyor o zaman” sözleri üzerine, “Tabi canım. Biz her şeyi hep jandarmaya yöneltiyoruz ama...” diye konuştu.
“HARİTANIN, ESKİ MUHTARIN EVİNDE BULUNMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Enkazı ilk bulan 14 köylünün savcılıktaki ifadelerinin çok dikkatini çektiğini kaydeden Kaynak, “Köylüler, 'akşam biz eski muhtar Yılmaz Tilki'nin evinde toplandık, harita üzerinde inceleme yaptık, şurada olabileceğini tahmin ettik ve doğrudan oraya gittik ve bulduk' diyorlar. Böyle bir haritanın, eski muhtarın evinde bulunması benim kanaatimce mümkün değil” dedi.
Kaynak, “O zaman birileri enkazı buldu ama köylüler bulmuş gibi mi gösterdi?” sorusuna “Evet evet...” karşılığını verdi.
Oluşturulan haritanın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığındaki (TİB) jandarma görevlisi tarafından Kahramanmaraş jandarmasına, oradan da emniyete ulaştırıldığını ifade eden Kaynak, “Yanlış hatırlamıyorsam, akşam 22.30 sıralarında alan çok daha daraltılıyor, 4 kilometrekareye kadar düşürülüyor. Ancak birinci ve ikinci harita, hiç bir şekilde arazideki ilin valisine, sivil arama kurtarma masasına ulaştırılmıyor. Kahramanmaraş Emniyeti bu haritayı uzun süre inkar etti, biz Emniyet Genel Müdürlüğüne çok ağır bir yazı yazarak bu bilgiye ulaştık” diye konuştu.
Veysi Kaynak, raporlarında, bu haritanın dönemin Kahramanmaraş İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Hamza Tiryaki'ye verildiğini, onun da haritayı bölge komutanına arz ettiğini belirttiklerini söyledi.
Kaynak, “ELT cihazının neden ya da kim tarafından sökülmüş olabileceği konusunda bilgiye ulaşmış mıydınız?” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi. Kaynak, o dönemde savcılığın komisyonlarına kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince belge vermediğini, belgelere merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun ailesinin avukatından ulaştıklarını bildirdi.
“Enkazı ilk bulanın kim olduğunun” sorulması üzerine Kaynak, enkazın fotoğraflarını sivil havacılığın çektiğini belirtti.
Veysi Kaynak, “Sivil havacılık, enkaz yerine ilk gittiğinde fotoğraflarını çekiyor ve cihazın yerinde olduğunu görüyor. Ancak ikinci gidişlerinde cihazın yerinde olmadığını tespit ediyorlar. Sivil havacılığın buradaki kusuru, kaza kırım raporunda ELT cihazının yerinde olmadığını hiç vurgulamıyor, görmezden geliyor, raporunda buna değinmiyor” diye konuştu.
Savcılığın konuyla ilgili önemli bir tahkikat yaptığını belirten Kaynak, Başbakanlık Teftiş Kurulunun da konuyla ilgili çalışma yapması gerektiğini vurguladı.
CHP'Lİ ÖZDEMİR
Dönemin komisyon üyesi CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir de olayda, devletin kurumlarının kusuru olduğunu söyledi.
Komisyonun, “kazanın oluş şekline bakmaktan daha çok; başta Kayseri Valiliği, emniyeti, Ulaştırma Bakanlığı ve sivil havacılık yetkilileri olmak üzere kamu kurumlarının kusurlarını örtbas etmek için görev yaptığını” iddia eden Özdemir, “Kaza kırım ekibi tecrübeli değildi, doğru oluşturulmadı” dedi.
CHP'li Özdemir, “ELT cihazının sökülmüş olmasının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından bir yurtdışı seyahatinde yeni bir şeymiş gibi söylenmesinin dikkatle izlenmesi gerekiyor. Ortada ihmal, kusur varsa devlete düşen görev ihmali olanları bulup çıkarmaktır. Suçlu jandarmaymış gibi gösteriliyor. İş, özel yetkili mahkemeye havale ediliyor. Savcının da yeni bir 'Ergenekon' yaratmak gibi düşüncesi var. Orada asıl kusuru olan Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü ile arama kurtarmadan sorumlu olan Ulaştırma Bakanlığıdır” diye konuştu.
Özdemir, o dönemde arama kurtarmada kusuru olan yetkililerin daha sonra üst görevlere atandığını ifade etti.
RAPORDAN ÖNERİLER
Komisyonun hazırladığı raporun sonuç bölümünde şu önerilerde bulunulmuştu:
-Arama-kurtarma faaliyetlerinin en büyük gereksinimleri olan uygun araç ve gerecin ilgili kuruluşlara gelişen teknolojiler dikkate alınarak tedariki sağlanmalıdır. Arama-kurtarma faaliyetlerinde haberleşmenin önemine istinaden, arama-kurtarma merkezlerinin modern ve hızlı haberleşme imkanlarıyla donatılması gerekir.
-Sadece arama ve kurtarma faaliyetlerinde kullanılmak üzere kesintisiz bir muhaberenin sağlanması için Türkiye genelinde bir adet ana ve bir adet yedek frekans tahsis edilmesi yerinde olacaktır.
-112, 155, 156 gibi çağrı merkezlerinin tek çatı altında toplanması sağlanmalı; gelen her türlü ihbar ve şikayet kayıt altına alınmalıdır.
-Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunun Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden bağımsız bir yapıya kavuşturulmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.
-Arama kurtarma faaliyetlerinde, resmi kurum ve kuruluşların yanında, önemli katkılar sağlayabilecek gönüllü kuruluşlar da eğitim, proje ve ekipman bakımından desteklenmelidir.
-Helikopter pilotlarının Türkiye'nin coğrafi şartlarına uygun eğitim almaları sağlanmalı ve ilgili kuruluşlar tarafından gerekli denetimler yapılmalıdır.
-İhmali davranış veya suç işleme kastı ile hareket etme ihtimali olan kamu görevlileri ve diğer şahıslar hakkında adli ve idari mercilerce gerekli işlemler yapılmalıdır.
İLK KOMİSYON 2009'DA KURULMUŞTU
Bu arada Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazaya ilişkin ilk TBMM araştırma komisyonu, 2009 yılında kurulmuştu. Komisyon çalışmalarını tamamlayamadığı için raporunu sunamamıştı.
Kazayla ilgili soruşturma yürüten Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığının talebiyle başlatılan aramalar kapsamında dün 10 kişi gözaltına alınmıştı.
MUHSİN YAZICIOĞLU'NU BÖYLE ARADILAR/ WEB TV
SİVİL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE ARAMA / WEB TV
7'NCİ ANA JET ÜS KOMUTANI ADLİYEYE GELDİ / WEB TV