Güncelleme Tarihi:
Sürmene Kaymakamlığı’nı ziyaret ettikten sonra Memişağa Konağı’nda incelemelerde bulundu ve çalışmaları süren Kitabeler Müzesi projesini inceledi. Çamburnu Tersanesi’ni de ziyaret ederek yapım çalışmaları hakkında bilgi alan Bakan Yazıcıoğlu, buradan Çaykara İlçesi'ne bağlı Sultunmurat Yaylası’na çıktı. Yaylada halkla sohbet eden ve ikindi namazını kılan Yazıcıoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sivil anayasanın parti olarak taahhütleri arasında yer aldığını vurgulayan Bakan Yazıcı şunları söyledi:
“Bir ön çalışma yapıldı. Biraz daha geliştiriliyor. Ondan sonra da kamuoyunun tartışmasına açılacak. Ama çok gereksiz yere olay çok farklı bir zemine çekiliyor. Halbuki bir şeyin tartışmaya açılabilmesi için bir dokümanın olması lazım. Şimdi yapılan odur. Anayasa Komisyonu’nda uzman arkadaşlar bir hazırlık yaptılar. O biraz daha geliştiriliyor, ondan sonra da daha hazır hale gelince kamuoyunun tartışmasına açılacak. Herkes katkısını ortaya koyacak. Daha sonra da Türkiye ilk defa uzun bir aradan sonra sivil bir anayasaya kavuşmuş olacak. Bireyi ön plana çıkaran, kişisel hak ve özgürlükleri koruyan bir anayasa ortaya çıkacak. Herkesin buna katkı sağlaması ve destek olması lazım.”
Yazıcıoğlu, anayasa taslağının türban tartışmalarıyla gündeme gelmesini de değerlendirerek şöyle konuştu:
“Bizim anayasa taslağımız henüz netleşmediği için bunun ne olacağı belli değil. Bazı varsayımlar üzerine iş başka mecralara çekiliyor. Bu da pozitif bir etki yapmıyor. Önce taslak ortaya çıksın. Neyin ne olduğunu görelim. Sonra zaten herşey tartışmaya açık olacak. Burada gizli kapaklı bir şey yok. Herkes görüşünü ifade edecek. Her kuruluş, tüm siyasi partiler istediği gibi eleştirecekler. Olgunlaştıktan sonra anayasa meclise sunulup gerekli prosedür yürütülecek.”
‘TÜRKİYE MODELDİR’
Yazıcıoğlu, son günlerde gündeme gelen, ‘mahalle baskısı’ tartışmalarıyla ilgili olarak da şu görüşleri dile getirdi:
“Mahalle baskısı falan söz konusu değil. Siz hiç görmüyor musunuz, dışarıda başı açık- kapalı kolkola geziyor. Yani tabanda böyle bir sıkıntı yok. Farklı çevreler tarafından çarpıtılmayla çalışılıyor. Malezya örneği veriliyor. Türkiye’nin farklı bir çevresi var. Geçmişi, birikimi var. Dünyada bizim için örnek olacak bir model yok. Biz kendimiz modeliz. Çok büyük birikimler sonucu bu noktaya geldik. Dolayısıyla bunlar hep çarpıtmadır. Gereksiz tartışmalar, polemiklerdir. İşe pozitif bakmak lazım. Herkesin olumlu bakması lazım, destek vermesi lazım ki, bu ülkede yıllar sonra sivil bir Anayasa’ya kavuşalım.”
Yazıcıoğlu, İsmail Türüt ve Ozan Arif’in çevresinde gelişen klip olayı ve Trabzon’un son yıllardaki imajıyla ilgili bir soruya ise, şu yanıtı verdi:
“Trabzon, geçmişinde Türkiye’yi dini anlamda besleyen ilim adamları yetiştirmiştir. Trabzon’un böyle bir geleneği vardır. O gelenekten gelen bir şehirde bu tip şeylerin, bir takım dış mihraklar eliyle olması muhtemeldir. Çünkü bunlar Trabzon’un geçmişine yakışan şeyler değildir. Bunlar lokal şeylerdir. Trabzon bunları aşacaktır. Trabzon hem dini, hem de kültürel hayatta birikimi olan bir şehirdir. Dolayısıyla Trabzon’un yapısında bir değişiklik olmaz, bunların hepsi gelir geçer.”
Devlet Bakanı Yazıcıoğlu, daha sonra evlerinin bulunduğu Köprübaşı İlçesi'ne bağlı Beşköy Beldesi’ne hareket etti.