Güncelleme Tarihi:
İnci Asena'nın yazarların el izlerini alarak ve onlardan el üzerine birer yazı istemesiyle başlattığı proje tamamlandı ve kitap olarak yayımlandı. '20. Yüzyılda Yazınımıza El Verenler' adlı kitapta Necati Cumalı'dan Yaşar Kemal'e, Mina Urgan'dan Murathan Mungan'a kadar 70 yazarın el izleri yeralıyor. El izlerinin orjinalleri ise Beyoğlu'ndaki Adam Kitabevi'nde sergileniyor.
Şair İnci Asena'nın hazırladığı '20. Yüzyılda Yazınımıza El Verenler' kitabında, Necati Cumalı'dan Yaşar Kemal'e, Mina Urgan'dan Murathan Mungan'a 70 ünlü yazarın akrilik boya ile çıkarılan el izleri yer alıyor. Kitapta, yazarların, 'yaratıcılığın simgesi' olarak kabul edilen eller hakkındaki düşüncelerine de yer veriliyor.
Asena, bu projeye 1999 yılında başladığını, bulabildiği ve fikrini kabul ettirebildiği 70 yazarın el izlerini bir pano üzerinde topladığını, bu ánı da fotoğraf karesiyle ölümsüzleştirdiğini kaydetti. Daha sonra sanatçılardan el teması üzerine şiir, deneme ya da öykü yazmalarını isteyen Asena, amacının 'yüzyılımızı yaşanılır kıldıkları için sanatçılara teşekkür etmek olduğunu' belirtti.
Asena, yazarları belirlerken kullandığı tek kriterin, 40 yaş sınırı olduğunu da işaret ederek, ‘‘En azından 20. yüzyılda 40 yıl yaşamış insanlar olsun istedim. Bence daha genç olanlar, 21. yüzyıl yazını içerisinde yer alabilirler’’ dedi.
Sanatçıların el izi, fotoğrafı ve yazısıyla yer aldığı kitapta, yalnız geçen yıl vefat eden Mina Urgan, Fakir Baykurt ve Zeyyat Selimoğlu'nun yazısı bulunmuyor.
İnsanoğlunun, ‘‘dört ayaklıdan iki ayaklıya geçerken elleriyle düşünmüş, elleriyle yaratmaya başlamış’’ olduğuna inanan Yaşar Kemal şunları kaydediyor:
‘‘Eller, okşamasını bilir en derin sevgiler ondan süzülür. Bin beladır, olmaz olsun savaş yapar, gider Hiroşima'nın üstüne, yüreği titremeden altından binlerce insanın öleceğini bile bile, o kırılası parmağıyla düğmeye basar.
Eller, bir şiirdir. Sağırların konuşmasını gören var mı? Eller, bin ince oyundadır. Dil icat edilmeden, insanoğlu elleriyle konuşmuştur. İnsanın elleri, insanın yüreği kadar merhametlidir. O zaman atom düğmesine nasıl bastı diyeceksiniz. Çünkü insanoğlunun aldığı o kötünün kötüsü insanlık dışı eğitimle eller, delirtilmiştir. İnsan yeni eğitimlere kavuştuğunda, kendisini mecbur olduğu dünyaya kavuşturduğunda eller, insanoğlunun en sıcak, en merhametli, en sevgi dolu organlarından biri olacaktır.’’
Fethi Naci ‘‘Elden söz etmeye elim varmıyor’’ derken, Demirtaş Ceyhun da ‘‘Parmak uçları ile avuç içlerindeki yumuşak derilerinin üzerinde bulunan çizgilerin asla değişmeyeceği veya başka birisininkine benzemeyeceği gerçeğinin keşfedilmesini’’, insanlığın enbüyük buluşu olarak değerlendiriyor.
NE İFADE EDİYOR
'Cinselliğin simgesi'
İlhan Berk
'İnsanın insana ettiği iyilik ve kötülüğün kaynağı'
Vedat Günyol
'Ömrün mühürü'
Şükrü Erbaş
'Vahdet-i vücud vidası'
Adalet Ağaoğlu
'İnsanoğlunun en sevgi dolu organı' Yaşar Kemal