Yazar İpek Ongun: Şiddet ailede başlıyor
Güncelleme Tarihi:
Tayfun TUNA/MERSİN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2006 14:08
MERSİN’deki öykü yarışmasında jüri üyeliği yapan yazar İpek Ongun, çocuğa şiddetin ailede başladığını belirterek, gençler ve çocukların da söz hakkı olduğunu, onların konuşmasına fırsat verilmesi gerektiğini söyledi.
Özel Başarım Dershanesi’nin düzenlediği öykü yarışmasında jüri üyesi olan İpek Ongun, öğrencilerle sohbet etti. 2 yıl önce TÜYAP Fuarı’nda atölye çalışması yaparken, yazar ve eleştirmenlerin katıldıkları panellerde sürekli konuştuğunu belirten Ongun, “Panellerde gençlere söz hakkı dahi tanınmıyordu. Ben de bir program çerçevesinde gençler konuşsun biz dinleyelim, onlar ne düşünüyor bilelim istedim. ‘Gençler Konuşuyor’ adı altında hemen bir forum düzenledik.
Ben soru başlıkları hazırlayarak, gençlere verdim ve onları dinledim. Gençlerimiz konuşup kendilerini ifade etti. Buradan yola çıkarak özellikle göç alan bölgelerdeki okullarda ‘Şiddet’ konulu paneller yaptım ve çocuklarla karşılıklı sohbet ettik” dedi.
‘ÇOCUK, ŞİDDETİ AİLESİNDE GÖRÜYOR’
Çeşitli okullara giderek öğrencilerle sohbet ettiğini ve amacının onların da kendilerini ifade edebilmelerini sağlamak olduğunu kaydeden Ongun, şöyle konuştu:
“Gençler acaba geleceklerini ve geçmişlerini sorguluyorlar mıydı? Seçmek istedikleri mesleklerini neden seçeceklerini biliyorlar mıydı? Bunlara yanıt aradık, onların ağzından dinledik. İkinci yıl ise konumuz aileydi. Aile yaşamlarına değinmek istedik. Bu çalışmamıza çeşitli ve değişik düzeyden okullardan katılan öğrencilerimiz oldu. Konuşmaların neticesinde ortaya çıkan ilk neden aile oluyor. Okullarda konuştuğumuz genç ve çocuklar şiddeti ailede gördüklerini anlatıyorlar. Baba anneyi, anne çocuğu, ağabey kardeşi dövüyor. Bunları yaşayan çocuk da okula geldiğinde, gücünün yettiğine gördüklerini göstermek istiyor ve öfkesini boşaltıyor. Yani şiddetin temelinde aile ve daha sonra çevre var.”
Ongun, çocuklar ve gençlerin boş zamanlarını mutlaka bir hobi ile değerlendirmelerini, bunun için de, yaşadıkları çevrede spor alanlarının bulunması gerektiğini savundu. Dershane yöneticileri ve öğretmenlerinin katkılarıyla düzenlenen öykü yarışmasında finale kalan 8 eser okundu. Yapılan değerlendirmenin ardından Hande Yüksel’in ‘Kabus’ adlı öyküsü birinci oldu.
Ben soru başlıkları hazırlayarak, gençlere verdim ve onları dinledim. Gençlerimiz konuşup kendilerini ifade etti. Buradan yola çıkarak özellikle göç alan bölgelerdeki okullarda ‘Şiddet’ konulu paneller yaptım ve çocuklarla karşılıklı sohbet ettik” dedi.
‘ÇOCUK, ŞİDDETİ AİLESİNDE GÖRÜYOR’
Çeşitli okullara giderek öğrencilerle sohbet ettiğini ve amacının onların da kendilerini ifade edebilmelerini sağlamak olduğunu kaydeden Ongun, şöyle konuştu:
“Gençler acaba geleceklerini ve geçmişlerini sorguluyorlar mıydı? Seçmek istedikleri mesleklerini neden seçeceklerini biliyorlar mıydı? Bunlara yanıt aradık, onların ağzından dinledik. İkinci yıl ise konumuz aileydi. Aile yaşamlarına değinmek istedik. Bu çalışmamıza çeşitli ve değişik düzeyden okullardan katılan öğrencilerimiz oldu. Konuşmaların neticesinde ortaya çıkan ilk neden aile oluyor. Okullarda konuştuğumuz genç ve çocuklar şiddeti ailede gördüklerini anlatıyorlar. Baba anneyi, anne çocuğu, ağabey kardeşi dövüyor. Bunları yaşayan çocuk da okula geldiğinde, gücünün yettiğine gördüklerini göstermek istiyor ve öfkesini boşaltıyor. Yani şiddetin temelinde aile ve daha sonra çevre var.”
Ongun, çocuklar ve gençlerin boş zamanlarını mutlaka bir hobi ile değerlendirmelerini, bunun için de, yaşadıkları çevrede spor alanlarının bulunması gerektiğini savundu. Dershane yöneticileri ve öğretmenlerinin katkılarıyla düzenlenen öykü yarışmasında finale kalan 8 eser okundu. Yapılan değerlendirmenin ardından Hande Yüksel’in ‘Kabus’ adlı öyküsü birinci oldu.