Güncelleme Tarihi:
Yazar Alev Alatlı, çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede dün 82 yaşında hayatını kaybetti. 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen, Kelebek Etkisi Söyleşileri, Batı'ya Yön Veren Metinler, Dünya Nöbeti ve Suç Ortağı Hollywood Kaan'ın Kitabı gibi eserlere imza atan yazar, Eyüp Sultan Camii'nde düzenlenen cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan da katıldı.
Cenaze namazını Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez kıldırdı ve dua ederek tezkiye konuşması yaptı.
Cenaze töreninde Alatlı'nın ailesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, sanatçı Orhan Gencebay, siyaset, sanat ve iş dünyasından dostları yalnız bırakmadı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ABLALARIN ABLASINI UĞURLUYORUZ
Cenaze namazının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerçekten şu anda ebediyete Hakk'a ablaların ablasını uğurluyoruz. Muhabbetinde hep şunu söylerdi. 'Anneciğim, ablacığım' hep bunları söylerdi. Böyle bir güzelliği vardı. Tabii, hem bizim Cumhurbaşkanlığı'nın ödüller ödülünden bir tanesini alan bir ablamızdı hem bizimle birlikte yol arkadaşlığını yapan bir ablamız, bir hanımefendiydi. Az önce, hocamın da ifade ettiği gibi o güzelliklere sahip bir abla, bir anneydi. Rabbim mekanını cennet eylesin. Bizi inşallah cennetinde bir arada haşrucem eylesin. Ben tüm ailesine de baş sağlığı dilerken, toprak anamız evet, ebediyete uğurlanıyor. O gerçekten toprak ana olmayı sürekli bizlere de ifade ederdi. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Eyüp Sultan Hazretlerinin hemen bu hazirede olması bizler için onunla bu dünyada çok daha fazla bir arada olmayı inşallah bizlere nasip edecektir. Geldik, gidiyoruz ve tabi ki şu anda özellikle ebediyete uğurladığımız Alev anamız, ablamızla da ebediyette Rabbim bizleri haşrucem eylesin. Hocam zaten kelamların en güzelini ifade etti" diye konuştu.
Yazar Alatlı'nın naaşı kılınan cenaze namazının ardından, Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da tabuta omuz verdi.
"TÜRKİYE'Yİ BİRLEŞTİREN BİR MAYAYDI"
AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, "Büyük bir kayıp. Hoca, Türkiye'yi birleştiren bir mayaydı. Türkiye meselesini, Türkiye'nin güçlenmesini nasıl daha iyi olura kafa yoran, yerli bir aydındı. Kendi batı kutbundan doğu kutbuna hicret ettim diye tanımlıyordu. Son ana kadar şuurunu hiç kaybetmedi, bilincini hiç kaybetmedi. Son ana kadar Türkiye için ne yapabiliriz meselelerini hasta yatağında konuşurdu. Etrafıyla yaptığı bütün sohbetlerde de bunu hep taşıdı. Bilgisiyle, birikimiyle, çok çeşitli felsefeden, ilahiyata, ekonomiye çok çeşitli alanlardaki eğitimiyle Türkiye'nin en büyük birikimlerinden birisiydi. Müthiş bir aydındı, müthiş bir zekaydı. Her şeyden önce bir dosttu. Kapadokya'da bir üniversite açmayı bozkıra bir çekirdek bırakmak gibi görmüştü. Alev Alatlı, hepimiz için arkamızda dağdı. Ruhu şad olsun" dedi.
Yücel Arzen de, "Alev Alatlı yazdıklarıyla, öğrencileriyle hür fikir dünyamızın binlerce yıldır getirdiğimiz bize ait düşünme biçimimizin çok önemli isimlerinden bir tanesiydi. Önemli bir mayaydı. Bu mayayı gelecek kuşaklara çalmak adına fikir dünyasını temsilen çalmak adına önemli bir çabanın ismidir. Kendi vasiyetinde Türkiye'yi ve Türkleri benzetebilecek onca güzel şey varken bir çalıya benzetmesi de müthiş mir metafor. Nasıl bir çalı bu? Elbette, zalimlerin, ayağına dolanan bir çalı. Türklüğü böyle ifade eden bir insan. Bizim zihin dünyamızın hürlüğü, özgürlüğü açısından bize çok şey katmıştır. Allah rahmet eylesin" diye konuştu.
ALEV ALATLI KİMDİR?
1944 İzmir doğumlu olan Alev Alatlı, liseyi Tokyo, Japonya’da okudu. Ekonomi & İstatistik lisansını ODTÜ, Ekonomi & Ekonometri Yüksek Lisansını Fulbright bursu ile gittiği ABD, Vanderbilt Üniversitesinden (Nashville,Tennessee) aldı.
Felsefe öğrenimine başlayan Alatlı doktora çalışmalarını New Hampshire, Dartmouth College’de sürdürdü. İlâhiyat, Düşünce ve Medeniyet Tarihi üzerinde yoğunlaştı. 1974’de Türkiye’ye döndü, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğretim görevlisi, Ankara Devlet Planlama Teşkilatında kıdemli ekonomist olarak çalıştı. California Üniversitesi (Berkeley) ile ortak psiko-dilbilim çalışmaları yürüttü.
Cumhuriyet Gazetesi ile birlikte “Bizim English” adında bir dergi çıkaran Alatlı, daha sonra Türk Yazarlar Kooperatifinde (YAZKO) başkan yardımcısı olarak görev aldı.
1985 ve 1986 yıllarında Edward Said’in “Haberlerin Ağında Islam” (Covering Islam) and “Filistin’in Sorunu” (The Question of Palestine) yayınlandı.
2006 yılında Rusya’da Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü’nü aldı.
2014 yılında edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünün sahibi oldu.
2012 yılında Bülent Ecevit Üniversitesi; 2017 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından fahri doktora payesi ile onurlandırıldı.
2005-2017 yılları arasında Kapadokya Meslek Yüksekokulu mütevelli heyet başkanı olarak görev yapmıştır. 2017 yılı itibariyle de Kapadokya Üniversitesi mütevelli heyet başkanı olarak görev yaptı.
Yayınlanmış ilk telif eseri, “Aydın Despotizmi”dir. Bunu, 1985’de “Yaseminler Tüter mi Hala?” izledi. Yazarlar Birliğinin “Yılın En İyi Romanı” ödülünü alan “İşkenceci” 1987’de geldi.
“Viva La Muerte” “İşkenceci” izleyen “Or’da kimse var mı?” dörtlüsünün öncüsüydü. 1992’de yayınlanan “Viva la Muerte” yi, 1993’de “Nuke Türkiye!”, “Valla Kurda Yedirdin Beni” ve “OK Musti, Türkiye Tamamdır!” izledi. “Kadere Karşı Koy A.Ş.” 1995’de yayınlandı. 1999’da “Eylül 1998” isimli küçük bir nesir-nazım denemesini, 2000 yılında “Schrödingerin Kedisi, Kabûs,” 2001 yılında “Schrödingerin Kedisi, Rüya” izledi. “Gogol’un İzinde” üstbaşlıklı nehir romanının ilki “Aydınlanma değil, Merhamet” 2004 sonbaharında çıktı. Bunu “Dünya Nöbeti” ve “Ey uhniyem! Ey uhyniyem!” izledi.
“Hollywood’u Kapattığım Gün” 2009 yılında, “Funda’nın Mutfak Rehberi” 2011 yılında, “Beyaz Türkler Küstüler” 2013 yılında yayınlanmıştır. 2018 yılında yayınlanan “Ben Böyle Düşünüyorum Demekle Olmuyor!” akıl yürütmenin, muhakemenin kurallarına dikkat çekmektedir.
Alatlı’nın ayrıca röportajlarından oluşan “Alev Alatlı ile Türkiye ve Dünya”, gazete makalelerinin derlendiği “Şimdi Değilse, Ne Zaman?” 2002, “Hayır Diyebilmeli İnsan!” 2003, “Hatırla! Geçmişin Geleceğindir” 2004, “Yorumsuz” 2008 ve “Aklın Yolu da Bir Değildir” 2009, kitapları da bulunmaktadır.