OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 22, 2004 00:00
8 Ocak 2004'te yayımlanan ‘‘Havadaki nem, soğuk havayı daha soğuk hissettirir mi?’’ başlıklı yazım birçok sorunun gelmesine neden oldu. Sorular, buharlaşma, hissedilen sıcaklık ve psikoloji konularında yoğunlaşıyor.İlginç olanlara yanıtlarım şöyle:Örneğin Sn. Atilla Elçi kısaca, ‘‘Bana mevsim ister yaz olsun, ister kış, neden bir dalış sonrası ıslak dalış elbisesini hemen çıkarıp kurulanmak gerektiğini veya hele bir de rüzgar esiyorsa neden dalış öncesi denize girmekten kaçınmak gerektiğini anlatabilir misiniz?’’ diyor.Günlük hayatta duştan veya denizden çıktığımızda tenimiz üzerindeki suyun buharlaşmasından dolayı meydana gelen soğumayı (ısı kaybını) sıcaklık azalmasıyla hissederiz. Tenimizdeki suyun buharlaşması için gerekli ısı enerjisi, vücudumuzdan sağlandığı için vücut sıcaklığı düşer. Öyle ki sıcak, kuru, rüzgarlı bir günde 38 derece sıcaklıkta bile titremeye başlayabiliriz. Rüzgar buharlaşmayı ve dolayısıyla da üşümeyi arttırır.Sn. Mehmet Çakmak, ‘‘Erzurum'da rutubet yoktur. Bu nedenle İstanbul'dan daha soğuk olmasına rağmen çamaşırlar daha çabuk kurur, soğuk daha az hissedilir’’ diyor. Bir arkadaşım da, ‘‘İyi ama hocam, o zaman sıcak suyla yıkanan çamaşır mı, yoksa soğuk suyla yıkanan çamaşır mı ipe asılınca daha çabuk kuruyor? Neden?’’ diye soruyor.BUHARLAŞMA SOĞUMADIRIslak çamaşırların kuruması, içindeki suyun buharlaşması demektir. ‘‘Normal şartlarda su kaç derecede buharlaşır?’’ sorusuna bazıları, hiç düşünmeden ‘‘100 derece’’ gibi yanlış yanıt verir. Gerçekte su, her sıcaklıkta buharlaşabilir. Suyun buharlaşması, ıslak cismin ve havanın sıcaklığıyla birlikte havadaki bağlı nem oranına bağlıdır. Yani, çamaşır ile havanın sıcaklığı ve nemi arasındaki fark ne kadar büyük ise kuruma o kadar hızlı olur. Bu nedenle, sıcak havada soğuk suyla; soğuk havada ise sıcak suyla durulanmış çamaşır daha çabuk kuruyabilir. Nemden dolayı hissedilen sıcaklık konusunda, Oktay Demirkan ise ‘‘Peki hál böyle de TV kanallarının
hava durumu programlarında son yıllarda bir de 'hissedilen sıcaklık' deÄŸeri verilmeye baÅŸlandı. Bunun nedeni sizce ne olabilir?’’ diye soruyor. Ayrıca Sn. Çetin KotevoÄŸlu şöyle yazmış: ‘‘Yazınızda nemin hissedilen sıcaklıkta etkili olmadığı belirtiliyor. Peki o zaman niye sizin 29.6.2000 tarihinde Milliyet'te yayımlanan tablonuzda hissedilen sıcaklıklar gösterilmiÅŸti?’’Yukarıda da açıklandığı gibi buharlaÅŸma bir soÄŸuma iÅŸlemidir. Bu nedenle ve doÄŸal olarak çok sıcak havalarda vücudumuz terleme yoluyla soÄŸumaya çalışır. Havadaki yüksek nem vücuttan terin buharlaÅŸmasını yavaÅŸlattığı için sadece çok sıcak havalarda nem, bizi bunaltır ve hava sıcaklığını daha fazla hissetmemize neden olur. Görüldüğü gibi, çamaşırların daha çabuk kuruması, denizden çıkınca üşümemek için kurulanmaya ihtiyaç duymamız ve yazın hava havadaki nemin fazla olduÄŸu zamanlarda terin yavaÅŸ buharlaÅŸmasından dolayı hava sıcaklığını daha fazla hissediyor olmamız, soÄŸuk havada kuru kalan birinin havadaki nemden dolayı havayı daha soÄŸuk hissetmesine bir neden deÄŸildir. Sn. M. Sinan Okay'ın sorusu da ÅŸu: ‘‘Bu durumda geceki farkın sebebi nedir? GüneÅŸ faktörü ortadan kalktığına göre güneÅŸin ısıtma etkeni de ortadan kalkmış olmasına raÄŸmen hissedilen sıcaklıklarda genellikle fark vardır deÄŸil mi?’’SoÄŸuk havada yakılan ateÅŸin başında otururken, ateÅŸle aranızdaki hava oldukça soÄŸuk olduÄŸu halde yüzünüzün çok sıcak olduÄŸunu hissedersiniz. AteÅŸten ışınımla gelen enerji, havada çok az kayba uÄŸrayarak yüzümüze ulaşır. Yüzümüz, bu enerjiyi yutarak onu ısı enerjisine çevirdiÄŸi için kendimizi sıcak hissederiz. Benzer ÅŸekilde güneÅŸten gelen enerji de ışınımla bize ulaşır. Geceleyin ateÅŸimiz yani güneÅŸ ortadan kalktığında havası nemli olan yerlerde hava sıcaklığı, düşünüldüğü gibi düşük deÄŸil, daha yüksek olur. Çünkü su buharı bir sera gazıdır, yani yerden uzaya giden uzun dalga boylu ışınımı soÄŸurur. Bu da nemli havalarda havanın daha sıcak olmasına neden olur. Bu nedenle, Türkiye'de kıyılardan uzaklaşıp İç Anadolu'ya veya Erzurum'a doÄŸru gidildikçe havadaki nem azaldığı için gece gündüz sıcaklık farkları büyür.NEM KONFORU ARTIRIRAyrıca, kışın havada nem azaldığı için eskiden sobaların üzerine konulan çaydanlıkta ve güğümlerde su kaynatılırdı; ÅŸimdi ise kaloriferlere asılan içi su dolu kaplarla ya da bir cihazla evimizi nemlendirmeye çalışıyoruz. DiÄŸer bir deyiÅŸle kışın, hava sıcaklığını daha yüksek hissedebilmek için de odanın havasına biraz nem ilave etmekte yarar var. Böylece, kışın bir parça nem bizim konforumuzu artırır; azaltmaz!‘‘Bir metre küp nemli hava mı daha ağırdır, yoksa kuru hava mı?’’ sorusuna, yanlış bir ÅŸekilde, ‘‘nemli hava’’ diye yanıt verenler de sıvı su ile su buharını aynı ÅŸeymiÅŸ gibi düşünüyor. EÄŸer öyle olsaydı, bulutlar havada durabilir miydi! Bu konularda daha fazla ayrıntıya giremeyeceÄŸim. Ayrıntılı bilgi için Güncel Yayıncılık'tan çıkan ‘‘BildiÄŸiniz Havaların Sonu: Küresel Ä°klim DeÄŸiÅŸimi ve Türkiye’’ adlı kitabımı inceleyebilirsiniz. ‘‘Peki, üşümeye sebep olarak psikolojik etkileri düşünebilir miyiz?’’ gibi soruların yanıtlarını ise psikolog olmadığım için bilmiyorum; bu yaygın düşüncenin nedeni hakkında da bir yorum yapamayacağım.Hava durumu programlarında kışın verilen ‘‘hissedilen sıcaklık’’ deÄŸerlerinde rüzgarın oynadığı rolle ilgili açıklamayı da yerim kalmadığı için haftaya bırakıyorum.Â
button