Güncelleme Tarihi:
YILAN ISIRDIĞINI HASTANEDE ÖĞRENDİ, ENTÜBE EDİLDİ
Birkaç gün önce Antalya’da kendisi gibi hemşire olan arkadaşının evinin bahçesinde nane toplayan Ayşegül Özünal'ın yılan ısırması sonucu yoğun bakıma alınmış ve entübe edilmişti. Birkaç gün sonra eşinin sağlık durumunun daha iyi olduğunu ve uyandırıldığını söyleyen Özünal, karısının olay sırasında ayağına cam battığını sandığını, kısa süre içinde fenalaşınca hastaneye kaldırıldığını ve yılan ısırdığını hastanede teşhis ettiklerini belirtti.
Özünal’in kalbi iki kere durmuş, adrenalin vererek hayata döndürülmüştü. Yılanın ısırdığı ayağa cerrahi müdahalede bulunuldu ama doku kayıpları olduğu için tedavi süreci bir müddet daha devam edecek.
2012 yılında evi yılanlar bastı diye bir vatandaş korkudan ateşe vermişti. Edirne'de yaşanan bu olayda evine giren boyları yaklaşık 2 metre olan yılanlardan 3'ünü öldüren ev sahibi, diğer yılanları evden uzaklaştıramayınca evini ateşe vermişti.
Bu olay tabii ki herkesin başına gelebilir. Evimizde piknikte, bahçede, yolda sokakta her an bir yılanla karşılaşabiliriz.
• Peki böyle bir durumda ne yapmalıyız?
• Yılan kendini tehlikede görmezse yine de insana saldırır mı?
• Yılan ısırdığında ne yapmak, ne yapmamak gerekir?
• Türkiye’de zehirli yılan var mı?
Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Prof Doktor Mehmet Zülfü Yıldız ve Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Ferudun Çelikmen ile konuştuk.
‘DOKUNMAZSANIZ ZARAR VERMEZ, ÖLDÜRMEYİN’
Öncelikle bir yılan gördüğümüzde ne yapmalıyız? Hangisinin tehlikeli hangisinin tehlikesiz olduğunu ayırt edebilir miyiz?
Mehmet Zülfü Yıldız, yılan gördüğümüzde kesinlikle müdahale etmememiz ve asla dokunmamız gerektiğini, yılanların bizi gördüğünde ilk etapta kaçmaya çalışacağını yani asıl amaçlarının kaçmak olduğunu söylüyor ve biz üzerine doğru gitmezsek, onlara sopa ile saldırmazsak, tutmaya ya da yaralamaya çalışmazsak bulundukları ortamdan uzaklaşacağını, karanlık ve kuytu bir köşeye kaçacaklarını belirtiyor.
Yıldız, “Öldürmeye çalışmak ya da yaralamak yılana kendini tehlikede hissettirir ve kendini korumak için ısırmaya çalışır” sözleri ile yılanlara dokunmadığımız sürece bize zarar vermeyeceklerini dile getiriyor.
Yıldız, ayrıca yılanların ekolojik dengede rolünün büyük olduğunu, doğal dengenin bozulmaması açısından da yılanların öldürülmemesinin gerektiğini, evlere girse bile itfaiyeye haber verilip ya da yapılabiliyorsa bir kürek vs. yardımı ile dışarı çıkarılmasının sağlanabileceğini önemle vurguluyor.
“İnsanın doğaya, yaban yaşamına doğru kentleşmeyi arttırması bu canlılarla çatışma olasılığın da artırdı” diyen Çelikmen ise, ülkemizde bulunan yılan türlerinin hiçbirinin besin zincirinde olmayan insanları durduk yere ısırmadığını belirtiyor ve genelde tehdit algıladığı durumlarda, özellikle ayakla yakınına basıldığında, ya da besin zincirindeki farelerin peşinden gittiği fındık, mısır vs (özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde) çuvallarının içine el sokulduğunda ısırdığını ifade ediyor.
“Hangi yılanın tehlikeli olup olmadığını ancak uzmanlar anlayabilir ya da bu konuda çok meraklı ve ilgili insanlar çok araştırıp incelemişlerse kısmen tanıyabilir” diyen Yıldız, yine de bazı zehirli ve zehirsiz yılanların birbirine çok benzemesinden ötürü karıştırılma olasılığının çok yüksek olduğunu, konunun uzmanı olmayan kişilerin bunu ayırt edemeyeceğini ifade ediyor.
UYKUDAYKEN YILAN ISIRIR MI?
Peki, yılan ısırdığında mutlaka anlar mıyız? Mesela uykudayken yılan ısırır mı?
“Yılanların ağzında dişler vardır. Yılan ısırdığı zaman zehirsiz olsa bile deriye temas ettiği için mutlaka acı hissedilir. Şiddeti ağzındaki dişlerin büyüklüğüne göre değişir ancak zehirli ise yılan ısırdığı zaman çok şiddetli bir ağrı hissedilir.” diyen Yıldız, uykudayken yılanın gelip sizi ısırmayacağını ancak yönünüzü değiştirirken, eliniz ayağınız yılanın üzerine çarparsa ve çarpmanın etkisi ile canı acırsa ısırabileceğini, onun dışında yılanın uyuyan bir insanı ısırmayacağını sözlerine ekledi.
Yıldız, bir yılanın ısırığının zehirli mi zehirsiz mi olduğunu nasıl anlayacağımızı şu sözlerle anlattı:
“Eğer ısırılma anında çok şiddetli bir ağrı, sıcağa değmiş gibi bir yanma hissi olmuşsa bu zehirli bir yılandır. Birkaç dakika içinde ısırılan bölgede şişme olur, tansiyon düşer, terleme, nabız yükselmesi olur, zehrin miktarına ve ısırılma yerine göre bu hisler değişir. İlk 15 dakika içerisinde bu belirtiler olmaza o zaman zehirsiz bir yılan olduğu anlaşılır. Bu durumda panik yapmaya gerek yok ama yine de kontrol amaçlı bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Isırılma noktasının ilerisinden mendil gibi bir şey ile bağlayıp fazla hareket ettirmeden sağlık kuruluşuna gidilmeli.”
FİLMLERDEKİ ZEHRİ EMME SAHNELERİNE ALDANMAYIN
Filmlerde gördüğümüz gibi ısırılan bölgenin kesilmesi ya da emilmesi hem hasta hem de müdahaleyi yapan kişi için çok tehlikeli olduğunu vurgulayan Yıldız, “Bölgeyi kestiğinizde hasta şoka girebilir, damarları kestiğiniz için de zehir doğrudan kan damarına karışabilir. Emen kişinin de ağzında yara çürük varsa ya da bunlar yoksa bile şiddetli bir zehir ise kişiyi daha hızlı bir şekilde zehirleyip ölümüne bile neden olabilir. Hareket ettirmek de kan dolaşımını hızlandırıp zehri vücuda daha hızlı yayar” sözleri ile bilinen bu yanlışı düzeltiyor.
Yılan sokması durumlarında zehrin erkek oyuncu tarafından emildiği sahneler birden fazla Yeşilçam filmi ile akıllara kazınmıştı. (Başrollerini Cüneyt Arkın ve Fatma Girik’in oynadığı 1969 yapımı Büyük Yemin adlı filmden bir kare)
Yılan sokması durumlarında zehrin erkek oyuncu tarafından emildiği sahneler birden fazla Yeşilçam filmi ile akıllara kazınmıştı. (Başrollerini Cüneyt Arkın ve Fatma Girik’in oynadığı 1969 yapımı Büyük Yemin adlı filmden bir kare)
Çelikmen de aynı şekilde yılan ısırığı oluştuğunda o bölgeyi emme, kesme, ateşle dağlama gibi yanlış uygulamalardan kaçınılması gerektiğini yineliyor ve mümkünse artık hemen herkeste bulunan cep telefonları ile yılan kaçmadan fotoğrafını çekmek gerektiğini vurguluyor. Bunun, yılanın tür ayırımı yanında daha sonra verilecek yılan serumunun cins ve miktarını da belirlemekte çok yararlı olacağının altını çiziyor. Çelikmen, ayrıca tüm yaban hayvanı ısırıklarında olduğu gibi ısırılan bölgesinin ovalanmadan sabunla yıkanmasının yararlı olacağını söylüyor.
Sağlık ocaklarında zehirlenmeye karşı panzehirler var mı yoksa büyük hastanelere mi gitmek gerekir?
En yakın sağlık ocaklarında Antihistaminik ilaçlarla ilk müdahalenin yapıldığını, daha sonra büyük devlet hastanelerine sevk edildiğini, ve bu ilk müdahalenin hastaneye gidene kadar hastanın daha iyi bir durumda hastaneye varması sağladığını belirten Yıldız, maalesef her hastanede panzehir olmadığını, bu nedenle 112 arandığında yılan ısırması vakası olduğunun mutlaka belirtilmesi gerektiğini, kendi imkanları ile gidildiğinde de yolda 112’nin aranıp gerekli bilgi alınarak gidilecek hastanenin belirlenip bilgi verilmesi gerektiğini önemle vurguluyor.
Aşırı alerjik reaksiyon dışında ilk baştaki çok abartılı görünümün, çoğu kez sağlık kuruluşlarında yapılacak destek tedaviyle gerilediğini, ülkemizde çoklu (polivalan) yılan serumlarınının bulunduğunu ve hekim kontrolünde uygulandığını belirten Çelikmen, en yakın sağlık kuruluşuna gidene kadar ilk etapta yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:
• Isırık vakalarında ısırılan bölgenin zehrin yayılmasını engellemek için kalp hizasının altında tutulmalı
• Hareket ettirmekten, sıvazlamaktan kaçınılması
• En yakın sağlık kuruluşuna yürütmeden taşınarak götürülmeli
DOĞA YÜRÜYÜŞLERİNDE SOPA İLE GEZİN
Çelikmen, ayrıca yılanlarla çatışmadan kaçınmak için doğa yürüyüşlerinde sopa benzeri, yürüyüş çubuklarıyla yerde darbe ile titreşim yaratmanın, yılanların yaşam alanı olabilecek alanlarda sert adımlarla zemine vurmanın, doğa için çok yararlı olan bu hayvanlarla karşılaşmamızı engellediğini söylüyor.
Türkiye’de kaç tür yılan var ve hangi türler tehlikeli? Kalabalık şehirlerde piknik yerlerinde görebileceğimiz yılanlar tehlikeli olabilir mi?
SİZİ TEHLİKE OLARAK GÖRMEZSE SALDIRMAZLAR
Ülkemizde 55 yılan türünün bulunduğunu, bunların 15’inin zehirli 40’ı zehirsiz olduğunu, ancak bu zehirli yılanların büyük bir kısmının yüksek dağlarda olduğu için insanlara pek zararı olmadığını belirten Yıldız, özellikle 3-4 yılan türünün insan yerleşim yerlerine yakın yerlerde yaşadığını, piknik yerlerinde de tehlikeli yılanların olabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Eğer onları öldürmeye çalışırsanız, yanlışlıkla üzerine basarsanız sizi ısırır ama üstüne yürümez, köşeye sıkıştırmazsanız hiçbir tehlikesi olmaz.”
Yıldız, bazı gececi türlerde görmeden üzerine doğru yürünür ya da yanlışlıkla üstüne basılırsa ve yılan o sırada kaçacak bir yer bulamazsa, işte o zaman ısırmaya çalıştığını ama ilk hedeflerinin ısırmak değil kaçmak olduğunu tekrar hatırlatıyor.
Yapılan bir istatistiğe göre yılan ısırılma vakalarının %90’ı erkeklerden oluşuyor. Erkeklerin yüzde doksanı da ellerinden ısırılıyor. Bunun ne deni erkeklerin yılanı yakalamaya çalışıp müdahale etmeleri. Kadınların yüzde doksanı da ayaklarından ısırılıyor, bunun nedeni de bilmeden üstlerine basmaları
Prof. Doktor Mehmet Zülfü Yıldız
Yapılan bir istatistiğe göre yılan ısırılma vakalarının %90’ı erkeklerden oluşuyor. Erkeklerin yüzde doksanı da ellerinden ısırılıyor. Bunun ne deni erkeklerin yılanı yakalamaya çalışıp müdahale etmeleri. Kadınların yüzde doksanı da ayaklarından ısırılıyor, bunun nedeni de bilmeden üstlerine basmaları
Prof. Doktor Mehmet Zülfü Yıldız
ERKEKLERİ DAHA ÇOK ISIRIYORÜlkemizdeki zehirli yılan türlerinin 13’ü engerekgillerden olduğunu söyleyen Yıldız, bu türün çok hızlı hareket etmediğini, bazen insan gördüklerinde yerlerinden kıpırdamadıklarını söylüyor ve “Bir engerek gördüğünüzde ona dokunmadığınız sürece size zararı olmaz” diyor ve ekliyor. “Ülkemizde bir kobra türü yaşıyor. Şanlıurfa-Kilis arasında Suriye sınır bölgesinde ama gececi bir tür ve yavaş hareket ettiğinden dolayı insanlara zarar vermez.”
Zehirli yılanlar genelde gececidir. Bu yüzden gece görülen yılanlar konusunda daha dikkatli olunmalı. Gündüz gördüğümüz ve hızlı hareket eden yılanların büyük bir bölümü ise tamamen zararsız ve zehirsizdir. Onlardan korkmaya gerek yok.
Prof. Doktor Mehmet Zülfü YıldızSİNİRLENİRSE DAHA ÇOK ZEHİR VERİR
Yıldız, yılanlarla ilgili çoğumuzun bilmediği bir gerçeği de bizlerle paylaşıyor. “Zehirli yılanlar birini ısırdıklarında tüm zehrini vermezler, zehir miktarını kendileri ayarlarlar. Zehrin miktarı onları ne kadar sinirlendirdiğinize, ne kadar agresifleştirdiğinize bağlıdır. Bazen ısırsa bile zehir vermeyebilir” sözleri ile bir yılanı neden sinirlendirmemeniz gerektiğini anlatıyor.
Ayrıca zehrin etkisinin kişiden kişiye değişebileceğini, yani aynı zehirli yılanın ısırığının her insanda aynı etkiyi göstermeyeceğini ifade eden Yıldız, yılanın nereden ısırdığının da çok önemli olduğunu, kan damarına ya da lenf damarından ısırıldığında zehrin etkisinin arttığını, yavru zehirli yılanların zehir miktarının daha az ama etkisinin daha çok olduğunu sözlerine ekliyor.