Yaz müzayedesinde Yüzbaşı A. Hidayet'in suluboyası

Güncelleme Tarihi:

Yaz müzayedesinde Yüzbaşı A. Hidayetin suluboyası
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2002 00:00

ARTİUM SUNGUR SANAT EVİ'nin 1 Ağustos'ta saat 21.00'de yapacağı Yaz Müzayedesi'nin kataloğuna bakarken, bir sayfada Yüzbaşı A. Hidayet adına rastladım. Karton üzerine yapılmış suluboya bir İstanbul çalışması.Sanatevine telefon ettim ve bunun Mısır'da yaşayan ressamla aynı kişi olup olmadığını sordum. Rüştü Sungur da aynı kuşkuya düştüklerini ve araştırma sonucunda, o ressamın Mısır'da ölen Hidayet olduğunu açıkladı.Biyografik notta şunlar yazılı:‘‘1914'te yüzbaşılığa yükselerek, San'a (Yemen) Askeri Rüştiyesi resim öğretmenliğine verilmiştir. O bir daha dönmemiş ve bundan sonraki hayat hikáyesi hakkında başkaca bilgi de derlenememiştir.’’Kahire'ye gittiğimde, onun yaşamı hakkında bölük pörçük öyküleri Kahire Büyükelçimiz Aykut Çetirge'nin eşi Yurdanur Çetirge anlatmıştı.Ayrıca da elçilikte birkaç tablosunu duvarlara asmıştı.Hatta Yurdanur Çetirge, onları onartmıştı. İstanbul'dan iz sürerek Kahire'de Mardin ailesinden birini bulmuştum. Sonradan öğrendim ki, onun hayat hikáyesi çöllerde belirsizliğe gömülüyor.Aynı; uçağı düşüp nerede öldüğü bilinmeyen Küçük Prens kitabının yazarı Antoine de Saint-Exupery gibi. * * *KOLEKSİYONCU sadece bir meraklı mıdır, yoksa belli alanın tutkunu mu?Benim gibi müzayede müdavimi olmayan kişiler, koleksiyoncuların önemini gene de bilirler.Ancak ben koleksiyonculuğun bilinçli yapılmasından yanayım. Koleksiyonu yapılan şeye çok büyük paraların verilmesi garibime gitmiyor dersem yalan olur. Değerin tespiti burada gerçekten önemli.Danışmanların doğrultusunda yapılan ya da kendileri bilgi sahibi olanların koleksiyonları gerçekten izlenmeye değer bir toplam.Koleksiyonculuk üzerine yayınlanan bir dergiden söz etmek istiyorum. Özel bir merak alanına ait böyle bir derginin yayınlanması gerçekten çok önemli.Şerif Antepli'nin yayınladığı Collection'ın son sayısında ilgimi çeken yazılara rastladım. Birincisi Haluk Oral'ın Yahya Kemal Beyatlı yazısı, diğeri de Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu'nun İstanbul Plajlar Beldesiyken başlıklı yazısı.Bir şehrin eksiye yol alışının fotoğraflarını göreceksiniz burada. Küçüksu Plajı ve Suadiye Plajı'nın yerinde yeller esiyor şimdi.Kalsa da girilmez, insan mikrop kapar.Collection, bir alan dergisi. Başlığın altında da şöyle yazılı:‘‘Geçmişin Değerlerini Geleceğe Taşıyanların Dergisi.’’Dergi son sayısıyla ikinci yaşını kutluyor. Nice yıllara diyelim.* * *KOLEKSİYONCULUK gerçekten de dünden bugüne ışıldak yöneltmektir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!