Güncelleme Tarihi:
ABD'de yaşayan Caleb Ziegelbauer, geçen yıl temmuz ayında ailesi ile birlikte yüzdüğü sudan kaptığı nadir ama son derece ölümcül beyin yiyen amip enfeksiyonu nedeniyle komaya girdi.
Ziegelbauer ilk kez enfekte olduğunda, baş ağrısı ve yüksek ateş geliştirdi, halüsinasyonlar görmeye başladı. Enfeksiyon ayrıca beyin şişmesine ve nöbetlere yol açtı.
Beş ay boyunca sadece kaşlarını kullanarak iletişim kurabilen Ziegelbauer, beyin yiyen ölümcül amipten sağ kurtulan nadir insanlardan biri. Bugün 14 yaşında olan Ziegelbauer, ayakta durabiliyor, gülebiliyor, yüz ifadelerini kullanabiliyor ve bazı kelimeleri kullanarak konuşabiliyor.
Naegleria fowleri, ılık tatlı suda büyüyor ve tipik olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki göllerde ve nehirlerde bulunuyor. Yaz aylarında enfeksiyonlar artıyor. Semptomlar tipik olarak maruziyetten sonraki bir hafta içinde başlıyor. Vakaların yüzde 97'sinde enfeksiyon ölümcül seyrediyor.
Florida Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Mirna Chamorro, suya girerek vakit geçirmekten hoşlanan kişilere, suya girmeden önce burunlarını kapatmalarını veya burun klipsi kullanmalarını tavsiye etti.
KUTUABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri'ne (CDC) göre, Naegleria fowleri enfeksiyonlarına nadiren rastlanıyor. Ülke çapında 1962-2019 yılları arasında 198 vaka tespit edildi ve bunların sadece 4’ü hayatta kalabildi. 2009-2018 yıllarında tespit edilen 34 vakanın 30'u eğlence amaçlı girilen sulardan, 3'ü burna çekilen kirli musluk suyundan ve biri de bahçeye kurulan bir su kaydırağında kullanılan kirli çeşme suyundan kaynaklandı.
Yüzerken sudan amip kapma fikri oldukça ürkütücü. Peki, ülkemiz sularında da aynı risk var mı? Bu enfeksiyona bağlı vakalar yaşandı mı? Bizde de yaz aylarında göl ve dere gibi tatlı sularda yüzmek oldukça yaygın. Tatlı sularda yüzmek tehlikeli diyebilir miyiz? Bu enfeksiyon insandan insana bulaşır mı?
Beyin yiyen amip ile ilgili tüm merak ettiklerimizi tıbbi mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Pınar Çıragil ve enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Alper Şener ile konuştuk.
BEYİN YİYEN AMİP TAM OLARAK NEDİR?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: Halk arasında beyin yiyen amip olarak bilinen Naegleria fowleri teknik olarak gerçek bir amip olarak sınıflandırılmayan farklı bir parazit sınıfına ait Naegleria cinsinin bir türüdür. Patojen olabilen, serbest yaşayan ve bakteri yiyen bir mikroorganizma olan Naegleria fowleri, oldukça nadir görülen ancak ani ve şiddetli ve genellikle de ölümcül bir beyin enfeksiyonuna neden olabilir.
Naegleria; genellikle göller, göletler, nehirler, kaplıcalar gibi sıcak sularda, jeotermal kuyu sularında ya da yetersiz klorlanan yüzme havuzlarında, ılık tatlı su kaynaklarında bulunur. Su sıcaklığı yükseldikçe Naegleria sayısı da artar.
Naegleria fowleri ilk defa 1960’larda Avustralya'da tanımlanmış bir mikroorganizmadır. Kist, trofozoit (ameboid) ve biflagellat (kamçılı) olmak üzere üç farklı şekli vardır ve kamçılı olan formu beyin-omurilik sıvısında saptanmıştır. Naegleria da paraziter enfeksiyonlarda gözlemlediğimiz gibi ortam koşulları bozulduğunda hayatta kalmak için kist formuna dönüşür.
Prof. Dr. Alper Şener: Sulak alanda yaşayan tek hücreli bu canlıların çoğu içme suyu ile bulaşıp dizanteri ve benzeri tablo oluştururken naegleria, acantomoeba gibi olan türleri göz, ağız, burun yolu ile vücuda girdiğinde çok ağır klinik tablolara sebep olabilir. Kaynak ya da içme sularından bulaşan amipler de aslında aynı ama bunlar ağız yoluyla alındığında mide asidine dirençli olan entamoeba dışındakiler ölür.
AMİPLERİN KAYNAĞI NEDİR? SULARDAN İNSANLARA NASIL BULAŞIYOR?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: Yeterli bakteriyel besin kaynağına sahip ılık, tatlı su ortamları amipler için bir yaşam alanı sağlar. İnsan yapımı su kütleleri, bozulmuş doğal habitatlar veya topraklı ve klorsuz/filtrelenmemiş su bulunan alanlar, birçok amip enfeksiyonunun meydana geldiği yerlerdir.
İçinde Naegleria fowleri bulunan su, burundan girerek burun epiteline tutunur ve burayı takip ederek burun boşluğundan da beyne ulaşarak ölüme yol açabilir. Ağız yoluyla alındığında ise enfeksiyon oluşturmaz çünkü mide asitleri, amipleri yok eder.
Prof. Dr. Alper Şener: Baraj göletleri, sulama kanalları, akarsular, şelaleler vb. dahil olmak üzere klorlanmamış veya az dezenfekte edilmiş tüm sularda bulaş riski vardır. Boru patlakları nedeniyle yapılan onarımlardan sonra çamurlu, bulanık her türlü tatlı suda amip bulunabilir, bu yüzden dikkatli olmak gerekir.
ENFEKTE OLUNDUĞUNDA HANGİ BELİRTİLER ORTAYA ÇIKAR?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: Baş ağrısı, ateş, bulantı, kusma, iştah kaybı, zihinsel durum değişikliği, koma, göz kapağı düşüklüğü, bulanık görme ve tat alma duyusunun kaybı gibi belirtiler, N. fowleri burundan alındıktan 1 ile 9 (ortalama 5) gün içinde ortaya çıkar. Daha sonra boyun tutulması, dikkat eksikliği, denge kaybı, nöbetler ve halüsinasyonlar görülebilir. Ölüm genellikle belirtiler ortaya çıkmaya başladıktan sonra iki hafta içinde gerçekleşir.
SADECE BEYNİ Mİ ETKİLİYOR YOKSA DİĞER ORGANLAR DA ETKİLENİYOR MU?
Prof. Dr. Alper Şener: Naegleria için en tehlikeli durum, suyun burundan alınması. Gözler de temas açısından riskli ancak, göz çok erken bulgu verdiği için erken teşhis mümkün. Üstelik gözyaşı koruma sağladığından gözler giriş yolu olarak ciddi bir risk içermiyor. Tabii lens kullananlar hariç… Bu kişilerde amip, lens ile göz arasında yerleşip, sinsi enfeksiyon ile göz kaybına neden olabilir. Ama asıl giriş yeri burun mukozasında koku-sinir liflerinin bulunduğu yerdir. Buradan direkt beyne girer. Eğer amip akarsu, tatlı su ya da içme suyunda varsa buruna su çekme veya kaçması ile risk artar.
BU HASTALIK İNSANDAN İNSANA BULAŞABİLİR Mİ?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: Enfekte kişi başka bir kişiye enfeksiyonu yayamaz. Nadiren hayvanlarda da gözlenebilir. Genellikle mantarlara karşı etkin olan bir ilaç tedavide kullanılmasına rağmen ölüm oranı oldukça yüksektir.
NEDEN BAZI İNSANLARDA ÖLÜMCÜL OLABİLİYORKEN BAZILARINI ETKİLEMİYOR?
Prof. Dr. Alper Şener: Kişiden kişiye değişen tablo amipin vücuda alınması ile ilgilidir. Birlikte aynı suda yüzen kişilerden amip birine bulaşıyor diğerine bulaşmıyorsa bunun nedeni ikinci kişide amipin burna ulaşmamış olmasıdır. Yani yüzerken burnuna su çeken veya su kaçıran kişiye bulaşır.
YAZ SICAKLARI BASTIRINCA AKARSU, GÖL, ÇAY GİBİ TATLI SULARDA YÜZMEK TEHLİKELİ DİYEBİLİR MİYİZ?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: N. fowleri, en iyi orta derecede yüksek sıcaklıklarda üreyebilir ve bu da yaz aylarındaki enfeksiyonları daha olası hale getirir. Kuruluğa ve aside duyarlı bir parazit olan N. fowleri mide asidine de duyarlı olması nedeniyle ağız yoluyla alındığında enfeksiyon oluşturmaz. Ayrıca deniz suyunda da hayatta kalamaz. Orta derecede ya da yüksek sıcaklıklarda yaşayabilir. Onun için yaz aylarında enfeksiyonlar daha olasıdır. 46 °C'ye kadar olan sıcaklıklarda yaşamını sürdürebilir. Yeterli besin kaynağına sahip ılık su, tatlı su amipler için yaşam alanı sağlar.
KLORLANMAMIŞ YA DA YETERLİ DÜZEYDE KLORLANMAMIŞ YÜZME HAVUZLARI DA AYNI DERECEDE RİSKLİ Mİ?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: Genellikle durgun, ılık, tatlı su kaynaklarında, klorlanması yetersiz olan havuzlarda ve göllerde bulunan suların ya da musluk suyunun buruna çekilmesi sonucunda bulaş yaşanabilir.
Prof. Dr. Alper Şener: Amipler klorda yaşayamaz. Klorlu su ile bulaş ancak miktarın çok fazla olması ile mümkündür. Bu da ancak doğal yaşam havuzları içinde olabilir.
TEDAVİSİ VAR MI?
Prof. Dr. Alper Şener: Suda yaşayan amipin vücuda girmesi çok kolay, hastalık yapması ise zor değil. Buruna girdiğinde direkt beyne ulaşıyor ve beyinde amip apsesine neden olduğu için yıkıma yol açıyor. Tedavi edilmediği takdirde sonunda ölüm gerçekleşiyor.
İlk bulgu sadece beyin iltihabı ve menenjit benzeri belirtilerdir. Çoğunlukla klasik menenjit etkenlerinde amip akla gelmez ve buna yönelik tedavi verilmez. Normalde menenjit için antibiyotik tedavisine olumlu yanıt alınır. Yanıt alınamıyorsa ve su teması da varsa mutlaka buna yönelik tedavi de eklenmeli ve amip varlığı beyin omurilik sıvısında aranmalıdır.
Böyle bir durumda antibiyotik tedavisine ekleme yapılmalı. Normalde sık görülen bir etken olmadığı için, tedaviye buna yönelik ekleme yapılmıyor. Teşhiste de aynı durum söz konusu. Tatlı su teması var ise, burna su kaçtıysa ya da çekildiyse amip incelemesi için laboratuvarı uyarmak ve ona göre tahlilleri yapmak gerekir.
BUGÜNE KADAR DÜNYA ÜZERİNDE KAÇ KİŞİDE TESPİT EDİLDİ?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: Oldukça ölümcül bir hastalık etkeni olan N. fowleri sebebiyle Amerika Birleşik Devletleri’nde 1962-2001 yılları arasında 154 kişiden yalnızca 4 kişinin hayatta kaldığı bildirildi. Son olarak da Mart 2023’te Amerika Birleşik Devletleri'nin bir eyaletinde saptanmış ve burada Hastalık Kontrolü Önleme Merkezleri bu kişinin musluk suyunu burnuna çekmiş olabileceğini bildirmişti.1965 yılından itibaren dünyada yaklaşık 400 olgu olduğu bildirilmiştir.
Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Ajansı (KDCA), Aralık 2022’de Güney Kore'de insan beynini istila eden "Naegleria fowleri" türünden "beyin yiyen" bir amip ile ilk enfeksiyon vakasının tespit edildiğini açıkladı.
ÜLKEMİZDE KAYDA GEÇEN VAKALAR VAR MI?
Prof. Dr. Pınar Çıragil: Türkiye’de 2009’da Ankara’da, 2017 Eskişehir ve 2018’de Gürcistan’dan gelen bir kişide Naeglariasis tanısı konulduğu bildirildi. Ayrıca 2022 yılında yapılan bir çalışmada 18 yaşında bir hastada saptandığı rapor edildi.
Prof. Dr. Alper Şener: Ülkemizde bu konu her 3-5 yılda bir popüler hale geliyor ama sonra unutuluyor. Çoğu hasta tanı almadan, menenjit nedeniyle hayatını kaybediliyor çünkü sonuçta menenjit ölümcül ve yarıdan çoğunda etken izole edilemiyorsa bu çok olağan. Türkiye’de bu amiplerin doğada yaygın olduğu bir gerçek.
KAYNAK SULARINI İÇMEK DE AYNI ŞEKİLDE RİSKLİ VE TEHLİKELİ Mİ?
Prof. Dr. Alper Şener: Kaynak sularının sağlıklı olduğu düşüncesi ile içilmesi oldukça yanlış, hiçbir kaynak suyunun içilmemesi gerekir. Hatta hayır amacıyla yapılan çeşmelerden de su içmemek en doğrusu, hepsinde risk var. Bu kaynak suları rancisella tularensis (tularemi) hastalığı gibi riskleri de taşıyor.
Ölümcül hastalıklardan olan tularemi, taşıdığı tehlikeli riskler nedeniyle erken müdahale edilmediği takdirde çok tehlikeli sonuçların oluşmasına neden olabiliyor. Özetle bu kaynaklardan asla su içilmemesi gerekiyor.
Bir de özellikle şu konuya dikkat çekmek isterim. Bu aralar sosyal medya platformlarında çok moda; dere kenarlarında yemek yapanlar var. Çektikleri videolarda hep akarsu ya da derede malzemelerini yıkıyorlar, yemeğe su katıyorlar, o su ile çay demliyorlar. Hepsi tularemi, amip, hepatit A , E veya henüz daha adını koyamadığımız pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor.