Güncelleme Tarihi:
Klasik müzik serisi ile bir milyon kişiye ulaşan Boyut Yayınları bu yılın En İyi Yayınevi ünvanını aldı
Ekip başarısı
Boyut Yayın Grubu Başkanı Bülent Özükan (sağda) hiç bir başarıyı tek başına yüklenmekten yana değil. Nilgün Özükan, Murat Öneş ve Hulusi Oran'dan oluşan yaratıcı ekibiyle başarılara imza attıklarını düşünüyor.
Öldürülüşünün 30. yılında Che
Boyut Yayınları'nın CD'li kitapları arasında en çok ilgi görenlerden biri de Che Guavera ile ilgili olan. Öldürülüşünün 30. yılında dünyanın dört bir yanında çeşitli etkinliklerle anılan efsane devrimcinin hayatı çeşitli görüntülerle anlatılıyor. Bu seride ayrıca yaşam öyküsü ve müzikalinin unutulmaz müzikleriyle Evita ve Madonna'nın da CD kitapları yayınlandı.
Yılın yayıncısı
Dünya Kitap Dergisi tarafından yılın yayınevi seçilen ve ödülünü Tüyap Kitap Fuarı'nda düzenlenen bir törenle alan Bülent Özükan başarılarının sırrının denenmemişi denemek olduğunu belirtiyor. Görselliğin ve işitseliğin yayın ve kağıtla bağlantısını kurduklarını söyleyen Özükan, ‘‘bu basit bir şey olarak görülebilir ama bizim için Amerika'nın keşfi kadar önemli’’ diyor.
Bu yıl, Dünya Kitap Dergisi tarafından verilen 'En İyi Yayınevi Ödülü'nü alan Boyut Yayın Grubu, elektronik yayıncılıkta yaptığı yeniliklerle adından söz ettiriyor. Yaptığı klasik müzik koleksiyonu bir milyon adet satışa ulaştı. 30 adet CD'li kitaptan oluşan koleksiyon yurt dışından gelen yoğun istek nedeniyle yabancı dillere çevrilerek satışa sunuldu. Bu projenin gördüğü ilgiden sonra şimdi de 10 CD'li kitaplık yeni bir caz koleksiyonu çıkartıyorlar. Boyut Yayın Grubu yöneticisi Bülent Özükan, değişik alanlarda yayın yapan grubunu anlattı.
Yayıncılığın pek parlak bir sektör olarak görülmediği ülkemizde böyle bir alanda iş yapmaya nasıl cesaret ettiniz?
Yayıncılıkta büyük bir değişim yaşanıyor. Biz bu değişimi Türkiye'de yakalamaya çalıştık. 1985 yılında girdiğimiz bu alanda farklı yayın politikamız ile geldik bugünlere. Kitaptan dergiye, CD-Rom'dan CD'li kitaplara kadar değişik alanlarda yayın yapıyoruz.
Biz yayın tasarımı ve yayın ilkesi olarak yeni bir sinerji yakaladık. Farklı türleri aynı çatı altında buluşturduk. İnsanların eskiden bir kitaplıkları bir de diskotekleri vardı. Bir müziği dinlerken onun hakkında bilgi için kitaplığınıza gitmeniz gerekiyordu. Ama şimdi dinlediğiniz müziğin bilgisini onun kitabından edinebiliyorsunuz.
Multi medya da geniş bir yer tutuyor çalışmalarınızda.
Son yıllarda multi medya konusunda dünyadaki yenilikleri takip ediyor ve yeni çalışmalar yapıyoruz. Biz bunları bir tür elektronik küp olarak kabul ediyoruz. Bütün görsel ve işitsel malzemeleri bilgileriyle birlikte bir küpe dolduruyorsunuz. Bu konuda geniş kapsamlı yayınlarımız var. Örneğin geçtiğimiz ay İstanbul'da bir gastronomi fuarı yapıldı. Biz bu fuara katılan bütün firmaların bilgilerini ve reklamlarını kendi Gastronomi dergimizle birlikte bir CD halinde sunduk ziyaretçilere ve çok ilgi gördü.
Bir de 30 bestecinin yer aldığı Klasik Müzik Koleksiyonu’muzu tek bir CD'ye sığdıran bir multi medya ürettik. Biz bu çalışmada genç kuşağı hedef kitle olarak seçtik. Oradan aldıkları sesleri birleştirip kendileri de beste yapabilirler.
Dolmuş'un icadı gibi
Kitap ve CD'yi biraraya getirmek ilginç bir fikir.
Bu, dolmuşun Türkler tarafından icadı gibi bir şey. Onların müziklerini, onların teknolojilerini alıp onlara ayrı bir bütünlük içinde satıyoruz. Şimdi klasik müzik setimizi Almanya'nın müzik marketlerinde Almanca olarak satışa sunduk.
Bu arada klasik kitap yayınını da sürdürüyorsunuz.
Evet, biz çok değişik alanlarda yayın yapmaktan yanayız. En son teknolojinin kullanıldığı yayın türünün yanında klasik yayıncılığı da sürdürüyoruz. Yalnız bunda da bir numarayız. Eskiden iyi kitap basılacağı zaman yurt dışına gidilirdi. Oysa şimdi, biz, yurt dışına kitap basıyoruz. Baskı teknolojisi açısından da bir numarayız diyebilirim.
Böylesine gelişmiş bir teknolojinin kullanılmaya başlandığı günümüzde klasik anlamdaki yayıncılığın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Doğrusu bunu pek iyi gördüğümü söyleyemem. Ben çok yakın bir zamanda kağıdın ortadan kalkacağına ve hayatımızdan tamamen çıkacağına inanıyorum. Bürolarda artık hemen hemen hiç kağıt kullanılmıyor. Ricalar da talimatlar da insanların ekranlarına yazılıyor. Bizim ve bizden önceki kuşağın bunu kabul etmesi zor ama galiba kaçınılmaz bir durum.
Yayıncılıktaki yeni gelişmeler bilginin daha çok yayılmasını ve daha ucuza malolmasını sağlıyor. Bir telefon rehberi kalınlığındaki bir kitabın maliyetini düşünün. Onu bir CD'ye almak çok daha ucuza geliyor. Bütün bunlar yüzünden kağıt hayatımızda nostaljik bir madde olarak kalacak sanırım.
Filminden önce
İstanbul Kanatlarımın Altında'nın CD'li kitabı film vizyona girmeden önce piyasaya çıkmış ve oldukça ilgi görmüş. Sinema serisinde ayrıca son günlerin olay filmi Eşkıya'nın da müziklerinin yer aldığı ve öyküsünün anlatıldığı bir CD kitabı yayınlandı.
Eşsiz bir caz ansiklopedisi
Klasik müzik serisinin başarısı üzerine cesaretlenen yayınevi şimdi de 10 CD kitaplık bir caz müziği seçmesi hazırlıyor. Yakında piyasaya çıkacak olan bu seride Charlie Parker, Luis Armstrong, Dizzy Gillespie, Ella Fitzgerald gibi caz müziğinin ünlü isimlerinin albümlerinden seçmeler ve biyografileri yer alacak.
Klasik müzikte inanılmaz rakam
Otuz bestecinin hayatı ve eserlerinden oluşan Klasik Müzik Koleksiyonu Türkiye'de inanılmaz bir ilgi gördü ve tam bir milyon sattı. Klasik müzik için hayal olarak nitelendirilebilecek bu rakama ulaşan yayınevi yeni talepleri karşılayabilmek için yurt dışına sürekli CD siparişi veriyor. Dizi aynı zamanda yabancı dillere de çevrilerek yurtdışında da satışa sunuldu.