Güncelleme Tarihi:
Gazeteciliğe Zaman gazetesinde başlayan, ardından Habertürk gazetesinde Haber Müdürlüğü ve Ankara Temsilciliği yapan Şen, son olarak Meydan gazetesinde çalışıyordu. Şen, Ankara’da Başbakanlık Muhabirliği döneminde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanken kaldığı Keçiören Subayevleri’ndeki apartmanda uzun süre komşusu olmuştu. Erdoğan’ın darbe girişimi nedeniyle daha önce de yaveri Ali Yazıcı da tutuklanmıştı.
MİLLİ GÜVENLİK AKADEMİLİ
Edinilen bilgiye göre Şen, Dokuz Eylül Üniversitesi Haberleşme Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1994 yılında gazeteciliğe başladı. Zaman gazetesinde uzun süre başbakanlık muhabirliği yapan Şen, bu sırada Milli Güvenlik Akademisi’ni de bitirdi. “Belgelerin Dilinden Yassıada’nın Karakutusu” ve “27 Mayıs’ın Sessiz Tanıkları” adlı kitapları bulunen Şen, TRT-1’de yayınlanan “Ali Adnan-Başvekil/Bir İnsan Serüveni” belgeselinin konsept danışmanlığını yaptı. Şen, Erdoğan’ın Subayevleri’nde oturduğu apartmana Zaman Gazetesi’nin başbakanlık muhabiri iken 2008’de taşındı. Apartmanın giriş, Başbakanlık ofisinin ise üst katındaki, 4 nolu daireyi, bir dönem STV’nin Ankara temsilciliğini yapan Haluk Örgün’den kiraladı. Şen, Ocak 2012’de ise Haber Müdürü olarak Habertürk gazetesine geçti. Şen’in bu görevlendirmesi kulislerde “cemaat kontenjanı” iddialarına yol açtı. Haber müdürlüğü uzun ömürlü olmayan Şen, gazetenin Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya tarafından eski görevi başbakanlık muhabirliğine kaydırılırken, yerine de şu anda gazetenin Ankara Temsilciliğini yürüten Bülent Aydemir getirildi. Ekim 2012’de ise Şen, gazete yönetimi tarafından ani bir kararla görevden alınan Sarıkaya’nın yerine Ankara Temsilcisi yapıldı. Bu görev değişimine ilişkin ise Afyonkarahisar’daki patlamanın ardından gazetenin Ankara bürosunun hazırladığı “Fasılda eğlenen bakanlar” haberinin iktidar partisini rahatsız ettiği iddiaları gündeme geldi.
TEMSİLCİLİK DE BİTTİ
Şen’in gazetecilik kariyerindeki bu hızlı yükselişi, dersanelerin kapatılmasıyla başlayıp hükümeti hedef alan 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması süreciyle tırmanan AK Parti-cemaat kavgasıyla inişe geçti. Mayıs 2014’de gazete yönetimince temsilcilik görevinden alınarak “özel ekler koordinatörlüğüne” atanan Şen bir süre sonra da Subayevleri’ndeki evinden taşındı. Gazetesi de yine bir süre sonra Şen ile yollarını ayırdı. O günden beri gazetecilik faaliyetiyle adından söz ettirmeyen ve son dönem Meydan Gazetesinde çalıştığı belirtilen Şen, darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olarak aranan FETÖ’nün “Hava Kuvvetleri İmamı” Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz’ün kaçışına yardımcı olduğu gerekçesiyle tutuklanmasıyla yeniden gündeme geldi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: KAÇIRAN KOMŞUMUZ
MESELA 15 Temmuz gecesi olan hadise. İsmi Adil (Öksüz) olan şahsı kastediyorum. İsmi Adil de kendisi adil değil? Bakın onu kaçıran gazeteci bizim apartmanda oturuyormuş. Komşumuz yani. Görünürde bize saygıda hiç kusur etmezdi. Bunu da herkese söylerdi. Şimdi Adil-denilen o şahsı kaçıran adam olduğu ortaya çıktı. Kaçıran o. Bunların hepsi karaktersiz. Köşesinde sallayıp duran vardı ya şimdi kaçmış olan, o da öyleydi. Gelirdi karşımıza yok şöyle yok böyle. Kim olduğunu anlıyorsunuz. Köşesinde yazmaya gelince de verip veriştiriyordu. Niye kaçtın gittin? Bu kadar yüreğin vardı o zaman kalsaydın. Onun için ben burada milletimin tutumunu çok önemsiyorum. Şu anda tüm savcılarımız, Allah kendilerinden razı olsun, hâkimlerimiz, bence hata payını minimize ettiler. Hepsi iyi çalışıyorlar. Burada iyi çalışmak önemli. Hukuk içerisinde kalmak suretiyle, atılacak adımlarla bir çok kirli paslı işler açığa çıkacaktır. Kurumlarımız, kendi içindeki pislikleri şu anda gayet başarılı bir şekilde ortaya çıkarıyorlar. Kanun Hükmünde Kararname’ye ek yapmak suretiyle bir daha geri dönme şansları yok. Hükümetin de bir taraftan da Meclis’e bunları getirmek suretiyle de Meclis’ten de ayrıca yasayla bunu geçirme gibi bir çalışması var.