Güncelleme Tarihi:
Erdoğan sempozyumda şu mesajları verdi:
YENİDEN KENEVİR ÜRETECEĞİZ
“Son zamanlarda bu plastik poşetler benzeri birçok ürünlerle ilgili savaş başlattık. Malum 500, 750, 1000 yıl toprak bunu eritemiyor. Bu savaşımızı kararlı şekilde başlattık. Hatırlıyorum anacığım evde file dokurdu. Fileyle alışverişi yapardık. O zamanlar bunlar kenevirden yapılırdı. Ülkemizde keneviri yok ettik. O bize dost görünen düşmanlar, ülkemden, Rizemden keneviri söküp aldılar. Biz şimdi ithal ediyoruz. Gıda Tarım Bakanlığımız bir çalışmanın içerisine giriyor ve o adımları atacağız. Yeniden bunu üreteceğiz inşallah. Arkadaşlarıma söyledim. Biz 31 Mart kampanyasında file, bez torba kullanalım. Asla naylon poşet kullanmayalım.
BEYPAZARI GİBİ
Yolda kimi bulursan meclis üyesi yapmayacaksın. İşi bileni alacaksın. İşi bilenlerle beraber eğer bir belediye meclisi, imar komisyonları oluşursa o zaman dikey mimari değil, yatay mimari şehirlerimizde yer alır. Hep konuşuyoruz, Safranbolu evleri, Beypazarı... Peki şimdi yeni yeni Safranbolular oluşturabiliyor musun? Mesele bu, bunu yapmamız lazım. TOKİ olarak bu işin savaşını 16 yıldır veriyorum. 860 bin konut yaptık. Peki ‘Başardın mı be kardeşim’ dersen, inanın başaramadım. Kısmen bazı yerlerde başarılı olduk, bazı yerlerde maalesef başarılı olamadık.
ORMAN MORMAN KESİYOR, ATIYOR
Tüm yerleşim yerlerinde yatay mimari konusunda ısrar ediyorum. Aksi taktirde ortaya çıkacak sosyal maliyet, bu modelin yükleyeceği maddi bedelin çok üzerinde olacaktır. ‘Böyle gelmiş, böyle gider’ diyemeyiz. Denizlerimizin kenarlarında, orman alanlarımız, buraları betona, toprağa çevirme gayreti içinde olanlar var. Ya şu para var ya, nelere muktedir. Bu kapitalizm nelere muktedir. Orman morman ne var ne yok kesiyor, atıyor, götürüyor. ‘Oraya bir dikey mimari yapayım, malı götüreyim’. Yapılan bu. Doğa şöyle olmuş, böyle olmuş umurunda değil. Bize de örnek veriyor, Manhattan şöyle. Ya bırak, batsın senin Manhattan’ın. Bizim medeniyetimizde ne diyor, ona bakalım, ona göre yapalım. Sanki orada yaşayanlar çok mutlu. Değiller. Çevre Şehircilik Bakanıma da söylüyorum. Kimsenin gözünün yaşına bakma. Yıkmaksa yıkacağız. Ama daha önce bu müsaadeyi almış, orada yapacak bir şeyimiz yok, hukuken bitirmişler bu işi. Ama böyle bir şey olmamışsa kesinlikle müsaade yok.
GELİN ÜLKEMİZİ KATLETMEYELİM
Tüm belediye başkanlarıma, TOKİ’ye, özel sektör mensuplarına sesleniyorum. Gelin ne olur, ülkemizi katletmeyelim. ‘Efendim arazi yok, ne yapalım?’ Olduğu kadar yap kardeşim. İnsanoğlu toprağa yakın yaşamalı. Arazileri iyi değerlendirirsek yer çok. Göreceksiniz o zaman vatandaşın huzuru da mutluluğu da farklı olacak. Şehirlerarası göçler, hatta ilçeler, beldeler. ‘Bizim beldede de amca oğlunun kazanması, aşiretten filancanın kazanması lazım.’ Ne yapalım, Ankara’dan, İstanbul’dan göç alalım. Böyle olamaz. Bu işgalin farklı bir türüdür. Bundan sonra biz bu tür şeyleri İçişleri Bakanlığımızla daha yakın takibe alacağız. Bunun adı demokrasi değil. Taşıyalım, gidelim, bindirilmiş kıtalarla seçim kazanalım. Olmaz böyle bir şey. Kim orada yaşıyorsa seçimi onlar yapsın, neticesine de herkes katlansın.”
FETÖ’YE: ARTIK SONUNUZ GELDİ
Buradan ülkemiz içindeki ve dışındaki tüm FETÖ’cülere sesleniyorum. Artık sonunuz geldi. Gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı. Başınızdaki FETO denen adamın arkasındakiler ne zamana kadar arkasında durur bilemem. Ama eninde sonunda o da gelecek. Hepsini de saklandıkları deliklerde bulup birer birer adaletin karşısına çıkartacağız. Cezaevinde olup hâlâ esip gürleyen örgüt mensuplarının yaptıkları iş mezarlıkta ıslık çalmaya benziyor. Korkunun ecele faydası yok. FETÖ’yü kamudan büyük ölçüde tasfiye ettik. İş dünyasındaki irtibatlarını, imkânlarını neredeyse yavaş yavaş sıfırlıyoruz. Belediyelerdeki son kalıntıları da inşallah 31 Mart itibarıyla milletimiz tarafından tasfiye edilmiş olacaktır.
CHP’YE: ‘RESMİ RAKAMLARI YALANLASINLAR’
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, CHP’nin enflasyonla ilgili eleştirisine rakamlarla yanıt vererek, “Çıksınlar sıkıysa bunlar da bu resmi rakamları yalanlasınlar” dedi. MÜSİAD vefa gecesi programında konuşan Erdoğan şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıl ihracatı 168,1 milyar dolarla kapattık, sadece bununla kalmadık dış ticaret açığımızı da 55 milyar dolara gerileterek, önemli bir başarıya imza attık.
Kur, faiz, enflasyon merkezli dalgalanmayı birileri, başta ana muhalefet olmak üzere milletimizin moralini bozma, umudunu kırma vesilesine dönüştürmeye çalışıyor. Halbuki rakamlar farklı şey söylüyor. Ana muhalefetin sözcüsü geçen gün ‘enflasyonda en yüksek oranda bu iktidar döneminde olmuştur’ diyor.
Sizlere önce 14 yılı ardından da 16 yılı rakamlarla hangi iktidar döneminde ne olmuş bunları veriyorum ve bunlar resmi rakamlardır, öyle palavra rakamlar değil. Önce 1989’dan başlayayım ve oran 64.3 - Anavatan iktidar. Ardından 90, oran 60.4 - Anavatan iktidarı. 91, oran 72.1 - Anavatan iktidarı, tek partili dönem. Ardından koalisyonlar başlıyor, sene 92, DYP-SHP o zaman biliyorsunuz CHP’nin adı SHP. Oran 66 enflasyon. Geliyoruz 1993’e, enflasyon orası 71.1 - DYP-SHP. 94 yılına geliyoruz, burada bir felaket var. İktidarda yine DYP-SHP, felaket ne 120.3 enflasyon. Eyy CHP o zaman adın SHP inkar ediyorsan et. 1995 enflasyon 76.1 - DYP-SHP yine hükümette. Sene 96 enflasyon 79.8 iktidar Refah-DYP. 97 enflasyon 99.1, hükümette Anavatan ve DSP var. CHP’nin o zamanki adı da DSP. Sene 98, 69.7 - Anavatan-DSP. Üçlü koalisyonlar dönemi başlıyor. Yine ortaklardan bir tanesi DSP. Sene 99 enflasyon oranı 68.8. 2000’e geliyoruz, düşmüşler biraz enflasyon 39. 2001 üçlü koalisyon enflasyon orada da 68.5. 2002’ye geliyoruz, 29.8’le yine üçlü koalisyondan biz devralıyoruz, bizim dönem başlıyor. 14 yıllık dönemin ortalaması ne biliyor musunuz, 70.3. 14 yılın ortalaması koalisyonda Bunu ana muhalefetin kabul etmesi mümkün değil. Enflasyonun en yüksek AK Parti iktidarları döneminde olduğunu söyleyen bu muhalefete ben şunu söylüyorum, bak 2003 biz iktidardayız, enflasyon 12.7. 2004 - 9.4, 2005 - 7.7, 2006 - 9.7, 2007 - 8.4, 2008 - 10.1, 2009 burada ciddi bir düşüş 6.5, 2010 - 6.4, 2011 - 10.5, 2012 - 6.2, 2013 - 7.4, 2014 - 8.2, 2015 - 8.8, 2016 - 8.5, 2017 - 11.9, geliyoruz 2018’e 20.3. En yüksek bizim iktidarımız döneminde 2018. 16 yılın ortalaması nedir, burası önemli 9.54. Ya nasıl oluyor da kalkıp en yüksek enflasyon AK Parti iktidarları dönemindedir diyorsun? Çıksınlar sıkıysa bunlar da bu resmi rakamları yalanlasınlar.”-ANKARA
GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI: ‘REFORMLAR BASINI ÖZGÜRLEŞTİRDİ’
- CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla mesaj yayınladı. Erdoğan’ın mesajı şöyle: “Kamuoyunun eksiksiz, tarafsız, doğru bilgilendirilmesi ve vatandaşlarımızın haber alma hakkının korunması demokrasimizin işlerliği açısından hayati öneme sahiptir. Türk basını, ne yazık ki demokrasimizin kesintiye uğradığı, hak ve özgürlüklerin askıya alındığı vesayet dönemlerine çok ciddi baskılara ve mağduriyetlere uğramıştır. Son 16 yılda ülkemiz genelinde hayata geçirilen reformlar, Türk basınının zenginleşmesine, çeşitlenmesine, daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşmasına vesile olmuştur. Basın emekçilerinin Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyor, görevlerini yaparken vefat eden basın mensuplarına Allah’tan rahmet diliyor, bu vesileyle tüm basın çalışanlarını en kalbi duygularımla selamlıyorum.” -ANKARA
KREMLİN GÖRÜŞME TARİHİ VERMEDİ
- KREMLİN Sözcüsü Dmitry Peskov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmek üzere çok yakında Rusya’yı ziyaret etmesinin beklendiğini ancak henüz bir tarih kararlaştırılmadığını açıkladı. Peskov, görüşmeyle ilgili gerekli hazırlıkların sürdüğünü ifade etti. İki liderin Suriye meselesi ve Türkiye’nin S-400 füzelerini satın alması gibi konuları görüşmesi bekleniyor.