Cavit YILDIRIM/YATAĞAN (Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2006 14:20
YATAĞAN Termik Santrali'nin, yasaklara, olumsuz hava koşullarına rağmen, atık kül miktarını artırmak için, üç üniteyle çalıştırılarak halkın sağlığıyla oynandığı öne sürüldü.
Santralden çıkan külün özel bir firma aracılığıyla baraj inşaatlarında kullanılmak üzere DSİ'ye satıldığını belirten avukat Nuray Şahbudak, savcılığa suç duyurusunda bulundu, “Santral, yarattığı hava kirliliği nedeniyle sürekli para cezasına çarptırılırken, diğer yandan kül satışından birileri para kazanıyor. Termik santral, enerji üretmenin yanında, kül üretmek şeklinde bir amaç mı edindi?” diye sordu.
Bu yıl içinde, yarattığı çevre kirliliği nedeniyle dokuz kez, toplam 2 milyon YTL'nin üzerinde para cezasına çarptırılan Yatağan Termik Santrali hakkındaçeşitli iddialar ortaya atıldı. Santralde yakıt olarak kullanılan kömürden elde edilen uçucu külün, santral sahasında faaliyet gösteren Hat Çimento tarafından 2003 yılında kurulan sepere tesislerinde işlem gördükten sonra, baraj inşaatlarında kullanıldığı, elde edilen külü artırmak için santralin üç üniteyle çalıştırıldığı öne sürüldü.
KAÇAK TESİS YENİDEN FAALİYETTE
Santralden çıkan külün, işlemden geçirildikten sonra Çine Barajı, Cindere Barajı, Beydağ Barajı ve Dim Barajları ve bunların hidroelektrik santralleri inşaatlarına kullanıldığı, külü sepere eden Hat Çimento'nun ise kaçak elektrik kullandığı, ÇED raporunun olmadığı gerekçesiyle faaliyetinin geçen ocak ayında durdurulmasına karşın, Ağustos ayından itibaren kurallara aykırı olarak yeniden çalışmaya başladığı iddia edildi.
Yaşamını Yatağan'da sürdüren Avukat Nuray Şahbudak, ürküten iddiaları yargıya taşıdı. Şahbudak, Yatağan Elektrik Üretim A.Ş. (YEAŞ) Genel Müdürü Nuri Şerifoğlu, Yatağan Termik Santrali İşletme Müdürü Aziz Tığ, Santral İşletme Teknik Müdür Yardımcısı Harun Sarı, Muğla Çevre Müdürü Behlül Şenyürek hakkında görevi suistimal, Çevre Kanunu'na muhalefet suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu. Şahbudak, çıkardığı kükürtdioksitle havayı kirleten santralin, milyonlarca YTL tutarındaki para cezalarını öderken, halk sağlığını hiçe saydığını iddia ederek, “Santralde bir ünitenin baca gazı arıtma tesisi devreye alındı. Diğer iki ünitenin arıtması çalışmıyor. Buna rağmen santral üç ünite olarak faaliyet gösteriyor. Meteolojik veriler internet ortamında bile yayınlandığı halde, termik santral yetkilileri bunları dikkate almıyor.
İnversiyon dönemlerinde insan ve çevre sağlığını ciddi tehlikeye atarak üç üniteyi birarada çalıştırıyorlar. Çevre Müdürlüğü para cezası uyguluyor, arıtması olmayan diğer iki ünitenin çalıştırılmaması için gereğini yerine getirmiyor. Ödenen para cezaları, mevzuata aykırı davranılmasından, işletme yetkililerinin şahsi kusurlarından kaynaklanıyor. Bir KİT'te, bu ödemeler bizlerin vergileriyle karşılanıyor” dedi. Şahbudak, iddialarını şöyle sürdürdü:
“Çevre mevzuatı açısından ÇED raporunun gerekli olduğu belirtilerek Ocak'ta faaliyeti durdurulan Hat Çimento, YEAŞ Genel Müdürü Şerifoğlu'nun bir gazeteye yaptığı açıklamaya göre, Ağustos ayından itibaren kül satışına devam ediyor. Hat Çimento firması üzerinden, DSİ'ye tonu 4 YTL'den kül satılıyor. Termik santralin esas faaliyet konusu enerji üretmektir. Ancak yetkililer, asıl amaçları kül üretimi ve satışı gibi faaliyet gösteriyor. Teknik olarak, baca gazı arıtma tesisi devreye alındığında, kül baca gazı arıtma tesisinin atığının tasfiyesinde kullanılıyor. Birinci ünite baca gazı arıtma tesisi devreye alındığında, satışa arz edilecek kül miktarında önemli düşüş oldu. 31 Aralık'a kadar 56 bin ton kül satmayı taahhüt eden santral yönetimi, gerekli külü sağlamak için üç üniteyi, yasalara aykırı şekilde çalıştırdı. Termik santral, enerji üretmek amacı dışında, kül üretmek şeklinde yeni bir amaç mı edindi? Görevlerini yerine getirmeyen, suistimal eden yetkililer hakkında kamu davası açılmasını talep ediyorum.”
TEŞVİK ALMIŞLAR
2006 yılı Ocak ayında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi müfettişleri ve jandarma tarafından düzenlenen operasyonla Hat Çimento'nun devleti zarar uğrattığı ve YEAŞ'a ait santral içerisindeki tesislerinde kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek işlem yapılmıştı. Ayrıca firmanın o tarihte ÇED belgesi almadığı ve imar izni bulunmayan bir tesiste faaliyet gösterdiği tespit edilerek kül satışı ve faaliyetleri durdurulmuştu. Halen ÇED raporu ve imar izni alınmayan tesisten dört baraj inşaatlarına kül satışı devam ediyor. Hat Çimento firmasının, 5 Eylül 2005'te Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'na yaptığı ithal makine ve teçhizatlar için 427 bin 344 dolar, yerli makine ve teçhizatlar için 640 bin 300 YTL tutarında teşvik kredisi başvurularının onaylandığı ortaya çıktı. Firmanın talep ettiği teşvik kredisi belgesi 09.09.2005 tarih ve 51186 sayılı yazı ile Teşvik ve Uygulama Genel Müdür Yardımcısı vekili Fatih Akalın’ın imzasıyla Hat Çimento'ya bildirildi.
AVUKATLARI DA UYARMIŞYEAŞ'ın sözleşmeli Avukatı Hikmet Kandilci'nin, YEAŞ Genel Müdürlüğü'ne ilettiği yazılı görüşünde, “Yatağan Termik Santrali'nde Hat Çimento tarafından 2003 tarihinde tesis edilen sepere tesisi mevcut ise de Hat Çimento ile yapılan sepere tesis ve uçucu kül satış sözleşmeleri sona ermiş olup, bu konudaki görüşlerimiz 26 Eylül 2006 tarihli yazılarımızla makamlarınıza sunulmuştur. Hat Çimento sepere tesisinin çevre mevzuatına aykırı olduğu, Özelleştirme İdaresi ve Yatağan Cumhuriyet Savcılığınca yapılan soruşturma dosyası tamamlanarak teftiş kuruluna sunulduğu bilinmektedir. Termik santralde uçucu kül satışının fiilen ve hukuken mümkün olmadığı, DSİ Genel Müdürlüğü taleplerinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyiz” dediği, buna rağmen kül satışının devam ettiği anlaşıldı.
KÜL ÇİMENTODAN UCUZ
Avukatın suç duyurusu ve iddiaları konusunda santral ve Hat Çimento yetkilileri konuşmak istemedi. Ancak YEAŞ Genel Müdürü Nuri Şerifoğlu bir yerel gazetede yayınlanan açıklamasında kül konusunda şu bilgileri verdi:
“Yatağan termik santralinden günde 500 ton kül çıkıyor. Biz bu külleri değerlendiriyoruz. Küller sadece baraj yapımında kullanılıyor. DSİ'ye, alıcı bir firma aracılığıyla satılıyor. Biz külün tonunu 4 YTL'den veriyoruz. Alıcı firma ise DSİ'ye 10 YTL'den satıyor. DSİ baraj inşaatlarında kül olmazsa çimento kullanmak zorunda. Külün tonu 10 YTL, çimentonun 180 YTL. Kül hem DSİ, hem de ülke ekonomimiz açısından tam bir milli servet. Küllere birçok firma talip. Ancak Ocak ayında küllerin satışından dolayı ortaya bir takım iddiaların atıldı. Bu nedenle kül satışını durdurarak sadece DSİ'ye kül veriyoruz.”
İDDİALARA YANIT VERDİLER
Yatağan Termik Santralı'ndan çıkan külleri satan Hat Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Öztürk, haklarında ortaya atılan iddialara ilişkin yaptığı açıklamada, santralden ayda 40 bin ton kül çıktığını ve bu küllerin kül dağına atıldığını belirtti. Sadece günlük 400 ton kül işlemelerine izin verildiğini söyleyen Öztürk, “Geçen Ocak ayında ortaya atılan iddialardan sonra kül satışı durduruldu. Soruşturmanın ardından DSİ'nin talepleri doğrultusunda sadece dört baraj inşaatına kül vermeye başladık. Oysa ki bizim mağduriyetimizi karşılamak için çıkan külün tamamını değerlendirebilmemiz gerek. Sonuçta ortada yaptığımız bir yatırım var” dedi.
Yeniköy Elektrik Üretim A.Ş (YEAŞ) Genel Müdürü Nuri Şerifoğlu ise Türkiye'deki tüm santrallerin çıkardığı külü sattığını söyledi. Asıl hedeflerinin enerji üretimi olduğunu kaydeden Şerifoğlu, “Trilyonluk enerji üretimi yapıyoruz. Enerjiye ihtiyaç duyulmasa santral çalıştırılmaz. Daha fazla kül için daha fazla üretim yaptığımız asılsız bir iddia. Linyit kullanarak enerji üretimi ucuz maliyetli olduğu için bu santraller enerji üretiminde önceliklidir. Ayrıca biz ürettiğimiz külün sadece onda birini veriyoruz. Ocak ayında yapılan incelemenin ardından sadece DSİ baraj inşaatları için ihtiyaç duyulan miktarda kül satışı yapılıyor” diye konuştu.