Yat yangınında ölen kaptan Çeşme'de son yolculuğuna uğurlandı
Güncelleme Tarihi:
Fulya OMAÇ/ÇEŞME (İzmir), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2013 16:31
ARNAVUTKÖY’de kaptanlığını yaptığı ’Black Sea’ adlı yatta kız arkadaşı 20 yaşındaki Merve Günay ile yanarak can veren kaptan 25 yaşındaki Ali Aydın Arpacı, memleketi İzmir’in Çeşme İlçesi’nde gözyaşları içinde toprağa verildi.
Genç kaptanın cenazesini İstanbul’dan, babası Asım Arpacı ve dört yakını Çeşme’ye getirdi. Cenaze önce Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi’nin morguna konuldu. Buradan da Ildırı Köyü’ne getirilen cenaze için köy camisinde öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Köy halkı tarafından çok sevilen Ali Aydın Arpacı’nın cenazesine AK Parti Çeşme İlçe Başkanı Fatma Özen ile MHP Çeşme İlçe eski Başkanı Gazi Fildir’in yanı sıra çevre il ve ilçelerden gelen akrabaları ile köy halkı katıldı. Namazın ardından mezarlığa gidilmeden önce cenaze babaevine getirildi. Burada, iki kız kardeşi bulunan kaptanın yakınları sinir krizi geçirdi. Annesi Aysel ve babası Asım Arpacı’nın sakinleştirici ilaçlarla ayakta durduğu öğrenildi. Cenaze evinin önünde bir ambulans bekletildi. Arpacı’nın cenazesi daha sonra Ildırı Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Baba Asım Arpacı, "Allah kimseye evlat acısı vermesin. Ayakta durmakta zorlanıyorum. İstanbul’a cenazeyi almaya gittik, aldık ve geldik. Çok zordu. Ama yapacak bir şey ne yazık ki yoktu. Acımız çok büyük" dedi.
"KUNDAKLAMA OLABİLİR"
Ölen kaptan Arpacı’nın akrabalarından Birsen Tayşi, "Ali aileden denizciydi. Babası uzun yıllar balıkçılık yaptıktan sonra çiftçiliğe başladı. Ali’yi de iyi bir denizci ve yüzücü olarak yetiştirdi. Kaptan olmak istedi. Kursa gitti ve başarıyla bitirerek İstanbul’da bir özel yatta çalışmaya başladı. Bu yangından nasıl sağ çıkamadığına inanamıyoruz. Kafalarımızda çeşitli şüpheler var, birçoğumuz bir kundaklama olduğunu düşünüyoruz. Teknedekilere kasıtlı olarak yapıldığı kanısındayız" dedi.
DAMAT OLACAKKEN CENAZESİ GELDİ
Amca Nazım Apracı da, kaptan ile en son iki ay önce telefonla konuştuklarını belirterek, "Deniz kenarında yaşadığı için denizi çok seviyordu. Evlenmeyi düşündüğü kız arkadaşını yakında ailesiyle tanıştırmak için köye getirecekti. Hatta artık gurbetin kendisine zor geldiğini, evlenip Ildırı’ya yerleşmek istediğini söylüyordu. Damat olacak diye beklerken cenazesi geldi. Çok üzgünüz" dedi.
NASIL SAĞ ÇIKAMAZ ANLAYAMADIM
Kaptan arkadaşı Tamer Gükrer de, "Televizyonda görüntüleri dehşetle izledim. Arkadaşım denizcilikte çok tecrübeliydi. Nasıl olur da sağ çıkamaz oradan, anlayamadım. Daha önce de benzer bir kaza geçirmişlerdi. O kazada patronu vefat etmişti, ama Ali kurtulmuştu. Bu defa başaramadığına çok üzüldüm. Kardeş gibiydik, bütün okul yıllarında hep beraberdik. Çocukluğumuz da birlikte geçti. Askerden geldikten sonra İstanbul’da özel yat kaptanı olarak çalışmaya başlamıştı" dedi.
Baba Asım Arpacı, "Allah kimseye evlat acısı vermesin. Ayakta durmakta zorlanıyorum. İstanbul’a cenazeyi almaya gittik, aldık ve geldik. Çok zordu. Ama yapacak bir şey ne yazık ki yoktu. Acımız çok büyük" dedi.
"KUNDAKLAMA OLABİLİR"
Ölen kaptan Arpacı’nın akrabalarından Birsen Tayşi, "Ali aileden denizciydi. Babası uzun yıllar balıkçılık yaptıktan sonra çiftçiliğe başladı. Ali’yi de iyi bir denizci ve yüzücü olarak yetiştirdi. Kaptan olmak istedi. Kursa gitti ve başarıyla bitirerek İstanbul’da bir özel yatta çalışmaya başladı. Bu yangından nasıl sağ çıkamadığına inanamıyoruz. Kafalarımızda çeşitli şüpheler var, birçoğumuz bir kundaklama olduğunu düşünüyoruz. Teknedekilere kasıtlı olarak yapıldığı kanısındayız" dedi.
DAMAT OLACAKKEN CENAZESİ GELDİ
Amca Nazım Apracı da, kaptan ile en son iki ay önce telefonla konuştuklarını belirterek, "Deniz kenarında yaşadığı için denizi çok seviyordu. Evlenmeyi düşündüğü kız arkadaşını yakında ailesiyle tanıştırmak için köye getirecekti. Hatta artık gurbetin kendisine zor geldiğini, evlenip Ildırı’ya yerleşmek istediğini söylüyordu. Damat olacak diye beklerken cenazesi geldi. Çok üzgünüz" dedi.
NASIL SAĞ ÇIKAMAZ ANLAYAMADIM
Kaptan arkadaşı Tamer Gükrer de, "Televizyonda görüntüleri dehşetle izledim. Arkadaşım denizcilikte çok tecrübeliydi. Nasıl olur da sağ çıkamaz oradan, anlayamadım. Daha önce de benzer bir kaza geçirmişlerdi. O kazada patronu vefat etmişti, ama Ali kurtulmuştu. Bu defa başaramadığına çok üzüldüm. Kardeş gibiydik, bütün okul yıllarında hep beraberdik. Çocukluğumuz da birlikte geçti. Askerden geldikten sonra İstanbul’da özel yat kaptanı olarak çalışmaya başlamıştı" dedi.