Yat uzmanı padişah torunu

Güncelleme Tarihi:

Yat uzmanı padişah torunu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2001 00:00


Yener Süsoy
Haberin Devamı

Sultan İkinci Abdülhamit'in dördüncü kuşak torunu Selim Ethem, arkadaşımız Yener Süsoy'a hayli hareketli geçen yaşamının pek çok ayrıntısını anlattı. Yatlar konusunda uzman olan selim Ethem, bahçesinde kendi elleriyle yaptığı yatı yakında İznik Gölü'ne indirecek.

Türkler, kendini savunmayı bilmiyor

Selim Ethem'in İngiliz asıllı Müslüman eşi Azize, tam bir Türkiye misyoneri. Her sabah çalışma odasındaki bilgisayarının başına oturup tüm dünyadaki medya kuruluşlarına Türkiye hakkında e-mail'ler gönderiyor. Mavi gözlerini aça aça ‘‘Türkiye benim gerçek vatanım’’ deyişi var ki... Azize hanımın bir şikayeti var: ‘‘Türkler kendi aleyhlerine konuşulduğu zaman kendilerini yeterince korumuyor, susuyor. Geçen gün Avustralya'daki bir Yunan web sitesinde Türklerin Hristiyanları yok ettiklerinden söz edildiği haberini gördüm. Çıldırdım, hemen e-mail'ler gönderdim. BBC'de yalan haber çıktı, üç gün arkadaşlarımla birlikte telefon yağmuruna tuttuk. Aynı şekilde SKY TV'yi de. Ermenilere şunu yaptınız filan diyenlere anında cevabı verilmeli. Türkler gibi konuksever, iyi kalpli, yardımksever insan dünyada yok, başta benim ülkemde. Burada evimizin önünden geçen cahil balıkçılar hatırımızı sormadan geçmiyor. Ölünceye kadar Türkiye'nin fahri elçiliğini yapacağım.’’

Suudiler uzun yat gezilerine çıkmaz

İznik yanıyor, biz serinlikte kahvelerimizi içiyoruz ve Selim bey hálá şapkalı.

- Yener bey, şapkama boş yere hiç takılma. Benim başımda sürekli şapka olur, banyoda, yatakta bile çıkarmam. Kaptanlık alameti o benim için. Şapka Suudilerde de çok önemlidir, çıkartırsam o kadar saygı göstermezler. Ben bir yat uzmanıyım, Suudi prenslerine bu konuda teknik müşavirlik yapıyorum. İstenilen yatların fiyatları 8-10 milyon dolar arasında. Ben bu hizmet karşılığında yapılan işe göre bir ücret alıyorum. Mesela iç dış tasarımı hazır olanların dışında, istiyorlarsa ücretim farklı oluyor. Suudiler çok dar kamaraları sevmezler, meclis dedikleri geniş alanlar olacak. Orada oturup kendi aralarında sohbet ederler. Çünkü onlar yatlarını çoğunlukla günübirlik gezi için kullanırlar, uzun seyahatlere çıkmazlar.

Azize hanımın kendi buluşu Ayva peyniri

Azize Ethem'in bir başka tutkusu organik ürünler. Bunlada asla kimyasal gübre ve ilaç kullanmıyor. ‘‘Konsept İznik’’ adıyla sunduğu ürünlerden bazıları şöyle: Sarmısak ve otlu salata sosu, ceviz ve güneşte kurutulmuş, Aztek domatesiyle yapılmış salata sosu, biberiyeli, yabani mercanköşklü, limon otlu ve sarmısaklı zeytinyağları.

Azize Ethem’in kendi buluşu olan ‘‘ayva peyniri’’ de İstanbul sosyetesinin gözdesi. Azize hanım sizlere ünlü Ayva Peyniri'nin reçetesini verdi. Şöyle yapacaksınız:

Ayvalar bütün olarak ağır ateşli fırında iki saat pişirilir. Yumuşayan ayvalar iyice ezilir. Ezmeye eşit miktarda kahverengi organik şeker katılarak bir saat kadar iyice kaynatılır. Sonra bu karışım ince kaplara konulur ve her gün altüst edilmek şartıyla üç ay bekletilir.

Gökova’da yaptığım tekneyi İznik Gölü'ne indireceğim

İki ay önce İstanbul'daki Memorial Hospital'de by-pass ameliyatı geçirdim, kalbimdeki dört damarı yenilediler.

Biz Ethem adını çok severiz, çünkü soyumuz Gazi İbrahim Ethem Paşa'dan geliyor.

İngilizce, Fransızca, Almanca, Endonezyaca ve Arapça biliyorum. Arapçayı 7 lehçede konuşurum, ama bir kelime bile okuyamam ve yazamam.

35 yıldır minyatür tren koleksiyonu yapıyorum ama, henüz sandıklarından çıkarıp sergi düzenini kuramadım.

Gökova'daki evimizin bahçesinde kendi ellerimle yaptığım tekneyi yakında göle indireceğim. 8 metre boyunda bir balıkçı teknesi, yapımı bir sene sürdü. Burası özellikle sazan balığı avlamak için çok müsait.

Çok sabırlı olmayı Arabistan'da öğrendim. Olacaksa olur, olmayacaksa zorlamaya gelmez.

Japonya ve Çin dışında dünyanın her yerinde arkadaşım var.

Türkiye'de hiç dalış yapmadım, çünkü denizlerin suları hem çok soğuk, hem de mercan yok. Gökova'da o kadar yıl yaşadık, iki defa denize girdik, bize soğuk geliyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!