Güncelleme Tarihi:
Manavgat'ın Aşağıhisar Mahallesi'nde yaşayan Düriye Mecitoğlu'nun geçen pazartesi günü telefonla arayıp kendisini savcı olarak tanıtan kişi, ilçede bir cinayet olayı yaşandığını, öldürülen kişinin altınlarının çalındığını anlatarak, yaşlı kadına evinde altın olup olmadığını sordu. Kadının altınları olduğunu söylemesi üzerine de telefondaki kişi, eve polis göndereceğini altınları ona teslim etmesi gerektiğini söyledi.
Mecitoğlu da adresini verdiği evine geçerek, gelen kişiye 250 bin lira değerindeki altınları verdi. Kendisini arayan numaraya ulaşamayınca dolandırıldığını anlayan Düriye Mecitoğlu'nun şikayeti üzerine Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, araştırma başlattı. Çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen polisler şüphelilerin Mehmet Ali Doksan ve ağabeyi Yusuf Doksan olduğunu belirlendi. Kardeşler, Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından Antalya'da yakalandı.
AĞABEYİNİN ADI FETÖ DOSYASINDA GEÇİYOR İDDİASI
Şüphelilerden Mehmet Ali Doksan ifadesinde, geçen pazartesi günü, aynı evde kaldıkları ağabeyi Yusuf'u, Manavgat'tan bir savcının aradığını, Burdur Bucak'ta üniversitede okurken kaldığı yurtla ilgili adının FETÖ olayına karıştığını, bu nedenle Manavgat'a gitmeleri gerektiğini söylediğini belirtti. Otobüsle Manavgat'a gelirken ağabeyinin sürekli telefon görüşmesi yaptığını anlatan Mehmet Ali Doksan, otobüsten indikten sonra telefondaki kişinin ağabeyine bir adres verdiğini öne sürdü.
Mehmet Ali Doksan, ifadesinde şunları söyledi:
“Adrese geldiğimizde telefondaki kişi istediği için yüzümüze beyaz maske taktık. Çaldığım kapıyı açan teyze, savcı ve muhtarı sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Savcı ve muhtar sorulunca panik oldum ve koşarak aşağı indim. Yaşlı teyzenin evine girmedim. Evden kaçarak uzaklaşınca beni arayan kişi, 'Sen ne yapıyorsun, bütün operasyonu mahvedeceksin, işin sonuna geldik onu yapmazsan ağabeyin yanacak' dedi. Ben de 'Ağabeyimi arayın benim bu olayla ilgim yok' diye cevap verdim. Daha sonra ağabeyim geldi, telefonu ona verdim. Ağabeyim telefonu aldı ve yanımdan uzaklaştı. 15-20 dakika sonra ağabeyimle buluştuk, elinde bir poşet vardı. Poşetin içinde bez parçası gördüm. İçindekiler görünmüyordu. Poşetin içinde ne olduğuna bakmadım, ağabeyim de söylemedi."
'POŞETİ BEYAZ RENKLİ OTOMOBİLDEKİLERE VERDİK'
Telefondaki kişinin istediği üzerine taksiye binerek Serik'e, oradan da otobüsle Antalya Havalimanı'na gittiklerini, otobüsten indikten sonra yeniden taksiye binerek Kundu'ya geçtiklerini anlatan Mehmet Ali Doksan, yanlarına beyaz renkli bir otomobil geldiğini söyledi. Aracın ön kısmında 2 erkeğin oturduğunu ileri süren Doksan, “Telefondaki şahıs, 'Elinizdeki paketi savcı beye verin' dedi. Araba yanımıza geldiğinde, bendeki paketi sağ tarafta oturan erkek şahıs, araçtan inmeden aldı. Aramızda konuşma geçmedi. Sadece bize 'Mehmet Ali ve Yavuz siz misiniz' diye sordular" dedi.
Adliyeye sevk edilen şüpheliler, mahkemece 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan tutuklandı.
Düriye Mecitoğlu ise “Hırsızlar bulundu, polislerimiz sağ olsun. Devletimizden kısa zamanda ziynetlerimin bulunmasını da istiyorum" diye konuştu.