<B> Gaye GÜZELAY </B>
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2003 17:35
Gençler, yabancı dilin çok önemli duruma geldiği günümüzde Au-pair’lik yaparak dil öğrenme yolunu seçiyor. Yabancı bir ailenin yanında kalarak, çocukların bakımında yardım ederek dil öğrenmek anlamına gelen Au-pair’lik, ekonomik bir yöntem olması nedeniyle tercih ediliyor. Au-pair’lik için gidilen ülkelerin başında İngiltere ve Amerika geliyor.
Globalleşen dünyada yabancı dil bilmek, iş hayatının 'olmazsa olmazları'ndan biri haline geldi. Özellikle İngilizce artık bütün iş ilanlarında aranan bir özellik oldu.
Yabancı dil öğrenmek ya da bildiği dili geliştirmek isteyen gençler, çeşitli yollarla yurtdışına gidiyor. Öğrenci olarak gitmenin yanında, au-pair olarak, yani bir ailenin yanında kalarak onlara yardımcı olup, dil öğrenme yolunu seçenler de var. Au-pair'lik özellikle son yıllarda gençler arasında tercih ediliyor.
Au-pair’likle gençler hem ekonomik yoldan İngilizce öğreniyor hem de yabancı bir kültürde yaşama şansı yakalıyor. Yanında kaldıkları ailenin çocuklarının bakımından haftalık belirli saatler içinde sorumlu olan au-pairler, bunun karşılığında cep harçlığı da alıyor. Öğrenciler aynı zamanda, İngilizce ve farklı sertifika kurslarına giderek kendilerini geliştirme imkanı buluyor.
Au-pair’lik için tercih edilen ülkelerin başında İngiltere ve Amerika geliyor. Her au-pair’in yaşadığı farklı bir deneyim bulunuyor.
Amerika'da bir yıl au-pairlik yaptıktan sonra, iki ay önce Türkiye'ye dönen 24 yaşındaki Sibel Gültekin, ‘‘Au-pair olmak, aynı zamanda farklı kültürde yaşayıp diyalog kurabilmek, tamamen kendi ayaklarının üzerinde durabilmek anlamına geliyor‘‘ diyor.
İstanbul Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Gültekin, au-pair’lik başvurusunda bulunarak, Washington DC'deki bir ailenin yanında kalmış. Ailenin, 16 yaşındaki kızını okul çıkışlarında alarak eve götürmekle sorumlu olmuş. Gültekin, Washington DC'de kaldığı ailenin babasının, politik danışman olması nedeniyle Bill ve Hillary Clinton ile tanışma imkanı bile bulmuş.
Amerika'ya ilk gittiğinde, NY Stanford'da yapılan ve üç gün süren oryantasyonlarda, tüm dünya ülkelerinden arkadaşlıklar kurduğunu belirtiyor. Aynı bölgede kalacak kişilerin, aynı odalara yerleştirildiğini, böylece kaldığı semtte de arkadaşlarının olduğunu söylüyor.
Au-pair olarak yurtdışına giden gençlerin, hayatlarının en büyük deneyimlerinden birini yaşadıklarını düşünüyor. Kendisine verilen ücretin masraflarına yettiğini kaydediyor. Aynı zamanda para biriktirerek pazarlama eğitimi aldığını da ekliyor.
1999-2000 yılları arasında İngiltere'de au-pair’lik yapan 27 yaşındaki Arzu Demirci'ye göre, au-pair’liğin, dil geliştirme ve farklı bir kültürü tanıma dışında, çocuk bakımını öğrenmeye de katkısı var.
Demirci, Londra'da au-pair’lik yapmış. Bir İngiliz ailenin dokuz ve 10 yaşlarındaki iki çocuğunun bakımından sorumlu olmuş. Şu anda bir kargo şirketinde satış koordinatörü olarak çalışıyor. Au-pair'lik döneminde yorucu bir çalışma temposu içinde olduğunu belirtiyor: ‘‘İngilizcemi son derece iyi şekilde geliştirme imkanı buldum. İngiltere kültüründe çocukların nasıl yetiştirildiğini öğrendim. Çok güzel arkadaşlıklar kurdum ve yurtdışında yaşamanın zevkini tattım.‘‘
Au-pair’lik koşulları
Au-pair olarak yurtdışına gidebilmek için birtakım şartlar aranıyor. Truva Au-Pair Danışmanlık, 18-27 yaşları arasındaki kız ve erkekleri İngiltere, Amerika, Almanya ve Fransa'ya gönderiyor. Öğrencilerin haftada 25 saat anneye yardım etmeleri ve haftada iki gece çocuklarla birlikte evde kalmaları gerekiyor. Au-pair'lerden, hafif ev işleri yapmaları bekleniyor.
Au-pair, haftalık 45-60 sterlin cep harçlığı alıyor. İki yıllık au-pair vizesi ile İngiltere'ye giden öğrenciler, kalış süresini kendileri belirliyor.
Türkiye'de The Experiment tarafından organize edilen uluslararası 'Au-Pair in America' (Amerika’da au-pair’lik) programına katılan 18-26 yaşları arasındaki genç kızlar ise, haftada 45 saat çocuk bakımından sorumlu oluyor. Başvuruda bulunanların ehliyet sahibi olması, en az orta seviyede İngilizce konuşmaları, çocuk bakımında deneyimli olmaları, en az lise mezunu olmaları ve kronik bir rahatsızlıklarının bulunmaması gerekiyor.
Au-pair’lere aileler tarafından yıllık 500 dolar kurs yardımı sağlanıyor, haftada 139 dolar cep harçlığı veriliyor. Sigortalanan öğrencilere, gidiş dönüş uçak bileti de sağlanıyor. Programa başlamadan önce dört gün süren çocuk gelişimi eğitimi veriliyor. Öğrenciler, isterlerse, 12 ay süren program sonunda, kendilerine verilen bir aylık ek süreyi serbestçe kullanabiliyor.
Bilgi için: www.truva.com.tr