Güncelleme Tarihi:
Arnavutköy Semt Girişimi, Kasım 1998'den bu yana 3. Köprü projesine karşı mücadele ediyor. Girişim, aynı dönemde semtin ileri yaşlardaki sakinleri ile de Sözlü Tarih çalışmasını başlattı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ‘‘Tarih Yazımı ve Müzecilikte Yeni Yaklaşımlar: Küreselleşme ve Yerelleşme’’ konulu 3. Uluslararası Tarih Kongresi düzenlendi.
Kongrede Arnavutköy Semt Girişimi (ASG), ‘‘Yerel Tarihin Gücü: ASG'nin 3. Boğaz Köprüsü Projesine Yerel Tarih ile Karşı Koyuşu’’ başlıklı bir oturum yaptı. Oturum Başkanı Boğaziçi Üniversitesi'nden Selim Deringil, konuşmacılar ise Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Günhan Danışman ve ASG sözcüsü İsmail Üstün idi. Konuşmada Arnavutköy yerel tarihinin Sözlü Tarih çalışmaları ile zenginleşerek nasıl daha etkili bir sivil toplum inisiyatifi oluşturulduğu özetlendi.
Günhan Danışman konuşmasında ‘‘ASG, Kasım 1998'den beri 3. Köprü'ye karşı verdiği mücadelede en büyük gücü semtin yerel tarihinden aldı. ASG, 3. Köprü ile mücadele ederken semtin sosyal tarihi ile ilgili mevcut kaynaklarda önemli bir bilgi eksikliği olduğunu gördü. Semt sakinleri de komşularının, semt esnafının, değişik etnik gruplardan oluşan ve göçlerle sürekli değişikliğe uğrayan semt profilini farketti. Bunun üzerine ASG bir Sözlü Tarih çalışması yapılmasına karar verdi.’’
Semt profili değişiyor
Sözlü Tarih çalışması, semtin değişik etnik gruplarına mensup ileri yaştaki kişilerin hatıralarının kaydedilmesi ile devam eden bir proje. Bugüne dek 15 kişi ile görüşüldü. 25 kişi ile daha görüşülecek. Bir yıl içinde bitirilmesi planlanan projenin sonuçları kitap halinde basılacak. Proje, İsmail Üstün ve Günhan Danışman tarafından ev ziyaretleri yapılarak yürütülüyor.
Semtteki Türk ve Rum İlkokulları'ndaki öğrenciler ile birlikte de bir Yerel Tarih Projesi'nin Tarih Vakfı desteği ile başlatılması için hazırlıklar yapılıyor. Ayrıca Sözlü Tarih çalışmalarından ortaya çıkan veriler için semtte bir Yerel Tarih Müzesi kurulacak. Semt halkına ait fotoğraflar, aile belgeleri ve sosyal yaşamı görüntüleyen diğer çeşitli belgeler sistematik bir şekilde toplanmaya başlandı. Müze yeri olarak ise şu anda terkedilmiş ve harap durumda olan ve korunması gerekli anıt yapı olarak tescil edilmiş bulunan semtin eski Ezahayim Sinagogu'nun restore edilerek bu işe tahsis edilmesi için 500. Yıl Vakfı yöneticileri ile temaslara başlandı.
Sözlü Tarih’ten çıkanlar
l Semtin sosyal ve kentsel yapısının 17. yüzyıldan beri sürekli değiştiği ortaya çıktı.
I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarında Arnavutköy'e Anadolu'dan önemli ölçüde Ermeni ve Rumların iç göçü olduğu anlaşıldı. (Asadur Zovikyan mülakatı.)
II. Dünya Savaşı'nın getirdiği ağır ekonomik şartlar ve Varlık Vergisi uygulaması nedeniyle Arnavutköy'ün üst gelir grubundaki gayrımüslim semt sakinleri yurtdışına ve daha çok Kuzey Amerika'ya göç etmişler. (Asadur Zovikyan röportajı.)
Ve Arnavutköy'deki geniş çilek tarlalarının Rum sahipleri yanlarında çalıştırmak üzere Karadeniz yöresinden özellikle Rize ve Giresun civarlarından genç tarım işçileri getirmiş. (Yorgo Kalfoğlu mülakatı.)
Rum kökenli semt sakinlerinin Yunanistan'a göç edişi 1964 ve 1974 Kıbrıs olayları sırasında olmuş. (Tegli Kaçiş ve Tevfik Orbay mülakatları.)
1980'li yıllardan sonra ise çoğunlukla Şebinkarahisar ve Alucra kökenli semt sakinleri evlerini restore etmeye hazır üst orta gelir düzeyli daha çok genç evlilere satıp varoşlara taşınmış. Bu nüfus hareketi halen devam ediyor.