Güncelleme Tarihi:
Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Yaşar Topçu'nun “Karadeniz Sahil Yolu Projesi ihalelerine fesat karıştırdığı” iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandığı davanın kesin hükme bağlanması ertelendi. Yüce Divan'ın bugünkü duruşmasında, Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu kararı açıkladı. Kararda, Topçu'nun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 205. maddesi gereğince Yüce Divan'a sevk edildiği anımsatıldı.
Kararda, bu madde gereğince kamu davası açılmasına rağmen, delillerin değerlendirilmesi sonucu sanığın eyleminin aynı yasanın 240. maddesine uyduğu ve 23 Nisan 1999'dan önce gerçekleştirildiği kaydedildi. 240. maddede ifade edilen “görevi kötüye kullanma suçunun” 21 Aralık 2000 günlü 4616 sayılı “Şartla Salıverilme Yasası”nın 1. maddesinin 5. bendi ile sayılan kapsam dışı suçlar arasında yer almadığı belirtilen kararda, 4616 sayılı yasanın 1. maddesine eklenen 4. bend uyarınca davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği kaydedildi.
Oyçokluğuyla verilen karara, Başkan Tülay Tuğcu ile üyeler Necmi Özler ve Şevket Apalak, “zaman aşımı” nedeniyle 765 sayılı TCK'nın 102-4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesi uyarınca ”davanın düşürülmesi” gerektiği yönünde karşı oy kullandılar.
Üyeler Fulya Kantarcıoğlu ile Mehmet Erten ise sanığa atılı eylemin 5237 sayılı TCK'nın 257. maddesine göre “suç olmaktan çıkarıldığı” gerekçesiyle karara karşı çıktılar.
TOPÇU: AİHM'E GİDECEĞİM
Kararın ardından gazetecilere açıklama yapan Yaşar Topçu, TBMM'nin kendisini 765 sayılı TCK'nın 205. maddesi çerçevesinde “ihaleye fesat karıştırıp devleti zarara uğratmak ve irtikap yapmak, menfaat sağlamak” suçlamasıyla Yüce Divan'a sevk ettiğini hatırlattı. Yüce Divan heyetinin bunu sabit görmediğini, “ihaleye fesat karışmamıştır, menfaat sağlanmamıştır” dediğini savunan Topçu, “Ancak bu ihaledeki işlemler görevi kötüye kullanma suçu kapsamında mütalaa edilebilir. Öyle edildiği için de bunun ertelenmesi gerekir, demiştir” görüşünü dile getirdi.
1999 yılında bir erteleme yasası çıktığını anımsatan Topçu, “Ben sanık olarak, benim hakkımda net beraat kararı çıkmadığı için ve Yüce Divan kararı da kanunen kesin olduğu için İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. Ortada bırakılmasına razı değilim” dedi. Kararın ne anlama geldiğinin sorulması üzerine de Topçu, “Davanın ertelenmesi anlamına geliyor. Ortada bırakılmasına razı değilim. İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim. Bana göre bu karar yanlış bir karar” diye konuştu.
Yüce Divan'da yargılandığı davanın kesin hükme bağlanması ertelenen eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Yaşar Topçu, 5 yıl içinde aynı cins bir suç işlemezse kamu davası ortadan kalkacak.
Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Yaşar Topçu'nun “Karadeniz Sahil Yolu Projesi ihalelerine fesat karıştırdığı” iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandığı dava 14 ay sonra sonuçlandı.
Yüce Divan'daki karar duruşmasına, Topçu ile avukatları Ömer Asım Livanelioğlu, Akın Balcı ve müdahil avukatı katıldı.
İddia makamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Aydın Kuyucu hazır bulundu.
Karar açıklanmadan önce son sözü sorulan Topçu, “Bir diyeceğim yok efendim” dedi.
Duruşmayı, eski bakanlardan Eyüp Aşık ile çok sayıda kişi izledi.
KARAR 5'E KARŞI 6 OYLA ALINDI
Yüce Divan kararlarının temyizi mümkün olmadığından, karar kesin nitelik taşıyor.
Karar, Başkan Tülay Tuğcu, üyeler Necmi Özler, Şevket Apalak, Fulya Kantarcıoğlu ve Mehmet Erten'in karşı oyları, Başkanvekili Haşim Kılıç, üyeler Sacit Adalı, Ahmet Akyalçın, Serruh Kaleli, Osman Ali Feyyaz Paksüt ve Serdar Özgüldür'ün oyları ile alındı.
Karara dayanak olan 4616 sayılı “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun”un (Şartla Salıverilme Yasası) 1. maddesinin 4. bendine göre, 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde öngörülen şahsi hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı 10 yılı geçmeyen suçların kesin hükme bağlanması erteleniyor.
Erteleme konusu suç kabahat ise 1 yıl, cürüm ise 5 yıl içinde, bu kabahat veya cürüm ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde, erteleme konusu suçtan dolayı da dava açılıyor veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edilerek hüküm veriliyor.
Öngörülen süreler, erteleme konusu kabahat veya cürüm ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, ertelemeden yararlanan hakkında kamu davası açılmıyor, açılmış olan davanın ortadan kaldırılmasına karar veriliyor. Buna göre, Yaşar Topçu, 5 yıl içinde aynı cins bir suç işlemezse kamu davası ortadan kalkacak.
KARŞI OYLAR
Başkan Tülay Tuğcu ile üyeler Necmi Özler ve Şevket Apalak, 765 sayılı TCK'nın 102-4. maddesine göre, 5 yıllık zamanaşımının dolduğu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kamu davasının sona ermesine ilişkin 223. maddesi uyarınca “davanın düşürülmesi” gerektiği yönünde karşı oy kullandılar.
Üyeler Fulya Kantarcıoğlu ile Mehmet Erten ise sanığa atılı eylemin 5237 sayılı yeni TCK'nın “görevi kötüye kullanma” başlıklı 257. maddesine göre “suç olmaktan çıkarıldığı” gerekçesiyle karara karşı çıktılar.
TBMM'nin Yüce Divan'a sevk kararında, Yaşar Topçu'nun eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun “devlet alım-satımına fesat karıştırmak” suçunu düzenleyen 205. maddesine göre cezalandırılması istenmişti.
BAŞSAVCI “ZAMANAŞIMI” DEMİŞTİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ise esas hakkındaki mütalaasında, işlenen suçun eski ve yeni TCK'ya göre “Görevi kötüye kullanma”, bu suçun zaman aşımı süresinin 5 yıl, suç tarihinin 19 Eylül 1997 olduğunu, bu nedenle eski TCK'daki 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, kamu davasının düşürülmesini talep etmişti.