Güncelleme Tarihi:
Alkol düşkünü servis şoförü Metin Aydoğdu, eşinin ‘‘Ramazan'da bari içme’’ sözlerine sinirlenerek cinnet geçirdi. Karısını önce boğan ardından da bıçaklayan gözü dönmüş koca, bununla da yetinmeyip zavallı kadının cansız bedenini 3'üncü kattan attı
ETİN Aydoğdu, bundan yıllar önce, ailesiyle birlikte yaşadığı Burdur'un Bucak İlçesi'nden Antalya'ya geldi. Babası ile çok iyi anlaşıyorlardı. Babası her gün aşırı derecede alkol alıyordu. Daha çocuk yaşlarda alkolik baba Metin'i karşısına alarak ona zorla içki içiriyordu.
Belli bir süre içki içmekte zorlanan Metin, daha sonra babasına eşlik etmeyi sevmeye başladı. Askerliğini komando olarak yaptıktan sonra ailesinin yanına geri dönen Aydoğdu, Akseki Elektrik İdaresi'nde iş buldu. Artık evlenme zamanı gelmişti.
Görücü usulü ile ilk evliliğini yaptı. Ve ilk eşini, evliliğinin ilk dönemlerinde dövmeye başladı. Bu geçimsizlik artarak devam edince, Metin'in ilk eşinin ailesi, kızlarını geri aldı. Alkol yüzünden TEK'teki işinden de olan Metin, tekrar Antalya'daki ailesinin yanına geldi.
İKİNCİ EVLİLİK
Antalya'da bir süre işsiz gezen Metin Aydoğdu, artık her gece hem de gerektiğinden fazla alkol almaya başlamıştı. Bu durumdan rahatsız olan aile, Metin'i tekrar evlendirmeye kadar verdi.
Bir tanıdıkları aracılığıyla beğendikleri bir kızı istemek üzere, bütün aile Kaş'a gitti. İstemeye gidilen Fatma Dalaz da, Metin gibi daha önce başarısız bir evlilik yaşamıştı. Metin ve Fatma, anlaşarak ikinci evliliklerini yapmaya karar verdi.
Mütevazı bir düğün töreninden sonra, Antalya Gündoğmuş Mahallesi'nde satın aldıkları yeni eve taşınan Aydoğdu'ların, evlilikten kısa süre sonra bir çocukları oldu. ‘‘Bekir’’ adını koydukları oğulları ile mutlu bir evliliğinin başlangıcını yapan genç çiftin aralarında bazı tatsızlıklar geçse de, Fatma'nın yumuşak tutumu, olayların büyümesini engelliyordu.
YİNE DAYAK GÜNLERİ
İlk çocukları Bekir'in ardından, ikinci çocukları Halil'in de dünyaya gelmesiyle, mutlulukları bir kat daha artan Aydoğdu çiftinin maddi durumu da her geçen biraz daha iyiye gidiyordu. Metin, kendine bir minibüs aldı ve çalıştırmaya başladı.
Fakat sürekli alkol almaya devam ediyordu. Alkollü olarak
araba kullandığı için, başı birçok kez derde de girmişti. Karısıyla da tartışmaya başladı. Hatta, bazen içkiyi fazla kaçırdığı zaman yok yere Fatma'yı dövüyordu.
Fakat, genç kadının bu ikinci evliliği olduğu için, ailesi de boşanmasına karşı çıkıyor ve yanlarına almayacakları uyarısında bulunuyordu. ‘‘Artık yapacak bir şey yok’’ diye düşünüyordu Fatma. Kaderi böyle yazılmıştı ve buna katlanacaktı... Ancak aşağıdan aldıkça, Metin Fatma'nın üzerine daha da fazla geliyordu.
Fatma ile Metin'in evliliklerinin üzerinden, 10 yıl geçmişti. Bu on yıl içinde, binlerce defa kavga etmişlerdi. Metin, canı sıkıldıkca içki içip karısını çocuklarının gözü önünde dövüyordu. Bu arada üçüncü çocukları ‘‘Derya’’ dünyaya geldi.
Artık beş kişilik bir aile olmuşlardı. Metin, minibüsüyle öğrenci taşıyor fakat kazandığı bütün parayı içkiye yatırıyordu. Son günlerde eve bile uğramamaya başlamıştı. Fatma, üç çocuğuna bakıp, onlar için yaşamaya karar vermişti.
Sürekli ailesini arayıp, Metin'in kendisine sürekli işkence yaptığı ve
ondan ayrılmak istediğini söylüyordu. Aile ise ‘‘Çocuklarından kurtul ondan sonra bizim yanımıza gel. Seni üç çocuk ile bu eve istemeyiz’’ diyordu. Çocuklarından ayrılmayı göze alamayan genç kadın, zorunlu olarak evliliğini devam ettiriyordu.
FATMA'NIN SON SÖZLERİ
Ramazan ayının gelmesiyle, dinine bağlı olan Fatma da oruç tutmaya başladı. Bir gün oruç bozmak için iftar sofrası hazırlayan Fatma'ya eşi Metin, ‘‘Bana içki sofrası hazırla’’ diye emir verdi.
Talihsiz kadın eşine ‘‘Bari Ramazan ayında alkol almasan’’ diye ricada bulundu. İşte bu sözler, 28 yaşındaki Fatma Aydoğdu'nun aynı zamanda ağzından çıkan son kelimeler oldu.
Fatma'nın sözlerine sinirlenen Metin, genç kadını çocuklarının gözü önünde öldüresiye dövmeye başladı. Vurdukça vuruyordu. Metin kendini iyice kaybetti ve Fatma'nın
boğazının sıkmaya başladı. Fatma, birbiri ardına aldığı darbelerden sonra yere yığıldı.
Gözü dönen çılgın koca, bunlara rağmen hırsını alamamıştı. Eline geçirdiği bıçağı yerde yatan genç kadının boğazına dayadı. Bıçak bir hamlede Fatma'nın boğazını ikiye ayırmış, her tarafa da kan sıçramıştı.
Ne olduğunun farkına varamayan üç çocuk, arka odaya kaçarak yatağın altına saklandı. Kinini kusmaya devam eden Metin, alkolün de etkisiyle, öldürdüğü eşinin cansız bedenini kucağına alarak balkona doğru yürümeye başladı.
SOĞUKKANLIYDI
Metin, kucağındaki eşinin cansız bedenini, üçüncü kattaki evin balkonundan boşluğa bıraktı. Hiçbir şey olmamış gibi merdivenlerden inen Metin Aydoğdu, alt katta oturan komşusunun zilini çaldı ve bağırarak kendisi için bir taksi çağırmaları talimatını verdi.
Komsuları da evlerinde telefon olmadığı için taksi durağına giderek taksiyle birlikte evin önüne geldi. Belindeki bıçağı aniden çıkartan Metin durup dururken ‘‘Üstüme gelmeyin Fatma'nın başına gelen, sizin de başınıza gelir’’ diye bağırmaya başlayınca işin gerçeği anlaşıldı.
Zor bela Metin'in elinden bıçağı alan komşular, hemen polise haber verdi. Kanlar içinde bulunan evdeki manzara korkunçtu. Evde Fatma'yı bulamayan komşular, her yeri aramaya başladı.
Fatma'nın arka bahçedeki cansız bedeni, bir süre sonra bulundu. Genç kadının çektiği ıstırap son bulmuş ve çocuklar da korkudan saklandıkları yatağın altından çıkmıştı. Olay yerine gelen polis, Metin'i gözaltına aldı. Fatma'nın cesedi ise Antalya Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Peki çocuklar? Çocuklar ne olacaktı? Hem annesiz hem de babasız kalan çocukların durumu ne olacaktı? Alkol yine bir aileyi yıkmış; birinin mezara, diğerinin de hapse girmesine yolaçmıştı. Kimsesiz kalan çocuklar ise, daha ne olduğunun farkında bile değil, hayatı anlamaya çalışıyorlardı.