Güncelleme Tarihi:
Yok yere canından oldu
Kural Eczanesi’nde kalfalık yapan Özgür Arslan askerden geleli henüz bir yıl olmuştu. Hayatta yapacak daha çok şeyi vardı. Ancak çalıştığı eczanenin sahibi buna izin vermedi
ÖZGÜR Arslan 23 yaşındaydı. Ailesi bundan 10 yıl önce Yozgat'tan Antalya'ya taşınmıştı. Okumak gibi bir niyeti yoktu. Ortaokuldan sonra okulu bıraktı. Küçük yaşlarda çalışmaya başladı. Sabit bir işi olmasa da elinden geleni yapıyor ve bulduğu bir işte çalışıyordu. Maddi durumları iyi olmadığı için babasına yardım etmek istiyor ve iş ayırmıyordu. Son olarak babasının değimiyle ‘‘Boya badana işleri’’ yapıyordu. Yozgat'tan Antalya'ya geldikten sonra baba Cemal Arslan bir tekstil firmasında çalışmaya başladı. 5 kişilik bir aileye bakıyordu. Üstelik evi de kiraydı.
BEŞ KİŞİLİK BİR AİLE
Bu hayat pahalılığında tek kişinin yapacağı bir şey değildi beş kişilik bir aileyi geçindirmek. Babasına yük olmak istemediği için çalışmaya başlamıştı yaşıtları ortaokulda iken. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra askerlik çağı gelmişti. Yaşı gelir gelmez askere gitmek ve döndükten sonra ise yaşantısına bir yön vermek istiyordu. Balıkesir'de askerliğini yaptıktan sonra tekrar baba ocağına Antalya'ya döndü. Artık doğru düzgün bir iş bulup hayatını çizmesi gerektiğinin farkına vardı. Fakat istediği gibi bir iş bulamıyordu. En yakın arkadaşı Faysal'la sürekli dolaşıyorl ve iş arıyorlardı. Faysal bir eczanede kalfalık yapmaktaydı. Özgür ise boş geziyordu. Arada bir arkadaşı Faysal'ın yanına gidip dertleşiyorlardı.
Son olarak Faysal'ın yanına geldiğinde tezgahın arkasında kır saçlı bir adam ile karşılaştı. Kır saçlı adam ‘‘Buyrun’’ dedi. ‘‘Faysal'a bakmıştım’’ diye cevap verdi Özgür. ‘‘Faysal işten ayrıldı’’ dedi eczanenin sahibi kır saçlı Metin Kural. Yeni bir soru yönelterek ‘‘Onun yerine birisine bakıyor musunuz?’’ dedi Özgür. Tek başına eczaneyi çalıştıramayan Metin Kural teklif gibi gelen soruya ‘‘İstiyorsan hemen 150 milyon aylıkla başla’’ cevabını verdi. Özgür hemen montunu çıkarttı ve beyaz önlüğü sırtına geçirdi. Metin Kural ilaçlar hakkında biraz bilgi verdikten sonra dükkanı Özgür'e teslim ederek özel işlerini görmek için ayrıldı.
İYİ ANLAŞIYORLARDI
Özgür eczanede çalışmaya başlayarak sonun başlangıcı için start vermişti. Bir yandan işi öğrenmek için gereğinden fazla gayret gösteriyordu. Metin Kural da Özgür'e yardım ediyor ve iyi anlaşıyorlardı. Kural'ın bazı sorunları vardı. Dükkanı kiraydı. Dükkan sahibiyle arasındaki sorun adli makamlara kadar ulaşmıştı. Dükkan sahibi mekanı boşaltmasını istiyordu. Metin Kural ise sözleşmesi devam ettiği ve eczane Sema Yazar Polikliniği'nin yanında olduğu için boşaltmaya yanaşmıyordu. Patron Kural bir çok kez dükkan sahiplerinin saldırısına maruz kalmıştı. Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na bu konuyla ilgili bir çok dilekçe vermiş ve koruma talebinde bulunmuştu.
Bu sorunları Özgür'e de anlatarak dikkatli olması gerektiği söyledi. Bir gün dükkan sahiplerinden İbramin Öz, eczaneye geldi ve Özgür'le tartışmaya başladı. Kalfa, İbrahim'i uyararak ‘‘Doğru konuş burası bir dükkan ve senin aradığın Metin Kural. O da şimdi burada değil’’ dedi. Bununu üzerine İbrahim Öz daha da sinirlenerek Özgür Arslan'ın üzerine yürüdü. Özgür de iri yapılı bir gençti. Daha önceden de Uzakdoğu sporları üzerine çalışmalar yaptığı için Öz'ü dövmesi pek zor olmadı. Ağzı yüzü kan içinde evine geri dönen İbrahim Öz içindeki kini kusmak için bir yer arıyordu. Bu olay da bahanesi oldu. İçi içini yiyordu. Bunun intikamını almak zorunda olduğunu düşünerek arkadaşlarını topladı.
Dükkanı gören bir yerde İbrahim Öz ve dört arkadaşı pusuya yatmış olarak beklemeye başladı. Özgür ise başına geleceklerden habersiz eczaneyi kapatmak için hazırlanmaya başlamıştı. Dükkanın kepenklerini kapatır kapatmaz beş kişi birden Özgür'ün üzerine saldırdı. Özgür de onlara karşılık veriyor ve aralarında kıyasıya bir mücadele yaşanıyordu. Bu arada İbrahim Öz bıçağını çekerek kinini kusmaya başladı. İlk olarak salladığı bıçak darbesi Özgür'ün koltukaltına saplandı. Hırsını alamadığı için diğer darbelerini de sırtına doğru yöneltti. Olayın sıcaklığı ile Özgür olanların farkına varamadı. Bıçaklama olayından sonra saldırganlar kaçmaya başladı. Fakat bu kez de Özgür onların arkasanı bırakmadı. Son gücüyle kendisine saldıranların arkasından koştu ve bir süre sonra yere yığıldı.
BİR HİÇ UĞRUNU ÖLDÜ
Çevreden yetişenler yerde yatan Özgür'ü hemen Sema Yazar Polikliniği'ne kaldırdı. Durumu ağır olduğu için Antalya Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yol boyunca acılarına katlanan Özgür, hastanenin kapısından girdikten sonra hayata gözlerini yumdu. Bir hiç uğruna hayatından olmuştu. Dükkanla olan husumet bir hafta içinde son bulacaktı. Metin Kural bunun ilk belirtisi olarak taşınacaklarını belirten bir yazıyı eczanenin camına asmıştı bile. Sinirlerine hakim olamayan ve saldırmanın erkeklik olduğunu savunan bir kaç kişi daha hayatının baharında bir gencin hayatına son noktayı çoktan koymuştu. Hem de bir hiç uğruna. Şimdi Özgür Arslan, Ankara'daki Karşıyaka Mezarlığı'nda ebedi ikametgahında yatarken İbrahim Öz , demir parmaklıklarının arkasındaki yerini almıştı.