A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2008 11:28
Dünyada nadir rastlanan sistinozis hastalığı nedeniyle büyüme geriliği yaşayan 7,5 yaşındaki kızın organları yavaş yavaş iflas etmeye başladı.
Sistin birikmesi nedeniyle böbrekleri harap olan ve babasından nakledilen böbrekle yaşam umudu bulan çocuk, ilaçlarını almaya devam etmezse yaşama şansını kaybedecek.
Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde yaşayan Can ailesinin küçük kızları Ayşe Gizem'e henüz 6 aylıkken dünyada az sayıda kişide görülen sistinozis hastalığı teşhisi konuldu.
Küçük kız, hastalık nedeniyle vücudunda biriken sistin adlı aminoasit nedeniyle gözlerini, böbreklerini, karaciğerini kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Ekonomik durumu iyi olmayan ailenin yardımına ilk etapta Yahyalı Kaymakamlığı yetişti. Gizem'in vücudunda sistin birikimini önleyen ve Danimarka'da bulunan ilaç, kaymakamlığın desteğiyle getirtilmeye başlandı. 50 günde bir getirilmesi gereken ve her kutusu 425 avroya mal olan ilacın birkaç gün bile gecikmesinin küçük kızın hayatını riske atacağı bildirildi.
Hastalığın etkisiyle böbrekleri harap olan Gizem'e 19 Kasımda Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Doç. Dr. Alihan Gürkan başkanlığındaki ekip tarafından babası Savaş Can'ın böbreği nakledildi. Gizem, babasından nakledilen böbrekle yeni bir yaşam umudu buldu ancak babaya 3 ay boyunca ağır işte çalışmaması gerektiği bildirildi. Çalışamayan ve kaldıkları apart otelin parasını dahi ödeyemeyen Savaş Can, kızına hissettirmemeye çalışsa da ailesinin önüne yemek bile getiremeyeceği günlerin yakın olduğunu bilmenin üzüntüsünü yaşamaya başladı.
“KAHVALTIDA EKMEK VE ZEYTİN YİYORUZ”
Savaş Can, Yahyalı'da şoförlük yaparak geçimini sağlayan, kızını sürekli hastaneye götürmek zorunda kaldığı için sürekli bir işte çalışamadığını, verdiği böbrek sayesinde kızının yaşama şansının yükseldiğini bildirdi.
Naklin başarıyla gerçekleştirildiğini belirten Can, doktorların en az 3 ay ağır işte çalışmamasını önerdiğini ancak kızının işlemlerini takip
edebilmek için dinlenmeye fırsat bulamadığını kaydetti.
Savaş Can, düzenli bir işte çalışamadığı için sigorta yaptıramadığını ve sağlık harcamalarının bir kısmının yeşil kartla karşılandığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Ne yazık ki çocuğumun ilaçlarını yeşil kart karşılamıyor. Bu yüzden desteğe büyük ihtiyacımız var. Yahyalı Kaymakamlığı sayesinde bu ilaçları Danimarka'dan getirtiyoruz. 425 avro olan bu ilacı getirmede de bazen gecikmeler olabiliyor. Halbuki Gizem'in hiç zamanı yok. Bir an önce SGK'lı olması lazım. Bunun için de çalışmam gerekiyor. Ama ne yazık ki şu şartlarda bu mümkün değil.”
Can, Antalya'da hastanenin hemen yakınında apart otelde kaldıklarını ancak buranın kirasını ödeyemediklerini söyledi.
Ailesinden destek alamadığını ve geliri olmadığını bildiren Savaş Can, şunları kaydetti:
“Elektrik, su faturaları gelmeye başladı. Elimde hiç para yok ki bunları ödeyeyim. Sağ olsunlar şimdilik kaldığımız yerdekiler bizden para istemedi ama ileride isterlerse ne yapacağım bilmiyorum. Gizem'in hijyenik ortamda kalması lazım. Üzerindeki kıyafetlerin her gün yıkanması lazım, bunun için temizlik malzemesi almaya param yok. Bırakın onu, sabah kahvaltıda kızıma ne yedireceğimi düşünüyorum. İnanın kahvaltıda ekmek ve zeytin yiyoruz. Ama böyle devam ederse sonrasında sofraya ne koyacağımızı bilemiyorum. O günleri düşünmek bile istemiyorum.”
“3-4 YAŞINDA ÇOCUK GİBİ GÖRÜNÜYOR”
Anne Yasemin Can ise hastalığın etkisiyle kızında büyüme geriliği olduğunu, bugün 7,5 yaşında olan Gizem'in 3-4 yaşındaki bir çocuk görüntüsünde olduğunu söyledi.
Kızının böbrek naklinden hemen önce okula başladığını ve büyük bir hevesle derslere girdiğini belirten Yasemin Can, “En büyük isteği yaşıtları gibi görünmek. Doktorlar böbrek naklinin ardından bir yıl içinde kızımın yaşıtlarıyla aynı boya geleceğini söyledi. Ancak bunun olması için önce Gizem'in ilaçlarını zamanında alması lazım. İlacını 3 gün bile geç alırsa eşimden nakledilen böbrek de zarar görecek ve her şey boşa gidecek” dedi.